Hz. İsa'nın ölümünden birkaç asır sonra, bozulan kilise İncil'i kendi çıkarları doğrultusunda kullanmak ve maddi ve manevi çıkar elde etmek amacıyla İncil'in aslını gizlemiştir. (Kilise; aforoz, enterdi ve endüljans gibi yetkilerle maddi zenginliği yine kralların kilisede taç giyme zorunluluğu kuralı ile de siyasi üstünlüğü elinde tutuyordu. Eğer İncil halka yayılır ise bu durumun olmadığı anlaşılacak ve kilisenin elindeki bu yetki ve çıkarlar yok olacaktı.)
İncil'in aslının gizlenmesi durumu zamanla Hristiyanlık inancına dışarıdan çok fazla fikrin girmesine sebep olmuş ve Hristiyanlık inancı tahrif olmuştur. (Hatta İslamiyet, Hristiyanlık Dini tahrif olduğundan gelmiş ve Hristiyanlık inancının hükmünü kaldırmıştır.)
Zamanla durum daha vahim hale gelmiş ve artık neredeyse her kilise ve din adamı kendi İncil'ini yazmış, birinin doğru dediğine diğeri yanlış birinin kabul ettiğini diğeri yok sayar hale gelmiştir.
2000 civarında İncil'in ortaya çıktığı bilinmektedir.
Bu duruma bir çare bulmak isteyen Hristiyan din adamları 325 yılında İznik’te bir konsil toplamış ve konsile 2048 din adamı katılmıştır.
Ancak her kiliseyi temsil eden din adamı kendi İncilinin doğru olduğunu iddia edince doğru İncili belirlemek için ilginç bir yola başvurulmuştur.
Tüm İnciller büyük bir masanın üzerine koyulmuş ve masa şiddetle sallanmaya başlanmıştır. Eğer hangi İncil düşmez de masa üzerinde kalmayı başarırsa gerçek olduğunu kanıtlamış olacaktır. Diğer İnciller ise yakılmak süreti ile yok edilecektir.
İşlem aynen tekrarlanmış ve İnciller masadan birer birer düşmüşler ancak masada bu sefer de 4 İncil kalmıştır. Ne kadar sallasalar da bu 4 İncil masanın ortasında olduğundan masada kalmayı başarabilmişlerdir. Diğer İnciller ise yakılmak süreti ile yok edilmiştir.
Hıristiyan din adamları çaresiz Matta, Markos, Luka ve Yuhanna tarafından yazılan bu 4 İncili de kutsal kitap olarak kabul etmişlerdir.
Şu an Hristiyanlık Dini'nin temeli bu 4 din adamının yazdığı ve aynı adla anılan 4 İncile (Matta, Markos, Luka ve Yuhanna) dayanmaktadır.
Peki kuran değiştırılmış olabilirmi.
İnancımıza göre olamaz. Ancak baktığımızda eğer değiştirilmiş olsaydı Tıpkı diğerleri gibi farklı farklı örnekleri olurdu. Bir de Kur'an'da hafızlık kavramı var ki bu şekilde orjinali nesilden nesile bozulmadan taşınmış oluyor.
Peki inancımız nekadar sağlıklı
İnandığın kadar sağlıklı.
Peki kuranı hz. Muhammedin kendisimi düzenlemiş yani kitap haline kendimi getirmiş
Hayır. Hz. Osman başkanlığındaki hafızalardan oluşan bir heyet
Peki çelişkilerini hz. Osman ayarlamış.
Hangi çelişki ???
Mesela bir insanı öldürmek bütün insanlığı öldürmek bir ayetmidir.
Hayır
O zaman din adamları niye okadar çok kullanıyor hadismi yoksa
Aynen hadis
Hadislerin hepsi peygamberemi ait
Elbette. Hadisin mantığı o zaten
O zaman hadis ayet çelişkisi varmı
Yok tabiki de
İlk başta yazdığım hadis insan öldürmeyi men ediyor doğrumu
Suçsuz yere insan öldürmeyi men ediyor evet.
Yani nefsi mudafa hariç.
Nefsi, malı ve dini müdafa hariç
Ama enfal süresi 17.ayet diyorki onları siz öldürmediniz onları allah öldürdü siz gömmediniz allah öldürdü
Yani düşmanlar için diyor
Ee, yani?
Yani şu efal süresi 17.ayet fetvasıile 182000 insan öldürüldü ırakta
Kim öldürdü yahu. Neyin kafasını yaşıyorsunuz?
Irakta diyorum enfal katliamını hiç duymadınmı
Olmayan şeyi duymuş olmam imkansız
Eski bir tarih 80li yıllarda yaşandı biraz araştır karşına çıkar gerilmende gerekmez dostum
Uzatmadan sonuca gelsek diyorum. Başladığımız nokta ile geldiğimiz nokta arasında saçma bir fark oluştu
Şunu diyorum kuran ile hadis her ikisile oynanmış ve değiştırılmış olabilirler diyorum mesela hz. Muhammed dönemindeki islam ile çağımızdaki islamın ne kadar farklı olduğunu diyorum
Yahu İslam farklı değil. İnsanlar farklı yaşayanlar farklı. Yoksa inen kitap aynı kurallar aynı.
Tamam başını ağırttım kusura bakma