Milliyetçilik, psikolojik bir hastalık mıdır; nasıl tedavi edilir?

"Sizce milliyetçilik pisikolojik bir hastalıkmıdır? Hastalık ise nasıl tedavi edilebilinir?"
( az önceki paylaşımdan ötürü incittiğim tüm arkadaşlardan özür dilerim.)

D
0 kişi takip ediyor.
Misafir olarak yayınla
27
27 CEVAP

Her insan milliyetçidir. Aksini iddia eden, ya yalancıdır ya da tarihten ders çıkarmamıştır.

H

com-fc58ibm0rdkojwf5ibpc.jpg

Erkan Demirat 6 yıl

Hee biliyorum bu sözü. Peki sen evrime inanıyor musun ?

Haydar Alakbarova 6 yıl

Ya da kabul ediyor musun ?

Haydar Alakbarova 6 yıl

Ben evrime inanmıyorum. Evrim bir inanç değil, bilimsel bir gerçektir. Üzerine milyonlarca tez yazılmış üzerinde düşünülmüş, tartisilmiş, mantık ve akıl üzerine kurulu diyalektik bu gerçeği savunuyorum. Cunku inanmak istemiyorum, bilmek istiyorum.

Erkan Demirat 6 yıl

Soru: Evrim çürütülebilir mi? Cevap: Hayır. Bütün diğer doğa yasaları gibi evrim de, bir doğa yasası olduğu için çürütülemez. Çünkü doğa yasaları bir argümana ya da izaha dayanmaz. Duyu organlarımız ve teknik ekipmanlar kullanarak yaptığımız gözlemlere dayanır. Doğa yasaları, var olanın bildiriminden ibarettirler. Evrimi gözlemek isteyen herkes aynı şekilde gözleyebilir. Bugüne kadar evrimi hem laboratuvarda hem de doğada gözledik. Var olduğunu biliyoruz, durmaksızın devam ettiğini biliyoruz. Sayısız mekanizmasını biliyoruz. Bu mekanizmaların kontrollü ortamda tamamen öngörülebilir şekilde çalıştığından eminiz. Evrimi mümkün kılan bu mekanizmaları, kısmen ya da tamamen kontrol altına alabilecek kadar tüm detaylarına aşinayız. Dolayısıyla evrimin çürümesi mümkün değil. Tabii eğer ki bugüne kadar Dünya'nın dört bir yanında, 150 yılı aşkın süredir yapılan gözlemlerin ve deneylerin tamamı, bir bütün olarak, aynı anda bir "halüsinasyon" değilse... Bu, tüm doğa yasaları için geçerlidir. Doğa yasalarının değişebilmesi için, Evren'in değişmesi gerekir. Dolayısıyla evrimin "çürümesinin", ya da olduğundan farklı bir forma, bugüne kadar gözlediklerimizi boşa çıkaracak bir forma dönüşmesinin tek yolu Evren'in yapısının ve dokusunun değişmesidir. Bir diğer deyişle, evrimin veya herhangi bir doğa yasasının "çürümesi" için, gözlemleri boşa çıkaracak şekilde değişmesi gerekir. Bunun olabilmesi için de Evren'in kendisinin çalışma prensiplerinin değişmesi gerekir. Bu olursa, evrim de değişebilir, kütleçekimi de, görelilik de, elektromanyetizma da, termodinamiğin tüm yasaları da; hatta nasıl hasta olduğumuz, nasıl ürediğimiz, ne tip hücrelerden meydana geldiğimiz gibi en temel gerçeklikler de... Öte yandan "evrim" adı verilen doğa yasasının neden ve nasıl o şekilde olduğunu açıklayan Evrim Teorisi, tıpkı bütün diğer teoriler gibi, teknik olarak çürütülebilir. Bu, Evrim Teorisi'nin bugüne kadar yaptığı, tekrar tekrar deneylerle doğrulanmış, bağımsız bilim insanlarınca geliştirilmiş, etrafımızda olan biteni enfes bir şekilde açıklamayı başaran bütün açıklamalarının hatalı olduğunun akademik olarak, hakemli dergilerde, deneysel ve matematiksel olarak yanlışlamak yoluyla olur. Görülebileceği gibi bu teorik olarak mümkün olsa da, pratik olarak olanaksız (veya en iyi ihtimalle aşırı zor) bir iştir. Yine bu da Evrim Teorisi'ne özgü bir durum değildir. Bilimde bu kadar güçlü, köklü ve kapsamlı teorilerin bir bütün olarak çürütülmesi, genel olarak, pratikte imkansızdır. Çünkü Evrim Teorisi yerine gelecek olan yeni teorinin, Evrim Teorisi'nin açıkladığı her şeyi en azından onunla eşit derecede başarıyla, detaylı bir şekilde, matematiksel ve deneysel altyapısı ile birlikte açıklayabilmesi gerekir. Bunun üzerine, günümüzdeki Evrim Teorisi'nin henüz açıklayamadığı diğer şeyleri de açıklayabilmesi gerekmektedir. Yoksa yeni teorinin bir alternatif olarak görülmesi için bir neden yaratılamaz. İşte böylesi köklü bir değişimin tek bir seferde yapılması pratik olarak olanaksızdır. Ancak bunun yerine olacak (veya olabilecek) olanı da söyleyelim: Evrim Teorisi'nin zaman içerisinde evrimleşerek daha da güçlenecek, çeşitlenecek, dallanıp budaklanacaktır. Bu değişim uzun vadede (örneğin birkaç asır sonra) o kadar köklü olabilir ki, geriye dönüp bugünkü (21. yüzyıldaki) açıklamalarımıza baktığımızda, onların ne kadar basit ve ilkel kaldığını görebiliriz. Dolayısıyla... Evrim Teorisi'nin sırf aşırı güçlü matematiksel altyapısı olmasından ötürü bile teorinin kökten değişmesi çok ama çok zordur. Ancak böyle bir değişim yaşansa da, günümüzdeki Evrim Teorisi çok büyük ihtimalle çöpe atılmayacaktır. Ne demiştik? Çalıştığını biliyoruz! Bunca deneyde çalışıyorsa, mutlaka kullanım alanları ve belirli bir açıklama gücü bulunmak zorundadır! Tıpkı Einstein'ın yeni Evren yorumuyla fizikte bir paradigma değişimi yaşanmış olması; ancak Newton fiziği halen yaygın olarak kullanılıyor ve işlevini koruyor olması gibi; Evrim Teorisi'ne de bu tip bir paradigma değişimi yaratacak bir bakış açısı getirilirse, bugün tanıdığımız Evrim Teorisi halen işlevini koruyacaktır. Çünkü bugünkü açıklamalarımız sayısız canlı türü üzerinde tıkır tıkır çalışıyor, harika öngörülerde bulunmamızı ve bunları farklı veri hatları üzerinden doğrulamamızı mümkün kılıyor. Bunu biliyoruz! Ancak ola ki böyle bir paradigma değişimi evrimsel biyolojide yaşanacak olursa, elbette ki yeni teori, eski teoriden daha kapsayıcı ve güçlü olacaktır. Bu yeni teorinin de, tıpkı günümüzdeki Evrim Teorisi'nde olduğu gibi, bütün mekanik detayları izah edilmiş, matematiksel altyapısı ortaya konmuş, sayısız deneysel ve gözlemsel bulguyla desteklenmiş ve tamamen doğal süreçlerle tür popülasyonlarının gen ve özellik dağılımlarının nesiller içerisinde farklılaşmasını ve atasal türlerden yeni türlerin ortaya çıkabildiği gerçeğini, yani doğadaki evrim yasasını, açıklıyor olacaktır. Ha bir de... Adı çok büyük ihtimalle yine "Evrim Teorisi" olacaktır; çünkü doğadaki evrim yasasına yönelik bir teoriden bahsediyoruz. Ancak içeriği, az önce saydığımız şekillerde, bambaşka olabilir. Bu tip bir değişimi yaratmak için; harika bir gözlemci, harika bir bilim insanı, modern Evrim Teorisi'nin tüm detaylarına hakim bir biyolog olabilir ve kendi kıvrak zekanızı kullanarak teoriyi güçlendirebilir, bulgularınızı saygın hakemli dergilerde yayınlayabilir, evrimsel biyolojide paradigma değişimleri yaratabilir ve adınızı altın harflerle Charles Darwin, Alfred Russel Wallace, Gregor Mendel, Ronald Fisher, John Maynard Smith, JBS Haldane, Stephen Jay Gould, George Price, Richard Lewontin, Aykut Kence gibi dev biyologların arasına ekleyebilirsiniz. Bunun için ihtiyacınız olan tek şey var: Çalışmak!

Erkan Demirat 6 yıl