Gerek bir çok konuda gerekse konuların altına yazılan yorumlarda namazlarda sadece dua edilmesi gerektiği, Kuran ı Kerimden ayetler okunmasının doğru olmadığı, hatta daha ileri giden bazı arkadaşların bunun bidat olduğu şeklinde fikirler beyan etmekte ve hatta bunu kırılmaz bir dirençle savunmaktadırlar. Dayandıkları mantık ise, anladığım kadarı ile "sureler bize gönderilmiştir, onları Allah a neden okuyalım" gibi bence ilginç ve anlaşılması zor bir söylemdir.
Ben örnek olarak Fatiha suresi ile bunun böyle olmadığını ispat etmeye çalışacağım. Bunu kimsenin fikrini kötü saymak, çürütmek ya da mesnetsiz bırakmak için yapmıyorum. İnsanların fikrini değiştirmekle görevli değiliz. Müslüman sadece insanlara doğruyu gösterebilir. Peygamerimiz (S. A.V.) bile sadece tebliğ etmişken bize düşen sadece işaret etmektir. İkna etmek bizim ne görevimiz ne haddimiz. Amacım bu manada kendi fikrimi ortaya koyarak bakış açıma yakın olan ya da okuduktan sonra benimseyen insanlara ulaşmaya çalışmak. Yani kendimce doğru olduğunu düşündüğüm gerçekleri diğer kardeşlerime yaymak.
Fatiha suresi baştan sona kadar Rahman ı övmek, onu yüceltmek, ve ondan istemekten ibarettir. Doğru, Fatiha suresi Rahman tarafından biz insanlara yol göstermek için indirildi kalplerimize. Ama şunu unutmamalı ;
Zariyat / 56. Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.
Allah a kulluk etmek, sadece O na dua etmek değildir. Onu anmak -ki bir çok ayette emredilmiştir.- övmek, yüceltmek, emirlerini yerine getirmektir.
Ben kendimden örnek vereyim. Namazımda Fatiha suresini okurken, ayetlerini arapça olarak sesli okuyor, (Nefsimin ve varsa benimle birlikte namaz kılanlara, farkında olmadan imamlık yaptıklarımıza) ve içimden de anlamını düşünüyor, din günü dediğinde "ahireti aklıma getirip ürperiyor", sadece sana kulluk ederiz dediğimde "acizliğimi hissedip, boynumu büküyorum". Ve en sonunda "bizleri…." diye başlayarak tüm mümin kardeşlerimi de içine alarak Rahman dan istiyorum. Bu ruh hali içerisinde okuduğum diğer ayet ve dualarında anlamını aklediyor ve yaşıyorum.
Örnek; Asr suresi. "Vel asr", zamana yemin eden yaratıcı. Ne kıymetlidir zaman. Boşa geçirmemeli deyip pişmanlık duyuyorum. "Bir birine sabrı tavsiye edenler müstesna" dedikçe çevreme sabrı, dil lisanım ile ve hal lisanım ile tavsiye edeciğimi hatırlıyor ve kendimi bu manada motive ediyorum. Ve bunu böyle sayfalarca uzatabilirim. Tüm bunları SÜNNET in HADİS in çoğu uydurmadır diyerek bir kenara itmek sözlükte nasıl tanımlanır bilmiyorum.
Şimdi soruyorum sizlere nasıl namazda ayet okunmaz? Namaz sadece dua değildir. Namazı duaya indirgemek, onu bu kadar dar bir kalıba sokmak hem namaza hem kılana haksızlık değil de nedir ?
Tüm dostlara selamlar.
Namaz sadece dua okumak mıdır?
Barış Erturk
B
0 kişi takip ediyor.
Paylaş:
20- Gerçekten Rabbin, senin gecenin üçte ikisinden biraz eksiğinde, yarısında ve üçte birinde (namaz için) kalktığını bilir; seninle birlikte olanlardan bir topluluğun da (böyle yaptığını bilir). Geceyi ve gündüzü Allah takdir eder. Sizin bunu sayamıyacağınızı bildi, böylece tevbenizi (O’na dönüşünüzü) kabul etti. Şu halde Kur’an’dan kolay geleni okuyun. Allah sizden hastalar olduğunu, başkalarının Allah’ın fazlından aramak için yeryüzünde gezip-dolaşacaklarını ve diğerlerinin Allah yolunda çarpışacaklarını bilmiştir. Öyleyse ondan (Kur’an’dan) kolay geleni okuyun. Namazı dosdoğru kılın, zekatı verin ve Allah’a güzel bir borç verin. Hayır olarak kendi nefisleriniz için önceden takdim ettiğiniz şeyleri daha hayırlı ve daha büyük bir ecir (karşılık) olarak Allah Katında bulursunuz. Allah’tan mağfiret dileyin. Şüphesiz Allah, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.