Neden Allahtan korkayim? Korkmam gerekiyor mu? İbadetleri ondan korktuğum için mi yapmalıyım? Neden Allahtan korkun diyorlar? Allah korkularimiz sonucu mu oluşmuş olabilir mi?
Hepiniz cok guzel yazmişsınizda.. Bende şunu merak ediyorum Allah dedinildiğinde ya da Rabbimiz dediğimizde ya da icimizden Allah diyerek andiğımızda neden zihnimizde Allah bir erkek silueti olarak olusuyor.. Allah denildiginde herkesin beyninde %100 erkekmiş gibi bir siluet olusuyor.. Oysa ki cinsiyeti yoktur.. Neden? Yanlis anlasilmasin Allah in cinsiyeti soz konusu degil.. 17 yasindan bu gune dusunuyorum.. Neden son peygamber kız degildide erkek oldu.. Daha doğrusu neden peygamberler erkekti.. ?
Aslinda allah diyince aklima kiz yada erkek gelmiyor benim... Ama bunun icin yeni bir post acip sayfada paylaşirsan guzel cevaplar alabilirsiniz bence emre çakir.. İlgilenmeye deger bir konu acikcasi..
Peygamberliğin pek çok özellik ve şartı vardır. Bunlardan birisi de erkek olmasıdır. Bu husus Yusuf sûresinin 109, Nahl sûresinin 43. ve Enbiya sûresinin 7. âyetlerinde açıkça ifade edilir. Mesela, Nahl sûresinin 43. âyetinin meali şöyledir: "Ey Resulüm! Senden önce de kendilerine vahiyde bulunduğumuz erkeklerden başkasını peygamber olarak göndermedik. Eğer bunu bilmiyorsanız, bilgi sahiplerine sorun." Âyetin mealindeki "erkekler" ifadesi her üç sûrede de "ricalen" olarak geçer. Kadından peygamber gönderilmemesinin hikmetleri hususunda da şunlar söylenebilir: Peygamberlik ağır bir yük, güç bir vazifedir. Kadın ise yaratılışı itibarıyla nazik ve zayıf olduğundan, böyle ağır ve zor bir işin üstesinden gelemez. Çünkü peygamberlik devamlı bir şekilde sabır ve mücadele etmek ister. İstisnasız bütün peygamberler hak dini anlatırken, çeşitli belâlara ve sıkıntılara mâruz kalmışlardır. Hz. Âdem (as)'den Peygamber Efendimize (asm) kadar bütün peygamberlere çeşitli iftira ve hakaretler yapılmış, pek çoğu işkence görmüş; başta Hz. Zekeriya, Hz. Yahya ve Hz. Cercis (aleyhimüsselam) olmak üzere, yüzlercesi de şehid edilmiştir. Peygamberlerin hepsi de bütün bu zulüm ve eziyetlere karşı tam bir sabır ve tahammül göstermişlerdir. Cenâb-ı Hak böyle zor ve ağır bir vazifeyi kadınlara yüklememiştir. Ayrıca kadının biyolojik yapısı bir engeldir. Çünkü, nübüvvet vazifesini ayda on beş gün hayızdan dolayı yapamayacak, imamete geçemeyecek, orucunu tutamayacaktı. Bir de lohusalık durumu var ve hele hamileyken, işleri yürütmesi bütün bütün zorlaşacaktı. Zira çocuğu karnında veya kucağında taşırken, insanları idare edecek ordu kumandanı olacak; strateji tespitinde bulunacak ve fiziki durumunun gereği, bütün boşluklara rağmen, en önde bulunması gerekli olan bir insan kadar çevik hareket edecek... Bütün bunlar, kadının peygamberliğini imkânsız kılan şeylerdir. Evet, bunların kadınlar tarafından, kadınlara has arızalarla birlikte yürütülmesinin imkânı yoktur.
Ona biz arıza değil lutuf diyelim.. Ayrica kadinlar da erkekler kadar belalarla sınanabilir.. Hz. Haceri düsunun... Hz. Meryemi.. Yada bir başkalarini.. Demekki mevzu sıkıntiya tahammül edememekte değilmiş.. İmanımız kadın olsun erkek olsun sıkınti ve belalarla, sabrimiz ve şukrumuz nisbetinde sınanır.. Ee siz böyle dediginizde kadinlari imanını da biraz zedeliyorsunuz.. Oysaki tüm peygamberlerin erkek olmasi, sadece kadınların, fizyolojik başkalıklara olmasından. Bir de dediginiz gibi daha zarif yapılari geregi daha teslimiyetci yaratilmalarindan.. Zaten bunları yukarida belirtmişsiniz..
Aslında tek tanrılı dinler gelmeden önce. Kadınlar egemendi tanrıçalar kadınlardı ve tanrı kadından yanaydı. Ne yaptıysa mısırlılar yaptı Tanrı. Ra'yı getirdiler. Erkeğin kadını alt edebilmesi için bu gerekliydi. Anaerkil ropluluklara bakınız Cleopetra Hera'lar Ava'lar vardı
Ariza denilmesi tabiki lutuftur fakat sonuçta bi aksama engel dir.. O anlamda .... Burda kadınları zedeleyen bi durum yok tam tersi hassas zarif ve ağır yuklerle zedelememek gerektiğine vurgu yapiliuo
Asıl sorum Allah ın kafamızda erkek olarak oluşması... Ve kadınlar Gecmiste hep zulm gormusler taslanmislar, yakilmislar kursuna dizilmizler.. Yani eskiden kadin olarak dunyaya gelmek sucmus.. Hiç bir özgürlüğü yokmuş.. Suriyede ve ırakta hala kadinlar zulm goruyor.. Kadinin uzerine atilan kucucuk bir iftira onun taslanarak olmesine sebep oluyor.. Cehalet ve inanç birlesiyor ama ortaya vahşet çıkıyor..
Kuranı açıp oku allah Erkeklerden yana. Bir erkeğe 4 kadın hizmet için cariyeler Bizim kafamızda değil. Kurandaki kadının yeri o kadar iyi bir yer değil sonucta Ve CENNET te verilen huriler
Gerçek kur an şu anda hz Ali efendimizin el yazması El Ezher Üniversitesi'nde saklanmaktadır zamanı gelince açıklanacaktır ve dine bakış açınız değişecektir islam dini sevgi aşk mutluluk hümanist bir dindir Yüce Mevlamız merhametim gadabımı geçti diye buyuruyor
Şia uzantısı bir alevi arkadaşımız. Meseleyi içselleştirme, sizin kafanızdaki kuran profili nedir bilmem. Tek kuran bu. Ve bunu konuşuyoruz. Sevgi, aşk ve humanist diyorsunuz Ali namazda hüseyin kerbelada hasanı ömeri, osmanı 12 imamı hemen hemen hepsi öldürüldü. Ve bu nu yapanlarda müslüman dı
Kılıçla başlayan bir şeyden bahsediyoruz. Babanın oğula karşı amcanın yeğenim karşı kardeşin kardeşe karşı pek bir humanistlik sevgi goşgörü yok gibi duruyor
Şeriat adı altında hele şu zaman da bicok şey yapıliyo bunlar sadece islam adı altında.. Toprağa diri diri gomme konusu da hangi kaynağa bakılırsa bakilsin bunun islam değil cahiliyye dönemi ile yani islam öncesi dönem ile bağlantısı var. Peygamber Efendimiz kendi kızı kapıdan girse onun için bile ayağa kalkan biridir. Kız çocuklarını çok sevmeyi buyurmuştur... Sadece biraz okumaya ihtiyacımız var onun hayatını sahabenin hayatını ... Ayrıca en önemli kısım Allah i biz erkek olarak algilamiyoruz sadece Allah i sadece bi otorite olarak düşünüp bize göre olan otorite ile benzetim yaparak örnek verebiliyoruz bazı arkadaşlar öyle yapmis yorumunu ... Patron gibi baba gibi ... Tabiki bensetilemez ama toplumca otorite olarak ilk akla onlar geliyo ...
Iyiki okuyorsunuz, okumasaydınız ne yaapardık. Düşünemiyorum bile. Islamiyeti anlamak için Peygamberin Hayatını sahabenin Hayatını okumak ne demek. Kuranı oku ve ogünki tarihi okursanız yeterlidir
Ama Kur’an ayetlerinde söz konusu edilen erkeklerin kadınlara üstünlüğü meselesi âlim ve düşünürlerin çeşitli görüşler ortaya koymasına sebep olmuştur. Bazı tefsirciler zahiri çıkarımla erkeklerin tüm yönleriyle kadınlardan üstün olduğunu ortaya koyma çabasındadırlar.[7]Aynı şekilde batı düşüncesi ve insan hakları meselesinin etkisinde kalan bazıları, erkeklerin üstünlüğünü batı toplumlarına hâkim kurallarla uyuşacak şekilde açıklamaya çalışmışlardır. Bunlar arasında ataerkil ve feminizm eğiliminden ayrı olarak konuyu açıklayan üçüncü bir bakış açısı da vardır. Erkeklerin üstünlüğünü konu eden ayetlerden bir tanesi Bakara Suresinin 228. Ayetidir ve bu ayette geçen “derece” kelimesi, üstünlüğü bildirir. Tefsirciler bu ayetin tefsirinde ve “derece” kelimesinden neyin kastedildiği konusunda görüşler ortaya koymuşlardır ve bu görüşlerin en önemlilerinden iki tanesine işaret edilecektir: Bir gurup “derece” kelimesinden, erkeğin talak ve eşine tekrar dönme hakkı kastedildiğini ileri sürmüşlerdir.[8] Başka bir gurup da ayette geçen “derece” kelimesinden, Nisa Suresinin 34. Ayetinde işaret edilen erkeğin aile reisliği ve idareciliğinin kastedildiğini söylemişlerdir.[9] Dolayısıyla bu ayet ve diğer ayetlerin zahirinden yararlanarak, erkeklerin kadınlara nispetle daha çok ayrıcalıklara sahip olduğu görülür. Bundan dolayı bazıları için “Bu üstünlük Allah’ın adaletiyle nasıl uyuşabilir?” sorusu öne çıkar. Kadın ve erkeğin cismi ve ruhi güçleri arsındaki var olan fark dikkate alındığında bu sorunun cevabı aydınlığa kavuşur. Kadın, vazifelerini yerine getirmek için erkeğin vazifeleriyle farklı yaratılmıştır ve bu sebeple farklı hislere sahiptir. Yaratılış kanunu, hassas annelik vazifesini ve güçlü neslin yetiştirilmesini kadının sorumluluğuna bırakmış ve bundan dolayı kadına içgüdü ve hislerden daha çok pay vermiş ve aynı kanun gereğince çok daha ağır toplumsal sorumluluklar erkek cinsine bırakmıştır. Buna binaen adaleti uygulamak istersek daha fazla dayanıklı ve şiddetli tahammüle ihtiyaç duyulan bir takım ağır toplumsal vazifeleri erkeğin sorumluluğuna bırakmamız ve daha çok içgüdü ve hisleri gerektiren vazifeleri de kadının sorumluluğuna bırakmamız gerekecektir. Bu sebeple ailenin idareciliği erkeğin ve aile idareciliğinin yardımcılığı da kadının sorumluluğuna bırakılmıştır. Her halükarda bu, toplumda kadınları, cisimsel örgülerini oluşturan iş ve vazifeleri üstlenme sorumluluğuna engel teşkil etmez ve annelik vazifesinin yanında başka hassas vazifeleri de yerine getirebilirler. Aynı şekilde bu fark, kadınların manevi, ilmi ve takva makamlar açısından ilerlemesine ve bazı kadınların birçok erkeklerden daha çok gelişim göstermesine de mani olmayacaktır. İlahi hikmet ve tedbir, toplumda cisim ve ruhuyla uygunluk gösteren vazifelerle uğraşmasını gerekli kılmaktadır. Aynı şekilde Allah-u Teâlâ’nın hikmeti, kadınların sorumluluğuna bıraktığı vazifeler karşısında, vazife ve hak arasında uygunluk ve ölçünün kurulması için apaçık hakların kararlaştırılmasını gerektirmektedir.[10]
Ne var ki Allah tarafından erkeklere üstünlük bağışlanmasının övünç, benlik ve kötüye kullanım kaynağı olması ve kadınların haklarının görmezlikten gelinmesiyle sonuçlanması mümkündür. Bu durumda şöyle dememiz gerekir: Allah-u Tebarek ve Teâlâ, insanları kendi nimetlerinden faydalandırmada, onların bu bağışlardan kötü istifade etme meselesini dikkate almaksızın insanların tamamını genel şekliyle bu nimetlerden nasiplendirmiştir.[12] Elbette söylenmesi gerekir ki insanın amelleri ilahi nimetlerin devam edip artması ya da bu nimetlerden mahrum kalınmasında etkisiz değildir.[13] Aynı şekilde erkeklerin yukarıda zikredilen üstünlüğü, onların uhrevi üstünlük sebebi olamaz, yani insanların pek çok mal ve servete sahip olmaları, başkalarına nispetle daha fazla haklara ve daha çok cismi güce sahip olmaları, onların Allah-u Teâlâ katında yüksek bir konuma çıkarmaz. Kur’an açısından hakiki meziyet ve üstünlük takva ve salih ameldir.[14]Bu sebeple Allah-u Teâlâ insanları birbirleriyle muamelelerinde sürekli tekebbürden,[15] bencillikten ve başkalarıyla istihza etmekten kaçınmaya davet etmiştir.[16]
Tabiki kuran okunacak peygamber hayatı okunacak ... Islam bi bütündür bütün ilimler birbirini destekler ... Bi çok ayet bilimsel aciklamayla ispstlanmistir ... Hiç biri birbirinden ayrı düşünülemez ... Toplum olarak tek sorunumuz ilim yok bilgi yok.. Duyma bilgilerle ve araştırma zahmetinde bulunmadan böyle rastgele düşünüyoruz
Siz hala kopyala yapıştırmı yapıyorsunuz? Okuyalım araştıralım diyen sizsiniz okumak fikir sahibi olmaktır. Şu anda birinin fikrini pazarlıyorsunuz buda sizin acizliğininiz gösteriyor. Ben o yüzden sadece sizin dediklerinizle ilgilenirim Toplum olarak ilmimiz var, çünkü bilimsellikle desteklenen ayetler var! En yüce peygamber var! En kutsal kitap var! Ve en büyük allah var. Hepsi bizde yani bu orta doğu coğrafyasında. Buda bir hikmettir ki herşeye geriyiz bilimde geri ilimde geri teknojide geri insanlıkta geriyiz
Sizin bilim ilim dediğiniz in temellerini de INSAN lar bulmustur yani başkalarının fikrini ilmini savunmakta bilmektir çünkü bütün ilim ler Bu sekilde doğmuştur tıpkı sizin ve bizim öğrendiklerimiz gibi .... Hangisini siz buldu iseniz söyleyin doğru ise bende ogreniyim ilmim artsın. ... Ayrıca yine araştırın bilim dediğinizin bi çoğunun temelini Islam bilginleri oluşturuyo.....
artık araştırmayalım göz var nizam var. Şimdi bizim islam alimlerini elem alalım Şu anda hepsi canlı yayın yapıyorlar Bir dinleyin bilimsel toplumun ileri götürecek ne anlatıyorlar. Ya resululah'tan hayat anlatıyorlar. Ya sahabenin Hayatını anlatıyorlar yada orucu ne bozar. Sakız çiğnemek orucu bozar mı Bunlarla nereye gidebilirsiniz Bunlara gitmem derseniz bir alt basamağı var tarikatlardır Bunlarda daha kötü zikir falan şeyh'e saygıda kutsaldır Bizim toplum bu
Başkalarının fikrini savunun ama o fikirde sizede oluşturacak şeyler olsun. Çünkü sonucta sözü söyleyen siz oluyorsunuz. Sizede orda anlatacak bir şeyler olması lazım
Ibn Sina gibi Cabirb. Hayyam gibi Harezmi gibi birileri ise ona göre konuşalım ... Şimdiki islam alımı dediğiniz kişilerle asıl islam alimleri karsilastirilamaz bile ... Hele şu zaman da herseyin islam aleyhine kullanıldığı zaman da ...
Konu ayet olunca sence bence gibi bi durum söz konusu değildir ... Anlamlar Lügat ve peygamber destekli uygulamalar vardır ... Kendi fikrimi söyleyecek ilimde değilim ... Ayet ise mevzu .
Ibni sina ve harezminin bu bilgi konusunda söyledikleri vardır. Bu ilim islamiyette değil batılılardan almışız diye Sayarsanız on parmağı geçmez. Bu insanlar islamiyete öyle bir yer sahibi değiller. Bı saydıklarınız
Kuranı anlayamadığımız için geriye ne kalıyor vaizin sesi çok güzeldi kalıyor Sanki şifrelenmiş bir şeyden bahsediyoruz. Oysa ap açık bir kitap tır diyor ayetler
Hepiniz cok guzel yazmişsınizda..
Bende şunu merak ediyorum Allah dedinildiğinde ya da Rabbimiz dediğimizde ya da icimizden Allah diyerek andiğımızda neden zihnimizde Allah bir erkek silueti olarak olusuyor.. Allah denildiginde herkesin beyninde %100 erkekmiş gibi bir siluet olusuyor.. Oysa ki cinsiyeti yoktur.. Neden? Yanlis anlasilmasin Allah in cinsiyeti soz konusu degil.. 17 yasindan bu gune dusunuyorum.. Neden son peygamber kız degildide erkek oldu.. Daha doğrusu neden peygamberler erkekti.. ?
Aslinda allah diyince aklima kiz yada erkek gelmiyor benim... Ama bunun icin yeni bir post acip sayfada paylaşirsan guzel cevaplar alabilirsiniz bence emre çakir.. İlgilenmeye deger bir konu acikcasi..
Peygamberliğin pek çok özellik ve şartı vardır. Bunlardan birisi de erkek olmasıdır. Bu husus Yusuf sûresinin 109, Nahl sûresinin 43. ve Enbiya sûresinin 7. âyetlerinde açıkça ifade edilir. Mesela, Nahl sûresinin 43. âyetinin meali şöyledir: "Ey Resulüm! Senden önce de kendilerine vahiyde bulunduğumuz erkeklerden başkasını peygamber olarak göndermedik. Eğer bunu bilmiyorsanız, bilgi sahiplerine sorun." Âyetin mealindeki "erkekler" ifadesi her üç sûrede de "ricalen" olarak geçer. Kadından peygamber gönderilmemesinin hikmetleri hususunda da şunlar söylenebilir: Peygamberlik ağır bir yük, güç bir vazifedir. Kadın ise yaratılışı itibarıyla nazik ve zayıf olduğundan, böyle ağır ve zor bir işin üstesinden gelemez. Çünkü peygamberlik devamlı bir şekilde sabır ve mücadele etmek ister. İstisnasız bütün peygamberler hak dini anlatırken, çeşitli belâlara ve sıkıntılara mâruz kalmışlardır. Hz. Âdem (as)'den Peygamber Efendimize (asm) kadar bütün peygamberlere çeşitli iftira ve hakaretler yapılmış, pek çoğu işkence görmüş; başta Hz. Zekeriya, Hz. Yahya ve Hz. Cercis (aleyhimüsselam) olmak üzere, yüzlercesi de şehid edilmiştir. Peygamberlerin hepsi de bütün bu zulüm ve eziyetlere karşı tam bir sabır ve tahammül göstermişlerdir. Cenâb-ı Hak böyle zor ve ağır bir vazifeyi kadınlara yüklememiştir. Ayrıca kadının biyolojik yapısı bir engeldir. Çünkü, nübüvvet vazifesini ayda on beş gün hayızdan dolayı yapamayacak, imamete geçemeyecek, orucunu tutamayacaktı. Bir de lohusalık durumu var ve hele hamileyken, işleri yürütmesi bütün bütün zorlaşacaktı. Zira çocuğu karnında veya kucağında taşırken, insanları idare edecek ordu kumandanı olacak; strateji tespitinde bulunacak ve fiziki durumunun gereği, bütün boşluklara rağmen, en önde bulunması gerekli olan bir insan kadar çevik hareket edecek... Bütün bunlar, kadının peygamberliğini imkânsız kılan şeylerdir. Evet, bunların kadınlar tarafından, kadınlara has arızalarla birlikte yürütülmesinin imkânı yoktur.
Ona biz arıza değil lutuf diyelim.. Ayrica kadinlar da erkekler kadar belalarla sınanabilir.. Hz. Haceri düsunun... Hz. Meryemi.. Yada bir başkalarini.. Demekki mevzu sıkıntiya tahammül edememekte değilmiş.. İmanımız kadın olsun erkek olsun sıkınti ve belalarla, sabrimiz ve şukrumuz nisbetinde sınanır.. Ee siz böyle dediginizde kadinlari imanını da biraz zedeliyorsunuz.. Oysaki tüm peygamberlerin erkek olmasi, sadece kadınların, fizyolojik başkalıklara olmasından. Bir de dediginiz gibi daha zarif yapılari geregi daha teslimiyetci yaratilmalarindan.. Zaten bunları yukarida belirtmişsiniz..
Aslında tek tanrılı dinler gelmeden önce. Kadınlar egemendi tanrıçalar kadınlardı ve tanrı kadından yanaydı. Ne yaptıysa mısırlılar yaptı Tanrı. Ra'yı getirdiler. Erkeğin kadını alt edebilmesi için bu gerekliydi. Anaerkil ropluluklara bakınız Cleopetra Hera'lar Ava'lar vardı
Ariza denilmesi tabiki lutuftur fakat sonuçta bi aksama engel dir.. O anlamda .... Burda kadınları zedeleyen bi durum yok tam tersi hassas zarif ve ağır yuklerle zedelememek gerektiğine vurgu yapiliuo
Asıl sorum Allah ın kafamızda erkek olarak oluşması... Ve kadınlar Gecmiste hep zulm gormusler taslanmislar, yakilmislar kursuna dizilmizler.. Yani eskiden kadin olarak dunyaya gelmek sucmus.. Hiç bir özgürlüğü yokmuş.. Suriyede ve ırakta hala kadinlar zulm goruyor.. Kadinin uzerine atilan kucucuk bir iftira onun taslanarak olmesine sebep oluyor.. Cehalet ve inanç birlesiyor ama ortaya vahşet çıkıyor..
Kuranı açıp oku allah Erkeklerden yana. Bir erkeğe 4 kadın hizmet için cariyeler Bizim kafamızda değil. Kurandaki kadının yeri o kadar iyi bir yer değil sonucta Ve CENNET te verilen huriler
Kadına pek bir şey yok
Gerçek kur an şu anda hz Ali efendimizin el yazması El Ezher Üniversitesi'nde saklanmaktadır zamanı gelince açıklanacaktır ve dine bakış açınız değişecektir islam dini sevgi aşk mutluluk hümanist bir dindir Yüce Mevlamız merhametim gadabımı geçti diye buyuruyor
Şia uzantısı bir alevi arkadaşımız. Meseleyi içselleştirme, sizin kafanızdaki kuran profili nedir bilmem. Tek kuran bu. Ve bunu konuşuyoruz. Sevgi, aşk ve humanist diyorsunuz Ali namazda hüseyin kerbelada hasanı ömeri, osmanı 12 imamı hemen hemen hepsi öldürüldü. Ve bu nu yapanlarda müslüman dı
Kılıçla başlayan bir şeyden bahsediyoruz. Babanın oğula karşı amcanın yeğenim karşı kardeşin kardeşe karşı pek bir humanistlik sevgi goşgörü yok gibi duruyor
Şeriat adı altında hele şu zaman da bicok şey yapıliyo bunlar sadece islam adı altında.. Toprağa diri diri gomme konusu da hangi kaynağa bakılırsa bakilsin bunun islam değil cahiliyye dönemi ile yani islam öncesi dönem ile bağlantısı var. Peygamber Efendimiz kendi kızı kapıdan girse onun için bile ayağa kalkan biridir. Kız çocuklarını çok sevmeyi buyurmuştur... Sadece biraz okumaya ihtiyacımız var onun hayatını sahabenin hayatını ... Ayrıca en önemli kısım Allah i biz erkek olarak algilamiyoruz sadece Allah i sadece bi otorite olarak düşünüp bize göre olan otorite ile benzetim yaparak örnek verebiliyoruz bazı arkadaşlar öyle yapmis yorumunu ... Patron gibi baba gibi ... Tabiki bensetilemez ama toplumca otorite olarak ilk akla onlar geliyo ...
Iyiki okuyorsunuz, okumasaydınız ne yaapardık. Düşünemiyorum bile. Islamiyeti anlamak için Peygamberin Hayatını sahabenin Hayatını okumak ne demek. Kuranı oku ve ogünki tarihi okursanız yeterlidir
Ama Kur’an ayetlerinde söz konusu edilen erkeklerin kadınlara üstünlüğü meselesi âlim ve düşünürlerin çeşitli görüşler ortaya koymasına sebep olmuştur. Bazı tefsirciler zahiri çıkarımla erkeklerin tüm yönleriyle kadınlardan üstün olduğunu ortaya koyma çabasındadırlar.[7]Aynı şekilde batı düşüncesi ve insan hakları meselesinin etkisinde kalan bazıları, erkeklerin üstünlüğünü batı toplumlarına hâkim kurallarla uyuşacak şekilde açıklamaya çalışmışlardır. Bunlar arasında ataerkil ve feminizm eğiliminden ayrı olarak konuyu açıklayan üçüncü bir bakış açısı da vardır. Erkeklerin üstünlüğünü konu eden ayetlerden bir tanesi Bakara Suresinin 228. Ayetidir ve bu ayette geçen “derece” kelimesi, üstünlüğü bildirir. Tefsirciler bu ayetin tefsirinde ve “derece” kelimesinden neyin kastedildiği konusunda görüşler ortaya koymuşlardır ve bu görüşlerin en önemlilerinden iki tanesine işaret edilecektir: Bir gurup “derece” kelimesinden, erkeğin talak ve eşine tekrar dönme hakkı kastedildiğini ileri sürmüşlerdir.[8] Başka bir gurup da ayette geçen “derece” kelimesinden, Nisa Suresinin 34. Ayetinde işaret edilen erkeğin aile reisliği ve idareciliğinin kastedildiğini söylemişlerdir.[9] Dolayısıyla bu ayet ve diğer ayetlerin zahirinden yararlanarak, erkeklerin kadınlara nispetle daha çok ayrıcalıklara sahip olduğu görülür. Bundan dolayı bazıları için “Bu üstünlük Allah’ın adaletiyle nasıl uyuşabilir?” sorusu öne çıkar. Kadın ve erkeğin cismi ve ruhi güçleri arsındaki var olan fark dikkate alındığında bu sorunun cevabı aydınlığa kavuşur. Kadın, vazifelerini yerine getirmek için erkeğin vazifeleriyle farklı yaratılmıştır ve bu sebeple farklı hislere sahiptir. Yaratılış kanunu, hassas annelik vazifesini ve güçlü neslin yetiştirilmesini kadının sorumluluğuna bırakmış ve bundan dolayı kadına içgüdü ve hislerden daha çok pay vermiş ve aynı kanun gereğince çok daha ağır toplumsal sorumluluklar erkek cinsine bırakmıştır. Buna binaen adaleti uygulamak istersek daha fazla dayanıklı ve şiddetli tahammüle ihtiyaç duyulan bir takım ağır toplumsal vazifeleri erkeğin sorumluluğuna bırakmamız ve daha çok içgüdü ve hisleri gerektiren vazifeleri de kadının sorumluluğuna bırakmamız gerekecektir. Bu sebeple ailenin idareciliği erkeğin ve aile idareciliğinin yardımcılığı da kadının sorumluluğuna bırakılmıştır. Her halükarda bu, toplumda kadınları, cisimsel örgülerini oluşturan iş ve vazifeleri üstlenme sorumluluğuna engel teşkil etmez ve annelik vazifesinin yanında başka hassas vazifeleri de yerine getirebilirler. Aynı şekilde bu fark, kadınların manevi, ilmi ve takva makamlar açısından ilerlemesine ve bazı kadınların birçok erkeklerden daha çok gelişim göstermesine de mani olmayacaktır. İlahi hikmet ve tedbir, toplumda cisim ve ruhuyla uygunluk gösteren vazifelerle uğraşmasını gerekli kılmaktadır. Aynı şekilde Allah-u Teâlâ’nın hikmeti, kadınların sorumluluğuna bıraktığı vazifeler karşısında, vazife ve hak arasında uygunluk ve ölçünün kurulması için apaçık hakların kararlaştırılmasını gerektirmektedir.[10]
Ne var ki Allah tarafından erkeklere üstünlük bağışlanmasının övünç, benlik ve kötüye kullanım kaynağı olması ve kadınların haklarının görmezlikten gelinmesiyle sonuçlanması mümkündür. Bu durumda şöyle dememiz gerekir: Allah-u Tebarek ve Teâlâ, insanları kendi nimetlerinden faydalandırmada, onların bu bağışlardan kötü istifade etme meselesini dikkate almaksızın insanların tamamını genel şekliyle bu nimetlerden nasiplendirmiştir.[12] Elbette söylenmesi gerekir ki insanın amelleri ilahi nimetlerin devam edip artması ya da bu nimetlerden mahrum kalınmasında etkisiz değildir.[13] Aynı şekilde erkeklerin yukarıda zikredilen üstünlüğü, onların uhrevi üstünlük sebebi olamaz, yani insanların pek çok mal ve servete sahip olmaları, başkalarına nispetle daha fazla haklara ve daha çok cismi güce sahip olmaları, onların Allah-u Teâlâ katında yüksek bir konuma çıkarmaz. Kur’an açısından hakiki meziyet ve üstünlük takva ve salih ameldir.[14]Bu sebeple Allah-u Teâlâ insanları birbirleriyle muamelelerinde sürekli tekebbürden,[15] bencillikten ve başkalarıyla istihza etmekten kaçınmaya davet etmiştir.[16]
Tabiki kuran okunacak peygamber hayatı okunacak ... Islam bi bütündür bütün ilimler birbirini destekler ... Bi çok ayet bilimsel aciklamayla ispstlanmistir ... Hiç biri birbirinden ayrı düşünülemez ... Toplum olarak tek sorunumuz ilim yok bilgi yok.. Duyma bilgilerle ve araştırma zahmetinde bulunmadan böyle rastgele düşünüyoruz
Ben asla biliyorum demiyorum ... Ama Islam i bilmek bilmek istemek yetiyo güzelliğini görmek için .
Siz hala kopyala yapıştırmı yapıyorsunuz? Okuyalım araştıralım diyen sizsiniz okumak fikir sahibi olmaktır. Şu anda birinin fikrini pazarlıyorsunuz buda sizin acizliğininiz gösteriyor. Ben o yüzden sadece sizin dediklerinizle ilgilenirim Toplum olarak ilmimiz var, çünkü bilimsellikle desteklenen ayetler var! En yüce peygamber var! En kutsal kitap var! Ve en büyük allah var. Hepsi bizde yani bu orta doğu coğrafyasında. Buda bir hikmettir ki herşeye geriyiz bilimde geri ilimde geri teknojide geri insanlıkta geriyiz
Yalnız 'SÖZDE' çok ileriyiz laflar çok ilerdeyiz buda bizi nekadar ileri götürür bilmem bildiğim bir şey ilerde falan değiliz kendimizi kandırıyoruz
Sizin bilim ilim dediğiniz in temellerini de INSAN lar bulmustur yani başkalarının fikrini ilmini savunmakta bilmektir çünkü bütün ilim ler Bu sekilde doğmuştur tıpkı sizin ve bizim öğrendiklerimiz gibi .... Hangisini siz buldu iseniz söyleyin doğru ise bende ogreniyim ilmim artsın. ... Ayrıca yine araştırın bilim dediğinizin bi çoğunun temelini Islam bilginleri oluşturuyo.....
Çok ileri olduğumuzu iddia edecek bişey soylemedim ... Burda teknoloji de ne kadar ileriyiz yada ne kadar moderniz gibi konudan bahsetmiyoruz. ..
artık araştırmayalım göz var nizam var. Şimdi bizim islam alimlerini elem alalım Şu anda hepsi canlı yayın yapıyorlar Bir dinleyin bilimsel toplumun ileri götürecek ne anlatıyorlar. Ya resululah'tan hayat anlatıyorlar. Ya sahabenin Hayatını anlatıyorlar yada orucu ne bozar. Sakız çiğnemek orucu bozar mı Bunlarla nereye gidebilirsiniz Bunlara gitmem derseniz bir alt basamağı var tarikatlardır Bunlarda daha kötü zikir falan şeyh'e saygıda kutsaldır Bizim toplum bu
Başkalarının fikrini savunun ama o fikirde sizede oluşturacak şeyler olsun. Çünkü sonucta sözü söyleyen siz oluyorsunuz. Sizede orda anlatacak bir şeyler olması lazım
Ibn Sina gibi Cabirb. Hayyam gibi Harezmi gibi birileri ise ona göre konuşalım ... Şimdiki islam alımı dediğiniz kişilerle asıl islam alimleri karsilastirilamaz bile ... Hele şu zaman da herseyin islam aleyhine kullanıldığı zaman da ...
Konu ayet olunca sence bence gibi bi durum söz konusu değildir ... Anlamlar Lügat ve peygamber destekli uygulamalar vardır ... Kendi fikrimi söyleyecek ilimde değilim ... Ayet ise mevzu .
Ibni sina ve harezminin bu bilgi konusunda söyledikleri vardır. Bu ilim islamiyette değil batılılardan almışız diye Sayarsanız on parmağı geçmez. Bu insanlar islamiyete öyle bir yer sahibi değiller. Bı saydıklarınız
Ibni Sina nın kendi el yazısı var
Iyi bakin lütfen. Konu gittikçe aslindan uzaklaşıyo ... Bi bakın bulun ona göre konuşalım .
Biraz dağıldı konu, Temel olarak kuranı konuşuyoruz
Kuranı anlayamadığımız için geriye ne kalıyor vaizin sesi çok güzeldi kalıyor Sanki şifrelenmiş bir şeyden bahsediyoruz. Oysa ap açık bir kitap tır diyor ayetler