Tanrı'ya inanıyor musun ?
Ben inanmaya inanmıyorum. Önce bunun anlaşılması gerekir.
Kimse bana, "Güneş'e inanıyor musun? Ay'a inanıyor musun" diye sormaz. Kimse bana bu soruyu sormaz.
Milyonlarca insanla tanıştım ve otuz yıl boyunca binlerce soruyu yanıtladım. Kimse bana,"Güle inanıyor musun?" diye sormaz. Buna gerek yoktur, gülün orada olduğunu ya da olmadığını görürsün.
Gerçeklerin değil, yalnız kurguların inanılmaya ihtiyacı vardır.
Tanrı, insanın yarattığı en büyük kurgudur;bu yüzden ona inanmak zorunda kalırsın.
Ve neden insan bu Tanrı kurgusunu yaratmak zorundadır? İçsel bir ihtiyaç olmalıdır, diye düşünüyorum. Benim böyle bir ihtiyacım yok, dolayısıyla sorun da yok. Ama izin ver, sana insanların neden Tanrı'ya inandıklarını anlatayım.
İnsan zihniyle ilgili anlaşılması gereken en önemli şeylerden biri, zihnin daima hayatta bir anlam arayışında olmasıdır. Anlam yoksa aniden tuhaf bir hisse kapılırsın... O zaman burada ne işin var, Neden yaşamaya devam ediyorsun, Neden nefes almayı sürdürüyorsun gibi...
Dolayısıyla insan anlam arayışındadır.
Anlam ihtiyacını gidermek için de bir kurgu olarak Tanrı'yı yarattı.
"Tanrı vardır," diyemem. "Tanrı yoktur," da diyemem.
Benim için bu soru anlamsızdır. Bu, kurgusal bir fenomendir.
Ben varoluşun tek başına yeterli olduğunu söylüyorum, yaratıcıya ihtiyacı yoktur. Bu, yaratıcılığın kendisidir.
OSHO, İnanç Kuşku ve Fanatizm
Bugün Sn. Ertuğrul Altun'la tartışırken OSHO'nın adının geçmesi vesilesi ile ve Mustafa Dincer'ın sen deist misin ya da agnostik mi vb. Sorusuna verdiğim Sartre'nin varoluş özden önce gelir cevabının içeriğini doldurmak için güzel bir Osho çözümlemesi diye tasavvur ediyorum.
Son kararın mı
Değeri Ertuğrul Altun, Bu kitabı gayet iyidir. Kendisi iyi bir filozoftur ama mistisizme girince biraz işin rengi değişiyor
Ama bütüne bakacak olursam "çözümlemeleri" eğiticidir. Yiğidi öldür hakkını ver.
dostum osho çok güzel açıklamış. Naçizane benim düşünceme yakın düşüyor. Ama oshonun bir kitabını okumaya yeltenmiş sonra bırakmıştım. Sanırım küçüklüğü ile ilgili hayatını anlatırken nedense kendini çok üstün gibi görmesi beni uzaklaştırdı.
bana göre kelimeleri iyi kullanan bir yazar. Ama aydınlanmış olduğuna inanmadım. Oshoyu egolu biri olarak hissetttim.
Sn. Ertuğrul Çizioğlu, Osho iyi bir eğitmendir. Mistik yönünü çıkarırsak gerçekten (felsefe prof. Yaptığı için) çok güzel çözümlemeleri vardır diye tasavvur etmekteyim. Sonuçta doğu felsefesinin modern versiyonunu dillendirmekte.
Osho yazar değil. Yazmış olduğu tek bir kitabı yok
evet bu konuda haklısınız.
Tüm kitapları sanyassin (öğrencileri) ile yaptığı söyleşilerin ölümünden sonra yine öğrencileri taarfından kaleme alınması.
doğu felsefesinde en çok beğendiğim kişi krishnamurtidir. Resmen hayranım.
Evet, o da iyidir. (Beğenirim)
ayrıca maharajın sade anlatımı bende çok özel yere sahiptir.
o yüzden doğu felsefesinde oshoyu pek beğenmedim. Ama insanın amacı ile ilgili söyledikleri kayda değerdir.
senin çok kitap okuduğunu bildiğim için belki doğu felsefesini maharaj tarzında anlatan kitapları biliyorsundur. Bir kaç isim rica edebilirmiyim.
Estafurullah.. Düşündüğün kadar çok kitap okumuyorum. Zamanım olmuyor. Doğu felsefesi olarak Osho, Budizm, J.krishamurti ve Lao Tzu harici bir şey okumadım.
Fakat modernize edip batı felsefesi ile harmanlayan Arthur Schopenhauer'ın tüm yapıtlarını önerebilirim.
lao tzu yuda okudum. Ama krisnamurti bende 1.sıradadır.
gurdjieff, i sipariş verdim. Açıkcası çok merak ediyorum. Gurdjieff için ne söylersiniz.
Hiç okumadım. Ben sipirütalizm ve mistisizmden uzağım. Bir zamanlar dediğim gibi osho ve Lao tzu'ya göz atmıştım. Ben daha çok batı felsefesi ile haşır neşir oldum.
ok anladım. Bense tamamıyla hep zamanımı doğu düşüncesine akıtmaktayım. Hani derler ya eski hayatında kimdin diye herhalde ben hintliydim. Nedense kendimi onlara bırakmış gibi hissediyorum. Bizim kültürde de enel hak bana daha çok uyuyor. Ama zihin anlamında özgünüm.
öyle ya da böyle, tüm inanış ya da öğretiler insan denilenin kendisini bilmesi gerektiğinin önceliğinden ve öneminden dem vurur. Sonra tanrı gelir, şeytan gelir, melek gelir. Bazen roller değişir ancak temel edinilmiş tecrübeye yönlenme olmadığı sürece üstüne anlatılan hikayeler masal gelir. özellikle modern bilim ve onun kendi kanıt yöntemleri dışına çıkamamasından dolayı, geri kalan her şey fantazi, bir çılgının rüyası ya da saçmalığın kalıntıları gibi gelir çoğuna. Bir anlamda öyledir aslında.
Katiliyorum