Sanırım insanın genlerinde birşlere, inanma ihtiyacı, arzusu var. Önce dünya düzdü insanlar için ve gökyüzü diye bir ışıklı çatısı vardı. İnanma ihtiyaçlarından gökyüzündeki aya, güneşe taptılar. Ayın, güneşin büyüklüğüne hayrandılar. Dünya bundan ibaretti. Sonra dünyanın, yuvarlak olduğunu ve evrenin merkezi olmadığını öğrendiler. Evrenin büyüklüğüne hayran kaldılar. Yaratıcıyı aradılar. Şimdilerde de, atomu keşfettiler, atom altını incelediler. İnsan ile evren arasındaki benzerliği incelediler. Bu sefer de hayranlığın yanında merak, evreni çözme arzusu başladı. Yaratıcıyı, Yaradılışı, başlangıcı, sonu aramaya başladılar. Hiçbiryere koyamadılar yaratıcıyı. Büyüdükçe büyüdü hayranlık. Hakikat dediler, aşk dediler. Hala arıyoruz. Ve arayışta bitmeyecek sanırım. Bitemez de. Doğru yerde arayan zaten kendini unutuyor, hiç oluyor.
Kabz haliniz henüz geçmemiş manAsında ıdi.. Zira yağmur yağınca bana bast hali gelir bu yüzden söyledim. Elbette yağmur rahmettir. Zahmet ile rahmet arasında tek bir nokta farkı vardır oda lütuf noktasıdır
Onu arayan Ahmet oldukça Ahmet hakikati bulamaz. . Ahmetlikten arinirsa eğer hakikat Ahmetten tecelli eder. . Ki bunun ötesine geçen de şunu anlar. Her halukarda hep Ahmetten hakikat tecelli etmekte idi. . Daha ötesinde ise ne Ahmet kalır ne arınmak ne tecelli
Sanırım insanın genlerinde birşlere, inanma ihtiyacı, arzusu var.
Önce dünya düzdü insanlar için ve gökyüzü diye bir ışıklı çatısı vardı. İnanma ihtiyaçlarından gökyüzündeki aya, güneşe taptılar. Ayın, güneşin büyüklüğüne hayrandılar. Dünya bundan ibaretti.
Sonra dünyanın, yuvarlak olduğunu ve evrenin merkezi olmadığını öğrendiler. Evrenin büyüklüğüne hayran kaldılar. Yaratıcıyı aradılar.
Şimdilerde de, atomu keşfettiler, atom altını incelediler. İnsan ile evren arasındaki benzerliği incelediler. Bu sefer de hayranlığın yanında merak, evreni çözme arzusu başladı. Yaratıcıyı, Yaradılışı, başlangıcı, sonu aramaya başladılar. Hiçbiryere koyamadılar yaratıcıyı. Büyüdükçe büyüdü hayranlık.
Hakikat dediler, aşk dediler. Hala arıyoruz. Ve arayışta bitmeyecek sanırım. Bitemez de. Doğru yerde arayan zaten kendini unutuyor, hiç oluyor.
Peki herkes aramaya kodlumudur sizce? Yoksa sadece Onun istediği mi onu arar?
ikisi de aynı şey değil mi. Evet kodludur ve o kodları girende O dur. Herkeste de bu kod vardır.
Sizde henüz yağmur yagmadi mi?
Yağmur, rahmet henüz yağmadı bana. Yağmur duasındayım. Umut imandandır.
Kabz haliniz henüz geçmemiş manAsında ıdi.. Zira yağmur yağınca bana bast hali gelir bu yüzden söyledim. Elbette yağmur rahmettir. Zahmet ile rahmet arasında tek bir nokta farkı vardır oda lütuf noktasıdır
Kişinin kendisi yok olduğunda geriye ne kalıyor
Vedat Bayam kendime kızdım biraz, birşey farkettim. Biraz hırpalamam gerekiyor beni. Oda yansıyor ister istemez.
Cüneyt Yelkovan yok olacak birşey yok ortada. Kişinin yok olması diye birşey de yok. Var olan hiçbir şey yok olmaz.
Söylediklerinizden tüm varlık birdir anlamı çıkıyor yanılıyormuyum yoksa
Tüm varlık bir değil. Parçalara ayrılmış bir varlık yok. Var olan tek bir şey var. Başka da birşey yok.
Tek şey ne işte onu arıyorum
Arıyoruz ama ne aradığımızı da tam olarak bilmiyoruz. Neden aradığımızla alakalı sanırım biraz. Bende bilmiyorum henüz.
Onu arayan Ahmet oldukça Ahmet hakikati bulamaz. . Ahmetlikten arinirsa eğer hakikat Ahmetten tecelli eder. . Ki bunun ötesine geçen de şunu anlar. Her halukarda hep Ahmetten hakikat tecelli etmekte idi. . Daha ötesinde ise ne Ahmet kalır ne arınmak ne tecelli
Ahmet abi ahmetlikten arındığında iyilik ve kötülük aynı oluyormu