İnsanların büyük çoğunluğu idealisttir; özgūr dūşūndūǧūnū iddia etse bile bu böyledir; çūnkū aslında bilmedikleri, Ama öǧrenmeye de çalışmadıkları, geliştirmedikleri inançları -dūşūnceleri deǧil- savunmakta ve aksini iddia etseler de metafizik biçimde düşünmektedirler. Bu idealizm bile bir bilinçten yoksundur; bir dūşūnceyi bilmeden, anlamadan, tartışmadan yapılan inanç idealizmidir. Bunda çevre, bireysel çıkarlar ve başka etkenler de rol oynamaktadır elbette. İnsan neye inanıyorsa inansın, önce inandıǧı şeyi okumalı, araştırmalı ve kendi özbenliǧiyle gerçekten ona inanmalıdır. Gerçekten yūreǧiyle ve aklıyla inanmak bunu bir çıkar ya da bir imaj vermek için yapmamaktır aynı zamanda. ‘Sorgulanmayan hayat yaşamaya deǧmez.’ derler, sorgulanmayan bir inanç da inanmaya deǧmez. Nietzsche’nin dediǧi gibi, “İnançlar hakikat dūşmanı olarak yalanlardan daha tehlikelidir.” Gerçek ve hakikat ise, bakış açısına baǧlı olarak manipule edilen, görmezlikten gelinen ve yok sayılan bir simulasyondan öteye gitmiyor böylesi bir dūnyada daha iyi anlayabilmek, çözūmleyebilmek ve yakın geleceǧe ilişkin öngörūde bulunabilmek için yapılması gereken ilk şey bilime yönelmektir, bilimsel gerçekler ışığında ilerlemek..!
İnsanların büyük çoğunluğu idealisttir; özgūr dūşūndūǧūnū iddia etse bile bu böyledir; çūnkū aslında bilmedikleri, Ama öǧrenmeye de çalışmadıkları, geliştirmedikleri inançları -dūşūnceleri deǧil- savunmakta ve aksini iddia etseler de metafizik biçimde düşünmektedirler. Bu idealizm bile bir bilinçten yoksundur; bir dūşūnceyi bilmeden, anlamadan, tartışmadan yapılan inanç idealizmidir. Bunda çevre, bireysel çıkarlar ve başka etkenler de rol oynamaktadır elbette.
İnsan neye inanıyorsa inansın, önce inandıǧı şeyi okumalı, araştırmalı ve kendi özbenliǧiyle gerçekten ona inanmalıdır. Gerçekten yūreǧiyle ve aklıyla inanmak bunu bir çıkar ya da bir imaj vermek için yapmamaktır aynı zamanda.
‘Sorgulanmayan hayat yaşamaya deǧmez.’ derler, sorgulanmayan bir inanç da inanmaya deǧmez.
Nietzsche’nin dediǧi gibi, “İnançlar hakikat dūşmanı olarak yalanlardan daha tehlikelidir.”
Gerçek ve hakikat ise, bakış açısına baǧlı olarak manipule edilen, görmezlikten gelinen ve yok sayılan bir simulasyondan öteye gitmiyor böylesi bir dūnyada daha iyi anlayabilmek, çözūmleyebilmek ve yakın geleceǧe ilişkin öngörūde bulunabilmek için yapılması gereken ilk şey bilime yönelmektir, bilimsel gerçekler ışığında ilerlemek..!