Cevabı şöyle. Padişah iki yönlü düşünerek işini sağlama alıyor. Türk almamasının sebebi yabancı eşinden erkek evladı olmaz veyahut hiç çocugu olmazsa yabancı olan eşinin akrabaları padilahın vefatı gibi durumda tahtta hak idda edemesin etse bile halk türk olmayan birini başına istemez böylelikle tahtını yabancıya vermez eğer eşi bu durumda türk olsa yine o şekilde eşinin akrabaları tahtta hak idda edemesin direkt olarak tahta padişahın kardeşi veyahut kendi ailesinden biri rahatlıkla tahta geçebilsin diyedir.
Padisahlar yabancı uyruklu kadınlarla evlendiler çünkü bu sayede akrabalık bağı kurarak o ülkeyle ilişkilerini güclendirme ve hatta miras yoluyla toprak elde etme amacı güdülmüştür. Genelde srateji uygulanmıştır.
Amaç miras yoluyla toprak elde etmekti denilmiş te ondan. Ayrıca doğru çin kadınları asyadaki türk imparatorluklarını yıkmıştır bir çoğu casusluk yapıyordu
Osmanlının ilk kurulduğu zamanlarda tam olarak hatırlayamadım ama yabancı biriyle evleniyor ve istanbulda avrupa yakasında evlilik hediyesi olarak karşı taraf bir kale veriyor ve böylece karşı yakada toprak sahibi olundu
Miras konusu şöyle diyeyim cariye harici, prenseslerle yapılan birliktelik sonucunda hak edilen miraslar... Evlilik sonucunda verilen topraklar, külçeler vs vs..
Kanuni tahttayken karasal olarak sahip olunabilecek en ileri sınırlara kadar gidilmişti ve yedikule zindanları ağzına kadar altın doluydu. Altınları istifleyecek yer kalmamıştı. Bir saniye ya ne demek soy babadn gelir ortaokulda biyoloji dersi görmediniz mi ?
Ama Osmanlıda doğru soy babadan gelir düsüncesi vardı. Annelerin cocukları üzerinde bakılması dısında hicbir hakları yoktu. Herkesin gözünde anne sadece sarayda bir cariyeydi.
Öz ve üvey evlat durumlarında da olduğu gibi iki kardeşin babaları bir anneleri ayrı olması durumunda öz kardeşlerdir. Anne bir baba ayrı olma durumunda kardeşlik üveydir
Bi padişahın sayısız çocukları olabilir. Tamam kardeşler. Babaları bir. Ama anne kanı ne olacak soy ortaktır. Bizim genlerde muhtemelen karışık ırk olmuştur
Saf Kan Türk tür şüpheniz olmasın Bazı vezirleri de mesela sonradan devşirmedir belkide hepsiydi tam bilmiyorum. Yabancı kökenli çocuklar Türk ve müslüman olarak yetiştirilip vezir ediliyordu. Burdaki amaç da aynı padişahı öldürüp başa geçemesin diye saf kan türk olmadığı için kendini kabul ettiremezdi.
Vezir öldürmüyordu. Şahzedeler ölüyordu öldürülüyordu. Vezir hangi şahzedeyi severse onu kolluyordu o sultan oluyordu. Yazık diğer şahzedelerde öldürülüyordu. Ne acı
Devlet 600 yıl ayakta kaldıysa böyle olduğu için kaldı. Vezirler zaten öldürse birşey geçmezdi eline o yuzden öldüremiyordu şehzadelerden yürüyordu onlarda.
Devlet 600 yıl ayakta kaldı çünkü osmanlı bilinçli bir tercihle Türklük ten uzaklaştı Ortadoğulu bir imparatorluk olmayı tercih etti. Çünkü Türk töresinde aslolan hanedan değil halktır. Töre gereği yönetici halkın hizmetkarıdır. Ülkenin sahibi hükümdar değil halktır. Hatta bu durum öyle bir noktada idi ki potlaç denen bir gelenek yönetici mal biriktirmek ve zenginleşmek için başa geçmesin diye her 4 yılda bir hükümdarın tüm mal varlığı halka dağıtılırdı. Eğer halk kötüleşiyor fakirleşiyor ise "yöneticinin kutu gitmiş" denilerek yeni yönetici bulunurdu. Aslında osmanlıya kadar türk devletleri sadece hanedan adları değişik olan tek bir devlettir. Çünkü aynı töre ile yönetilirlerdi. Osmanlı ise bu töreyi reddederek saltanatının bekasına önem verdi. Ve halkı yöneticinin tebaası yani kölesi yaptı. Buna karşı gelebilecek Türkleri sürekli aç, fakir, işsiz ve cahil bıraktı. Sürekli savaşlara götürerek mal mülk ve iş edinmelerine engel oldu. Türk olmayı hakaret haline getirildi. Türk töresinden bu denli kopuşu sayesinde devlet yani hanedan600 yıl yaşadı. Ancak halk iğne bile üretemez hale geldi perişan duruma düştü. Türk kendi tarihinde neredeyse hiç bu kadar zavallı bir duruma düşmemiştir.
Dünyaya hükmederek zavallı bir duruma düştü bravo size. Padişahlar kendilerini İslam ın hizmetkârı yapıp Hak yolda İslamı yayma peşinde gittikleri her yere madeniyet götürdüler. Hiçbir zaman zulmeden olmadılar tam tersine zulme karşı durup mazlumun yanında durdular. Kendi tebasına zulmedenlerin karşısında olup adalet dağıttılar. İslamın sancaktarlığını yaparak 600 yıl ayakta kaldılar. Ve Türk olmayı de sizin dediğiniz gibi hakaret haline getirmek değil fethettiği yerlere Türkleri yerleştirerek orayı Türkleştirmeyi planladılar. Siz bu tarih bilgilerini nereden öğreniyorsunuz şaşıyorum doğrusu.
Bence tek problem Osmanlı öncesi Türk tarihini hakkıyla bilmemek. Turuk bilincinden bihaber olmak. Osmanlı öncesi Türk tarihini bilenler Osmanlıyla gurur duymuyor. Tabii bu nefret ettiği anlamına gelmiyor.
Bu ülke ilk olarak eğitim sistemi (fullbrigth anlaşmaları ile) kontrole edilerek sömürgeleştirildi. Ve bu eğitim sistemi bilinçli şekilde Türk tarihini osmanlıdan ibaret gibi gösterecek şekilde ve osmanlıyı da olduğundan farklı bir şekilde anlaşılacak şekilde kurguladı. Osmanlıyı Tğrk tarihinden ayırmak elbette doğru değil tarihimizin bir parçasıdır. Ancak Türk olmaktan en uzaklaşmış ve bunun sonucunu da çok acı yaşamış bir dönemdir. Kendi tarihimizi doğru öğrenmek ve batının bize dayattığı zırvalıklar ile değil mümkün olduğunca kendi kaynaklarımızdan ve çok iyi düşünüp sorgulayarak yapmak zorundayız.
Osmanlı hanedanlığı soyunu devam ettirmek için de Türk kadınlarını tercih etmemiş mesela o da ilginç
Bu daha çok siyasi zekâ.
Siyasi olduğuna siz karar verdiniz ben sadece bir soru sordum cevabını biliyorsanız merakla bekliyorum
Cevabı şöyle. Padişah iki yönlü düşünerek işini sağlama alıyor. Türk almamasının sebebi yabancı eşinden erkek evladı olmaz veyahut hiç çocugu olmazsa yabancı olan eşinin akrabaları padilahın vefatı gibi durumda tahtta hak idda edemesin etse bile halk türk olmayan birini başına istemez böylelikle tahtını yabancıya vermez eğer eşi bu durumda türk olsa yine o şekilde eşinin akrabaları tahtta hak idda edemesin direkt olarak tahta padişahın kardeşi veyahut kendi ailesinden biri rahatlıkla tahta geçebilsin diyedir.
Peki
Osmanlıda bu sayede 36 padişah tek aileden geldi
Padisahlar yabancı uyruklu kadınlarla evlendiler çünkü bu sayede akrabalık bağı kurarak o ülkeyle ilişkilerini güclendirme ve hatta miras yoluyla toprak elde etme amacı güdülmüştür. Genelde srateji uygulanmıştır.
Eminim o dönemde de ailesi olmayan yetimhanede büyüyen bir çok Türk kızı vardı . Ayrıca hangi dönem ne mirası kalmış?
Hangi dönem ne mirası derken anlayamadım o sorunuzu?
Ayrıca bugüne kadar kurulmuş çoğu Türk devleti bu nedenle yıkılmıştır. Bakınız Orhun Abideleri. Çin kadınları ile ilgili öğüt vermiştir.
Amaç miras yoluyla toprak elde etmekti denilmiş te ondan. Ayrıca doğru çin kadınları asyadaki türk imparatorluklarını yıkmıştır bir çoğu casusluk yapıyordu
Miras filan yok. Genelde yabancı esirleri cariye diye saraya alıyorlardı. Erkek çocukları olunca sarayda söz hakları oluyordu
Semine Kassap doğru. Sahipsiz yabancı köle cariyeler. Kimden ne mirası? Miras konusu yanlış bilgi
Osmanlının ilk kurulduğu zamanlarda tam olarak hatırlayamadım ama yabancı biriyle evleniyor ve istanbulda avrupa yakasında evlilik hediyesi olarak karşı taraf bir kale veriyor ve böylece karşı yakada toprak sahibi olundu
Saraylı aileden gelen kızlar sayılıdır. Bunu genelleyemeyiz. Hiç Türkler yokmuydu evlenilecek. Oyumuz Türk olurdu. Şimdi melezmi diyelim
Soy babadan gelir her zaman
Miras konusu şöyle diyeyim cariye harici, prenseslerle yapılan birliktelik sonucunda hak edilen miraslar... Evlilik sonucunda verilen topraklar, külçeler vs vs..
Osmanlı'da germiyanoğullu dan kız almış diye hatırladım. Yanlışa olabilir
Kanuni tahttayken karasal olarak sahip olunabilecek en ileri sınırlara kadar gidilmişti ve yedikule zindanları ağzına kadar altın doluydu. Altınları istifleyecek yer kalmamıştı. Bir saniye ya ne demek soy babadn gelir ortaokulda biyoloji dersi görmediniz mi ?
Evet doğru hatırlıyorum. Yıldırım beyazıt ile evlenmiş.
Ama Osmanlıda doğru soy babadan gelir düsüncesi vardı. Annelerin cocukları üzerinde bakılması dısında hicbir hakları yoktu. Herkesin gözünde anne sadece sarayda bir cariyeydi.
Öz ve üvey evlat durumlarında da olduğu gibi iki kardeşin babaları bir anneleri ayrı olması durumunda öz kardeşlerdir. Anne bir baba ayrı olma durumunda kardeşlik üveydir
Bi padişahın sayısız çocukları olabilir. Tamam kardeşler. Babaları bir. Ama anne kanı ne olacak soy ortaktır. Bizim genlerde muhtemelen karışık ırk olmuştur
Şimdide o söylem var soy babadan gelir. Anne figürü ne oluyor.
Babanızın kanını annenizin sütünü taşıyorsunuz olay bu bildigim kadarıyla cevaplıyorum
Yani birine kanı bozuk denildiğinde taş baba tarafına gidiyor sütü bozuk dendiginde anne tarafına
Farklı bir bakış
Durum bu yani yapacak bisey yok
Tabi Osmanlı saf kan Türktür diyemiyorum
Saf Kan Türk tür şüpheniz olmasın Bazı vezirleri de mesela sonradan devşirmedir belkide hepsiydi tam bilmiyorum. Yabancı kökenli çocuklar Türk ve müslüman olarak yetiştirilip vezir ediliyordu. Burdaki amaç da aynı padişahı öldürüp başa geçemesin diye saf kan türk olmadığı için kendini kabul ettiremezdi.
Vezir öldürmüyordu. Şahzedeler ölüyordu öldürülüyordu. Vezir hangi şahzedeyi severse onu kolluyordu o sultan oluyordu. Yazık diğer şahzedelerde öldürülüyordu. Ne acı
Devlet 600 yıl ayakta kaldıysa böyle olduğu için kaldı. Vezirler zaten öldürse birşey geçmezdi eline o yuzden öldüremiyordu şehzadelerden yürüyordu onlarda.
Devlet 600 yıl ayakta kaldı çünkü osmanlı bilinçli bir tercihle Türklük ten uzaklaştı Ortadoğulu bir imparatorluk olmayı tercih etti. Çünkü Türk töresinde aslolan hanedan değil halktır. Töre gereği yönetici halkın hizmetkarıdır. Ülkenin sahibi hükümdar değil halktır. Hatta bu durum öyle bir noktada idi ki potlaç denen bir gelenek yönetici mal biriktirmek ve zenginleşmek için başa geçmesin diye her 4 yılda bir hükümdarın tüm mal varlığı halka dağıtılırdı. Eğer halk kötüleşiyor fakirleşiyor ise "yöneticinin kutu gitmiş" denilerek yeni yönetici bulunurdu. Aslında osmanlıya kadar türk devletleri sadece hanedan adları değişik olan tek bir devlettir. Çünkü aynı töre ile yönetilirlerdi. Osmanlı ise bu töreyi reddederek saltanatının bekasına önem verdi. Ve halkı yöneticinin tebaası yani kölesi yaptı. Buna karşı gelebilecek Türkleri sürekli aç, fakir, işsiz ve cahil bıraktı. Sürekli savaşlara götürerek mal mülk ve iş edinmelerine engel oldu. Türk olmayı hakaret haline getirildi. Türk töresinden bu denli kopuşu sayesinde devlet yani hanedan600 yıl yaşadı. Ancak halk iğne bile üretemez hale geldi perişan duruma düştü. Türk kendi tarihinde neredeyse hiç bu kadar zavallı bir duruma düşmemiştir.
Dünyaya hükmederek zavallı bir duruma düştü bravo size. Padişahlar kendilerini İslam ın hizmetkârı yapıp Hak yolda İslamı yayma peşinde gittikleri her yere madeniyet götürdüler. Hiçbir zaman zulmeden olmadılar tam tersine zulme karşı durup mazlumun yanında durdular. Kendi tebasına zulmedenlerin karşısında olup adalet dağıttılar. İslamın sancaktarlığını yaparak 600 yıl ayakta kaldılar. Ve Türk olmayı de sizin dediğiniz gibi hakaret haline getirmek değil fethettiği yerlere Türkleri yerleştirerek orayı Türkleştirmeyi planladılar. Siz bu tarih bilgilerini nereden öğreniyorsunuz şaşıyorum doğrusu.
Bence tek problem Osmanlı öncesi Türk tarihini hakkıyla bilmemek. Turuk bilincinden bihaber olmak. Osmanlı öncesi Türk tarihini bilenler Osmanlıyla gurur duymuyor. Tabii bu nefret ettiği anlamına gelmiyor.
Osmanlı önceside bizim sonrası da bizim Osmanlı da bizim tarihte her zaman adımızı gurur duyulacak şeylerle yazdırmışız
Bu ülke ilk olarak eğitim sistemi (fullbrigth anlaşmaları ile) kontrole edilerek sömürgeleştirildi. Ve bu eğitim sistemi bilinçli şekilde Türk tarihini osmanlıdan ibaret gibi gösterecek şekilde ve osmanlıyı da olduğundan farklı bir şekilde anlaşılacak şekilde kurguladı. Osmanlıyı Tğrk tarihinden ayırmak elbette doğru değil tarihimizin bir parçasıdır. Ancak Türk olmaktan en uzaklaşmış ve bunun sonucunu da çok acı yaşamış bir dönemdir. Kendi tarihimizi doğru öğrenmek ve batının bize dayattığı zırvalıklar ile değil mümkün olduğunca kendi kaynaklarımızdan ve çok iyi düşünüp sorgulayarak yapmak zorundayız.