%100 yerli, milli diye birşey yoktur arkadaşlar. Bir arabanın, uçagın, tankın veya bir teknolojinin en önemli parçalarını ürettikten sonra geriye kalan parçaları imal etmek pahalıya patlar o yüzden satın almak için ülkelerle anlaşılır. Bir ülke teknolojik yönden her parçayı üretebilecek kadar zengin ya da bilgili değildir bu yüzden bir proje ortaya çıkarılırken dünya kamuoyuna sunulur özel şirketlerle anlaşmaya gidilir. Mesela;Türkiye TF-X'in önemli parçaları için İngilterenin firması BAE ile anlaşmıstır. TAI ve BAE işbirliği sadece parça üretmekle sınırlı değil aynı zamanda teknolojilerini de bizimle paylaşıyorlar bu şekilde. Bir başka örnek nükleer santral. Dünya nükleer santral konusunda bizden 100 yıl ilerideyken kendi başımıza böyle bir santral kurmamız mümkün değil bu yüzden bu konuda uzman ülkelerle anlaşıp ülkemizde nükleer santral işletmelerine izin veriyoruz tabi bize bilgilerini aktarmak ve eleman yetiştirmek şartı ile. Bu gördüğünüz resim "JAS-39 Gripen" parçalarını hangi ülkelerin sagladıgını gösteriyor .
Amerikanin da bircok araci bu sekilde. Alper'in dedigi gibi adamlar sanki her bir parcasini kendileri uretiyormus gibi millete gosteriyorlar. Halkimiz da arastirmaya pek hevesli olmadigi icin kolayca inaniyorlar.
Kitle kontrolu konusunda hukumet gayet basarili. Cahilin ozguveni ve saldirganligi bilge olandan fazladir. Cahil her zaman öne atılır tartismasiz savunur. Bu yuzden halkin cahil kısmını kontrol etmek seni daha uzun sure tepede tutar
Ama çöküşün daha acınası olur
Naziler de öyle yapmaya çalıştı. Sonu malum
Naziler dunyayi ele gecirmeye 1 adim yakınlıktaydi. Onlarin politikasi benzer fakat kadrosu ust duzey profesyoneldi. Kabineyi taniyin basarilarini okuyun anlarsiniz
Ama mesela savaş bozguna döndüğünde Joseph goebbelsin halkı nasıl savaşı kazanmak üzere olduğunu lanse etmesi ve halkın da buna inanması bakımından demiştim kadronun kalitesi tartışılmaz