Arkadaşlar siyaset yapmadan ve hakaret etmeden ister bir kelime ile ister bir cümle ile ister satırlarca farketmez. Milliyetçilik ideolojisi ile ilgili ne düşünüyorsunuz?
Eda Ucuz hanım aitlik o kadar önemli mi? Neden bir aborjin kabilesi mensubunu bize ait kabul etmiyoruz. Kimse doğduğu yeri seçemez. Ve o millete ait olmak bir tercih olmaktan öte zorunluluk olur. Yani Siz yağmur ormanlarında bir kabilede doğsaydınız Türk Milliyetçileri için ne düşünürdünüz? Ya da Alman Milliyetçileri ve ya Rus Milliyetçilieri ile ilgili?
Adem bey tüm insanı değerleri kabul edelim diyorum ben. Başka bir toplumda doğduğu için onu öteki yapmanın mantığını anlamıyorum ve gerçekten varsa bir mantığı anlamak istiyorum.
Oldukça dar ve kısırlı bir anlayışı içine alan, ırkçılıkla arasında çok hassas bir mesafe ve denge durumu bulunan, şovenizmi kolaylıkla tetikleyen tehlikeli bir düşünce şekli
Ben doz diyorum ali. İnsanlarda aidiyet duygusu vardır. Aynı kültürden gelen kişiler, ortak paydada daha kolay buluşurlar. İnsanlar yaşadıkları yerleri korumak, kollamak durumundalar. Bu anlamda milliyetçilik bence kabul edilebilir. Ama dediğim gibi doz önemli. Bunu ırkçılığa, kendinden olmayanı dışlamaya, kendi doğrularını dayatmaya kalkarsan işin rengi değişir. Sonuçta hepimiz insanız. Hiç kimse ırkını kendi seçmiyor. Bugün küçümsediğiniz bir ırk, sizin ırkınız da olabilirdi. Ya da tam tersi. Gurur duyduğunuz ırkınız, bir başkasının.
savaslar encok dinler ve milliyetcilikler yüzünden cikmistir. İkiside olmazsa dünya daha yasanir yer olur. Yani ikiside gereksiz. Ve ikiside hemen hemen aynidir, ileri safhasi ölümcül
Peki ulus milliyetçiliği yapıldığında bir refahtan söz edilebilir mi. Kendi ulusunuzun kendi toprak bütünlüğünüzün menfaatleri için diğer toplumlara her türlü yaptırımı normal görür bu fikir. Peki sırf siz bu toplumda olduğunuz için bu hakkı kendinizde görmek ne kadar vicdanlı ne kadar adilene. Bu gün Rusya Kendi milli çıkarları için bizim sınırlarımız ilhak etse kendi ulus bütünlüğü milliyetçi anlayışı için bize zararı dokunsa kendi iç dinamiklerinde ve kendi milliyetçilik anlayışında tutarlı olacaktır. Peki bizim suçumuz ne sırf rus olmayışımız sırf daha güçsüz olmamız bu zulmü haketmemize sebep mi?
Milliyetçilik kendi bütünlüğümüzü sağlayacak kadar gerekli. Bakın DOZ dedim. Başka ülkelerin ya da halkların huzurunu kaçırmak başka bir şey. Bu kabul edilemez.
Kendi ırkını üstün görmek hastalıktır,,,, milliyetçilik yerine halkçılık demek ve halkçılığı daha ön plana çıkarmak varken tek bir millet üzerinde yoğunlaşmak Son derece tehlikelidir sonu ırk savaşına dönüşecektir
Bakın ırkçılıkla milliyetçilik farklı şeyler. Önce burda anlaşalım. Bugün Türkiye topraklarında yaşıyoruz. Herhangi bir ülkeye gitsek, hangimize hoşgeldiniz, buyurun burda yaşayın derler? Her ülke bir yığın formalite çıkarıyor. Turistik geziler bile sorun. Ülkemize sahip çıkmazsak, nerde yaşayacağız?
Nasıl onlar çanakkalede savaşırken bize ne demedilerse... Nasıl Balkanlardan gelenler için demediysek.. Onlar için de bu milletin ezici çoğunluğu demedi bence.
Kendi adıma ırksal milliyetçiliği ÇOK GERİCİ bir tanımlama olarak görüyorum. Bu coğrafyada binlerce savaştan sonra ari ırk falan kalmaz. Aslında bir anlamda ilk şoku yaşayanlar açısından çok yıkıcı gibi görülen bu durum genetik olarak zenginliktir.... Çünkü savaş demek tecavüz demektir...........
Biraz daha tarihsel kronolojik bilgi katabilecek arkadaş varsa sevinirim ben sayısalcıyım tarihten alnamam şaka bir yana geçmişte bunun olumlu-olumsuz örneklerinden bizimle bilgisini paylaşacak olan varsa dikkatle bekliyorum. Misal Zehra Kustuk hanım Kurtuluş Savaşı örneiğini verdi ve o günün konjonkturunde düşünürsek olumlu bir örnekti. Tabi 2.dünya savaşı da var(NAZİ ALMANYASI) gibi...
Artık ben Türk milliyetçiliğini dinsel tanımlamanın dışında görmüyorum.. Bana göre en sorunsuz TÜRK tanımını şair İsmet özel yapıyor.. O da eski bir marxist olarak en sonunda bu sonuca ulaşmış... Ona göre Türk, KÜFFARa karşı savaşan müslümanların genel adıdır.....
Bunu söylerken şahsi tercihlerden bahsetmiyorum. Tamamen sosyolojik gerçeklik... Mesela bir batılı için şahsi görüşü ne olursa olsun bir BOŞNAK Türktür... Slav ırkına ait olması fark etmez.
Ben Türk milliyetçiliğini yalnızca TÜRKİYE coğrafyasıyla sınırlamaya sıcak bakmıyorum ama.. Daha geniş coğrafyaların bu anlamda değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum...
tanımlamayı bu şekliyle yaparsak çelişmez. Yakın coğrafyada dökülen kanlar da biter... Ama azerbaycanı düşünüp ermenistanı görmezden gelmeden.. Veya suriye türkmenleri görüp, kürtleri görmezden gelerek değil.. Hatta yunanlılar ve bulgarlar da..
tamer ... Kusura bakma ama ben Türklerden daha çalışkanını görmedim... Ben her avrupaya gittiğimde bunu daha iyi gözlemliyorum.. Avrupada Almanyanın dışında memleket yok bence.. Gerisi hikaye....
Abicim bizim Türkler gibi Yunanlilarda calsip üretip kazandiklarindan fazlasini harcarlar, yani sartlarinin üzerinde bir yasam tarzi sürerler o anlamda dedim
Yunanistanin turizm disinda ürettigi ne var ki, tasima suyla degirmen dönmez, dönmedi de. Fakat ysam tarzi acisindan Almanlara burun kivirirlar sanki onlarla asik atabilirlermis gibi
Neşet Kheve arkadaşım.... Ben milliyetçiliği, yurtseverlik ve vatanına sahip çıkma anlamında, bütünleştirici olarak düşünüyorum. Benim milliyetçilikten anladığım ve anlatmak istediğim bu. Yoksa rahatım.... Irkçılığı, dini. Dili ve cinsiyeti benim kadar yok sayanı bulamazsınız. Bütün sınırlar yıkılsın. Liderlik kavramı da kalksın. Yemin ederim *neyin üstüne bilmiyorum*insanlar çok daha iyi koşullarda, çok daha insanca yaşar.
Ben bunu 10 yıl önce bir hollandalı meslektaşıma söylemiştim.. Avrupanın 50 yıl sonrası yok... Nüfus bu şekilde yaşlanmaya devam ederse yok olacaklar.... Rusya için de aynı tehlike var........
Evet o tehlike cok bariz ve bundan korkuyorlar. Fakat yine de cocuk yapmiyorlar nasil olacak? Cocuk ypma isini ybancilara devrettiler onlar Almanlarin yerine bol bol yapiyor bu gidisle dedigin gibi gercek Alman kalmiyacak ortalikta
Almanlar veya Hollandalilar nufuslarini ve geleceklerini planlayabilecek kadar akilli insanlardir.. Dunyada ciddi bir ekonomi ve issizlik sorunu varken 80 milyonluk Almanya neden nufus artisina gitsin? Kalabalik olup Hindistan gibi yoksul yasayan bir ulke mi olsun? Nufuslarinin yasli olmasi ve azalmasi tehlikeli boyutlara ulasirsa verecekleri tesviklerle nufus arttirma yoluna gidebilirler.. Bunu yapabilecek beceri ve ekonomik guce sahipler..
Bence durum o kadar basit değil dostum. Sen ortalama bir Almana ne teşviği verirsen ver çocuk yapmaz artık.... bu daha derin bir sorun. Ha dışarıdan vatandaş alır dersen o da başka sorunların da beraberinde ithal edildiği bir çözüm olacaktır.
Sayin Şecaaddin Cica disaridan nufus getirerek cogalmak is gucune katkida bulunmus fakat nufus artisini ciddi katkilar saglamamis.. Dediginiz gibi onunda olumsuz etkileri ortaya cikmis. Size Kanada'dan ornek vereyim... Gocmen getirerek sorunu cozemediler.. Simdi iclerine donduler.. Kendileri ureyecekler.. Once cocuk paralarinda ciddi artis yaptilar... 5 cocuk doguran ailenin calismasina bile gerek yok neredeyse... Ayrica 12 cocuk doguran kadin hemen emekli olacak.. 65 yasinda emekli olunan bir ulkede bu ciddi bir teklif..
Yapilan arastirmalarda Avrupanin en muhafazakar ve milliyetci ulkesi Turkiye cikiyor... Buna ragmen Turk ordusu asker bulamiyor.. 10.000 kisilik parali askerlik kadrosu acti ve sadece 3500 kisi muracatt etti, bunlardan 1750 tanesi sinava girdi... Sinavi kazanan 850 kisi asker olarak alindi... Milliyetciligimizde, muhafazakarligimizda kolpadan..
Ve binlerce Kurt genci sicak yuvalarini ve sevdiklerini birakip hic bir karsilik gozetmeden cani ugruna daglara cikiyorsa ve biz para ile asker bulamiyorsak bu nedenle bizim milliyetciligimiz sahte ve iki yuzludur.
Milliyetçiliği genel anlamda değil de bizim ülkemiz açısından ele almak istedim. Çünkü çok geniş bir kavram; hem genel açıdan hem de ülkemiz açısından bir çok farklı şekilde ele alınabilir; Türk-Kürt milliyetçiliği, Türkiye de milliyetçiliğin şekil değiştirmesi, iyi tarafları ya da kötü taraflarıv. S… tabii ki bir çok başlık altında da bunlar işlenebilir. Ben ordu açısından bir değerlendirme yapmak istedim. Çünkü Türk milliyetçiliğinin temelinde ordu yatar. Türklerin en belirgin özelliği asker olmaları ya da kendilerini askerlikle özdeşleştirmeleridir. Atatürk’ün önderlik ederek hazırlatmış olduğu bir tezde de, Türk milletinin askerlik ve üstün ırk olduğuna dair vurgular yapılmaktadır. Tabii ki bu tezin de etkisi ile ülke de askerlik zorunlu bir hale gelmenin dışında Türk Milletinin kültürel özellikleri arasında yer almaya başlamıştır. Tabii ki bu da vatandaşlığa dayalı bir milliyetçiliğe neden olmuştur. Yani bir kültür uzantısı olarakta düşünebiliriz. Bu bir gereklilik haline getirilmiştir ki; sorgulama da yapılamaz hale gelmesi için….Askerlik bir görev gibi görülmeyecek, vatandaş devlet ilişkisi gibi bakılacaktır. Tabii ki ucu her zamanki gibi bu kültürel biçimlendirme ile kadınlara da dokunarak, erkekler bu vazife ile birinci sınıf vatandaş ilan edilmiş ve bununla da kalmayarak erkekliğin de ilk adımı olarak gösterilmiştir…Askere gitmeden adam olamamak gibi…Tabi askerlik boyunca, dövülenlere, ezilenlere de askerden sonra evinin komutanı sıfatı da verilmiştir.
Turklerin asker millet oldugu bana biraz abartali gelir.. Oyle olsaydi Osmanlinin tum askerleri Turklerden olusurdu.. Oysa Osmanlinin en guclu, en itibarli askerleri Yenicerilerdi... Biliyorsunuz yeniceriler azinliklardan ve gayrimuslimlerden olusuyordu.. Padisah bile savasa yenicerilerin arasinda veya arkasinda giriyordu...
milliyetçi. Buyuk ihtimalle "millet" ten turemistir. millet, bir toplulugun millet olabilmesi icin oncelikle ortak bi dile sahip olamasi gerekir ki bence bu bi sacmalik. Ayni sekilde bir toplumun millet olabilmasi icin ortak bi kulturel gecmise sahip olmasi lazim. Fakat bu turkiyede imkansiza yakin bisey. Bu anlamda turkiye gibi bir ulkede sen tutup da milleyetciligi savunursan bana, sana irkci gozuyle bakarim.
Sayin Arzum Özkonak, soylediklerineze tamamen katliyorum... İsin kotu tarafi bu algi muhendisligi oldukca basarili olmus, kendini dev aynasinda goren buyuk halk yiginlari olusmus.
milliyetçilik açısından en önemli değişim sebeplerinden biri de İslami hareket içerisinde yaşanan büyük ayrışma oldu aslında, Erbakancı Milli görüşü Saadet Partisi, üstlenirken, yani batıya taviz yok, daha kalkınmacı tabii ki görüşleri itibarıyla Türkiye'nin müslüman ülkeler içinde lider konuma geçmesi gibi... Diğer yanda da geleneksellikten kopan, kendini daha yenilikçi olarak göstermeye çalışan AKP... İşte ne geldiyse başımıza zaten bu adımlar yüzünden geldi diyeceğim ama her şeyi de buraya bağlamak anlamlı olmayabilir... Tabii ki yozlaşmamız ve mantıklı düşünemeyen bir millet haline gelmemizde çok büyük bir etkisi olduğunu düşünüyorum.
Bizim milliyetciligimiz de "gormemisin oglu olmus" kivaminda.... Biraz once bir video izledim, Izmit koprusunun en buyuk tabliyesi yerine konulmus., Ve kopruye 4 adet buyukce bayrak asilmis.."cekmis koparmis anlayacaginiz
Aydin Yanbul Bizim yalnız milliyetçiliğimiz değil ki; bir çok şeyde yeterince görgüsüz ve had bilmez durumdayız. Zannediyoruz ki bütün dünya bizim etrafımız da dönüyor. Herkes diye genellemesem de bir çok şeyi henüz sindirmeyi başaramadığımız için çoğunluğumuz için geçerli bu durum...
Einstein'ın deyişiyle özetlersek: "Milliyetçilik, bir çocukluk hastalığıdır." Kanımca, esâsen siyâsetin doğası, en azından temel olarak ne kavim, ne kültür ne de din üzerine kuruludur; bilakis siyaset, sosyolojik bir olgu olarak, iktisâdî temele dayanan ve kollektif karar alma ihtiyâcından doğan bir süreçtir. Eğer siyâseti bir bilim olarak göreceksek, sağlıklı bir siyaset millet ya da din üzerinden yapılmaz; çünkü böylesi normatif kavramların siyaset bilimi açısından nesnelliği yoktur. Her ne kadar siyasetin doğasından kaynaklı olarak, onu normatif ve kişisel değer ve yargılardan bağımsız incelemek çoğu zaman imkân haricinde olsa da, onu nispeten daha nesnel zeminde incelemek imkânsız değildir. Bu bağlamda, tamamiyle öznel koşullanmışlığa dayalı bir siyâsî temâyûl olarak milliyetçilik -Ve yanı sıra fundamentalist dincilik- aslında toplumdaki gerçek çelişkilerin üzerini örtmeye yarayan bir "cilâdır"; çoğu zaman da devletin, hiyerarşinin, otoritenin ve düzenin meşrûiyetini sağlayan ve ondaki çelişkileri yeniden üreten birer araç olarak kullanılır. Kitleleri politize etmek için oldukça uygundur.
Siyaset yapmadan ve küfür etmeden mi? Zor, cok zor....
Psikolojik hastalık başka bir yoruma gerek yok
Cagin vebasi
kültürel milliyetçilik mi ırkçı milliyetçilik mi
Veba cünkü bir hastalik ve bulasici hatta vebadan daha kötü böülücü etkisi var birlestirici degil beyni kemiriyor
milliyetçilik sadce ırk değildir aynı zamanda kültürdür.. Ve insanlar kendilerini ait hissetmk isterler.. Milliyetçilik bu yüzden önemlidir
Milliyetçilik = ırkçılık milliyetçilik ırkçıligi doğurur
Eda Ucuz hanım aitlik o kadar önemli mi? Neden bir aborjin kabilesi mensubunu bize ait kabul etmiyoruz. Kimse doğduğu yeri seçemez. Ve o millete ait olmak bir tercih olmaktan öte zorunluluk olur. Yani Siz yağmur ormanlarında bir kabilede doğsaydınız Türk Milliyetçileri için ne düşünürdünüz? Ya da Alman Milliyetçileri ve ya Rus Milliyetçilieri ile ilgili?
Adem bey tüm insanı değerleri kabul edelim diyorum ben. Başka bir toplumda doğduğu için onu öteki yapmanın mantığını anlamıyorum ve gerçekten varsa bir mantığı anlamak istiyorum.
Siyaset yapmadan ideoloji tanimlamak, sütsüz peynir tatmaya benzer.
Ideoloji değil aslında bir hastalık bana sorarsan
Oldukça dar ve kısırlı bir anlayışı içine alan, ırkçılıkla arasında çok hassas bir mesafe ve denge durumu bulunan, şovenizmi kolaylıkla tetikleyen tehlikeli bir düşünce şekli
Nereye kadar Milliyetçilik nerden sonra Şovenizm? Tehlikeleri neler sizce?
Ben doz diyorum ali. İnsanlarda aidiyet duygusu vardır. Aynı kültürden gelen kişiler, ortak paydada daha kolay buluşurlar. İnsanlar yaşadıkları yerleri korumak, kollamak durumundalar. Bu anlamda milliyetçilik bence kabul edilebilir. Ama dediğim gibi doz önemli. Bunu ırkçılığa, kendinden olmayanı dışlamaya, kendi doğrularını dayatmaya kalkarsan işin rengi değişir. Sonuçta hepimiz insanız. Hiç kimse ırkını kendi seçmiyor. Bugün küçümsediğiniz bir ırk, sizin ırkınız da olabilirdi. Ya da tam tersi. Gurur duyduğunuz ırkınız, bir başkasının.
Yeri geldiğinde insanları birbirine düşman eden Faşist ve Irkçı anlayışta bizzat nasyonalizmdir yani milliyetçilik.
savaslar encok dinler ve milliyetcilikler yüzünden cikmistir. İkiside olmazsa dünya daha yasanir yer olur. Yani ikiside gereksiz. Ve ikiside hemen hemen aynidir, ileri safhasi ölümcül
Evet can.... Bugün yaşanan ırkçılık maalesef. Hepimiz birlik olup, önce birbirimize, sonra yaşadığımız topraklara sahip çıkarsak bu milliyetçiliktir.
Kime karşı sahip çıkılacak bu topraklara bi de bu hepimiz kim Zehra Kustuk? Neden hepimiz gerçek anlamda tüm dünya halkları olamıyoruz?
Sadece toprak Bütünlüğüne göre milliyetçilik olacaksa bir sorun olmaz fakat tek bir ırka has milliyetçilik karşı ırkın asimile olmasına neden olur
Bugün Kürtlere olduğu gibi
milliyetcilik gercekten ulkenin gelecegi halklarin gelecegi icin yapilirsa super olur yok kafatasi milliyetciligi yapilirsa aptalca olur.
ali oraya daha erken.... Ben günümüz dünyasında sözediyorum. Keşke dediğin olsa. Sınırlar kalksa...
Kozmopolitanizm en akla makul anlayıştır fakat günümüz dünyasında bir ütopyadan hayalden öteye gidemez ne yazık ki
Tam da bu can.
Şimdilik ütopya..
Sınır diye birşey yok... Sınırlar zihnimizde
Hayır sınır var. Hatta mayınlar var. Olsun demiyorum bakın. Ama var. Ve bu sınırlar tüm dünya ülkelerinde var.
Hepsi zihnimizin ve kabile anlayışımızın bir sonucu
Ayni zamanda milliyetcilik irkciligin, yumusak söylemidir
Kardak kayalıklarını unutmadık. Yunanistan bize bir karış adayı verir mi?
Peki ulus milliyetçiliği yapıldığında bir refahtan söz edilebilir mi. Kendi ulusunuzun kendi toprak bütünlüğünüzün menfaatleri için diğer toplumlara her türlü yaptırımı normal görür bu fikir. Peki sırf siz bu toplumda olduğunuz için bu hakkı kendinizde görmek ne kadar vicdanlı ne kadar adilene. Bu gün Rusya Kendi milli çıkarları için bizim sınırlarımız ilhak etse kendi ulus bütünlüğü milliyetçi anlayışı için bize zararı dokunsa kendi iç dinamiklerinde ve kendi milliyetçilik anlayışında tutarlı olacaktır. Peki bizim suçumuz ne sırf rus olmayışımız sırf daha güçsüz olmamız bu zulmü haketmemize sebep mi?
Siyasi söylemidir diyebiliriz evet
Milliyetçilik kendi bütünlüğümüzü sağlayacak kadar gerekli. Bakın DOZ dedim. Başka ülkelerin ya da halkların huzurunu kaçırmak başka bir şey. Bu kabul edilemez.
Sayed Değerli hocam hep din üzerine fikirlerinizi belirttiniz umarım vaktiniz vardır bu konudaki fikirlerinizi önemsiyorum.
Kendi ırkını üstün görmek hastalıktır,,,, milliyetçilik yerine halkçılık demek ve halkçılığı daha ön plana çıkarmak varken tek bir millet üzerinde yoğunlaşmak Son derece tehlikelidir sonu ırk savaşına dönüşecektir
İyide Zehra Kustuk bunun dozunu kim nasıl ayarlayacak. Bunun dozunun hakkaniyetli bir şekilde ayarlanabileceğine inanıyor musunuz?
Siyasetçiler ne işe yarıyor? Bir zahmet etki ve yetkilerini bu iş için kullansınlar.
Mezhepçilik ile milliyetçilik arasında hiç bir fark yoktur
Bugün iki milliyetçi partinin uzlaşamamaları bu yüzden işte. Aslında ortak çıkarları var. Amaçları aynı. Sorun ırkçılığa dayanıyor maalesef.
Günümüz siyasi partilerine girmeden konuda kalabilirsek sevinirim arkadaşlar.
Bakın ırkçılıkla milliyetçilik farklı şeyler. Önce burda anlaşalım. Bugün Türkiye topraklarında yaşıyoruz. Herhangi bir ülkeye gitsek, hangimize hoşgeldiniz, buyurun burda yaşayın derler? Her ülke bir yığın formalite çıkarıyor. Turistik geziler bile sorun. Ülkemize sahip çıkmazsak, nerde yaşayacağız?
bu ülkemize sahip çıkmaktan neyi kastediyorsunuz?
Suriyeliler geldi. Sıkıntı yaşamadık mı? Kendi insanımız açken, onlara neden bakalım demedik mi?
Kurtuluş savaşını düşünün arkadaşlar. Sömürge olabilirdik örneğin.
Haaa.... Bunlar benim özlemlerim değil. Yanlış anlaşılmasın. Sadece günümüz dünyasının gerçekleri,
Ali Soydinc eski bir ülkücü olarak katılalım bakalım bu tartışmaya.......
Suriyeliler için mi?
Suriyeliler geldi. Sıkıntı yaşamadık mı? Kendi insanımız açken, onlara neden bakalım demedik mi?
Bunu demedik...
Çok diyen oldu ama.
Buyrun sizdeyiz
Nasıl onlar çanakkalede savaşırken bize ne demedilerse... Nasıl Balkanlardan gelenler için demediysek.. Onlar için de bu milletin ezici çoğunluğu demedi bence.
Ben eski IRK milliyetçilikten çok uzağa düşmüş biri olarak, milliyet ve TÜRKLÜK kavramını kendi vicdanımda artık yeniden tanımladım.
Kendi adıma ırksal milliyetçiliği ÇOK GERİCİ bir tanımlama olarak görüyorum. Bu coğrafyada binlerce savaştan sonra ari ırk falan kalmaz. Aslında bir anlamda ilk şoku yaşayanlar açısından çok yıkıcı gibi görülen bu durum genetik olarak zenginliktir.... Çünkü savaş demek tecavüz demektir...........
Bakın ben de evrensel düşünürüm. Sonuçta aslolan insandır. Zaten saf ırk mı kaldı yeryüzünde?
İşte ırksal milliyetçilik diyorsunuz şecaaddin bey. Bunu belirtme ihtiyacı duydunuz.
Ben bir süre yokum....
Biraz daha tarihsel kronolojik bilgi katabilecek arkadaş varsa sevinirim ben sayısalcıyım tarihten alnamam şaka bir yana geçmişte bunun olumlu-olumsuz örneklerinden bizimle bilgisini paylaşacak olan varsa dikkatle bekliyorum. Misal Zehra Kustuk hanım Kurtuluş Savaşı örneiğini verdi ve o günün konjonkturunde düşünürsek olumlu bir örnekti. Tabi 2.dünya savaşı da var(NAZİ ALMANYASI) gibi...
Artık ben Türk milliyetçiliğini dinsel tanımlamanın dışında görmüyorum.. Bana göre en sorunsuz TÜRK tanımını şair İsmet özel yapıyor.. O da eski bir marxist olarak en sonunda bu sonuca ulaşmış... Ona göre Türk, KÜFFARa karşı savaşan müslümanların genel adıdır.....
Bunu söylerken şahsi tercihlerden bahsetmiyorum. Tamamen sosyolojik gerçeklik... Mesela bir batılı için şahsi görüşü ne olursa olsun bir BOŞNAK Türktür... Slav ırkına ait olması fark etmez.
zehra hanım vatanına sahip çıkmak için yurtsever olmak yeterli milliyetçiliğe gerek yok rahat ol
Tabi Halkçılık-Yurtseverlik-Milliyetçilik gibi yakın kavramlar da var
Ben Türk milliyetçiliğini yalnızca TÜRKİYE coğrafyasıyla sınırlamaya sıcak bakmıyorum ama.. Daha geniş coğrafyaların bu anlamda değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum...
Peki bu Türk ve Diğer milliyetçiler çıkarları kesiştiğinde ne olacak?
tanımlamayı bu şekliyle yaparsak çelişmez. Yakın coğrafyada dökülen kanlar da biter... Ama azerbaycanı düşünüp ermenistanı görmezden gelmeden.. Veya suriye türkmenleri görüp, kürtleri görmezden gelerek değil.. Hatta yunanlılar ve bulgarlar da..
Bu anlamda zaten bulgarları ve yunanlıları avrupadan dışlayacaklar.. Biz bu ülkelerle ekonomik ve siyasi birlik kurabiliriz....
biraz daha teorik bilgi olarak katkı sağlayacak kimse yok mu? Çok kısır kaldık sanki
Yunanistan Avrupanin hristiyan Türkleri tabii ki dislarlar
Inanclari disinda bizim Türklerden hic bir farklari yok, bosuna iflas etmediler:))
Isleri gücleri calismadn üretmeden milyoner gibi yasamak
tamer ... Kusura bakma ama ben Türklerden daha çalışkanını görmedim... Ben her avrupaya gittiğimde bunu daha iyi gözlemliyorum.. Avrupada Almanyanın dışında memleket yok bence.. Gerisi hikaye....
Abicim bizim Türkler gibi Yunanlilarda calsip üretip kazandiklarindan fazlasini harcarlar, yani sartlarinin üzerinde bir yasam tarzi sürerler o anlamda dedim
Yunanistanin turizm disinda ürettigi ne var ki, tasima suyla degirmen dönmez, dönmedi de. Fakat ysam tarzi acisindan Almanlara burun kivirirlar sanki onlarla asik atabilirlermis gibi
Farklı renk ve kültürleri görememek, kabullenememektir milliyetçilik... Bu benim fikrim belkide yanılıyorumdur.
Neşet Kheve arkadaşım.... Ben milliyetçiliği, yurtseverlik ve vatanına sahip çıkma anlamında, bütünleştirici olarak düşünüyorum. Benim milliyetçilikten anladığım ve anlatmak istediğim bu. Yoksa rahatım.... Irkçılığı, dini. Dili ve cinsiyeti benim kadar yok sayanı bulamazsınız. Bütün sınırlar yıkılsın. Liderlik kavramı da kalksın. Yemin ederim *neyin üstüne bilmiyorum*insanlar çok daha iyi koşullarda, çok daha insanca yaşar.
Ayrica Şecaaddin Cica haklisin Avrupa da Almanya ve bir iki ülke daha var gerisi hikaye onlari Avrupadan sayan bile yok
Ben bunu 10 yıl önce bir hollandalı meslektaşıma söylemiştim.. Avrupanın 50 yıl sonrası yok... Nüfus bu şekilde yaşlanmaya devam ederse yok olacaklar.... Rusya için de aynı tehlike var........
Evet o tehlike cok bariz ve bundan korkuyorlar.
Fakat yine de cocuk yapmiyorlar nasil olacak?
Cocuk ypma isini ybancilara devrettiler onlar Almanlarin yerine bol bol yapiyor bu gidisle dedigin gibi gercek Alman kalmiyacak ortalikta
Gerçek Alman kalmazsa dünyada hmühendislik çöker ..
Evet aynen sonuna kadar katiliyorum bu milletin genlerinde var bu tür seyler, onlar biterse bir cok sey bitecek
Almanlar veya Hollandalilar nufuslarini ve geleceklerini planlayabilecek kadar akilli insanlardir.. Dunyada ciddi bir ekonomi ve issizlik sorunu varken 80 milyonluk Almanya neden nufus artisina gitsin? Kalabalik olup Hindistan gibi yoksul yasayan bir ulke mi olsun? Nufuslarinin yasli olmasi ve azalmasi tehlikeli boyutlara ulasirsa verecekleri tesviklerle nufus arttirma yoluna gidebilirler.. Bunu yapabilecek beceri ve ekonomik guce sahipler..
Bence durum o kadar basit değil dostum. Sen ortalama bir Almana ne teşviği verirsen ver çocuk yapmaz artık....
bu daha derin bir sorun. Ha dışarıdan vatandaş alır dersen o da başka sorunların da beraberinde ithal edildiği bir çözüm olacaktır.
Sayin Şecaaddin Cica disaridan nufus getirerek cogalmak is gucune katkida bulunmus fakat nufus artisini ciddi katkilar saglamamis.. Dediginiz gibi onunda olumsuz etkileri ortaya cikmis. Size Kanada'dan ornek vereyim... Gocmen getirerek sorunu cozemediler.. Simdi iclerine donduler.. Kendileri ureyecekler.. Once cocuk paralarinda ciddi artis yaptilar... 5 cocuk doguran ailenin calismasina bile gerek yok neredeyse... Ayrica 12 cocuk doguran kadin hemen emekli olacak.. 65 yasinda emekli olunan bir ulkede bu ciddi bir teklif..
Paranin yuzu cok sicak dostum, Almanlarida yola getirir.... Ne dunya liderleri gorduk para ile satin alinan!
Yapilan arastirmalarda Avrupanin en muhafazakar ve milliyetci ulkesi Turkiye cikiyor... Buna ragmen Turk ordusu asker bulamiyor.. 10.000 kisilik parali askerlik kadrosu acti ve sadece 3500 kisi muracatt etti, bunlardan 1750 tanesi sinava girdi... Sinavi kazanan 850 kisi asker olarak alindi... Milliyetciligimizde, muhafazakarligimizda kolpadan..
Ve binlerce Kurt genci sicak yuvalarini ve sevdiklerini birakip hic bir karsilik gozetmeden cani ugruna daglara cikiyorsa ve biz para ile asker bulamiyorsak bu nedenle bizim milliyetciligimiz sahte ve iki yuzludur.
Milliyetçiliği genel anlamda değil de bizim ülkemiz açısından ele almak istedim. Çünkü çok geniş bir kavram; hem genel açıdan hem de ülkemiz açısından bir çok farklı şekilde ele alınabilir; Türk-Kürt milliyetçiliği, Türkiye de milliyetçiliğin şekil değiştirmesi, iyi tarafları ya da kötü taraflarıv. S… tabii ki bir çok başlık altında da bunlar işlenebilir. Ben ordu açısından bir değerlendirme yapmak istedim. Çünkü Türk milliyetçiliğinin temelinde ordu yatar. Türklerin en belirgin özelliği asker olmaları ya da kendilerini askerlikle özdeşleştirmeleridir. Atatürk’ün önderlik ederek hazırlatmış olduğu bir tezde de, Türk milletinin askerlik ve üstün ırk olduğuna dair vurgular yapılmaktadır. Tabii ki bu tezin de etkisi ile ülke de askerlik zorunlu bir hale gelmenin dışında Türk Milletinin kültürel özellikleri arasında yer almaya başlamıştır. Tabii ki bu da vatandaşlığa dayalı bir milliyetçiliğe neden olmuştur. Yani bir kültür uzantısı olarakta düşünebiliriz. Bu bir gereklilik haline getirilmiştir ki; sorgulama da yapılamaz hale gelmesi için….Askerlik bir görev gibi görülmeyecek, vatandaş devlet ilişkisi gibi bakılacaktır. Tabii ki ucu her zamanki gibi bu kültürel biçimlendirme ile kadınlara da dokunarak, erkekler bu vazife ile birinci sınıf vatandaş ilan edilmiş ve bununla da kalmayarak erkekliğin de ilk adımı olarak gösterilmiştir…Askere gitmeden adam olamamak gibi…Tabi askerlik boyunca, dövülenlere, ezilenlere de askerden sonra evinin komutanı sıfatı da verilmiştir.
Turklerin asker millet oldugu bana biraz abartali gelir.. Oyle olsaydi Osmanlinin tum askerleri Turklerden olusurdu.. Oysa Osmanlinin en guclu, en itibarli askerleri Yenicerilerdi... Biliyorsunuz yeniceriler azinliklardan ve gayrimuslimlerden olusuyordu.. Padisah bile savasa yenicerilerin arasinda veya arkasinda giriyordu...
milliyetçi.
Buyuk ihtimalle "millet" ten turemistir.
millet, bir toplulugun millet olabilmesi icin oncelikle ortak bi dile sahip olamasi gerekir ki bence bu bi sacmalik.
Ayni sekilde bir toplumun millet olabilmasi icin ortak bi kulturel gecmise sahip olmasi lazim.
Fakat bu turkiyede imkansiza yakin bisey.
Bu anlamda turkiye gibi bir ulkede sen tutup da milleyetciligi savunursan bana, sana irkci gozuyle bakarim.
Aydin Yanbul yalnız oradaki vurgu Türklerin asker bir millet olması değil, buna inandırılmaya çalışılması, bir nevi algı yönetimi de denebilir
Her konuda onlarca parcaya bolunmus ve aralarinda derin ucurumlar olusmus bir toplumun milliyetciligi de sorgulanmali..
Sayin Arzum Özkonak, soylediklerineze tamamen katliyorum... İsin kotu tarafi bu algi muhendisligi oldukca basarili olmus, kendini dev aynasinda goren buyuk halk yiginlari olusmus.
milliyetçilik açısından en önemli değişim sebeplerinden biri de İslami hareket içerisinde yaşanan büyük ayrışma oldu aslında, Erbakancı Milli görüşü Saadet Partisi, üstlenirken, yani batıya taviz yok, daha kalkınmacı tabii ki görüşleri itibarıyla Türkiye'nin müslüman ülkeler içinde lider konuma geçmesi gibi... Diğer yanda da geleneksellikten kopan, kendini daha yenilikçi olarak göstermeye çalışan AKP... İşte ne geldiyse başımıza zaten bu adımlar yüzünden geldi diyeceğim ama her şeyi de buraya bağlamak anlamlı olmayabilir... Tabii ki yozlaşmamız ve mantıklı düşünemeyen bir millet haline gelmemizde çok büyük bir etkisi olduğunu düşünüyorum.
Bizim milliyetciligimiz de "gormemisin oglu olmus" kivaminda.... Biraz once bir video izledim, Izmit koprusunun en buyuk tabliyesi yerine konulmus., Ve kopruye 4 adet buyukce bayrak asilmis.."cekmis koparmis anlayacaginiz
Aydin Yanbul Bizim yalnız milliyetçiliğimiz değil ki; bir çok şeyde yeterince görgüsüz ve had bilmez durumdayız. Zannediyoruz ki bütün dünya bizim etrafımız da dönüyor. Herkes diye genellemesem de bir çok şeyi henüz sindirmeyi başaramadığımız için çoğunluğumuz için geçerli bu durum...
Einstein'ın deyişiyle özetlersek: "Milliyetçilik, bir çocukluk hastalığıdır."
Kanımca, esâsen siyâsetin doğası, en azından temel olarak ne kavim, ne kültür ne de din üzerine kuruludur; bilakis siyaset, sosyolojik bir olgu olarak, iktisâdî temele dayanan ve kollektif karar alma ihtiyâcından doğan bir süreçtir. Eğer siyâseti bir bilim olarak göreceksek, sağlıklı bir siyaset millet ya da din üzerinden yapılmaz; çünkü böylesi normatif kavramların siyaset bilimi açısından nesnelliği yoktur. Her ne kadar siyasetin doğasından kaynaklı olarak, onu normatif ve kişisel değer ve yargılardan bağımsız incelemek çoğu zaman imkân haricinde olsa da, onu nispeten daha nesnel zeminde incelemek imkânsız değildir. Bu bağlamda, tamamiyle öznel koşullanmışlığa dayalı bir siyâsî temâyûl olarak milliyetçilik -Ve yanı sıra fundamentalist dincilik- aslında toplumdaki gerçek çelişkilerin üzerini örtmeye yarayan bir "cilâdır"; çoğu zaman da devletin, hiyerarşinin, otoritenin ve düzenin meşrûiyetini sağlayan ve ondaki çelişkileri yeniden üreten birer araç olarak kullanılır. Kitleleri politize etmek için oldukça uygundur.