Bu sadece karar vermenin bilinçte değil, bilinçaltında olduğunu gösteriyor.
özgür irade bana göre bilinçaltının ne kadarını bilinçli bir şekilde kodladığına göre (farkındalıkla) artan bir sistem. %100 e ulaşmak çok kolay değil. Ama bu bir yazılım işi Zihni takip edebildikçe duygu ve zihni yönetme gücü artıyor.
Bana göre özgür irade, ruha ait bir tabir ama... Eğer zihnin karar vermesi ise, herşey özgür irade ürünü... Kandırılmak bile...
Hayır.. İnsan duygusal bir varlıktır. Ve daima duyguları ile karar verir. Bazen analitik düşünmenin verdiği "güvenlik duygusuyla" biz bunu mantık sanarız. Duygu yok sanarız
Hayır şart değil. Her halukarda yaptığımız her seçim, her karar bir duygunun ürünüdür. Duygu ise bilinçaltımızın en güçlü iletişim dilidir. Bilincimiz gelen sonucu rasyonel hale getirir. Yani özgür irade ile kendi kararımızdan bahsetmek için bilinçaltımızı (o kadar altta değil) izleyebilmemiz çok önemli
beynimiz o kadr bencil o kadar bencil ki sırf kendi isminin baş harfiyle başlıyor diye seni o mesleye yönlendire bilir ve ya o kişiye aşık edebilir... Düşünceler o kadar değişken ki oturduğun koltuğun sertliğine ve yumuşaklığına göre bile değişe bilir. Hatta elinde soğuk bir çay ve ya su varken hakkında konuştuğun kişi ile ilgili olumsuz sözler söyleme ihtimalin sıcak bir çay varken söyleme ihtimalinden kat be kat fazladır...
Neyin kafasını yaşoyorsunuz derken? Sizce bu bir aşağılama sözü değil mi? özgür iradeniz bizi aşağılamaya mı karar verdi; yoksa bu bir otomatik refleks miydi?
Yani düşünüp değerlendirip bir karae verdiniz. Dediniz ki "bunlar madem özgür düşünceyi sorguluyor, o zaman aşağılama cümlesi yazmam amacıma uygun" öyle mi? Peki amacınız neydi? Aşağılamak size ne fayda sağladı?
Hepsi, bilinçaltına göre olur. Makinenin işleyişi bu yönde. Ama siz "şuna inanmayı seçiyorum" diyerek bilinçaltının size ne göndereceğini seçebilirsiniz
evet. Mekanizmanın çalışması, bilinç altından çıkan sonuçlar şeklinde. Bilinç ise bilinçaltını şekillendiren bir şey... Bilinç ile bilinçaltını şekillendiren biziz; bizim kararlarımızdaki etken mekanizma ise bilinçaltı...
özgür iradesinin olmadığını düşünen bir kişi, sürekli kendisini yönetecek kurallar veya kişiler arayıp durur sonuçta birilerinin yararı olabilir ama kontrolü kendi eline almadıkça bunun sıkıntısını yaşıyacak. özgür irade vardır ve sen kullanmassan başkası kullanır.!
özgür ve hür irade elbette var. Örneğin senin bu soruyu sorman ve cevap araman gibi. Sana zorla, baskıyla mı bu soruyu sordurdular. Hayır sen özgür ve hür iradeni soru sormaya kanalize ettiiğin için.
sonu iki L ile biten hilal hanım ve de kadir bey eğer bir gün hele ki şu kış günü karın yağışını sıcak odanızda ve güzel pencerenizin önünde en sevdiğiniz içecekle birlikte seyrettiğiniz bir anda kendi kendinize " ya ben neyim?" ya da "lan ben neyim" gibi çılgınca bir soru sorar sanız ve de bunun peşinden giderseniz bence; nasıl bir keşmekeşin nasıl, bir kaosun içinde yaşadığınızı fark ettiğinizde özgür iradeniz olmadığı için binlece şükür eder hatta hacca gider gelirsiniz idda ediyorum...
Kendimle sık sık başbaşa kalıp ben kimim ve benzeri biçok soru soruyorum dediğiniz olayı başlarda yaşanıyor bu kendinden ne kadar uzaklaştığını gösterir iradenin yokluğuna ıspat değil. Şimdi ise kendimle olmaktan keyf alıyorum ve hiçbi keşmekeşlik yaşamıyorum.
hilal hanım bak ne güzel kendinize sormuşsunuz niye biraz daha ileri gidip o her şeyin olup bittiği beyninizin nasıl çalıştığını merek etmediniz? Ha kendinizle mutluysanız o zaman bırakın her şey orda kalsın, bırakın çürüsün.. Boş veeeerrr... Hatta gitmeden önce hayatınıza renk katacak bir tavsiye de vereyim (belki yapıyorsunuzdur bilmiyorum) güzel mis kokulu bol kafeinli ama şekersiz bir bardak kahve ve de kaliteli sütlü bir çikolata... Miiisss.. Ne çılgın sorular ne keşmekeş cevaplar...
Merak etmediğimi nerden biliyorsunuz özellikle Sinan Canan hocanın videoları çok yararlı oldu. Ayrıca beynin tek başına bişey ifade etmediğinide belirtiyim. Kendimle mutlu olmasam hiçbişey beni mutlu edemez ki. Hayatımın renksiz olduna da karar vermişsiniz. Nelerden ne sonuç çıkarıyorsunuz ilginç.
kendinizle mutlu olamanıza hayran kaldım sadece. Bir an bu mutluluğa küçük bir katkım olursa kim bilir belki bende mutlu olurum diye düşündüm.. Yoksa hayatınıza renk katmak değil renginize renk katmak istedim. Peki bu benim haddime mi? Değil tabiki... Özür dilerim... Sinan Cananı severim ve tastik ederim... Lakin tek başına o yetmez hemde hiç.. Ama boş ver. Hayat sana güzel...
ahmet bey kendinizi tanıma sürecinde yaşadıklarınızı anlatırmısınız dediğinde Bunun çok kişisel olacağını ve bununla ilgili bir paylaşımım yada anım olabileceği aklıma gelmez di. Ama bu konuyla sanırım alakalı ve ilginç.. En azında benim için hayatımın en tuhaf olaylarından biriydi.. Kader konusunu yoğun işlediğim bir dönem ve karar, tercih. Ve "kader" Akşam yemeğini hazırladım. Tencerede nohut yemeği var. Bir yandan karıştırıyorum bir yandan düşünüyorum -bu her bir taneden kimin tabağına kaç tane konulacağı belli.. Ama benim iradem var istersem birine çok, birine az dağıtabilirim.. bu dağıtımla " "takdir" nasıl yerini bulacak.? İlk tabağa yemeği kepçe ile koydum.. İkinci tabağa koyduğum kepçenin kenarından bir nohut tanesi ikinci tabağın kenarına oradan masaya oradan ilk tabağa düştü.!
Bu soruyu soran kişi dini inancı olan kişidir. Soru çok derinlere inersen kader mi doğru yoksa varlık mı sorusuna gelir. Cevap kesin olmamakla birlikte insanın 8 yolu vardır. Öğretmen olabilirsin doktor olabilirsin markette çırak olabilirsin katil olabilirsin şoför olabilirsin fizik profesörü olabilirsin sakat kalıp sadece sıradan bir insan olabilirsin .................. Bunlardan herhangi birini hayattaki seçimlerine göre sürekli değiştirirsin bi ona geçer bi ötekine geçersin. Fakat şu bir gerçektir ki eğer kaderinizde olmayan bir şeyi tercih ederseniz buna ulaşamazsınz derler ve kader sonradan değiştirilebilen bir şey değil. Bu 8 yoldan istediğini seç istersen yolun yarısında ötekine geç bu 8 i içinde özgürsün fakat sana özel bir 9. gelmiyor.
Hologramik evren teorisindede bilimsel oalrak insan beynini düzenli frekans vererek onu normal bir dünyada yaşıyor gibi hissettirebilirsin yandığı duygusunu verebilirsin yüksekten düşüyor bir kişi ile cinselllik yaşıyor yemek yiyor tuvalet ihtiyacı görüyor gibi olgular hissettirebilirsin. Buda ortaya şunu çıkarır acaba ALLAH bu teknolojiyi kullanıyorsa !!!!! olabilir """"Uyandıklarında onalra ne kadar süre dünyada kaldıkları sorulur şüphesiz mü'min olanlar 1 gün veya daha az derler oysa bu RAB' katında sadece bir andır""""" bu ayet hologramik evren mantığını destekliyor. Sonuçta beyin biyoelektronik bir alet. Anlık veri hızını artırırsan 1 saatte 5 yerine 500 düşünce çıkartabilir buda zaman kavramını idrak edemeyeceğinden çok uzun bir süre olarak tanımlanır. Sonra kendine gelir bi bakarsın daha 1 saat geçmiş. Bu yüzden eroin kokain ve DMT içeren şeylerden uzak durun bunlar beyni hızlandırıp zaman algısını daraltan şeylerdir.
Vücudun birim zamanda işleyebildiği oranlar vardır. Mesela normalde %18 oranına adaptasyon geçirerek oksijen işler. Bu oran bir anda %40 olursa dengeler bozulur. Bu tüm elementler için geçerli. Şu kadar miktar karbon şu kadar miktar alkol şu kadar miktar DMT ............ Azami değerlerde bir şey olmuyor. Fakat ayahuasca yada özel olarak bilimsel amaçlı üretilmiş uyarıcılarda bu oranlar çok yüksek. DMT den kastım o amddelerdeki miktarlar için geçerli.
Var Bilinçaltınıza ne komut verdiğinize, ağzınızdan çıkana, nelere inanmayı seçtiğinize, nasıl şakalar yaptığınıza dikkat edin Her duygunuzu "bu duygu bana ait mi?" diye sorgulayın, ne yaptığınız kadar "neden/ hangi amaçla yaptığınıza" dikkat edin, toplu duygularda uyum sağlamadan önce nefes alın ve ben de böyle hissediyor muyum diyin yeter
O sadece bilinçaltında verilen karar. Yani karar bilinçaltında veriliyor, bilinç rasyonel hale getiriyor. 6 sn o süre.. Ama bilinçaltını bilinçli yüklemek mümkün. Hatta amaç bu Böylece farkındalık da artıyor
Ben "buyum" dediğin her tanım bir emir. Ağzından çıkan herşeyi bilinçaltı öğreniyor. Sık duyduğun şeyleri kaydediyor mesela... Olumsuz yorumlarda içinden "bana olumlusu olacak" şeklinde cevap ver.. Vs vs... Hür irade burada esastır. Ben buna inanmayı seçiyorum dersen o kayıt öncelikli yazılır En basitleri bunlar..
Güneş mavi camdan içeri mavi, yeşil camdan yeşil olarak girer.. Güneşi içerde farzedersek, tam tersi olur. Yani kendimizi cam farzedelim. Biz mavi isek dışarıya mavı ışık veririz, yeşil isek yeşil ışık.. Yani bize içerden gelen varlık feyzi aynı, ama kulağımızda işitme, gözümüzde görme, dilimizde konuşma olarak meydana çıkıyor.. özgür irade ise biraz farklı.. Bahsettiğimiz varlık feyzinin irade olarak tecellisinde, aklımız, şuurumuz dışardan aldığı etkilere ve niyete göre şekilleniyor ve iradenin bu halini bir yanılsamayla biz özgür irade olarak algılıyoruz.. Halbuki ancak bize içten gelen irade tecellisini olduğu gibi alıp aklı ve bilinci işe karıştırmadan özümseyip dışarı aksettirebildiğimizde özgür iradeye geçmiş olabiliriz..
Çünki bizim özgür irade diye adlandırdığımız cüz'î irade, bilinç, bilinç altı, aldığımız eğitim ve çevre faktörlerinin etkisi altında bağımlı bir irade halinden kurtulamıyor. Küllî iradeye geçebilenler ise, Allah'ın iradesine geçmiş olup iradesi tüm bağlardan kurtulup gerçek özgürlüğe kavuşmuş oluyor..
ontolojik olarak olaya bakacak olursak, bizim var olup olmadığımız bile kesin değil ki bizim irademizin varlığını sorgulayalım.....
Bilimsel olarak özgür iradenin varlığı söz konusu olabilir mi
tabi illa işi en derininden ele almaya gerek yok... Gündelik hayattaki kararlarımızda ne kadar özgürüz? Sorusuna bile dokunulabilir.
bilimsel olarak, biz karar vermeden önce beynimizde vereceğimiz karara dair 6 saniye önce hem de sürecin başladığı görüldü.
yani biz özgürce verdik sansak da aslında beyin çoktan kararı vermiş oluyor. Çok ilgin. Deney ve gözlemler var. Bulursam link vereyim inşallah.
Beyin neye göre karar veriyor .
Bu sadece karar vermenin bilinçte değil, bilinçaltında olduğunu gösteriyor.
özgür irade bana göre bilinçaltının ne kadarını bilinçli bir şekilde kodladığına göre (farkındalıkla) artan bir sistem. %100 e ulaşmak çok kolay değil. Ama bu bir yazılım işi Zihni takip edebildikçe duygu ve zihni yönetme gücü artıyor.
Bana göre özgür irade, ruha ait bir tabir ama... Eğer zihnin karar vermesi ise, herşey özgür irade ürünü... Kandırılmak bile...
Biraz daha açabilirmisiniz
Beyza hanim
Önce bir soru sorayım.. Kararlarımızı duygularımızla mı yoksa mantığımızla mı yaparız?
Yerine göre değişir
Hayır.. İnsan duygusal bir varlıktır. Ve daima duyguları ile karar verir. Bazen analitik düşünmenin verdiği "güvenlik duygusuyla" biz bunu mantık sanarız. Duygu yok sanarız
Sinir anında önümüze sunulan ilk secenek ne olursa olsun seceriz . Ama ferah animızda mantık olarak bize uygun olanı seceriz
Hayır şart değil. Her halukarda yaptığımız her seçim, her karar bir duygunun ürünüdür. Duygu ise bilinçaltımızın en güçlü iletişim dilidir. Bilincimiz gelen sonucu rasyonel hale getirir. Yani özgür irade ile kendi kararımızdan bahsetmek için bilinçaltımızı (o kadar altta değil) izleyebilmemiz çok önemli
Peki nasıl olacak izlemek
beynimiz o kadr bencil o kadar bencil ki sırf kendi isminin baş harfiyle başlıyor diye seni o mesleye yönlendire bilir ve ya o kişiye aşık edebilir... Düşünceler o kadar değişken ki oturduğun koltuğun sertliğine ve yumuşaklığına göre bile değişe bilir. Hatta elinde soğuk bir çay ve ya su varken hakkında konuştuğun kişi ile ilgili olumsuz sözler söyleme ihtimalin sıcak bir çay varken söyleme ihtimalinden kat be kat fazladır...
özgür özgür düşünüp yazıyorsunuz..,
neyin kafasını yaşıyorsunuz özgür irade yok diyerek?
Neyin kafasını yaşoyorsunuz derken? Sizce bu bir aşağılama sözü değil mi? özgür iradeniz bizi aşağılamaya mı karar verdi; yoksa bu bir otomatik refleks miydi?
Yoo, özgür özgür düşünüp, irademle yazdım. İstediğin tarafa çekebilirsin
Yani düşünüp değerlendirip bir karae verdiniz. Dediniz ki "bunlar madem özgür düşünceyi sorguluyor, o zaman aşağılama cümlesi yazmam amacıma uygun" öyle mi? Peki amacınız neydi? Aşağılamak size ne fayda sağladı?
Ben "aşağılama" niyyeti ile yazmadım. Bu kanıya siz varsınız. Sözümün arkasındayım
Peki sizin niyetiniz neydi? Şaka mı? Komik olsun mu istediniz? Yoksa başka neydi amacınız?
http://okyanusum.com/belgesel/6-saniye-once/
Bu sadece "bilinçli karar" için geçerli. İşlem bilinçaltında gerçekleşiyor.
yukarıda verdiğim link bende çalışmadı. Şu link çalıştı, aynı video: https://www.izlesene.com/video/6-saniye-once-olanlar-karari-kim-veriyor/6906232
Bilinçli karar mantık ölçüleri ile olur ama tercihen mantığa ters ama vicdâni bir karardamı bilinç altının tesiridir.?
Hepsi, bilinçaltına göre olur. Makinenin işleyişi bu yönde. Ama siz "şuna inanmayı seçiyorum" diyerek bilinçaltının size ne göndereceğini seçebilirsiniz
evet. Mekanizmanın çalışması, bilinç altından çıkan sonuçlar şeklinde. Bilinç ise bilinçaltını şekillendiren bir şey... Bilinç ile bilinçaltını şekillendiren biziz; bizim kararlarımızdaki etken mekanizma ise bilinçaltı...
İnsanın delilikleridir...
özgür iradesinin olmadığını düşünen bir kişi, sürekli kendisini yönetecek kurallar veya kişiler arayıp durur sonuçta birilerinin yararı olabilir ama kontrolü kendi eline almadıkça bunun sıkıntısını yaşıyacak. özgür irade vardır ve sen kullanmassan başkası kullanır.!
özgür ve hür irade elbette var. Örneğin senin bu soruyu sorman ve cevap araman gibi. Sana zorla, baskıyla mı bu soruyu sordurdular. Hayır sen özgür ve hür iradeni soru sormaya kanalize ettiiğin için.
sonu iki L ile biten hilal hanım ve de kadir bey eğer bir gün hele ki şu kış günü karın yağışını sıcak odanızda ve güzel pencerenizin önünde en sevdiğiniz içecekle birlikte seyrettiğiniz bir anda kendi kendinize " ya ben neyim?" ya da "lan ben neyim" gibi çılgınca bir soru sorar sanız ve de bunun peşinden giderseniz bence; nasıl bir keşmekeşin nasıl, bir kaosun içinde yaşadığınızı fark ettiğinizde özgür iradeniz olmadığı için binlece şükür eder hatta hacca gider gelirsiniz idda ediyorum...
Kendimle sık sık başbaşa kalıp ben kimim ve benzeri biçok soru soruyorum dediğiniz olayı başlarda yaşanıyor bu kendinden ne kadar uzaklaştığını gösterir iradenin yokluğuna ıspat değil. Şimdi ise kendimle olmaktan keyf alıyorum ve hiçbi keşmekeşlik yaşamıyorum.
hilal hanım bak ne güzel kendinize sormuşsunuz niye biraz daha ileri gidip o her şeyin olup bittiği beyninizin nasıl çalıştığını merek etmediniz? Ha kendinizle mutluysanız o zaman bırakın her şey orda kalsın, bırakın çürüsün.. Boş veeeerrr... Hatta gitmeden önce hayatınıza renk katacak bir tavsiye de vereyim (belki yapıyorsunuzdur bilmiyorum) güzel mis kokulu bol kafeinli ama şekersiz bir bardak kahve ve de kaliteli sütlü bir çikolata... Miiisss.. Ne çılgın sorular ne keşmekeş cevaplar...
Merak etmediğimi nerden biliyorsunuz özellikle Sinan Canan hocanın videoları çok yararlı oldu. Ayrıca beynin tek başına bişey ifade etmediğinide belirtiyim. Kendimle mutlu olmasam hiçbişey beni mutlu edemez ki. Hayatımın renksiz olduna da karar vermişsiniz. Nelerden ne sonuç çıkarıyorsunuz ilginç.
kendinizle mutlu olamanıza hayran kaldım sadece. Bir an bu mutluluğa küçük bir katkım olursa kim bilir belki bende mutlu olurum diye düşündüm.. Yoksa hayatınıza renk katmak değil renginize renk katmak istedim. Peki bu benim haddime mi? Değil tabiki... Özür dilerim... Sinan Cananı severim ve tastik ederim... Lakin tek başına o yetmez hemde hiç.. Ama boş ver. Hayat sana güzel...
Teşekkür ederim güzel düşünceleriniz için. Ben boşvermeyi pek sevmem size bi yardımım olabilecekse fikir alış verişi yapabiliriz.
ahmet bey kendinizi tanıma sürecinde yaşadıklarınızı anlatırmısınız dediğinde
Bunun çok kişisel olacağını ve bununla ilgili bir paylaşımım yada anım olabileceği aklıma gelmez di. Ama bu konuyla sanırım alakalı ve ilginç.. En azında benim için hayatımın en tuhaf olaylarından biriydi..
Kader konusunu yoğun işlediğim bir dönem ve karar, tercih. Ve "kader"
Akşam yemeğini hazırladım. Tencerede nohut yemeği var.
Bir yandan karıştırıyorum bir yandan düşünüyorum
-bu her bir taneden kimin tabağına kaç tane konulacağı belli..
Ama benim iradem var istersem birine çok, birine az dağıtabilirim.. bu dağıtımla " "takdir" nasıl yerini bulacak.?
İlk tabağa yemeği kepçe ile koydum.. İkinci tabağa koyduğum kepçenin kenarından bir nohut tanesi ikinci tabağın kenarına oradan masaya oradan ilk tabağa düştü.!
Soruya göre bir cevaptı.. Belkide yalnız bana tuhaf ve ilginç geldi..
Bu soruyu soran kişi dini inancı olan kişidir. Soru çok derinlere inersen kader mi doğru yoksa varlık mı sorusuna gelir. Cevap kesin olmamakla birlikte insanın 8 yolu vardır. Öğretmen olabilirsin doktor olabilirsin markette çırak olabilirsin katil olabilirsin şoför olabilirsin fizik profesörü olabilirsin sakat kalıp sadece sıradan bir insan olabilirsin .................. Bunlardan herhangi birini hayattaki seçimlerine göre sürekli değiştirirsin bi ona geçer bi ötekine geçersin. Fakat şu bir gerçektir ki eğer kaderinizde olmayan bir şeyi tercih ederseniz buna ulaşamazsınz derler ve kader sonradan değiştirilebilen bir şey değil. Bu 8 yoldan istediğini seç istersen yolun yarısında ötekine geç bu 8 i içinde özgürsün fakat sana özel bir 9. gelmiyor.
Hologramik evren teorisindede bilimsel oalrak insan beynini düzenli frekans vererek onu normal bir dünyada yaşıyor gibi hissettirebilirsin yandığı duygusunu verebilirsin yüksekten düşüyor bir kişi ile cinselllik yaşıyor yemek yiyor tuvalet ihtiyacı görüyor gibi olgular hissettirebilirsin. Buda ortaya şunu çıkarır acaba ALLAH bu teknolojiyi kullanıyorsa !!!!! olabilir """"Uyandıklarında onalra ne kadar süre dünyada kaldıkları sorulur şüphesiz mü'min olanlar 1 gün veya daha az derler oysa bu RAB' katında sadece bir andır""""" bu ayet hologramik evren mantığını destekliyor. Sonuçta beyin biyoelektronik bir alet. Anlık veri hızını artırırsan 1 saatte 5 yerine 500 düşünce çıkartabilir buda zaman kavramını idrak edemeyeceğinden çok uzun bir süre olarak tanımlanır. Sonra kendine gelir bi bakarsın daha 1 saat geçmiş. Bu yüzden eroin kokain ve DMT içeren şeylerden uzak durun bunlar beyni hızlandırıp zaman algısını daraltan şeylerdir.
Zaman algısının daralmasındaki sakınca ne? DMT gıdalarda bile var biliyorsunuzdur.
Vücudun birim zamanda işleyebildiği oranlar vardır. Mesela normalde %18 oranına adaptasyon geçirerek oksijen işler. Bu oran bir anda %40 olursa dengeler bozulur. Bu tüm elementler için geçerli. Şu kadar miktar karbon şu kadar miktar alkol şu kadar miktar DMT ............ Azami değerlerde bir şey olmuyor. Fakat ayahuasca yada özel olarak bilimsel amaçlı üretilmiş uyarıcılarda bu oranlar çok yüksek. DMT den kastım o amddelerdeki miktarlar için geçerli.
Vel hasıl özgür irade var mı yok mu
Tam manasıyla çözümsüz kaldı
Eger zihnim karar vermeden 6 saniye önce karar veriyorsa ne yapacağıma...
Ex oldum ...
Var Bilinçaltınıza ne komut verdiğinize, ağzınızdan çıkana, nelere inanmayı seçtiğinize, nasıl şakalar yaptığınıza dikkat edin Her duygunuzu "bu duygu bana ait mi?" diye sorgulayın, ne yaptığınız kadar "neden/ hangi amaçla yaptığınıza" dikkat edin, toplu duygularda uyum sağlamadan önce nefes alın ve ben de böyle hissediyor muyum diyin yeter
Peki (((6))) saniye öncesi
O sadece bilinçaltında verilen karar. Yani karar bilinçaltında veriliyor, bilinç rasyonel hale getiriyor. 6 sn o süre.. Ama bilinçaltını bilinçli yüklemek mümkün. Hatta amaç bu Böylece farkındalık da artıyor
Peki nasıl bir şekilde bilinçaltını bilinçli yükleyebilir iz
Ben "buyum" dediğin her tanım bir emir. Ağzından çıkan herşeyi bilinçaltı öğreniyor. Sık duyduğun şeyleri kaydediyor mesela... Olumsuz yorumlarda içinden "bana olumlusu olacak" şeklinde cevap ver.. Vs vs... Hür irade burada esastır. Ben buna inanmayı seçiyorum dersen o kayıt öncelikli yazılır En basitleri bunlar..
Yapıcam deyip yapamadığın kader, yapıcam deyip yaptığın da kader..
Güneş mavi camdan içeri mavi, yeşil camdan yeşil olarak girer.. Güneşi içerde farzedersek, tam tersi olur. Yani kendimizi cam farzedelim. Biz mavi isek dışarıya mavı ışık veririz, yeşil isek yeşil ışık..
Yani bize içerden gelen varlık feyzi aynı, ama kulağımızda işitme, gözümüzde görme, dilimizde konuşma olarak meydana çıkıyor..
özgür irade ise biraz farklı..
Bahsettiğimiz varlık feyzinin irade olarak tecellisinde, aklımız, şuurumuz dışardan aldığı etkilere ve niyete göre şekilleniyor ve iradenin bu halini bir yanılsamayla biz özgür irade olarak algılıyoruz..
Halbuki ancak bize içten gelen irade tecellisini olduğu gibi alıp aklı ve bilinci işe karıştırmadan özümseyip dışarı aksettirebildiğimizde özgür iradeye geçmiş olabiliriz..
Yani yok
Cüz'î aklımız devrede oldukça, özgür irade sandığımız cuz'î irademiz var.. Cüz'î aklımızı küllî akla teslim edebildiğimizde ise, cüz'î irdemizin yerini gerçek özgür irade olan kullî irade alır..
Çünki bizim özgür irade diye adlandırdığımız cüz'î irade, bilinç, bilinç altı, aldığımız eğitim ve çevre faktörlerinin etkisi altında bağımlı bir irade halinden kurtulamıyor. Küllî iradeye geçebilenler ise, Allah'ın iradesine geçmiş olup iradesi tüm bağlardan kurtulup gerçek özgürlüğe kavuşmuş oluyor..
Bu akıl fikirle Mevla bulunmaz.. Yunus EMRE