bunun insan yasamina entegrasyonu kacinilmazdir. Sapiensler emzirme ve bebeklerini tasima gibi eylemleri cok ilkel bulacaklar. Hatta dogallik safsatasi adina su tartisma yasanacak: Cocuga gobek bagindan verilen besin yapay kan araciligi ile dogal mi olsun, yoksa daha cok besin tasiyan x sivisi ile yapay mi olsun. Sprituelciler ve yoga hocalari ( bugun asiya karsi olan tipler) kapsulde buyuyen cocuk icin yapay kanin daha dogal olsugunu savunacak. Bilincimizin ve beynimizjn bizi alip goturdugu nokta kacinilmaz. Belkide bir noktada durup, organik evrimi, evrimin ilk savhasi ilan edecegiz ve cyborg bedenlerimizin icinde bu tartismayi yaparken master cyber-yogi organik evrimin herseyin temeli ve ruhu oldugunu soyleyecek. Sonrada bnm gibi bir cyber-troll cikip organik madde sadece kediler kaldi, aktaralim beynini bir kediye orda yasa madem diyecek.
saka bir yana karinda bebek tasimak felan ciddi ilkel bir sey, kapsulde buyuyen cocuklar biz olmeden ilkokula baslamis olacaklsr bence. Hala okul diyr bir kavram varsa.
babamızın topragı sadece tarla, hayvanlarımız sadece biftek, anne karnı sadece bebeğin beslediği yer.. Vs vs vs. Bu duygusal tabirler vardır. Kesinlikle inkar edilemez. Ancak değişir. Herşey değişir. Anne karnında bebeğin guvenli hissedebileceği annenin seykaydı dinletilebileceği ve kalp atısının taklit edileceği bir ortam olusturulursa neden olmasın. Teknoloji bizi dik duran maymun olmaktan çıkaracak. Maymunluktan şikayet ettiğimden değil. Ancak tarihin bir yönü var. Kıllarımızdan nasıl utanıp alıyorsak, bir gün doğumuda neden hayvanlar gibi kendi kendimize yapıyoruz diyeceğiz.
Bilimsel konustugunuzu varsayip, anne karninin korkunc bir matematigi oldugunu ve taklitlerinin, kötü birer varyans olabileceğini bilemiyor musunuz? "Anne sütüne yakın mama" reklamlari gibi konuştunuz. Ya da fütüristler gibi geveliyorsunuz. Doğurganlık ve emzirme utanilacak ilkellikler olamaz. Hiçbir zaman.
anne sutunden daha iyi mamalar, erken dogumu engelleyen yapay dogum kapsulleri, ve daha bir cok sey kesfedilecektir. ediliyorda. İnanin, bundan 7000 yil once sumerler tekerlegi buldugunda, birileri karsi cikip taslari surukleyerek goturmeleri gerektigini soylemistir. Bu hep olur. Her degisim bir direncle karsilasir
Yahu, sizce doğa kendi seçiliminin ekarte edilmesine izin verir mi? Nereye kadar verir? Kendi dengesini, kendi aleyhine bozdurur mu? Iklimimizin icinde bulunduğu durum bunun boyle gitmeyecegini anlatmiyor mu? Kesiflerden, icatlardan farkli bir sey söylediğiniz. Bilimsel her buluş ya da her icat insanlığın, doğanın faydasına olmuyor ne yazık ki.
biz doğadan ayrı değiliz. Bizde doganın bir cocuguyuz. Bulduklarımız da dogadan buldugmuz madenler. İklim için elektirkli araba, yeşillik için ağaç diken droneler var. İklim meselesinide teknolojinin çözeceğine inanıyorum. Ama tüm bunlarla yapay rahmin bir ilgisi yok. Doğa bizim beşiğimiz ve bizde doğanın bir ürünüyüz. Yani bu uydular gemiler ve denizaltılar, dünyanın aynen ağaçlar gibi bir sonucu. Biz farklı bir yerden gelmedik. Aşılarla, sele dayanıklı ruzgara dayanıklı yapılarla, baraj golleriyle dogaya hukmediyoruz. Tabiki bozuyoruz da ama insan bununda farkına vardı ve şimdi toparlamaya calısıyor. Teknolojinin bizi götüreceği yerde doğal olacak. Biz nesil olarak, evlerin arabaların cep telefonlarının arasında yetiştik. Bunları yadırgamıyoruz. bizden sonrakilerde yapay rahimlerin uzay asansörlerinin sibernetik organların arasında dogacak ve onları yadırgamayacak.
Burda, bazı sıkıntılı süreçleri kolaylaştıracak bir buluş var ve güzel bir sey. Ihtiyaç halinde kullanılabilecek tıbbi bir gelişim. Ama bundan gelecekte hep boyle olacak, ilerleyiş ocin bu şart çıkarımında bulunmak çok sıkıntılı bence. Bunun anne rahminden daha sağlıklı olacağını söylemek falan çok cüretkâr. Hatta normalini ilkel bulup utanmak falan... Çok abartıyorsunuz. Şunu da göz önünde bulundurun, teknolojinin daha da geliştiği bütün beklentilerin de üzerine çıktığını düşünelim, doğa zaten bizi buna uygun evirmeyecek mi? Iradesi olan, zekası olan bir varlığı, insanı doğanın parçalarıyız her yaptığımız mübah noktasına nasıl getirebiliyorsunuz? Aşıyla atom bombası aynı bilimin ürünleri olamazlar.
aynı bilim değil ancak doğayı zaten kontrol ettiğimiz gerçeğini henuz kabullenememiş insanlar var. Tohum yiyip dogal yasıyorum diyorlar. Evler arabalar beton asfalt ultrasound ilaçlar aşılar yemek pişirmek celik tencere... Her sey yapay. Biberon buzdolabı vs vs vs. Etrafınızda süs çimenleri dısında dogal dediğiniz bir sey zaten yok. (bana göre dogal diye bir kelime yok, dunyanın organik ekosistemi var. Oda değişiyor) hepsi tamam da neden bu cüretkar olsun? Protez bacaklar takma dişler kalp pilleri bypass amelliyatları hepsi tamam ama bu mu dogal olamayan? Tıp icad edildiğinde de karısında duran insanlar oldu. Bugun alternatif tıp denen saçmalıkla hala durmaya calsııyorlar. Kemik kanseri adama kaplıcaya git diyorlar dizleri agardıgı için. 1880 de kalmış kafa. Su an yapay doguma da insanlar karsı cıkacak. Belki insan beynin bilgisayarlar akarılmasına veya robotlaştırılmasına da karsı cıkacaklar. Ama teknoloji elverirse oda olacak. Dogacak cocuklar genetik olarak iyileştirilecek. belki kök hücre ile kopan bacaklar kollar yeniden çıkacak. Ki domuzda organn buyutup kullanma meselesinde son safhalara gelindi. Yani bunların onunde kimse duramaz. İnsan kafasında yarattıgı tanrı kavramını yakalamak için elinden geleni yapacak. Değil doğum, döllenme için bile üreme hücresine ihtiyaç yok. Tek bir kişi kendi klonunu zaten yapabilir duruma gelcek. Yani cocuk sahibi olmak için mutlaka bir eşe ihtiyacımızda olmayacak. Doğayı koruyalım, sevelim,. ceylanlar koşsun timsahlar avlansın kuşlar üçsun, ancak bilincimizin açtığı yolun henuz basındayız. İnsan 2 milyon yıl önce sopanın ucuna sivri taş bağlayıp antilopları avlamaya basladıgından beri doğanın kendisine çizdiği kanunlardan uzaklaşıyor. Elbetteki buna üreme de dahil olacak.
Yeterince plastik yaşıyoruz, kanser oluyoruz, sermayedarlarin bilimi sağ olsun. Bize lazım olan, dogal dengeye saygili, kendini her seyden ustun goren egodan uzak, eşitlerin bilimi. Baskalarina ve kendilerine daha az zararı olan yasam arayışında olanları da böyle kucumseyemezsiniz. Ve yediğiniz domateste tat bulamazsaniz, bir gün o domates yuzunden kanser olup, tedavi icin gerekli parayi bulamayip sagliginizdan olursaniz, yine o sermayedarların bilimine "senin canin sagolsun" dersiniz.
bunun insan yasamina entegrasyonu kacinilmazdir. Sapiensler emzirme ve bebeklerini tasima gibi eylemleri cok ilkel bulacaklar. Hatta dogallik safsatasi adina su tartisma yasanacak: Cocuga gobek bagindan verilen besin yapay kan araciligi ile dogal mi olsun, yoksa daha cok besin tasiyan x sivisi ile yapay mi olsun. Sprituelciler ve yoga hocalari ( bugun asiya karsi olan tipler) kapsulde buyuyen cocuk icin yapay kanin daha dogal olsugunu savunacak. Bilincimizin ve beynimizjn bizi alip goturdugu nokta kacinilmaz. Belkide bir noktada durup, organik evrimi, evrimin ilk savhasi ilan edecegiz ve cyborg bedenlerimizin icinde bu tartismayi yaparken master cyber-yogi organik evrimin herseyin temeli ve ruhu oldugunu soyleyecek. Sonrada bnm gibi bir cyber-troll cikip organik madde sadece kediler kaldi, aktaralim beynini bir kediye orda yasa madem diyecek.
saka bir yana karinda bebek tasimak felan ciddi ilkel bir sey, kapsulde buyuyen cocuklar biz olmeden ilkokula baslamis olacaklsr bence. Hala okul diyr bir kavram varsa.
Anne karnını, bebeğin sadece beslendiği yer olarak görmeniz çok enteresan.
babamızın topragı sadece tarla, hayvanlarımız sadece biftek, anne karnı sadece bebeğin beslediği yer.. Vs vs vs. Bu duygusal tabirler vardır. Kesinlikle inkar edilemez. Ancak değişir. Herşey değişir. Anne karnında bebeğin guvenli hissedebileceği annenin seykaydı dinletilebileceği ve kalp atısının taklit edileceği bir ortam olusturulursa neden olmasın. Teknoloji bizi dik duran maymun olmaktan çıkaracak. Maymunluktan şikayet ettiğimden değil. Ancak tarihin bir yönü var. Kıllarımızdan nasıl utanıp alıyorsak, bir gün doğumuda neden hayvanlar gibi kendi kendimize yapıyoruz diyeceğiz.
Bilimsel konustugunuzu varsayip, anne karninin korkunc bir matematigi oldugunu ve taklitlerinin, kötü birer varyans olabileceğini bilemiyor musunuz? "Anne sütüne yakın mama" reklamlari gibi konuştunuz. Ya da fütüristler gibi geveliyorsunuz. Doğurganlık ve emzirme utanilacak ilkellikler olamaz. Hiçbir zaman.
anne sutunden daha iyi mamalar, erken dogumu engelleyen yapay dogum kapsulleri, ve daha bir cok sey kesfedilecektir. ediliyorda. İnanin, bundan 7000 yil once sumerler tekerlegi buldugunda, birileri karsi cikip taslari surukleyerek goturmeleri gerektigini soylemistir. Bu hep olur. Her degisim bir direncle karsilasir
Yahu, sizce doğa kendi seçiliminin ekarte edilmesine izin verir mi? Nereye kadar verir? Kendi dengesini, kendi aleyhine bozdurur mu? Iklimimizin icinde bulunduğu durum bunun boyle gitmeyecegini anlatmiyor mu? Kesiflerden, icatlardan farkli bir sey söylediğiniz. Bilimsel her buluş ya da her icat insanlığın, doğanın faydasına olmuyor ne yazık ki.
biz doğadan ayrı değiliz. Bizde doganın bir cocuguyuz. Bulduklarımız da dogadan buldugmuz madenler. İklim için elektirkli araba, yeşillik için ağaç diken droneler var. İklim meselesinide teknolojinin çözeceğine inanıyorum. Ama tüm bunlarla yapay rahmin bir ilgisi yok. Doğa bizim beşiğimiz ve bizde doğanın bir ürünüyüz. Yani bu uydular gemiler ve denizaltılar, dünyanın aynen ağaçlar gibi bir sonucu. Biz farklı bir yerden gelmedik. Aşılarla, sele dayanıklı ruzgara dayanıklı yapılarla, baraj golleriyle dogaya hukmediyoruz. Tabiki bozuyoruz da ama insan bununda farkına vardı ve şimdi toparlamaya calısıyor. Teknolojinin bizi götüreceği yerde doğal olacak. Biz nesil olarak, evlerin arabaların cep telefonlarının arasında yetiştik. Bunları yadırgamıyoruz. bizden sonrakilerde yapay rahimlerin uzay asansörlerinin sibernetik organların arasında dogacak ve onları yadırgamayacak.
Burda, bazı sıkıntılı süreçleri kolaylaştıracak bir buluş var ve güzel bir sey. Ihtiyaç halinde kullanılabilecek tıbbi bir gelişim. Ama bundan gelecekte hep boyle olacak, ilerleyiş ocin bu şart çıkarımında bulunmak çok sıkıntılı bence. Bunun anne rahminden daha sağlıklı olacağını söylemek falan çok cüretkâr. Hatta normalini ilkel bulup utanmak falan... Çok abartıyorsunuz. Şunu da göz önünde bulundurun, teknolojinin daha da geliştiği bütün beklentilerin de üzerine çıktığını düşünelim, doğa zaten bizi buna uygun evirmeyecek mi? Iradesi olan, zekası olan bir varlığı, insanı doğanın parçalarıyız her yaptığımız mübah noktasına nasıl getirebiliyorsunuz? Aşıyla atom bombası aynı bilimin ürünleri olamazlar.
Tam cesur yeni dünya beta insanı, doğum iğrenç geliyor.
aynı bilim değil ancak doğayı zaten kontrol ettiğimiz gerçeğini henuz kabullenememiş insanlar var. Tohum yiyip dogal yasıyorum diyorlar. Evler arabalar beton asfalt ultrasound ilaçlar aşılar yemek pişirmek celik tencere... Her sey yapay. Biberon buzdolabı vs vs vs. Etrafınızda süs çimenleri dısında dogal dediğiniz bir sey zaten yok. (bana göre dogal diye bir kelime yok, dunyanın organik ekosistemi var. Oda değişiyor) hepsi tamam da neden bu cüretkar olsun? Protez bacaklar takma dişler kalp pilleri bypass amelliyatları hepsi tamam ama bu mu dogal olamayan? Tıp icad edildiğinde de karısında duran insanlar oldu. Bugun alternatif tıp denen saçmalıkla hala durmaya calsııyorlar. Kemik kanseri adama kaplıcaya git diyorlar dizleri agardıgı için. 1880 de kalmış kafa. Su an yapay doguma da insanlar karsı cıkacak. Belki insan beynin bilgisayarlar akarılmasına veya robotlaştırılmasına da karsı cıkacaklar. Ama teknoloji elverirse oda olacak. Dogacak cocuklar genetik olarak iyileştirilecek. belki kök hücre ile kopan bacaklar kollar yeniden çıkacak. Ki domuzda organn buyutup kullanma meselesinde son safhalara gelindi. Yani bunların onunde kimse duramaz. İnsan kafasında yarattıgı tanrı kavramını yakalamak için elinden geleni yapacak. Değil doğum, döllenme için bile üreme hücresine ihtiyaç yok. Tek bir kişi kendi klonunu zaten yapabilir duruma gelcek. Yani cocuk sahibi olmak için mutlaka bir eşe ihtiyacımızda olmayacak. Doğayı koruyalım, sevelim,. ceylanlar koşsun timsahlar avlansın kuşlar üçsun, ancak bilincimizin açtığı yolun henuz basındayız. İnsan 2 milyon yıl önce sopanın ucuna sivri taş bağlayıp antilopları avlamaya basladıgından beri doğanın kendisine çizdiği kanunlardan uzaklaşıyor. Elbetteki buna üreme de dahil olacak.
Yeterince plastik yaşıyoruz, kanser oluyoruz, sermayedarlarin bilimi sağ olsun. Bize lazım olan, dogal dengeye saygili, kendini her seyden ustun goren egodan uzak, eşitlerin bilimi. Baskalarina ve kendilerine daha az zararı olan yasam arayışında olanları da böyle kucumseyemezsiniz. Ve yediğiniz domateste tat bulamazsaniz, bir gün o domates yuzunden kanser olup, tedavi icin gerekli parayi bulamayip sagliginizdan olursaniz, yine o sermayedarların bilimine "senin canin sagolsun" dersiniz.