Yazıya göre ana sorunlardan biri yeterli miktarda yeni antibiyotiklerin üretilemiyor olması. Soruna bir çözüm bulunamazsa Ortaçağ’a geri döneriz ve çok sayıda insan hayatını kaybeder diyor araştırmacılar. Öyle ki parmakta açılan küçük bir kesik yarası bile antibiyotik öncesi devirlerdeki ameliyatlar gibi hayatı tehdit edecek hale gelebilecek. Ancak bir çok insan bu uyarıyı küçümsüyormuş. Tarımda kullanılan antibiyotikler azaltılmalı diyor. Sizlere mesela soruyorum senede kaç kere antibiyotik alıyorsunuz?
Besirek
Tarım politikamız çok kötü. Çiftçi söylenen ilacı kullanmazsa ürünü bozuluyor. Tohumlar ve meyve ağaçları öyle bir hale geldi ki ilaçsız ürün vermiyor. Mesela tütün tarladayken maruz kaldığı böcek ilaçlarını ve gelişim ilaçlarını bilseniz yaklasmazsiniz bile. Kendi kayısı bahcemizden biliyorum yılda en az üç defa ilaçlama yapılır çoğu da yabancı firma üretimi. Halbuki kayısı ilacını neden Bayer uretsin bizim uretmemiz lazım değil mi. Size kısa bir örnek veriyim. Iki yıl önce Malatya'da kayısı bahçeleri kabuklu bit zararlisiyla karşı karşıya kaldı bu ilk defa oluyordu. Onun için milyonlarca lira ilaç alındı kabuklu bit öldü hemen ardından kırmızı örümcek çıktı ağaçları felç etti. Anlaşıldı ki bu örümcek denen zararlı kabuklu bit ilacı ile gelmiş. Bir yıl sonra Bayer bir ilaç üretti artık kayısı çiçek halinde iken atılacak bu ilaç ile kabuklu bit gorulmeyecekti. Bütün Malatya bu ilaca mahkum oldu. Bir çiftçi ve Mühendis olarak bunlar bizzat yaşadığım gerçekler varın bu milyar euroluk sektörü siz düşünün. Ilac firmaları ne kadar güvenilir artık sizce?
Ugur İzmir abi bu yorumu tut burada hepsi gerçektir bir tane itiraz eden çıkmaz