"Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. Ziynetlerini açmasınlar. Bunlardan görünen kısım müstesna. Başörtülerini, yakalarının üstünü (kapayacak surette) koysunlar. Zinet (mahal)lerini kendi kocalarından, yahut kendi babalarından, yahut kocalarının babalarından, yahut kendi oğullarından, yahut kocalarının oğullarından, yahut kendi biraderlerinden, yahut kendi biraderlerinin oğullarından, yahut kardeşlerinin oğullarından, yahut kendi kadınlarından, yahut kendi ellerindeki memlukelerden, yahut erkeklerden yana ihtiyacı olmayan hizmetçilerden, yahut henüz kadınların gizli yerlerine muttali olmayan çocuklardan başkasına göstermesinler. Gizleyecekleri ziynetleri bilinsin diye ayaklarını da vurmasınlar. Hepiniz Allaha tövbe edin ey müminler. Taki korktuğunuzdan emin, umduğunuza nail olasınız." Nur Suresi, 31. Ayet
Tabiki. Bu ayette ziynet sözlük anlamında olsuğu gibi kullanılmıştır. Zahir yani görünen kısımlar dışındaki ziynetinizi örtün denmektedir. Ayrıca ayetin sonunda ayaklara takılan ve o dönemde yaygın olan halhal türü ziynet eşyalarının ses çıkarmasına sebep olacak şekilde yürünmenesi istenmektedir. Bu ayette tamamen kadının güvenliği söz konusudur.
Tefsir işleriyle mi uğraşıyorsun yoksa Arapçadan Türkçe tercümeye de vakıf mısın? Milletin nasıl örtündüğü veya giyindiği seni neden bu kadar ilgilendiriyor?
Sen fikir mi beyan ediyorsun fikir sahiplerini provake etmeye mi çalışıyorsun? Kur'anı okumak, anlamak için tefsirci olmaya ve ya Arapça bilmeye gerek yoktur. Kuran eksiksiz, tam ve apaçık bir kitaptır. 77 kez aklınızı kullanın denilen Kur'anı inan bana sen bile anlaya bilirsin.
E yazdım işte; 30 ve 31. Ayetleri ayrı ayrı değil, beraber oku ve degerlendir. Kimi provoke edeceğim ki ben. Ben iki ayet-i kerime paylaştım, gelip altına yorumu sen yazdın. Ben hic yorum yapmadim. Bu durumda sen mi provoke ediyorsun ben mi?
Örtün diyen bir ayet yok. Ziynetinizi örtün diyor. Bu onların can güvenliği için bir tavsiye. İnsanları yanıltmamak gerekir. Az önce yazdım. Örtünme anlamına gelseydi gösterilebilecek kişiler kayın peder, kayın birader, onların oğulları vs. Olamazdı. Bir kadın sadece takısını bu kimselere gösterebilir.
31. Ayetin devamında bahsedilen; ziynetin kimlere gösterilebileceğinden, süs takı anlamında kullanıldığı gayet açıktır. Tabiki esas olan kimin nasıl anladığıdır. Her kes okuyacak kendi aklı ile karar verecek. Buna aynen katılıyorum.
Kararın da ve adaplı bir tartışma olmuş tebrikler olgunluk da bu demektir.. Gençlerin ve cahillerin haddini bilmez hakaret küfürlü münakaşa iştirakları gibi değil tebrikler.. Aslında aklın ve iman ın yolu bir görünüyor aslında da uygulamalar da ne kadar hakikatiz onu baz almak daha önemli gibi
"Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. Ziynetlerini açmasınlar. Bunlardan görünen kısım müstesna. Başörtülerini, yakalarının üstünü (kapayacak surette) koysunlar. Zinet (mahal)lerini kendi kocalarından, yahut kendi babalarından, yahut kocalarının babalarından, yahut kendi oğullarından, yahut kocalarının oğullarından, yahut kendi biraderlerinden, yahut kendi biraderlerinin oğullarından, yahut kardeşlerinin oğullarından, yahut kendi kadınlarından, yahut kendi ellerindeki memlukelerden, yahut erkeklerden yana ihtiyacı olmayan hizmetçilerden, yahut henüz kadınların gizli yerlerine muttali olmayan çocuklardan başkasına göstermesinler. Gizleyecekleri ziynetleri bilinsin diye ayaklarını da vurmasınlar. Hepiniz Allaha tövbe edin ey müminler. Taki korktuğunuzdan emin, umduğunuza nail olasınız."
Nur Suresi, 31. Ayet
Bu ayette sence ziynet ne demektir?
Ziynetin takı süs eşyası olduğunu mu düşünüyorsun?
Tabiki. Bu ayette ziynet sözlük anlamında olsuğu gibi kullanılmıştır. Zahir yani görünen kısımlar dışındaki ziynetinizi örtün denmektedir. Ayrıca ayetin sonunda ayaklara takılan ve o dönemde yaygın olan halhal türü ziynet eşyalarının ses çıkarmasına sebep olacak şekilde yürünmenesi istenmektedir. Bu ayette tamamen kadının güvenliği söz konusudur.
Tefsir işleriyle mi uğraşıyorsun yoksa Arapçadan Türkçe tercümeye de vakıf mısın? Milletin nasıl örtündüğü veya giyindiği seni neden bu kadar ilgilendiriyor?
Isteyen istediği gibi giyinir. Bu Ayet-i Kerime'den kim nasıl anlıyorsa ona göre davranır. Bana göre hükümler açık ve net.
Ayrıca 30. Ayete bakacak olursan, sana ve bana da yasaklar var. Bence her iki ayeti ayrı ayrı değil beraber degerlendir.
Sen fikir mi beyan ediyorsun fikir sahiplerini provake etmeye mi çalışıyorsun? Kur'anı okumak, anlamak için tefsirci olmaya ve ya Arapça bilmeye gerek yoktur. Kuran eksiksiz, tam ve apaçık bir kitaptır. 77 kez aklınızı kullanın denilen Kur'anı inan bana sen bile anlaya bilirsin.
E yazdım işte; 30 ve 31. Ayetleri ayrı ayrı değil, beraber oku ve degerlendir. Kimi provoke edeceğim ki ben. Ben iki ayet-i kerime paylaştım, gelip altına yorumu sen yazdın. Ben hic yorum yapmadim. Bu durumda sen mi provoke ediyorsun ben mi?
30. Ayet konusunda da haklısın. Tecavüz ve tahrik olma savunmalarının yalan olduğunu bu ayetten anlayabiliriz.
Neyse ilk yorumuma verdiğin cevap o anlamdaydı.
Birine tahrik etme örtün diyor, diğerine bakma gözlerini kaçır diyor.
Örtün diyen bir ayet yok. Ziynetinizi örtün diyor. Bu onların can güvenliği için bir tavsiye. İnsanları yanıltmamak gerekir. Az önce yazdım. Örtünme anlamına gelseydi gösterilebilecek kişiler kayın peder, kayın birader, onların oğulları vs. Olamazdı. Bir kadın sadece takısını bu kimselere gösterebilir.
31. Ayetin devamında bahsedilen; ziynetin kimlere gösterilebileceğinden, süs takı anlamında kullanıldığı gayet açıktır. Tabiki esas olan kimin nasıl anladığıdır. Her kes okuyacak kendi aklı ile karar verecek. Buna aynen katılıyorum.
Kararın da ve adaplı bir tartışma olmuş tebrikler olgunluk da bu demektir.. Gençlerin ve cahillerin haddini bilmez hakaret küfürlü münakaşa iştirakları gibi değil tebrikler.. Aslında aklın ve iman ın yolu bir görünüyor aslında da uygulamalar da ne kadar hakikatiz onu baz almak daha önemli gibi
Hayırlı, huzurlu akşamlar dilerim Fulja Çetininanır
Teşekkürler.
Varolunuz Hayırlı akşamlar efenim.