Gerçeği aramada ki, amaç nedir? Daha kaliteli bir yaşam sürme arzusu mu? Yoksa sadece aramak mı kıymetlı bızım ıcın? Neden gerçeğin ardına düşüyoruz ?
Murat Vuslat
M
Gerçeği aramada ki amaç nedir?
Gerçeği aramada ki, amaç nedir? Daha kaliteli bir yaşam sürme arzusu mu? Yoksa sadece aramak mı kıymetlı bızım ıcın? Neden gerçeğin ardına düşüyoruz ?
En doğruyu bulsak dahi enden öte doğru da var...
Doğruyu bulmak neden önemli bizim icin?
Doğru ile daha az güçle daha fazla etki sağlandığı için önemlidir.
Doğruyu sadece güç icin mi ararız?
Hayır rahat için. Bizler miskin varliklariz..
Doğru bazen rahatlık değil bilakis zahmet verir oysa
Sorgulamak bilgi edinmek herdaim yasantimizda olmasi gereken bir ülkü olmasi lazim. Ogrenmenin yasi yoktur. Bilmek ogrenmekten gecer. Ogrenmessen bilmis olmassin. Gercek olani buldugunda her insan yanilmamisiz dogruymus diyebilmeli. Gunumuzde ise hic bir seyin gercek olup olmadigini bilmiyoruz. En basit ornek karsimizda bize cevap verenin kisiligini karakterini sadece yazilarindan yorumlarindan biraz olsun cikartabiliyoruz lakin gercektede bu boylemi? Insan merak ediyor. Yada sanal ortamda kibar nazik bilgili birisine benzesede esasen karsisindaki insani etkilemek icin bir oyun icerisinde de olabilir. Kufurbazin dolandiricinin tekide olabilir. Bu yuzden bence sanal ortamlarda her insan karsindaki insanimerak edip ogrenmeye calisiyor cogunda aldaniyor. Bence eistain dogru soylemis. Gercegi aramak bulmaktan daha kolay. Gercekler umdugunuz gibi olmasada sonucunda gercegi buluyorsunuz ve uzulebiliuorsunuz. Lutfen sorgulamadan arastirmadan gormeden hic bir soze cisme varliga inanmayin yoksa gercek ortaya ciktiginda uzulen siz olursunuz.
Evet gerçeği öğrenmek önemli. Lakin biz onu neden arıyoruz? Ararken bizi yönlendiren duyguyu soruyorum? Bilme isteği mi sadece? Yoksa genetik kod mu?
Bence genetik kod degil. Oyle olsa herkes arastirir sorgular. Bence bilgi ogrenme yetisi kimde var ise gercegi o arastirir
Herkes bir şekilde aramak durumunda değil mi?
Keske dediginiz gibi olsa murat bey. Biz olaya farkli acidan baktik burdayiz konusuyoruz arastiriyoruz arastirirken ogreniyoruz kimi zaman ogretiyoruz birilerinin yerinw arastirip paylasiyoruz. Ama bazilari ise sadece isine geldigince arastiriyor kimi zaman ise soylenene inaniyor. Ulke tarihine baktigimizda arastirana degilde varsayimlarla konusanlara inaniliyor. Simdi kodlama olsa insan gercekligini arastirmazmi
Somut aramayı düşünmeyin. Soyut düşünün sizce soyut anlamda her insan aramaz mi?
"Neden gerçeğin ardına düşeriz" çünkü şüphe kemiricidir.
Gerçeği ararken sadece şüphe midir bizi yönlendiren?
Şüphe ve merak duygusu..
Neyi merak ediyoruz niye ediyoruz dersiniz?
Bizim gerçeğimiz ne kadar gerçek, bunu merak ediyoruz. Ya zannettiğimiz gibi değilse, diye şüphe içindeyiz.
Yeryüzünde kesin gerçeğe ulaşmak mümkün değil. En gerçek olan şey neyse daha gerçeğini bulana kadar gerçeği o simgeler. Ancak bu gerceksizlikte gerçek insan olmak sadece devamlı daha da gerçeği aramakla mümkün...
Aramakla bulunmaz bulanlar arayanlardandir sözünü nasil degerlendirirsiniz
Doğruyu bulduğunu düşünenler en'den öteye geçemez. Aramayı da bırakır. İmkansız dediğimiz şey ufkumuzun (en'imizin) içinde olmayan imkanlardir. İşte afaktan öte imkan olduğuna inanmaya zaten iman diyoruz. Afakı genişletmek için aramaya devam etmek gerekiyor. Çünkü gerçekte imkansızlık yoktur...
Gerçeği bulmak için ölmekten başka çare yok eninde sonunda anlayacağız ya yek ya hiç
O halde boşami çaba gösteriyoruz öğrenmek icin?
Şimdiki bilgi sonrakininde bilgisidir saniyede üçyüzbin km hızla genişleyen evrende nereye varacaksın
Aramayalım mi o zaman yani?
Tabiiki çalışmalar olacak evren konusu bile bilimin analizidir
İç huzuru bulmakmıdır asıl amaç acaba. İnsanlar maddecilikten, sahtecilikten bunaldığında kendi iç dünyasını sorgular. Ruhsal olarak rahatlamak icin ..
Kendini aramak! Evet aramalarin en kıymetlisi bu olsa gerek kendini aramak her zaman ic huzuru verir mi dersiniz?
Bu kisiye baglı Murat hocam. Cünkü iç huzuru ararken kendinle yüzleşmek zorundasın. Bu durum bazen hüsran bazende mükafattır
Aramakla bulunmaz bulanlar arayanlardandir sözünü nasil değerlendiriyorsunuz
Azim ve sabırla ömrümüzün sonuna kadar hep gerçeği ararız ama tam buldum dediğimiz anda bambaşka boyuta geçer yine doyuma ulaşamayız. Sanırım aradığımız hakikate son nefeste ulaşacağız
Sonsuzluğa yolculuk için önemli. Bir durak var, en son durak. Oraya çabucak ulaşabilmek için. Ne olacak ki oraya ulaşınca. Burdan memnun değilmiyiz? Yoksa burdan daha kötü bi yer mi var? Burası kadar iyi bir yer olsa yeter mi bize? Bence yetmez. Belki de içimizde bir çekim gücü vardır bizi gerçeğe çeken.
Genetik kod olabilir mi?
Öyle mi desek ki? Manen mi diyorsunuz.
Insanın ayrıldığı yurdunu ozlemek vbunun icin surekli bir arayış içinde olması sizce genetik değil mi. Yada yaradılış kodu diyelim biz buna
O'nun dışında olmadan, varız. Belki yapı taşlarımızın herbir mm sine yüklenmiştir. Sizce peki ruhumuzda yüklü olabilir mi?
Ruh elbise değiştirir gibi beden değiştirecek. Boyut değiştirdikçe. O halde aslolan ruh.
insanoğlu bilme ihtiyacını gidermek için merak eder, öğrendikleri asla onu tatmin etmez çünkü asıl önemli olan kendini bulma yani kendini gerçekleştirebilme arzusudur ve bu arzu sınırsızdır.
Bilme ihtiyacı nerden geliyor dersiniz
Yaratılışdan geldiğine inanıyorum uyarıcılar da onu tetikler
Güzel. Peki gerçeği bulmak mi kiymetlidir aramak mi?
aramak süreç bulmak ise sonuçtur ve bu son hiçbir zaman gelmez. Önemli olan süreci başlatmaktir. Bir bebek doğdugunda onun için dünya kaos ortamıdır bu durumdan kurtulmak için otomotikmen merakı devreye girer ve çevresini anlamlandırma çabasına gider rahatlar ama sonuçlar başka süreçleri başlatır bu döngü yaşamı boyunca sürer.
O halde aramak daha o nemli bizim icin diyebiliriz. Değil mi?
Elde ettiğim doğu ağır gelecekse doğruyu bulmayı değil bahane ararsın
Doğru insana yuk olabilir diyorsunuz güzel bir yaklaşım
Teşekkür ederim
Doğru insana yük olmaz, daha büyük yükten kurtaran küçük bir zahmet verir..
Ayetler de biz peygamber gondermedigimiz kitap gondermedigimiz kavmi sorumlu tutmayiz diyor ya gelin burdan yaklaşalım Şevki bey. O halde vahyi bilmek bir sorumluluk getirir değil mi?
Tabi ki bilgi sorumluluk getirir, gereğini yapan ise sorumluluktan kurtulur. Mesela sabah namazının farz olduğunu bilmeyen biri bunu kılmaz ve bundan faydalanamaz. Bundan faydalanacak olan uyuşmuş kısımlarının farkında bile değildir. Ama bilip de kılmayan için uyuşmuş kısım olmadığından acı ve üzüntü verir. Tıpkı şuna benzer, kolumuzdaki sinir uçları kesildiğinde kolumuza ateş de gelse bıçak da kesse acı vermez. Ancak sinirleri sağlam biri uyuşturulmadıkça acıyı hisseder. Işte bilgi ruhsal sinirler gibidir...
Yalanla olup kendimizi kandirmaktansa gerçekleri öğrenmek en güzeli.. Doğruluk adina
Doğruyu aramaktaki amaç sadece doğruyu öğrenmek mi
Öğrenmek ve yasamak
Doğruyu bilip görmezden gelerek yanlışı savunan da çok Veysel Cemrem
Farkındalık oluşturmak ve en objektif bilgileri kazanmak, aldatılmamak yanılmamak için ,
yanlış inanışlara ideolojik saplantılara takılıp kalmamak için,
dogmatik kıskaçlardan kurtulmak,
gerçeğin peşinde olmak ilerleme, birilerinin doğrusu doğrultusunda ise gerileme getirir,
En doğru bilgi dediğiniz değişkendir. Sonra daha doğrusu bulunabilir..
Haklısınız ben de o kısmı düşünüyordum düzelttim, doğru değişken gerçek tek tir,
Onlar bize ibretlik Mine Bese gördüklerimiz ders yada ibrettir bize.. Onları gördükçe daha cok doğruya yöneliyoruz ya. Şükür et gördüğüne onları...
Beyin sorgular ve gerçeği bulmadanda rahat edemez işte beyin fırtınası budur aslında
Belkide aramadan gerçeğe nail olmak aramaktanda değerlidir
Var mi öyle?
Herkeze nasip olmaz kimi hayatini heba eder kimisi onca kitap karistirir kimiside allahın taktiriyle gerceğe ulasiverir tabi bunlar derin mevzular derin dusunen anlar diyelim
Evet
Kesinlikle evet
Arayanlar bulamaz bulanlar arayanlardandir sözünü nasil aciklarsiniz?
Gerçeği bulan söylemez. Neden mi ilk önce herkese açıklamak bulup egosunu kabartmak ister. Bulunca söylemez. Artik egonun onemi kalmamistir. Önemli olan gerçektir. Bilmek anlamak hissetmek bu öyle bir şeydir ki birine söylediğinde alacagin hazdan daha güzeldir.
Bilmek egoya iyi gelir bu yüzden bilmek isteriz diyorsunuz güzel bir yaklaşım
Sanırım insanın genlerinde birşlere, inanma ihtiyacı, arzusu var.
Önce dünya düzdü insanlar için ve gökyüzü diye bir ışıklı çatısı vardı. İnanma ihtiyaçlarından gökyüzündeki aya, güneşe taptılar. Ayın, güneşin büyüklüğüne hayrandılar. Dünya bundan ibaretti.
Sonra dünyanın, yuvarlak olduğunu ve evrenin merkezi olmadığını öğrendiler. Evrenin büyüklüğüne hayran kaldılar. Yaratıcıyı aradılar.
Şimdilerde de, atomu keşfettiler, atom altını incelediler. İnsan ile evren arasındaki benzerliği incelediler. Bu sefer de hayranlığın yanında merak, evreni çözme arzusu başladı. Yaratıcıyı, Yaradılışı, başlangıcı, sonu aramaya başladılar. Hiçbiryere koyamadılar yaratıcıyı. Büyüdükçe büyüdü hayranlık.
Hakikat dediler, aşk dediler. Hala arıyoruz. Ve arayışta bitmeyecek sanırım. Bitemez de. Doğru yerde arayan zaten kendini unutuyor, hiç oluyor.
Peki herkes aramaya kodlumudur sizce? Yoksa sadece Onun istediği mi onu arar?
ikisi de aynı şey değil mi. Evet kodludur ve o kodları girende O dur. Herkeste de bu kod vardır.
Sizde henüz yağmur yagmadi mi?
Yağmur, rahmet henüz yağmadı bana. Yağmur duasındayım. Umut imandandır.
Kabz haliniz henüz geçmemiş manAsında ıdi.. Zira yağmur yağınca bana bast hali gelir bu yüzden söyledim. Elbette yağmur rahmettir. Zahmet ile rahmet arasında tek bir nokta farkı vardır oda lütuf noktasıdır
Doğru olduğu için herşeyin orijinali gerçeyi daha kıymetli
Ben nedir Murat bey? Birlik bilincinden ne zaman çıktı insan. Hani diyoruz ya unutturulduk diye. Neden unutturulduk, ne zaman unuttuk birlik bilincini, ben olduk?
O ilk elest meclisinde soz vermiştik oysa "bel'a" demistik. Dünyaya geldiğimiz anda bir saikin de bize eşlik eedeceğini bilsekde sonucunu goremedik. Oysa daha yaratılmadan öğrenmiştik bilgiyi beyan etmeyi öğrendikten sonra unuttuk herseyi. Dünyada gözümüzü açtığımız anda ben olduk imtihan sırrı gereği...
evet söylediğiniz gibi imtihan gereği belki. Düne kadar bu yöndeydi benim düşüncem de. Ama değişiyor bazı düşüncelerim. Değişiyor demeyeyim de, farklı yönler, bağlantılar geliyor aklıma. Gözlerimizi açtığımız anda ben olduk. Bazı şeyleri bize göstermek, öğretmek için ben olmamız gerekiyordu. Bizim tecrübe ederek öğrenmemizi istiyor herşeyi. Ve öyle ilahi bir tılsımla falan gelmemiş bu ben bilinci. Yada bizim kendi nefsimizin bir oyunu falan değil. Gayet basit, somut bir yoldan vermiş, bu ben bilincini bize.
Ahmet Önsesveren yazdıklarıma sizinde yorum yapmanızı istiyorum. Fikir istiyorum sizden. Tam ifade edemiyorum çünkü. Yardım edermisiniz. Birşeyler var kafamda.
Gözümüzü açtığımız anda ben olduk. Gördüklerimi ayırdetmeye başladığım zaman, annemi gördüm hiç bana benzemiyordu. Etrafımdakileri gördüm hiçbiri birbirine benzemiyordu. Herkes farklıydı. Birinin saçı kısa, birinin uzun, birinin sarı birinin siyah. Birinin gözü siyah, birinin mavi vs. Herkes farklıydı birbirinden. Bende farklıydım. Onlar kocamandı, ben küçük. Farklı görüntülerin yanında, farklı karakterler, fikirler, sesler duydum. İşte o zaman ben oldum. Ben başkaydım, onlarda başka. Ben, sen, o diye ayırdım.
Yok hayır. Saf ben bilinci farkli. Bi de diğerleri ile kiyad yaparak tanim getirilen ben kalıbı farkli
Gerçek olan tek sey tanridir. Sen gerçeği bulma peşine dustugun gibi gerçekler peşi sıra gelir. Sana kendini hissettirir.
çünkü insan, gerçeği ararken yanlışları sorgular, tek bir gerçek için bin yanlış sorgulanır bazen... Gerçeği arayış doğurgandır... Neden gerçek peşine düşeriz? Sanırım gerçekliğimize teyit gerçeğe ulaşmak...
Gerçeği bulmak mi kiymetlidir onu aramak mi?
aramak çünkü gerçek 1 tane ise bin sorgu yaptırır
'Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!' demiş şair, bir gerçek uğruna ne yalanlar çıkar ortaya kimbilir....
Simyacı. Delikanlı işleri pekte yolunda gitmeyen adamın yanında barınma ve yemek karşılığı işe başladı. Delikalı adama en büyük hayalini sordu. Adam hacca gitmek dedi. Zaman geçti delikanlı işleri yoluna koydu, para kazanmaya başladılar. İşler iyiydi artık. Delikanlı neden hacca gitmiyorsun, ben varım işin başında diyor. Adam gitmem diyor, ben hacca gidersem bütün umutlarım biter, ben bu umutla yaşıyorum.
Gül Soto arayış ve bekleyişe alışmak ve sevmek.. Arayışı bir amaç edinmek..
Kendine hizmet bile birlige hizmettir kendin için ararken bile baskalarinida bu arayışa alet Edip birliğe yardım ederiz herşey aslına döner
Gerçeğin peşine düşmek kendine hizmet değildir
Emin mısınız
Birlik yasasina gire en ufak atom bile kendine yaptigi aslında birliğe yapmaktir
Tamam bu söylediğiniz doğru bunda hemfikiriz yağmur kendisi için yağmıyor bu doğru . Fakat kimse kendisine hizmet için aramaz gerçeği. Bunun bir çok sebebi olabilir ama sebep asla kendisine hizmet değildir
Tek sebep sonsuz yasami bulmaktir kisi kendi icin arar kendi bulursa herkese buldurur
Neden zaten cevabi da vermissin eee neden? Sende ariyorsun gercegi
Neye gore gercek DOGMAK VE OLMEK SINAV PUAN GUNAH SEVAP SIFIRA SIFIR ELDE VAR SIFIRRR
Gerçeği arayanlar ölümsüzlüğün peşindeler çünkü yaşamı dünya ile sınırlı olduğuna inanıyorlar bu yolda yaptıkları her şeye gözleri kapalı dalıyorlar her türlü canlının feci şekilde canlarını alırken tek hedef aç, susuz kalmadan ne kadar daha uzun yaşarız. Benzer şeyleri bizden önce yok olmuş kavimlerde yapmış yani bilinen bilinmeyen her şey aslında birer enerji şeklinde dönüp duruyor çevremizde kimin frakansı tutarsa ona ilham oluyor aynen araştırırken kafasına düşen elma ile yer çekimiyle frakansı tutan Newton gibi.
Gerçeği aramak belki de ilk var olma nedenlerimizden biridir. Ileri gitmek. Daha da ileri fakat bu Sonsuzluğun sirrina erme çabası olması gerek.
Herkes gerçeği arıyor. Bakalım kime yar olacak.
Kimseye
görsel materyalGelişmemiz ve dönüşmemiz için gerçeğin peşine düşmeliyiz.. Ama gerçeğe ulaşmak kolay değil zannederim. Hem yolları yokuş ve sarp gerçeğin.. Ama her bir gerçeğe ulaşmanın olgunluğu da bu yokuş ve sarplıkta yapılan mücadele ile elde ediliyor.. Güce ulaşmak olgunluk istiyor.
Merak... Merakınız kim olduğunuzu belirler. Neyi merak ederseniz onun peşine düşersiniz.
Peki gercek nedir.. Nasil biseydir onu biliyormuyuz... Bulsak bile ne oldugunu anlayacakmiyiz yada o olup olmadigini
Kıymetli olan hakikati bulmaktır
İnsan Hakk mertebesinde yaratılmış. Hakk gerçek demek. Allah ın ilminde yaratılmışız. Biz gerçek mertebesindeysek yaratan gerçek mertebesinden daha öte bir şey olsa gerek doğru mudur? Doğruysa bizim hayal edemediğimiz bu mertebe nasıl bir şey olabilir?
Hiçlik. Hiçliğin tanımı yoktur. Hiçlik bir durumdur. Allahın ilminde yaratılmışız değil, yaratma, yaratılma diye birşey yok Fikret bey. Özür dilerim araya girdim ama Allahın ilminde yaratılmak deyince, ne çıkarıyorsunuz bu cümleden. Zihninizde canlanan ne.
Mansurun enel hak demesini anlamaya çalışırken ulaştığım bir bilgiydi. Hakk yaratılmış olanların halen varoldukları mertebenin adıdır. Dediğiniz doğru. Belki bizim hayal alemimiz olan şey O'nun katında Hakk mertebesidir. Burada insanın cismani özellikler kazanmasıdır. O'nun katından bakıldığında bizim maddevi dünya hayal alemi olarak görülmektedir. İşte bizim katımızda Hakk=gerçek olarak algılanır. Anlatmaya çalıştım, çok karışık olmamıştır inşallah.
Biraz açıklaman lazım Yeniocak. Belki bizim hayal alemimiz olan şey O'nun katında Hak mertebesidir ne demek acaba ?
Gören, gördüren ve görülen birdir..
Güzel olan umut mudur yoksa? Bulacağım ümidiyle aramak..
Bilinmek istemese aramayı yaratır miydi?
Yaratmazdı elbet.
Bizim arama isteğimiz Onun bizi istemesi olabilir mi? Bu yüzden aramak bizde heyecan ve mutluluk hissi açığa çıkarıyor olabilir mi?
Bu fikre bayılıyorum Murat bey.
Bende
Bence zeki olduğumuzu düşündürdüğü için arıyoruz
Farklı bir düşünce
yalanlar üzerine hayat kurulmazda o yüzden yalan dolanla biryere varılmaz gercegini bilmek isteriz aslını o şekilde daha iyi yaşanır yasamı kaliteli yapan gerceklerdir bu yuzdende aramalıyız aramak bulmaktan daha önemli diyor resim ama zaten bulursak arayıp herseklde hayatın kalitesini artırmaya varıyor ucu .
Gerçeği ararız çünkü hayatın her alanın da adaletsizliklerin olduğunun farkındayız. Bazen de gerçeği kendi doğrularımıza göre ararız. Her insanın kendi doğrusu mevcut olduğu için kendi doğrularını gerçek kabul eden insanların sayısı da bir hayli fazladır. Gerçek tektir. Ama kişisel yorumlara bakınca hep muamma dır. Çünkü kimsenin içini düşüncelerin okuyamayız. Bu yüzden bazı gerçeklikleri tam anlamı ile saptayamayız. Bu durum genelde insan ilişkilerinde geçerlidir.
Gerçek huzura ermek için
iş olsun diye
Seviyorum hepinizi
Artık dövmiycem sizi
Etme eyleme. Ne olur vazgeçme bizi dövmekten dayı
Kafam çok bozulursa yine döverim belli olmaz..
Ohh şükür
Kışın güneşine, subayın gülüşüne aldanma derler.
Erenlerin sağı solu belli olmaz. Şakkadanak yapıştırıverir tokadı.
Herseyin yalan olduğu bir dunyada gerçeği aramak cokta mantikli degil sanki.. İstedigin kadar gercegi ara
buda farklı bir görüş elbette
Aradığı gercege ulaşıp, seyırcı kalan ve Hayatına cekmediği gibi Bunu Kaosa cevirenler yuzunden boyle bu Dünya.
İnsanların büyük çoğunluğu idealisttir; özgūr dūşūndūǧūnū iddia etse bile bu böyledir; çūnkū aslında bilmedikleri, Ama öǧrenmeye de çalışmadıkları, geliştirmedikleri inançları -dūşūnceleri deǧil- savunmakta ve aksini iddia etseler de metafizik biçimde düşünmektedirler. Bu idealizm bile bir bilinçten yoksundur; bir dūşūnceyi bilmeden, anlamadan, tartışmadan yapılan inanç idealizmidir. Bunda çevre, bireysel çıkarlar ve başka etkenler de rol oynamaktadır elbette.
İnsan neye inanıyorsa inansın, önce inandıǧı şeyi okumalı, araştırmalı ve kendi özbenliǧiyle gerçekten ona inanmalıdır. Gerçekten yūreǧiyle ve aklıyla inanmak bunu bir çıkar ya da bir imaj vermek için yapmamaktır aynı zamanda.
‘Sorgulanmayan hayat yaşamaya deǧmez.’ derler, sorgulanmayan bir inanç da inanmaya deǧmez.
Nietzsche’nin dediǧi gibi, “İnançlar hakikat dūşmanı olarak yalanlardan daha tehlikelidir.”
Gerçek ve hakikat ise, bakış açısına baǧlı olarak manipule edilen, görmezlikten gelinen ve yok sayılan bir simulasyondan öteye gitmiyor böylesi bir dūnyada daha iyi anlayabilmek, çözūmleyebilmek ve yakın geleceǧe ilişkin öngörūde bulunabilmek için yapılması gereken ilk şey bilime yönelmektir, bilimsel gerçekler ışığında ilerlemek..!
Bazi şeyleri basit düşün be Hüseyin Amukoğlu
Hahaha ben basit düşünüyorum da bazı insanların da basit dusunebilmesi için bazı detayları bilmesi gerekiyor diyerek
Aslında gerçek belkide yanı başımızda duruyor biz görmüyoruz. Birfün belkide ne manyakmışız yanımızda duranı göremedik diyeceğiz