Ana Sayfa
»
Siyaset
»
"Bir gün benim sözlerim bilim ile çelişirse, bilimi seçin" sözü hakkında yorumlar
"Bir gün benim sözlerim bilim ile çelişirse, bilimi seçin" sözü hakkında yorumlar
0 kişi takip ediyor.
Paylaş:
40
İlim, dindir. Hz Ali
Mustafa Kemal'in kast ettiği bilim ile Ali'nin kast ettiği ilim aynı şey mi acaba rıdvan?
Ali'nin bahsettiği ilim, herşeyin bilgisidir.
Pozitif bilimi de kapsamakla onun üzerindedir.
Yunancası Gnossis.
Pozitif bilimin üzerinde olduğu söylenen her şeyin uydurma olma olasılığı çok yüksek..
Pozitifin bilimi olduğu gibi negatifin de bilimi var.
Pozitife vücudun dışı, negatife vücudun içi diyebiliriz.
Ruh meselesi ise eğer.. Olabilir de, olmayabilir de.. Ortada durmak en sağlıklısı..
Ruh değil de Sinir sistemi desek daha doğru olur.
Sinirler var elbette de ona ruh denir mi bilemiyorum?
Çünkü ölünce onlar da çürüyüp gidiyor
İlim dinimiz derken başka ne söylemiş beraberinde. Zira dinden de destekleyici sözler alması gerekir bunun üzerine. Sonra kuran ilmi değil imanı, inanmayı ön plana alır, bilimi değil
Beraberinde ne söylerse söylesin. Söylediği şey anladığın şey olmaz.
İnancın arapçası Şekk ve Zan'dır.
Hz Ali mevcut Kuranı kabul etmiyorki.
Peki rıdvan.. Ali camide öldürüldü.. Namaz kılarken olduğu söyleniyor.. Namaz kılarken kurandan ayet okumak gerektiğine göre başka bir şey mi okuyordu kendisi?
Ali sabah evinden çıktığı esnada vuruldu. Mesciddeyken değil.
Ali'nin namazı müslüman namazı değil, Nyama Namaste dir.
Ali kuranın kitap halini kabul etmiyor, hatta mantıkdışı ayetlerin olduğunu söylüyor.
Buna dair rivayeti bi ara paylaşırız.
Yaptığım araştırmalardan elde ettiğim sonuç, Ali'nin dinler üstü bir şahsiyet olduğudur.
Meseleyi detaylandırdıkça bana hak vereceğinize eminim.
Alevi ve Sünniler'in ortak buluştuğu yer camide öldürüldüğü diye biliyordum.. Hatta Alevilerin bu yüzden camiye gitmek istemediği söyleniyordu.. Bu genel Alevilik dışında başka Alevilikte mi var?
Ve Aleviliğin içinde ne kadar bir yer kaplıyor bu yaklaşım?
"En hakiki mürşit ilimdir" sözü de Ali'ye ait.
Bu iddiayı ilk defa duydum
Muteber arap kaynaklarına göre Ali sabah namazı için evinden çıkıp 6 adım attıktan sonra vuruluyor. Camide secde halinde öldürüldüğü meselesi bu ölüme ilahi bir hüviyet kazandırmak için yayılıyor.
Alevilerin Ali mescidde öldürüldüğü için camiye gitmedikleri yalanı, mevzuya hakim olmayan halk arasında yayılmış bir yaygaradır.
Eğer böyle birşey olsaydı Alevi ozanları bu konuya şiirlerinde değinirdi.
Alevilerin namaz kılmama sebebi, Şia batıniliğindeki İbahiyye anlayışıdır.
Şeriatın belli bir seviyeden sonra (tarikat aşaması) yürürlükten kalkması öğretisi daha Ali hayattayken ortaya çıkmıştı.
Yani Ali hayattayken Şiiler namaz kılmıyor ve Şarap içiyordu.
Daha sonraki ehlibeyt imamları zamanında da bu böyleydi.
Mesela imam caferin öğrencilerinden Bezig, namaz oruç dahil bütün dini emirlerin terk edilmesini dini bir gereklilik olarak görüyordu.
Bunların en aşırı olanları Hz Ali'yi ilahlaştıran öğretiler yayıyordu.
Bunu ben söylemiyorum bizzat Şii kaynakları yazıyor.
Alevilik, Şia batıniliğine mensup bir tasavvuf tarikatı.
Mevlevilik Kadirilik vs gibi.
Peki günümüz Türkiye Aleviliği Sünni baskı sebebi ile mi, şimdi tam olarak ilk zaman Aleviliği den farklılaştı.. Bildiğim kadarı ile Türkiye Aleviliği bu ilk zaman Aleviliği gibi değil o zaman?
İlk zaman aleviliği ile günümüz aleviliği arasındaki farktan kastınız nedir ?
Şimdiki Aleviler Kuran bizim de kitabımız diyor da ondan.. Hepsi diyor mu bilemiyorum ama tanıdığım Alevi arkadaşlarımdan duydum ben bunu
Bugün elimizde bulunan Kuranı kerimin tertibine ilk karşı çıkan
Hz Ali'ydi. Bununla ilgili o kadar çok belge var ki şüpheye mahal vermiyor.
el Cezairiye göre Kuranın tahrifatına dair ehlibeytten 1000 in üzerinde rivayet naklediliyor.
Ancak kuran ayetlerinin ve diğer dini kitapların batıni tevili Şiiliğin ilgi alanındadır.
Şia batıniliği tefsire değil tevile dayanır.
Yani kuranın görünürdeki anlamı cahil kesim(el avam) için iken batıni ve gizli anlamı dinsel aristokrasi anlamına gelen el havass içindir.
biraz açabilirmisiniz teşekür ederim.....
Yani inkâr edeceklermişte kılıf bulmuşlar gibi geldi bana..
Bu durum sadece islamda yok, hristiyanlıkta ve yahudilikte de var.
Hristiyanlarda Gnostizm ekolü var, kilise tarafından dışlanır.
Şiiler de islamın gnostikleri.
Demek ki dinler ilk zamanlarda bir heyecan yaratarak geliyor.. Daha sonra bazı kişiler içerdikleri açmazları fark ediyor.. Tam olarak red edemiyorlar. Belki toplumdan korkuyorlar veya yerine koyacakları karşıt tezi bulamıyorlar.. Sonrada kıyısında kalarak içeriği değiştiriyorlar..
Dinler, kadim bilgeliğin(Gnostizm) cahil halkın idrakine uygun olarak sembolize edilmesi şeklinde meydana çıkıyor.
Ali'ye muhammedin batın ilmini neden yaymadığı sorulduğunda insanların ihtilaf ve itaatsizlik etmesinden çekinmesi sebebiyle olduğunu söylüyor. Yani islam o zamanki arap halkının akıl seviyesine uygun olarak örgütlenmiş bir yapı.
İslam, Muhammedin dini değil taklididir.
Yahu bir primattan evrimleşmiş insan ne tarz bir kadim bilgiye sahip olabilir ki?
Kadim bilgi meselelerine gireceğine, dünyayı doğru yorumlasalar daha işe yarar olurlarmış
İslam dahil bütün dinlerin sırrı Hinduizmde gizli.
Bir sırrı olduğunu zannetmiyorum..
Zan, inancın arapçasıdır.
Öyleyse değişik söyleyeyim..
Öz kaynaklarından uydurmuşlar galiba..
Önceki metinlerin değişik tekrarını yapmışlar.
Ama bu yazıtlardaki muhteva düşünüldüğünden çok farklı.
Şakası bir yana kuantum alanları olması başka alemlerin olabileceği fikrini çağrıştırıyor gerçekten de.. Ama acele karar vermeden önce bilime bir araştırma ve neticelendirme süresi tanımalı galiba
Yurtta sulh cihanda sulh sözüyle bilimin yaptıkları çelişiyor, bilim barışcı değil ne yapalım bilimi dinleyip birbirimize füzeler mi fırlatalım, ha bilim füze fırlatmıyor derseniz, fırlatmayacağı füzeyi neden yapıyor, bilim bulup duruyor da bir ölçüsü yok ha tabi sözde bilim ahlakı falan gırıla... Bilim ahlakı diye bir kitap okumuştum yazarını hatırlamıyorum okumanızı tavsiye ederim
halime hanım.. Şu an karnımız bilim sayesinde doyuyor.. Eğer Konya ovasında yetişmiş buğday, Kanada'da yetişmiş mercümek, Hollanda'dan ithal edilen ineğin sütüv. B. gibi ürünleri hemen köşe başındaki markette bulabiliyorsak bunu bilimin icad ettiği, tasarladığı, kamyon, gemi, uçak gibi taşıyıcıların olmasına borçluyuz.. Yoksa 15 milyonluk İstanbul'da, belki beslenebilirdik ama kesinlikle biribirimizi yiyerek
Açgözlülüğümüzden zeki bey açgözlülüğümüzden bilimi dahi aklarız biz bizden korkulur ki o her köşebaşında satılanları yemiyorum ben bilimin ilişmediği seyleri bulup yemeye çalısıyorum yakında bilim yüzünden insan yemek zorunda kalabilirim ama o da hormonlu bişeye benzemez, size afiyet olsun
Merci buyrun beraber olsun..
Ayet gibi