Yazıya göre ana sorunlardan biri yeterli miktarda yeni antibiyotiklerin üretilemiyor olması. Soruna bir çözüm bulunamazsa Ortaçağ’a geri döneriz ve çok sayıda insan hayatını kaybeder diyor araştırmacılar. Öyle ki parmakta açılan küçük bir kesik yarası bile antibiyotik öncesi devirlerdeki ameliyatlar gibi hayatı tehdit edecek hale gelebilecek. Ancak bir çok insan bu uyarıyı küçümsüyormuş. Tarımda kullanılan antibiyotikler azaltılmalı diyor. Sizlere mesela soruyorum senede kaç kere antibiyotik alıyorsunuz?
Besirek
Organik tohum biriktiren ve dağıtan vakıflar var.
Stok yapıyorlar ve bin tane engelleme ile karşılaşıyor bu aktivistler. Çoğunun yönetici kısmı da sıkıntılı
Doğru ama isteyene veriyorlar. Bir avuç alman yeterli zaten, kendin üreteceksin sonuçta
Senin komşu tarlasına ilaç atıyor ve sen atmazsan bu zararlilar senin tarlana hücum ediyor. Ilac atınca da o tohum bozuluyor zaten
O çok küçük topraklar için doğru. Zararlılarla mücadele etmenin de alternatif yolları var. Araya bunları uzaklaştıracak değişik bitkiler ekiliyor, sen daha iyi bilirsin sanırım.
Evet öyle bir yöntem var. Mesela parazit bitkileri engellemek için mısır ekilir domates tarlasına. Fakat bu sefer de sivri sinek çok oluyor onun için ilaç atıyorsun
Zaten bu ticari bir başarı elde etmese bu kadar adam GDO yemez de, illaki çıkış noktaları vardır ama tarımsal bilinç eksikliği ve aymazlığı yüzünden yapılamıyordur.
Bütün ülkede reform lazım abi lokal uygulamalar yetersiz ve ticari riski yüksek
kesinlikle. Aşağıda yazdım zaten. Bu konuda atılan adım yok yani, yol gösteren yok, hiçbir şey yok.