Ana Sayfa
»
Yaşam
»
Kişisel Gelişim
»
İnsanın kültürel gelişiminde çevre ve ailenin katkısı %90 neden %10 bilgi için okuyoruz?
İnsanın kültürel gelişiminde çevre ve ailenin katkısı %90 neden %10 bilgi için okuyoruz?
0 kişi takip ediyor.
Paylaş:
Üzülerek belirtmem gerekir ki bugün eğitim işlevini kapitalist mantığın sınırlarına teslim etmiş durumda bu meselenin başka bir boyutu asıl sorgulanması gereken bu araştırmanın sonuçlarıdır çevrenin insan üzerindeki etkisi çok çok büyük öyle ki bireyi çevre şekillendirir diyebiliriz bu durumda şunu rahatlıkla söyleyebiliriz kişinin yaşadığı yer etkileşim kurduğu kişiler kişi üzerinde çok büyük bir etki bırakıyorlar eğer çok bağnaz bir ortamda büyümüşse oranın dokusuna göre şekillenir yok eğer daha medeni taşralık mantığını aşmış bir ortamda büyümüşse kişi daha donanımlı olur diye düşünüyorum fakat bi de bireyden bireye değişen durumlarda var
Çok ama çok bağnaz bir ortamda büyüdüm. Ancak zihin yapım empati ve geniş çerçeveden bakmak gibi bir özelliğe sahip olduğu için yapılan her hareketi sorgulayarak izledim. Bugünkü bende o bağnaz ortamın etkisini yadsiyamam ancak bendeki tezahürü tamamen tersi bir tepkiye dönüştü. Ortam herzaman aynı işlevi görmüyor
Aklıma bir anektod geldi Ebu Hanife'ye soruyorlar hocam siz bu güzel ahlakı nasıl edindiniz ya da nasıl başardınız diye sorunca talebeleri ben diyor ahlaksız insanlara benzememek için bu hale geldim
Aslında bu söylediğiniz şey çok önemli hatta biliyorsunuz İbni Haldun Montesquieu gibi büyük düşünürler coğrafyanın hatta bölgenin kişi üzerinde çok etkili olduğunu söylerler yani yaşadığınız doğal şartlar sizin karakterinizi belirler bu tabi işin tabiat kısmı bi de toplumun birey üzerinde etkisi var ama en nihayetinde bireyin kendi durumu var ki onu da maslow amcamız kişi çaba göstererek dediğiniz gibi empati kurarak kendini gerçekleştirebilir
Zuleyha Karatepeli hocam sizin ve Ali Rıza hocamın yorumu zaten büyük ölçüde açıklamış. Okullar özel olursa tam para tuzağı olur. Aile ve devlete çok büyük görev düşüyor. İlköğretim seviyesinde çocukları uzmanların gözlemleriyle, çocuğun sahip olduğu yetenekler doğrultusunda yönlendirmek ve eğitimini nu yönde yapması için imkan sağlamak gerek diye düşünüyorum
Aynur Saylak hanım size bir örnek verecem Türkiye'nin en iyi Prof'ları nerde görev yapıyorlar ya Koç ya da Sabancı üniversitelerinde bunun Türkçesi şudur eğitim sadece endüstriye eleman temin eden bir işlev görüyor
Ali Aslanalp doğru hocam. Ancak özel okullar açılmadan önce, en iyi proflar, en yüksek puan alan en iyi öğrencilere, en iyi okullarda öğretmenlik yapıyordu.
Okul, hastane gibi kurumlar tıpkı birer fabrika gibi endüstriyel yapılara dönüştü. Birşeyler üretip karşılığında bir ticarethane gibi para kazanan yerler buralar. Ana tema ticaret üzre. Devlet elindeki kurumlarda sadece sisteme tektip eleman yetiştirmek üzere konumlanmış vaziyette. Farklılıklara tahammül edemeyen her yetenekte her karakterde her yapıda insana/çocuğa aynı eğitimi vererek eğitmek ten uzak, sadece sivri taraflarını yontmaya çalışan birer düzenek...
Farklı davranan bir çocuk gördüklerinde hemen etiketleyip yaftalayip, her geçen gün yeni bir isimle ortaya çıkan bir hastalık adıyla diğer sistem ürünü kuruma yani hastaneye yollayan berbat bir düzen
Zuleyha Karatepeli hanım bu yazdıklarınızdan şu sonucu çıkardım sisteme teslim olmamalıyız temel sorgulama burdan başlamalı da ?
Olmamak lazım ancak nasıl? Bunlar birer saptama/tespit çözüm nedir ne olmalıdır bilemiyorum.
Ali Aslanalp sisteme teslim oluyorsun ister istemez. Çünkü sistem kendine uymayanları un ufak parçalara ayırıp, atıyor. Ha ne fark var. Sorgulayanlar, farkında olanlar ya başka sisteme geçiş yapıyor, imkanı varsa, yoksa en kötüsü ömrü hayatı bu farkındalıkla acı çekmek oluyor.
Valla benim şahsi kanaatim mücadele yolunu seçmek lazım değişim ve dönüşüme direnmezsek biz biz olmaktan çıkarız