Kanunda yazmıyorsa amir keyfi hareket edemez o yüzden müdürler boş günene nöbet de kanunda yazmadığı için yazamaz
" Amirlik yetkisini kanun, tüzük ve yönetmeliklerde belirtilen esaslar içinde kullanır. Amir, maiyetindeki memurlara kanunlara aykırı emir veremez. "
Mevzuatta yazmamasına rağmen öğretmenlerin boş gününe nöbet vereceğini düşünen okul yöneticilerine 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun "Amir durumda olan devlet memurlarının görev ve sorumlulukları" baslığını ı hatırlatırım.
10.maddede "Devlet memurları amiri oldukları kuruluş ve hizmet birimlerinde kanun, tüzük ve yönetmeliklerle belirlenen görevleri zamanında ve eksiksiz olarak yapmaktan ve yaptırmaktan, maiyetindeki memurlarını yetiştirmekten, hal ve hareketlerini takip ve kontrol etmekten görevli sorumludurlar. Amir, maiyetindeki memurlara hakkaniyet ve eşitlik içinde davranır. Amirlik yetkisini kanun, tüzük ve yönetmeliklerde belirtilen esaslar içinde kullanır. Amir, maiyetindeki memurlara kanunlara aykırı emir veremez ve maiyetindeki memurdan hususi bir menfaat temin edecek bir talepte bulunamaz, hediyesini kabul edemez ve borç alamaz." hükmü mevcut. Kanun hükmü açık, amir konumundaki kişiler. " Amirlik yetkisini kanun, tüzük ve yönetmeliklerde belirtilen esaslar içinde kullanır. Amir, maiyetindeki memurlara kanunlara aykırı emir veremez. " diyerek kanunda yazmayanı uygulayamayacağını anayasaya uygun şekilde emretmiştir.
Saygılar
Türkiye'de mobbingin en çok uygulandığı yerin MEB ve emniyet olduğunu okumuştum .... sedat bey yolun çok doğru, tam da problemlerin en büyük kaynağı olan okul müdürlerinin keyfi uygulamalarına değinmişsin ... Bunlar isterler ki; öğretmen karşılarında mahçup olsun, sus -pus olsun, ses çıkarmasın .... Bunların çoğu (tabi ki hepsi değil ) sınıflarını yönetmede, öğrenciye sevgi ortamı sağlamada, akademik çalışma yapma yaptırma konusunda son derece beceriksiz ve ufku dar olan tiplerdir ....
Doktora yapan öğretmen derse girer, eğitim fakültesi mezunu bile olmayan müdür olup okulu yönetmeye çalışır .... 2 Çatı, birkaç elektrik su işini büyük bir yöneticilik sayarlar .... Alanlarıyla ilgili ne bir makalesi, kitabı ne de bir tezleri vardır .... Saçmalık burada zaten az okumuş, az bilenin müdür olduğu bir sistem ..... Eğitim ortamının generalleri dururken, Çavuşları müdür yapılıyor tabi ki hepsi değil ancak çok yerde görüyoruz .... Tabi müdüre 7-8 bin tl maaş verilmesi lazım ki, iyi öğretmenler müdürlüğe aday olsun ...
Sizde kestiniz, biçtiniz.. İstanbul da en ufak bir yağmur yağdığında sel basar her yanı.. Deprem olur binaların çoğu yıkılır.. O şehri mimarlar mühendisler kurmadı mı.. Bu ülkede ne zaman LİYAKAT dikkate alındı da EĞİTİM kapsam dışı tutuldu.. Çözüm eğitimin içinde.. Sadece okullara bırakılamaz.. Sizin de bir mesleğiniz var.. Meslek içi eğitimden kaç kez geçtiniz.. özel-kamu elele ve aileden başlamak gerek.. Öğretmenlerin yakasından düşün..
Erdoğan Tolay meslek içi eğitim ne hocam ??? Hizmet içi eğitim diyorsanız hala hizmet içi eğitimlerin verimli olduğunu düşünüyor musunuz? Ben gidip para verip alanımla ilgili gelişmeleri takip edip eğitimlere katılıyorum .... Liyakat eğitim ortamı içinde başlar, burada başlamazsa hiçbir yerde zaten liyakat olmaz .... Eğitim ayrı idari işler ayrıdır ... Şuna katılıyorum bazı idareciler var, adam kendi becerisiyle okulunu saraya çeviriyor, öğretmenini çocuğu gibi, evladı gibi görerek eğitim ortamı yaratıyorlar genelde eski Babacan müdürlerde bunu görüyoruz ancak ben isterim ki, kişilerin şahsına takılmayalım, işi şansa bırakmayalım ... Yasa, yönetmelikle, gerekirse değişikliklerle keyfi uygulama ihtimallerinin önüne geçelim ...
Beyefendi, kamu kurum ve kuruluşları topluma örnek olacak.. Eğitim çok özel bir kavram.. Uygar dünya amaçlarının birinci maddesine bunu koyuyor.. Şahsınızda dahil bizler parayı.. İyi para getiren iş meslek.. Aileden başlamalıyız.. Çaluşmayı davranış haline getiren, yalan söyleyemeyen bireyler yetişmeli.. Temizlik ülkenin gündeminden çıkmalı.. Okullar toplumun gerisinde kalmışsa yandı gülüm keten helva.. Hizmet sektöründen kurtulmalıyız..Sorun orda.. Bilgi toplumuna geçmeliyiz.. EĞİTİM EĞİTİM EĞİTİM.. Her kalem tutan bir pencereden bakıyor.. Ülkeler, yasalar farklı olsada AHLAK ve ADALET her yerde aynıdır.. Keşif istemiyoruz.. Sorun basit bu ülkede yapılmayan tek şey EĞİTİM.. Yani mesleklerin içine İNSAN ı koyma işi.. Sadece okullarla olmaz.. Önüne gelen öğretmeni tokatlıyor.. Olmaz..
Erdoğan Tolay hocam ne güzel yazmışsınız katılmamak elde değil ancak kimse öğretmeni tokatlayamaz bilakis ben de bir öğretmen olarak idarecilerin nöbet konusuyla ilgili öğretmenlere atmaya çalıştıkları tokata değinmeye çalıştım ... Ancak söyledikleriniz tabi ki çok yerinde öğretmenle uğraşan yok öğretmenle uğraşanla uğraşıyoruz ...
Öğretmen kolay olunmuyor.. Mesleği icra ederken en az 15 yıl ister.. Genç bir öğretmene yönetmenlik bu, mahkeme kararı bu derse öğretmene büyük kötülük.. Müdür,eğer öğretmene gardrobundaki en güzel elbisesini giydirip okula getiremiyorsa zaten müdür değildir.. İyi, güzel, doğrunun yaşandığı tek yer okullardır.. Öğretmenin moral ve motivasyonu daima yüksek tutulmalıdır.. Size başarı dileklerimle iyi bir gün diliyorum. ..
Erdoğan Tolay bilmukabele sayın hocam selamlar