Ana Sayfa
»
Edebiyat
»
Kitaplar
»
Kitabı sesli okumak diksiyonu düzeltir mi? güzel ve akıcı konuşmamı sağlar mı?
Kitabı sesli okumak diksiyonu düzeltir mi? güzel ve akıcı konuşmamı sağlar mı?
0 kişi takip ediyor.
Paylaş:
Açılın ben spikerim ahzhdjf
Hayır direkt olarak yok. Bu aslında egzersiz olarak uygulanabilir tabii ama önce vurgu ve tonlamaları, artikülasyonu doğru yapmak gerekiyor. Türkçe'nin ne yazık ki bir fonetik sözlüğü yok, bu yüzden biraz daha zor. Youtube'da KİD Eğitim diye bi kanal var. En temel seslendirme özelliklerine oradan bakabilirsin.
Kulağını geliştirdikten sonra ve bu dediğim kanaldaki videoları izledikten sonra sesli okuma çalışmaları tabi ki faydalı olacaktır.
Peki neden hemen sesli okumak pek faydalı değil? Çünkü halk diline işlemiş, yanlış telaffuz edilen ama doğrusu öyle olmayan çok fazla kelime var. Mesela bölgenin deniz seviyesine olan yüksekliğini belirken sözcük "rakım" olarak seslendirilmesine rağmen yanlıştır, doğrusu "ra: Kım" yani a harfini yarım ses uzatıyoruz. (Bahsettiğim şey ileri düzey doğru konuşma tabi, yine de öncelikle ilk adım sesleri doğru çıkarmayı öğrenmek olacaktır, doğru sanılan yanlışlar çok fazla ne yazık ki)
İşte bu
Diğer yorumları şimdi okudum, bir meslektaşımı gördüm sanki
Seçil hanım bir haber metnim vardı inceler misiniz özelden metni gönderdim
Abla ben şimdi Rize liyim. Oldukçada kitap okuyan bi adamim. Ama hep içimden okurum. Neyse, sorum şu, yazarken ve okurken düzgün yapabiliyorum lâkin konuşurken bulaştiriyorum. Neden?
Seçil Öcal evet spiker değilim. Ama bir cok spikere diksiyon eğitimi veriyordum 5 yıl öncesine kadar artık eğitimlere ara verdim.
Ali Tüter çünkü rizelisin lehçeden dolayı. Çok iyi bir eğitim şart. Ve Karadenizlilerde %90 çene, ağız şekil bozukluğu ayrıca dil bağı var .
Çünkü belirli bir bölgenin ağzını (halk arasında şive) uzun süre kullandığımızda dil, ağız, damak, yanak yapımız buna göre şekilleniyor. Eğer sağlık açısından fiziksel bir problemin yoksa "artikülasyon" egzersizleriyle yavaş yavaş düzeltebilirsin Ali Tüter
Gökçen Çakdar abla burunda da var problem:)
Seçil Öcal yoo normal elim ayagim saglikli çok şukur. Tamam ben şu artikulasyon olayina bi el atayim, tesekkurler
Ali Tüter bizde rizeliyiz Bende çok zorlanıyorum, memlekete gittim mi bazen kendime hakim olamıyorum. Burunda nefes alıp vermeyı engelleyen konuşmada tonlamayi engelleyen unsur varsa tabi buda çözülmeli.
Dişlerinde, çenende, burnunun iç yapısında, yanaklarında, damağında problem yoksa demek istedim
Seçil Öcal baktimda, benim sorunum artikulasyon degilmiş ya:((
Yani ağız özelliklerinden kaynaklıysa, şivedense, önce artikülasyon sonra diksiyon çalışman lazım. Önce artikülasyon olması alıştırmanın kalıcı olabilmesi için
Rizeliler genelde harfleri yutuyor, yuvarlıyor. özellikle “r” harfi büyük sıkıntı. “B” harfi “P” diye konuşuyorlar. Vs vs. Sen daha iyi bilirsin. Lazca biliyorsan heleki
Gökçen Çakdar yok lazca biomiyorumda, bizde c ve ç harfleri sikinti. Bi de i :)))
Seçil Öcal Ses nefes eğitimi hakkında bilgin varsa özelden birkaç şey sorsam olur mu ?
Ses-nefes şan eğitimine giriyor daha çok ama konuşmayla ilgili olan kısımları sorabilirsin tabi
Ok evet o sormak istedigim, yazıyorum
Kime göre, neye göre doğru olan bu diyorsunuz spiker hanım? Mesela ''Rakım'' kelimesi için. Merak ettiğimden soruyorum, ukalalık olsun diye değil.
Onur Hatipoglu şuna göre ki o kelime Arapça kökenli ve o dilde kelimenin telaffuzu spiker arkadaşın dediği şekilde olduğundandır:) bu arada şu artikülasyon mevzusuna ben de bakayım
Yalnız şöyle bir şey var. Yabancı dildeki kelimeler Türkçeye alındığında yabancı dildeki okunuşu gibi okunmalı diye bir kural yok ki. Halk nasıl benimsemişse kural o olmalı.
Meryem hanım cevaplamış zaten. Kelimenin okunuşu eğer tüm yörelerde aynılaşmışsa buna gallaşlaşma deniyor ve okunuş değişiyor. Halkın benimsediği şekli literatüre giriyor ve doğru sayılıyor. Yabancı dildeki kelimeler Türkçeye alındığında temel olarak geldiği dildeki okunuşunu baz alıyoruz, öyle bir kural var
Bu kuralı kaynağı ile birlikte gösterebilir misiniz?
Türkçe için yapılmış fonetik sözlük çalışması yok. Yani kural olarak TRT dışında bulunması pek mümkün değil, TRT spikerlik eğitim kitapları da dışarıya açık değil. Ama SS ini aldığım örnekte anlaşılabilir, Arapça okunuşunun verilme sebebi zaten bu kural. Tüm fonetik kuralların yazdığı kaynak keşke olsaydı, ama yok ne yazık ki.
Aslında rakım diye okuduğumuzda bizim dilimizde bir kuralı çiğnememiş oluyoruz. Arapça okunmayan bir sürü Arapça kelimemiz var bu kelime gibi. Arapçası böyle okunuyor diye böyle okumamız gerekiyor demeniz yanlış zannımca.
Parantez içinde yazan Türkçe okunuşu. Rakım diye okuduğunda kuralı çiğnemiş oluyorsun evet. Arapçası raaK, İm Türkçesi raakım. Kurala erişememeniz olmadığı anlamına gelmez, detaylı bir araştırma sonucunda belki bulursunuz. Her yabancı sözcüğün yanında TDK da fonetik okunuş vardır (Daha doğrusu okunuş farklılığı olması gerekenlerde) Dolayısıyla ra: Kım doğru, rakım yanlıştır.
Siz anayasanın insanlardan saklandığını gördünüz mü? Eğer ortada bir kural varsa kurala uyması gereken insanlarla paylaşılır, gizlenmez. Fikrimin özü şudur: Doğrusu bu, yanlışı bu yargılarınız yersizdir. Türkçeyi halktan bağımsız elite bir tabakanın konuştuğu bir dil haline getirmeyi acilen bırakmamız gerekiyor.
Ahahaha anayasayla bir tutamazsın bunu. özellikle gizlenmiyor zaten, sadece kimse oturup da fonetik sözlük yazmamış. İstersen otur sen yaz halk da ulaşsın. Türkçe çok geniş, çok kapsamlı bir dil. Dolayısıyla doğru konuşma dediğimizde sadece İstanbul Türkçesi baz alınıyor. Yoksa şiveler tabi ki yanlış değil, onlar da öyle konuşuyolar napalım yani ama bu tartışma çok mantıksız, ortada tartışacak bir şey yok Resmi Türkçe, İstanbul Türkçesidir. Elit tabaka falan filan hiç oralara girmeye gerek yok. Eğer resmi Türkçe Denizli Türkçesi olsaydı onun doğru saydığı şeyleri söylerdim. O yüzden çok gereksiz bir tartışma olduğunu düşünüyorum kusura bakmayın. Doğru/yanlış yargısı bana ait değil, kişisel değil. Aynı şekilde size ait de değil maalesef. İsterseniz fonetik okumayın zaten, bu seviyede bir Türkçeye ihtiyacınız zaten yok.
Haklısınız. Boşuna zamanımızı harcamayalım. Have a nice day!
Onur Hatipoglu bağımsız olacağım, farklı davranacağım diye işin cılkını çıkartmışsın. Komik de olmuş açıkçası . Elit bir tabakaya hitap edilme durumu olsaydı, kimse Türkçe’yi iyi veya kötü, şiveli yada şivesiz konuşmazdı. Çünkü TÜRKİYE ‘de elit denilen bir tabaka yok. Varsa da biz onları kesinlikle görmüyoruz. Elitimsi gözüken, parayla münasebeti kuvvetli, kişisel gelişimi parasal gelişiminin önüne geçememiş popülaritesi yüksek kesimler var. Kaldı ki güzel konuşmak bir sanattır. Hitabet sanatını hiç duydun mu ? Herkes sanatçı olamayacağına göre herkes güzel, öz Türkçe ile de konuşamayacak. Bunun tartışmasını yapmak çok manasız. Sizde diksiyonsuz konuşuverin n’olacak? Çoğunluk gibi.
Ne amaçla ne yapmaya çalıştığımı izah etmeyeceğim. Size komik gelmişse ne ala, birilerinin gününe pozitif bir şey katmışım. Bir önceki yorumumda belirttiğim gibi boşuna zamanımızı harcamayalım. İyi günler!