Eskiden kalma bir bilgisayarı kurcalarken bakın ne buldum.
Felicita. Life is life... Komanjeroo.
Beni birden çocukluğumun lunaparkina götürdü. Yaz tatillerini Denizlide geçirirdik. Incilipınar mevkinde bulunan lunapark halkın favori mekaniydi.
Çocukluğumun lunaparklarini hatırladım birden. Orada hep bu müzikler çalardı. Life is life... Felicita... Komanjero komanjero komanjero.
Gözlerim nemlendi...
Sonra bir de kitap kalınlığındaki o "Örümcek Adam" çizgi romanını alıp odaya gömülmek.
Sizin de aklınızda kalan. Karşılaştığınızda size çocukluğunuzu hatırlatan müzikler var mıdır?
Ve hangi anı canlanıyor gözünüzde daha cok?
Ahmet Önsesveren
A
https://m.youtube.com/watch?v=n_pLleIU41A
https://m.youtube.com/watch?v=EGikhmjTSZI
Yıllar öncesinde ki ailemin sıcaklığını hissettirdi. Hiç bir şeyin farkında olmadan yaşadığım yıllarım. Bu günkü beni yaratan geçmişim, her ne kadar hatalı da olsan, seni affetmişim aslında. Ben benden memnunum aslında. Kendimi olduğum gibi kabul ettiğimi farkediyorum.
Yorum mükemmel katılıyorum
Biz 65 ile 85 arası doganlar arada kalmış nesil gibi hissettiriyor bana.
Ne önceye aidiz ne sonraya
Çocukken ana baba kraldı öğretmen kraldı. Biz büyüdük çocuklar kral oldu öğrenciler kral oldu.
Bu sadece bir tanesi biz arada kalmışlarin başına gelen.
Kralların hesap vermesi zor olur Ahmet bey. Öbür dünyanın hesabından bahsediyorum.
Arada kalmanın "az sorumluluk" gibi bir avantajı var diyorsunuz yani
Illa Mana ya baglayacaksiniz Fikret hocam tamam her şey manayla ilgili. Ben hem ortanca kardes hem 82 liyim. Arada kalmanın kralini yaşadım. Küçük kavga eder o küçük olur, büyük eder o da büyük. Arada dayak yiyen benim.
Bardağın dolu tarafından bakın diyolar. Bende bakıyorum Şerife hanım.
Tv kanalı azdı. Atari diye birşey vardı. Çizgi roman olayı müthiş zevkliydi. Pazar sinemasını iple cekerdim.
.
Çocuk dergileri haftalıktı ve dolu dolu okunurdu.
.
Şimdinin yumurtadan çıkan oyuncakları o zaman olağan üstü birşeydi.
Tülay Duman hoca paylaştığınız dizelerle ve müziklerle içim sızlıyarak iç çekerek özlem duyduğum çocukluğuma zaman yolculuğu yaptırdınız. Tabiri caizse derler ya burnumun direği sızladı.
Beni en çok bütün kötü olayların 79 senesine ait olması düşündürüyor. Kendimi kötü olayları hatırlatan bir hatıra olarak tarihe yazdırıyor beynimde.
Neler oldu ki o yıl kötü? Benim doğmamın dışında?
Yok ya. İyi ki varsınız. Cidden.
Olmasanız ne olurdu? Çok bişe olmazdı yaa. Çok şeetmeyelim şimdi sizi.
Dartanyannn. 3 silahşör neden 4 kişi?
Kimse değerli değildir. Ama herkes değerlidir. Gibi bi laf yumurtlayasim var da. Değerli olmak ne demektir? Bunu bilmiyorum. Evet birisi bir diğerine değer verir falan da. "Sever" "Saygı duyar" dan başka bi de "değer verir" nereden çıkıyor? Değer duygusu başka bazı seylerin tanımı mı? Yoksa başlı başına bir duygu mu? Ya da kavram?
Bunlar ne ki?. Titanic ve Matrix filmleri çoktandır "nostalji kuşağı filmi" gibi lanse ediliyor yahuu.
Ben ise halen oralarda takılı kaldım.
Hâlâ Matrix'i aşabilmiş degilim. Ötesine gecebilmiş değilim.
ICQ numarası zamaninda kaldim.
386 486 Pentium olaylarini yeni aşıp "vauvv çift çekirdek diye birşey gelecekmiş" heyecaninda takılı kaldım.
Cramberries benim için yeni bir grup...
Hocam eskilere gittim bunları okurken belki 65 yıllara gidemem ama 82 liyim
Siyah beyaz tv yi iyi hatırlıyorum kanallar şimdiki gibi sabaha kadar yayın yapıyordu istiklal marsinla kapınis vardı
Yogurtcumuz sütcümuz kapımıza gelirdi heyecanla beklerdim camın demirliklerinde sırf üstündeki kaynağı ilk ben yemek için sütcunude ati vardı atina bindiridi beni
Akşam olmasını iple çekerdim babam gelicek yaz kış demden alır beni gezdirirdi
Emel sayın hastasiydi babam kaseti koyardı arabada dinleye gezerdik ogünlerimi çok özledim
Evet ya. Kaset olayı vardı değil mi? . Zeki Müren, Emel Sayın kasetleri filan.
Biz plağı göremedik. Cdye de yetisemedik. Kaset nesliyiz biz. Walkman bizim lüksümüzdü
Ondan önce annemin plakları vardı temizlik yaparken takardi
Walkman ahh ahh hocam vallaha aldirmak için canım çıkmıştı çocukluğum tatlisindan çok acısı var ama ben genede geçmişimi seviyorum Ozaman aile vardı...
Bizim kendi hayvanlarimiz vardı. Her gece kaynar süt icerdik. 3 kardeş bazen de kuzenler az yarışmadik o kaymaklar için.
Biz plağı göremedik. Cdye de yetisemedik. Kaset nesliyiz biz. Walkman bizim lüksümüzdü
10 dk. Dinle pil biterdi. Pil pahalı idi.
Belki de pil yine aynıydı. Ama bizim değerimiz ederimiz okadardı.
Radyo pil harcamadigi için pek. Kaset yerine radyodan müzik daha işlevseldi
Şimdik çocuklara oyuncak kırılmadan oyuncak alınıyor.
Alacak oyuncak kalmıyor ki. Her şey ulaşılabilir olduğu icin. Çocuğa bi hediye bulamiyorsun ki sevinsin
İlk okulda, okul pikniğinde dans yarışmasına bu şarkı ile katılmıltık. Çok net gözümün önünde görüntüler kazanamamıştık ama.. Bu aklıma geldi ilk.
https://youtu.be/otCpCn0l4Wo
Benim çocukluğum biraz anormaldi sanırım neden bilmiyorum ama sanırım üç kızdan sonra beni erkek gibi büyütmüşler biraz.
Erkeklerle mahalle maçı yapar, misket, gazoz kapağı oynardım. Hep erkeklerin içinde olmuşum
Liseye giderken bile bilg. Half-life, counter strike falan oynardım.
Chat falan aklıma geliyor, zurna kanalı. Icq vardı birde.
Myself control, take on me, listen to yolu heart bunu okuyan beni 40lı yaşlarda sancak bi de they dont care about us var en sevdiğim bi de we will Rock you
Hugo böyle sivri kulaklı tolga abi hakkaten sefiller barış mançonun programı vardı ben çocukken katılcam deyip katılamadım ukde kaldı
https://youtu.be/Ckom3gf57Yw
https://youtu.be/vx2u5uUu3DE
Gül hnm. Yalnız degilsiniz ben de erkek gibi büyüyenlerdenim. Komşuların erkek çocuklarıyla oynardım.
Gülle oynardık beş çukur kazardık, taso devri bile geçti bizim taşla ezdigimiz gazoz kapakları vardı. Çocukluktan çıktıgım yıllarda tetris çıktı benim yoktu komşunun kızının vardı muazzamdı bizim için
İnanın hiç hatırlamıyorum bebek, evcilik falan tetris
Tetris evett. Bizim tüccar zihniyetli bi arkadaşımız saatlik parayla tetrisini oynatirdi. Kazandığı parayla üç dört tetris daha alıp hepsini de kiraya vermeye başladı. Tetris modası bitmeye yakın da hepsini sattiydi
Sizin arkadaş tam tüccarmış Ahmet bey
Bankacı olmuş zaten duyduğuma göre
Gül hnm. Evet benimde 10-12 yaşımdan sonar tek tük kız arkadaşım oldu hâla sıkı dostlarım erkek çocukluktan bu yana gelen bir durum ve beynin farklı işleyişi olarak görüyorum
80lerin sonu 90ların başı çocukluğum geçti leon un soundtraki vardı shape of My heart ne anlatıyor bilmiyorum ama klibi bizim köyde çekilmiş hibi
Kızıl Maske mi daha güçlü Örümcek Adam mı?
Bunu bilmiyordum ama Supermenin iğrenç olduguna emindim. Çünkü bir derinliği yoktu. Her şeyi süper biseydi işte. Üflemesi süper gözleri süper.
Oysa Örümcek Adam gel gitlerin, çalkantıların adamıydı. Sorumluluklari altinda ezilen. özel hayatında hatalar yapan.
Arayışçı idi bir de. Gerçekliği arayan.
Ezik bir tipti. Özgüveni zayıf. Bir ailesi de olmamış. Kendini büyüten May hala onun ozlemiydi.
Neden zayıf, ezik karakterler daha makul geliyor. Neden superman iğrenç, kıskandığınız için mi?
Superman insanın yüreğine dokunmuyor. Gerçek olmadığı da çok belli. İçsel dünyaya hitap ettiği bir yönü yok
Örümcek adam ise. Gelgitleri. Pismanliklari. Şaşırmaları. Soruları. Arayışı. Icsel diyalogları
Sizin içselinize dokunmuyor diye neden iğrenç diyorsunuz adama. Adam kendi içinde gayet mutlu, huzurlu. Kendi dünyasını yaşıyor. Böyle olunca da bir çıkarınız olmadığı için, beklentinizi karşılamadığı için iğrenç diyorsunuz adama. Beğenmiyorum deseniz bi derece.
Süperman iğrenç bi kere
Nerelere götürdünuz ya. Bizim köyde düğün bayram hidrellezlerde şenlikler yapılırdı. Salıncak sallanır ne alakaysa türkü soylenirdi sallanirken. En çok ta ; dumaaan bürüdüü herkes sevdiğini aldı yürüdüüü. (Bi nagme yapamadim). Herkesin yerine falanca filancayi aldı yürüdü. Falanca genelde çocukları kizdirmak için komşu oğlu ya da genç kızların platonik aşkını deşifre etmek için sevdiği kişi olurdu Hiç hissedilmiyor yaşarken nostalji olunca iç geçiriyor insan.
Eşimle ilk yalnız buluşmamızın bahanesi. Kaset verme bahanesi. Yabancı slow bi kasetti. Bu şarkı da vardı içinde Gençlik işte...
https://youtu.be/QwOU3bnuU0k
Başka neler vardı bilg. Da Ahmet bey. Belki disket te sıkışmış kalmıştır, baktınız mı
Abimle bilyeye binerdik. Dayımların oturduğu mahalleye giderdik. Orası yokuştu. Yokuş yukarı bilyeyi taşırdık. Abimle kavga ederdik sen taşı ben taşı
Kar yağınca evden annemizin çamaşır leğenlerini yürütürdük. Karda leğenle kayardık. Ne güzel günlerdi üstümüz başımız toz toprak olurdu, çelik çomak, yakartop istop oynardık..
çocukluğum belkide benim yitirdiğim cennetim, müziklerden çok anılarım geldi aklıma çok özlüyorum bazen...
09.09.1968 kurtuluş törenlerini izledik akrabamızın balkonundan akşam evde annem sancılanmış bebek geliyor dediler ablamla beni odaya kapattılar üst katımızdaki komşu ablanında o akşam doğum günüydü Berkant Samanyolu yeni çıkmıştı sürekli o plak döndü durdu ve kardeşim geldi yine o senelerde Avare filmi gösterime gelmişti onun şarkısı, filmin ismini unuttum "güller ve dudaklar" dı şarkısı. İzmir'de 5,5 yaşından yaklaşık 9 yaşına kadar yaşadım çocukluğumun en güzel zamanlarıydı herhalde ne zaman romantik bir beste duysam yada kendimi duygusal hissetsem İzmir'de hissederim kendimi ...
Hiç birimizin saati yoktu ama eve giriş saati belliydi. Akşam ezanı
Akşam ebesi o da neyse
https://m.youtube.com/watch?v=4kHl4FoK1Ys
En sevdiğim
https://youtu.be/RxipfzTjAQM
Türkçe cevirisi
Google den 2 dj da bulursun anlamı boşuna hit olmamıs yani sessiz sakin bir irtamda dinleyerek sözlerin oku tadını çıkar
Hocam müziği dinlemeyenlere ne olacak?
Müzikli muziksiz her türlü anı ve hatıra kabul edilir.
Sizin çocukluğunuz nerelerde geçti?
anlık playlistimi bırakayım şuraya:(
https://youtu.be/m5XmzXB5BAo
Alta Gracia
Sabahın erken saatinde Barış Manço geldi aklıma "Adam olacak çocuğu" da anmadan geçmeyelim
Oku bakiim a-yıııı !
Life is life ı severek dinlerdik