JAPONLARIN YAŞAM TARZI:
Bir din kitabı ve peygamberleri olmayan toplum
Bizde gündeme getirip tartışan yok ama, Batı dünyası, hele de Katrina kasırgasının ardından yaşadıklarını unutmayan Amerikalılar şaşkınlıkla izliyor Japonları.
Aslında en çok bizim üzerinde düşünüp tartışmamız lâzım.
O kadar büyük bir felâket yaşadılar, görüntülerde başı kesik tavuk gibi sağa sola saldırırcasına koşuşan yok.
Salya sümük ağlaşıp Nerede devlet? Yardım isteriz, şunu isteriz, bunu isteriz diye cazgırlık eden yok.
Yardım dağıtım noktalarına saldıran yok.
Raflarında çok sınırlı miktarda mal kalmış olduğunu bilmelerine karşın dükkânlar önündeki kuyrukları bozup da cam çerçeve kırarcasına kapılara saldıran da yok, yağmalamanın görülmemesi bize şaşkınlık yaşatıyor.
Katoliklere ait bir web sitesinde Japonlar Hristiyan olmamasına karşın nasıl bu kadar ahlâklı olabiliyor? Sorusu ortaya atılmış. O soruyu sormak Hristiyanlara mı düşer? Sorsak biz sorarız.
Gerçekten, peygambersiz ve kitapsız Japon toplumu nasıl bu kadar üst düzey insanî nitelikler gösterebiliyor ?
Bir uzmanın açıklaması şöyle;
Japon ahlâkı, günah ve günah anlayışından kaynaklanan korkuya değil, çevreden utanma temeline dayanır.
Örf ve Ananeye dayalı asla vazgeçmedikleri aile terbiyesi .
Ahlâklı olmak için asgariden bir adet peygamber bir adet de din kitabı gerekmediğini uygulamalı olarak ispatladılar.
Belki bir kitap ve bir peygamber ihtiyacı kültürel bir olgudur. Arap kültüründe olmazsa olmaz. Ama türk kültüründe muhammede kadar bir peygamberlik ihtiyacı olmamış. Varsa gerçekte Arapların cahiliyediye bir dönemi, türklerin böyle bir dönemi olmamış. Sonradan icad edilmiş türk toplumunda. Geldiği nokta Araplardan farklı bir islam ve bize dar gelen bir islam kalıbı
Sadece arap kültüründe diyemeyiz tabi. Geri kalmış tüm toplumlar birileri tarafından güdülmeye mahkumdur. Bu güdülme bazen bir peygamber bazen de siyasi bir lider tarafından yapılır. Yaptıkları ve yapacakları kendi insafına ve yeteneğine kalmış bir kişi. İşin özü eğitimdir. Eğitimli toplumların bir peygambere ya da diktatör bir lidere ihtiyaçları olmaz. O toplumdaki kişiler kendi otokontrolleri ile gerekli düzeni sağlayabilirler. Günümüz Türkiye si de, eğitimsiz bir topluluğun ne durumda olduğuna acı bir örnektir maalesef...
Kimsenin zoruna gitmesin, dünyanın en adi 3 milleti; Türkler, Kürtler ve Araplardır.
O kadar da degil be abicim, hic bir millet hakkinda böyle pesin bir yargida bulunmak dogru degil, ben bu saydigin uluslardan sahsen cok güzel insanlar taniyorum, herkesi ayni kefeye koymak dogru degil.
Bu bir genellemedir, tabiki istisnai insanlar çok fazla ama istisnalar kaideyi bozmaz. Nerdesin sen yahu ?
Burdayim
Bir kac paylasim bile yaptim görmedin mi?
Birkaç gündür göremeyince merak ettim yahu hiç rastlamadım paylasimlarina da. Millet eğlenceyi kaçırdı desene
BENE BİRDE ALDIKLARI EĞİTİM OLMALI
BİZDE DİN İMAN KIRILA GİDİYOR AMA TOPLUM ÇIĞRINDAN ÇIKTI
ÖRN
ÇALIYOR AMA İŞ YAPIYOR
BİLMİYORKİ İHALE KARŞILİĞİ ÇALDIĞINI
Irkçılık fena....
Japonlar tanıdığım en onurlu millettir. Erdem anlayışları, alçak gönüllü ve saygılı olmaları nezdim de Japonları her zaman bir adım öne çıkarır.
Fakat Japonların bir dini vardır. "ŞİNTOİZM"
Şinto'nun kelime anlamı Tanrı yoludur.
Japon mitolojisine göre evren ortasında bir tohum bulunan biçimsiz yumurta durumundaydı. Tohum gelişerek gök ve yer yüzü ile üç Tanrı meydana geldi. Gök ile yerin birleşmesinden beş Tanrı'sal çift oldu. Bu çiftlerden İzanaghiy'le İzanami'nin birleşmesinden de evreni yönetecek on üç Tanrı meydana geldi. Bunların en önemlisi Güneş-Tanrıça Amaterasu'dur. İlk Japon İmparatoru Jimmo Tenno (M. Ö.560) Amaterasu'nun torunudur. Onun içindirki Japon İmparatoruna güneşinoğlu denmektedir.
Şinto yorumcusu Dirata'ya göre,"Bütün ölüler Tanrı'dır" doğayı onların ruhları yönetmektedir. Bu ruhlar kendilerine saygı gösterilince iyi, gösterilmeyince kötü olurlar. İyiliklerde kötülüklerde onlardan gelir.
Tanrı'lar türlü doğa varlıkları olarak biçimlenmiş belirimleridir.
Tapılan bu ruhlara Kami adı verilmiştir. Şinto dininde 8 milyon kami olduğu söylenmektedir. Gerçekliği dönüşüme uğratabilen her güç kamidir. Kami Tabiatın temel gücüdür. Başlangıçta bir ahlâk anlayışı içermeyen şinto sadece "Kirlenme'den korunma duygusuna önem vermekte idi." Ne var kiM. S.VI yy Buddha ve Konfiçyus, XVI yy da da Hıristiyan dini Japonya'ya girmiş, böylece Şİnto'da eski önemini yitirmeye başlamıştır. Bu dinler içerisinde Budizm ülke içerisinde öylesine yayılmıştır ki Şinto'nun bir kenara itilmemesi için en iyi çare her iki dinin birleştirilmesinde bulunmuştur.
Bu hususta ilk adım Hosso tarikatı şefi Gyogi tarafından atılmıştır. Bu birleşme sonunda Güneş Tanrıça'sının yerine Buddha'nın anılmasında sakınca bile görülmemiştir. Budizmin böyle gelişmesi bununla bağlantılı olarak yönetimin gün geçtikçe kötüye yönelmesi sonunda Budizme karşı daha temiz, daha yüksek Şinto yaratmak üzere Şinto diniyle ilgilenen Yoşida Kanettomo'yu harekete geçirmiş uzun karşı koymalardan sonra İmparator Meici 1868 de Şinto'yu diğer dinlerden ayırarak devlet dini haline getirmiştir.
İkinci dünya savaşı sonunda (1945)ise Şinto dini terkedilmiş+,halk mezheplere bölünmüş, geleneksek inançları yeniden benimsemeye başlamıştır.
Şinto dininin kutsal metinlerinin tümüne ŞİNTEN denir.
Şinten dört kitaptan oluşur.
Kociki: Eski konular derlemesi
Nihon şoki: Japon yıllıkları
Kogoşui: Eski yapıtlardan seçmeler
Engi şiki: Engi döneminin kurucuları
Şinten metinleri dünyanın başlangıcına ilişkin mitolojik ve tarihsel bilgiler;Tanrı'ların, toprağın ve evrenin bütün yaratıklarının görünüşleri ile ilgili açıklamalar;Tanrı'lar ile devlet arasındali ilişkinin nasıl olması gerektiği;Japon ulusunun doğuşu;ibadet, davranış kuralları ve gelenekler üzerinde ayrıntılı bilgi verir.
Bütün dinlerin kökeninde mitolojiler yatıyor. Japonlardaki fark, bunu anlamış olmaları ki, hayatlarını mitolojiye endekslememişler. Nerde durmaları gerektiğini iyi bilmişler galiba...
Tüm dinlerin ana kaynağı mitolojilerdir abla. Birbirine benzemelerinin asıl unsuru bu nedendir. Kısaca bir deli kuyuya taş atmış 40 akıllı çıkaramamış
Okumamak için direnenler var ya.... En kızdıklarım... Bilgi var, erişim var, akıl var, zaman var.... Ama kör inanç baskın nedense. İlgisizlik ve korku.... Anlamak mümkün değil.