Duyuları olmayan birisi hayatı algılayabilir mi?

O zaman şöyle diyoruz. Algıladığımız kadar herşey var. Algılamak içinde düşünmek gerek. Çünkü hayatın ne kadar gerçek olduğu, bizim onu ne kadar algıladığımız ile alakalıdır. Düşünen fakat duyu yetisinden (görme/tatma/dokunma/işitme/hissetme) yoksun olan biri hayatı var diye algılar mı?

Bu akşam biraz ısındı beyinleriniz. Farkındayım. Az daha zorlayın hadi.

G
0 kişi takip ediyor.
Misafir olarak yayınla
38
38 CEVAP

Matrix filmi, eger hiristiyanlik propagandasini yaptigi goz ardi edilirse, holografik evren tezine en mantikli sunumu yapmistir. 5 duyu organimiz ile algilayip meddelestirip sonra cerceveledigimiz evreni, yine o algilarin dogrultusunda hukme baglamak cok dogru degil. Dinlerin anlattigi kavranamaz bir yaratici fikrine de saplanmadan, kavranabildigi kadariyla(bilim isiginda) evrenin yapisinin algilanmasi ve islettigi sistemin okunmasi mumkun olabilir. Fizik kurallarinin %100 hatasiz islemedigi evrenin bazi suprizleride olmaktadir. (orn, ayin dunyaya her sene 2 cm yaklasmasi vb) yani kaotik ve harmonik bir kurallar evreninde yasiyoruz. Bu madalyonun madde boyutudur. Ancak bir de mikrodalga boyutu vardir ki, gorebildigimiz veya henuz teknik enstrumanlarla varligina emin oldugumuz yildiz ve gezegenlerin titresimlerinin bizde yarattigi yanilsamalarin farkinda olamiyoruz. İlgisini cekenler bilir, derinlemesine astroloji (fal degil) bilenler, gezegen hareketlerinin (cekim, elektron ve notrino bombardimanlarinin skalasi) insan ve cevreye verdigi etki artik yadsinamaz sekilde aciktir. Bu cokluk icersindeki tekligin, yaratici olmasi dusuncesinin fantazisinden uzaklasarak, olusan bu yapinin karsisinda her gecen gun aydinlanip sorgulamaya devam etmeyi tavsiye ederim. "Holografik Evren" (michael talbot) kitabini ari bir kafa ile okunmasi gerekir diye dusunuyorum. Deneysel ve kaynakca olarak cok saglam bir kitaptir. Hatta sufilerin anlatmak istedigi tekligi orada bilimsel olarakta anlatildiginia sahit olabilirsiniz. Hepinize selamlar

M