Ve muhakkak kio, hem senin için, hem kavmin için bir şereftir ve ileride ondan mes'ul olacaksınız. ZUHRUF44
Peygamberin ölümünden 200 yıl sonra yazılmış hadis kitaplarının Kuran'ın önüne geçtiği bu zaman da açıkça kurandan sorumlu olacaksınız derken neden ısrarla kuran yetmez denir?
Mehmet Aycan
M
Tum hadisler çöpe, sadece Kur'an yeter
Allah seni çöplüklerde haşretsin
O bahsedilen 200 yıllık süreci biri anlatabilir mi? Demek ki birileri o dönem bazı bilgileri hafızada tuttu ya da yazıya döktü diyebilir miyiz?
Madem yazıya döküldü neden sahabeler yada 4 Halife den biri hadis kitabı yazmadı da 200 yıl sonra yazılma ihtiyacı duyuldu ?? Aklımda sorular sorular
Bende onu diyorum. O ikiyüz sene belki de yazılı eserler bırakılmıştır.
O zaman şöyle mi hadisçi hocalar başkalarının kaynaklarını (yazılı) olanları alıp yazılı olduklarını sakladılar mı diyorsunuz?
birisi versin bize o eserleri ozaman ben burada hadis kulliyatinin peygamberden 700 sene sonra toplatildigi hakkimnda yeterince bilgi vermedimmi?
BUGÜN SAHİHİ BUHARİ DİYE OKUDUĞUNUZ KİTAP, HADİSÇİ İMAM BUHARİ'NİN KENDİ ORJİNAL ESERİ DEĞİLDİR. HZ. MUHAMMED’İN VEFATINDAN TAM 700 YIL SONRA YUNİNİ TARAFINDAN TOPLANMIŞTIR… Buhari'nin Sahih adlı eseri kendi orjinal yazması değildir. Bu haliyle kitap Buhari tarafından bitirilip iki kapak arasına getirilip bize sunulmamıştır. El Firebri ravisi olan kitabın Buhariden dört yüzyıl sonra Alib. Muhammed el-Yunini (ö. 701/1301) tarafından tek kitap haline getirilmesi ile bize gelmiştir denmesine ragmen bunun da orijinali bulunmamaktadır. Buharideki zayıf ya da şüpheli pek çok hadisin bu dört yüzyıllık zaman dilimi içerisinde El Firebri nüshalarına birileri tarafından eklenmiş olabileceği çok muhtemeldir. Peygamberlere inen birçok kitabın bile insanoğlu tarafından değiştirilip eklemeler ve çıkarmalar yapıldığını düşündüğümüzde (bakınız en yakın örnek incil ve tevrat) Peygamber olmayan ilim adamlarının eserlerine bişeyler katılıp karıştırılması çok olağandır. Bugün matbu olan Sahihi Buhari nüshaları, ifade ettiğimiz üzere El Buhari' nin kendi el yazısıyla yazılmış, gözden geçirilip son şekli verilmiş bir müellif nüshasına dayanmamaktadır. Yani toparlarsak…… Bu rivayetler zannedildiği üzere Hz. Muhammed’in vefatından 230 yıl sonra değil tam 700 yıl sonra toplanmışlardır. Aslında 230 yıl sonra toplansa bile içerik anlamında sorunlu olan metin 7 asır sonrasına bile tarihlenmede sorun yaşamaktadır. Hz. Muhammed’in bilinen yaş aralığına ait Kuran fragmentleri ve hemen sonrasına ait mushafların varlıkları bilimsel olarak karbon testleriyle sabitken, gelenekçi ekolun çok muteber zannettiği bu Kurandışı kaynaklara ait orijinal edisyonların olmaması açıkca çok büyük bir çelişkidir. Eger peygamberin ölümünden sonra ortaya cikan kargasa hilafet kavgasi, muaviyesi, yezidi, abbasisi, emevisi, ve daha sonra gelen yuzyillardaki islam anlayisinin parcalanmasi, mezheplesmesi, degisik ekollerin ortaya cikmasi, ve her ekolun kendi itikatindan baska itikati kabul etmemesi, hatta kendi itikati disindakileri kafir ilan etmesi vs vs göz önune alinacak olursa, bu gun elimizde bulunan el-Câmi’u’s-sahîh dedigimiz kopyanin kopyasinin kopyasinin kopyasina, insanlarin bu zaman dilimi yani 700 sene icerisinde irkcilik yuzunden politik menfaat yuzunden, ticaret amacli, dine yaklastirabilmek icin. Mezhebini dogrulamak icin gelenek görenek icin ESKI DINI INANCLARINDAN VAZ GECEMEDIKLERI icin vs vs vs eklemeler yapilmadigini, sahih denilen butun hadislerin peygamberin bizzat amelleri oldugunu kim iddaa edebilir.?? Peygamberin kesinlikle kendi davranis hareket ve söylemeleridir diyebilecegimiz hadisin basimizin uzerinde yeri var fakat peygamberin diye her hangi bir arabin hadislerin icine sokmus olabilecegi, sahsi amell ve hukumleri ni Kurana arz edip buradan hüküm cikarmak ne kadar dogrudur??
Hadis düşmanlığı mutlaka incelenmesi gereken sapkın bir hastalıktır.. Sebepleri araştırılmalıdır
Bir yazının yada bir sözün varlığı sonradan ortaya konursa kötü dayanaksız mi olur. Mesela tarih kitapları derlemedir ve üstelik binlerce yıl sonra yazılmıştır şimdi bütün tarihi atacağız mi. Kuran da Hz. Peygamberden 30 sene sonra istinsah yapılmış çöp mu
Dini konuda uzman doktora yapmış ilim adamlarının bir araya gelip, bütün iddia edilen hadisleri masaya yatırmalarini öneririm. Topluma hadis diye yutturulan düzmeceleri ayıklayıp çöpe atmaları lazım. Diğer hadisleri numaralandırıp bir kitapta toplamları en güzeli olur.
Hapisten Örnek mi vereceksin açarsın hadis kitabını bakar söylersin.
Yok peygamber kolunu kaldırırken şöyle dedi. Otururken soluna baktı. Bunlar saçma sapan konuşmalar 1600 yıldan bahsediyoruz. O günden bu güne dedikodular bile hadis oldu.
Sual: (Kur’andan başka kaynak tanımam, benim için sadece Kur’an delildir. Meal okuyup onunla amel ederim) Allah’ın kitabı yetmiyor mu, başka kaynağa ne ihtiyaç var???? Gibi SUALLERE
CEVAP :
Bunu söyleyen kimsede, zerre kadar samimiyet yoktur. Böyle söyleyenler Kur’an-ı kerime kesinlikle inanmıyorlar. Kur’an-ı kerime inansalar, onun bildirdiklerine de inanırlar.
"Bak Kur'an ne buyuruyor.!!!
Allahü teâlâ, (Yalnız bana tâbi olun, yalnız bana itaat edin) buyurmuyor. Resulüne ve âlimlere de uyulmasını emrediyor. Şu âyet-i kerimeleri, hangi kendini bilmez inkâr edebilir ki:
(Allah’a ve Resulüne itaat edin!) [Enfal 20] (Resule itaat de Kur’an-ı kerimin emridir.)
(Allah ve Resulüne itaat eden, en büyük kurtuluşa ermiştir.) [Ahzab 71]
(Resulüm de ki: “Bana uyun ki, Allah da sizi sevsin!”) [Al-i İmran 31]
(Allah’a ve Resulüne inanmayan [kâfir olur] kâfirler için çılgın bir ateş hazırladık.) [Feth 13]
(Resulüne inanmayan da kâfirdir. Resulullaha inanmak demek, Onun bildirdiklerinin tamamını kabul etmek, inanıp hepsini beğenmek demektir.)
(De ki, Allah’a ve Resulü’ne itaat edin! [İtaat etmeyip] yüz çevirenler [kâfir olanlar], bilsinler ki, Allah, kâfirleri sevmez.) [Âl-i İmran 32] Allah’tan değil, Resulünden de yüz çeviren kâfirdir.)
(Resulümün verdiğini alın, yasakladığından da sakının!) [Haşr 7]
(O Peygamber, güzel şeyleri helal, çirkin şeyleri haram kılar.) [Araf 157] (Allahü teâlâ, haram kılma yetkisini Resulüne de vermiştir.)
(Resule itaat eden, Allah’a itaat etmiş olur.) [Nisa 80]
(Allah’a ve Resulüne karşı gelen, apaçık bir sapıklıktadır.) [Ahzab 36]
(Allah ve Resulüne itaat eden Cennete, isyan eden Cehenneme gider.) [Nisa 13,14]
(İhtilaflı bir işin hükmünü Allah ve Resulünden [Kitap ve sünnetten] anlayın!) [Nisa 59]
(Biz her Peygamberi, kendisine itaat edilsin diye gönderdik.) [Nisa 64]
Allahü teâlâ, Resulüne Kur’anın açıklamasını, hüküm koymasını emredip, iman, itaat ve kelime-i şehadette de Resulünü kendisiyle birlikte bildiriyor. İki âyet-i kerime meali:
(Kur’anı insanlara açıklayasın diye sana indirdik.) [Nahl 44]
(Size kitabı, hikmeti getiren ve bilmediklerinizi öğreten bir Resul gönderdik.) [Bekara 151]
Bakınız ben bir müslüman değilim ancak yazinizdaki mantık hatasını duzeltmem gerek. Peygambere ve Allaha itaat edin dediği Kuran'da bahsedilen amelleri olabilir. Peygamberligine şehadet edin olabilir. Veyahut o dönemdeki müslümanları kastederek peygamberin sözünden çıkmayın demek olabilir.. Kuranda peygamberi rahatsız etmeyin az oturun kapıyı çalmadan girmeyin eşleri de evlenmesin diyor. Burdan da kendinize bir pay çıkarıyor musunuz?? Acaba bana mı dedi diye?
Evren Kulacoglu Kuran peygambere seslenir, Kur'an sahabeye seslenir, Kuran müminlere seslenir, Kuran iman edene seslenir, kuran münafıklara seslenir, kuran kâfirlere seslenir, Kuran'ın mesajı herkesedir. Herkes hissesini alsın. Ben iman edenim, ey iman edenler denildiğinde bana sesleniyor derim.! Ey kâfirler denildiğinde sana sesleniyordur,
Umarim öylesinizdir hala.. Hadi bana kafir olmanın tanımını da yapın ki Allah beni nasıl tanıtiyor bileyim ögreneyim. Lütfen samimiyetle anlatın iyi bir dinleyiciyimdir.
Evren Kulacoglu Ben müslüman değilim dediniz Müslüman değilsen peki nesin dinini söyle inancını söyle öyle cevap vereyim
Deistim.. Bir Yaratıcı'nın varlığı olası görünüyor ancak kutsal kitapların bahsettiği gibi olmadığını düşünüyorum.
Nisa Suresi 13. ayet: Bunlar Allah’ın koyduğu kurallardır.
Kim Allah’a ve Rasulüne itaat ederse, Kur’ân ve sünneti uygularsa, onu, altından ırmaklar akan cennet konaklarına koyacaktır. Orada ebedî yaşarlar. İşte büyük mutluluk budur.
Tefsir konusun da da kimin mealini kullanıyorsunuz bilmiyorum ama Nisa 13 de İşte bu (hükümler) Allah’ın koyduğu sınırlarıdır. Kim Allah’a ve Peygamberine itaat ederse, Allah onu, içinden ırmaklar akan, içinde ebedî kalacakları cennetlere sokar. İşte bu büyük başarıdır der. Ben burada sünneti kelimesini bilmiyorum diyanetin tefsirin de
Mehmet Aycan Nebi'ye itaatten ne anlıyorsun onun hayatı onun uygulamaları biz buna sünnet diyoruz
Kuran namazı farz kılmış vakitlerini bildirmiş ama sabah namazını kaç rekat kılacak öğlen namazını kaç rekat kalacağız akşam namazını kaç rekat kılacağız bildirmemiş nasıl yapacaksın sünnetten oraya bakacaksın ona göre kılacak ona göre uygulayacaksın onun hayatı bize örnekti
Namaz konusu çok defa tartışıldı tekrar girmenin bi faydası olduğunu düşünmüyorum ama kısaca sünnetten bakılır cümlesi bence de doğru ama neden mesheplerde farklılıklar var yada hadis kitaplarında farklılıklar vs vs konu uzuyor yani
Nisa Suresi 14. ayet: Kim de Allah'a ve Peygamberine karşı gelir ve Allah'ın koymuş olduğu sınırları aşarsa onu da içerisinde ebedi kalacağı ateşe sokar. Onun için aşağılayıcı bir azap vardır.
Mehmet Aycan bizler Kuranıkerime uyuyoruz, Kuran'ın emrettiği gibi peygamberine uyuyor itaat ediyoruz, hayatını yani sünnetlerini uyguluyoruz hem Kuran'a uymuş oluyor hem Nebi'ye uymuş oluyoruz, siz Kurana uymuyor nefsinize uyuyorsunuz kanaatindeyim.
Aydar bey ben peygamberi inkar etmedim ona uymadığımı da söylemedim. Hadis kitaplarının Kuran'ın önüne geçtiğini söyledim ve peygamberin Allah'ın bildirdiğinden başka birşeyi haram helal kılmadığını kılamayacağını biliyorum. Hadis kitapları safsatalarla dolu. Peygamber Allah'ın bildirdiğinden başka kendince söylemleri var ise sizin düşündüğünüz gibi o zaman ha Şaaa peygamberi ilahlaştırmış olmuyor musunuz? Yani bu şirk değil midir?
6 - Adem Uğur: Araf 157. ayet: Yanlarındaki Tevrat ve İncil'de yazılı buldukları o elçiye, o ümmî Peygamber'e uyanlar (var ya), işte o Peygamber onlara iyiliği emreder, onları kötülükten meneder, onlara temiz şeyleri helâl, pis şeyleri haram kılar. Ağırlıklarını ve üzerlerindeki zincirleri indirir. O Peygamber'e inanıp ona saygı gösteren, ona yardım eden ve onunla birlikte gönderilen nûr'a (Kur'an'a) uyanlar var ya, işte kurtuluşa erenler onlardır.
Bu ayette Nebi'ye haram ve helal koyma yetkisi verildi bu ayete inanmıyor musun?
“De ki: Allah’ın size indirdiği; sizin de, bir kısmını helâl, bir kısmını haram kıldığınız rızıklar hakkında ne dersiniz?” De ki: “Bunun için Allah mı size izin verdi, yoksa Allah’a iftira mı ediyorsunuz? (Yunus, 59) Diğer bir ayette ise mealen şöyle buyrulmaktadır. “De ki: Allah’ın, kulları için yarattığı ziyneti ve temiz rızkı kim haram kılmış?” De ki: “Bunlar, dünya hayatında(kâfirlerle birlikte) müminler içindir. Kıyamet gününde ise yalnız müminlerindir. İşte bilen bir topluluk için ayetleri, ayrı ayrı açıklıyoruz” (Araf, 32)
Haram helal kılma yetkisi sana bana ona buna şuna değil Resulullaha verildi bu ayrışımı iyi yap.!!! Araf 157. ayeti bir daha oku
bunu söyleyen biri
hadislerin nasil tedvin edildigini bilmiyodur. Tabiin doneminin ilmi acidan gelisiminden bi haberdir. Cerh ve tadil ilminin ne ise yaradigini hic düsünmuyodur !
Simdiye kadar hadisi inkar edip kurana uyan gormedim. İnsaallah gorursek sorcaz ogrencez. Bunu diyenler hep yan cizenler.
Tek bir cevap vericem Allah resulune hadisinin tefsilatinj yap demiş ve onuda Allah vahiy aracılığıyla hadisleri nakletmis eğer hadisler kuranda olsaydı kuran ansiklopediye dönerdi herkes okumazdi
HAdislerin tefsilatinimi yap demis
vahiy araciligi ile hadismi nakletmis ???
buna ne yazmak gerek bilmiyorumki
ISlam dininin ne hallere geldigine en guzel örneklersiniz siz
Eger Allah hadisleri kurana yazsaydı kuran ansiklopediye dönerdi herkes olamazdı ayrıca uygulama si gereken yerleri de göstermiştir eğer peygamber sizler gibi kendi kafasına göre anlatsaydi bu tehlikeli olurdu o yüzden Allah HADISLERIDE vahiy aracılığıyla göndermiştir anlamak istemiyorsanız sizin problemi ben durumu anlattım anlamak isteyen yada inanmak isteyen inanir
Ömer Ömün Kuran Allah'ın kelamınıdır, sözleridir. Hadisi şerifler peygamberin kelamınıdır, sözleridir. Karıştırmayalım. Kuran'ın uygulanmasında sünnetlere ihtiyaç vardır yani peygamberin sözlerine yaşamına uygulamalarına bakacağız tüm ibadetlerimizi o Nebi'nin öğretilerine göre yapacağız. Kuran'a ve sünnete uymazsan bidatlara uyar hurafelerle yaşarsın.
Bende hadislere görede yaşamayı söylüyorum ama hadisin peygamberimiz kendi kafasındaki söylemiş vahiy aracılığıyla söylemiş bunu araştırın ona göre konusalim
Kuran'a göre yaşayacağız uygulamada peygamberin sünnetine göre uygulayacağız
Buna itiraz etmiyorum zaten sadece hadislerin nereden geldiğini söylüyorum ben hadiselerde inanıyorum sunnetlere
Ömer Ömün hadisi şerifler Raviler yoluyla nakiller yoluyla geliyor.!!!! Soru Detayı - Hadislerin bir sürü raviden geçtiğini, sahih hadislerin ravilerine her zaman güvenmemiz gerektiği?(bu işaret bilinçli konulmuştur.) ravilerin belli sayıda muhaddisin gözleminden geçtiğini, bu gözlemlerin de ne kadar gerçekçi sonuç verebileceğini (40.000 civarında hadis muhtemelen yüz binlerce ravi demek, bunların güvenilirliğini araştıran imamların sayısı da herhalde birkaç bini aşmaz; bahsettiğim imamlar hadisleri toplayan imamlardır. Bu imamlara nasıl güveneceğiz.???? Cevap Değerli kardeşimiz, Cevap 1: - İnsanlık tarihinin hiçbir devrinde, hadisler için kullanılan “ananeli/senetli” haber sistemi kullanılmamıştır. Bu sistemdeki haberlere inanmayanın başka hiçbir tarih bilgisine inanmaması gerekir. - Bu senet zinciri içerisinde yer alan ravilerin kısa hayatları, doğumları, ölümleri, kimden hadis rivayet ettikleri, otorite kabul edilen alimlerin haklarındaki kanaatlerini yazan önemli RİCAL kaynakları vardır. Bu kaynaklar şu anda basılmış ve ortadadır. Böyle özel bir gayretle sırf hadislerin sıhhat veya zaaf yönlerini ortaya koymak için gecesini gündüzüne katan takva sahibi büyük İslam alimlerinin bu çalışmalarına güvenmeyen kimse, başka hangi ilim kaynağına inanabilir ki? - Her bir ravi sadece bir hadis rivayet etmemiş ki, ravilerin sayısının çokluğundan şikâyet edilsin ve bunların hayatlarının tespitinin zorluğundan söz edilsin... Bir tek ravi bazen onlarca hadisin senedinde yer almaktadır. Örneğin; Hz. Ebu Hureyre, Hz. Aişe, Hz. İbn Mesud, Hz. İbn Ömer, Hz. İbn Amrb. As, Hz. Enes, Hz. İbn Abbas gibi sahabelerden yüzlerce, binlerce hadis rivayet edildiği gibi, tabiin ve tebe-i tabiinden de yüzlerce hadis rivayet eden alimler vardır. - Her asırda belli bazı kimseler çok büyük alim, çok dürüst, yalana asla tenezzül etmeyen, Allah’tan çok korkan kişiler olarak tanınırlar. Ve toplumun bu kabulü yüzde yüze yakın bir oranda isabetli olur. Mesela: Dört Mezhep imamları, Abdulkadir Geylanî, Şah-ı Nakşibend gibi zatlar hem kendi asırlarında hem de daha sonraki asırlarda çok büyük, salih, takvalı kimseler olarak bilinmiş ve bu kanaati yanlış çıkaran hiçbir vukuatları da olmamıştır. Keza, İmam Gazali, İmam Rabbani, Bediüzzaman Said Nursi ve benzeri büyük insanların, bilerek Hz. Peygamber (asm)'e iftira edebileceklerine ihtimal vermek aklıselimin kabul etmeyeceği bir husustur.
sizce Nebi nin görevi sadece Kuranı okumakmıydı sizce. Kuran yeterli Peygamber gereksiz demeyemi getiriyorsin eger oyle olsa ALLAH elçilerini neden gonderdi. Kuran da Namaz. Kılın der ama nasıl kılınacağını söylemez kaç rekat kilindigi söylemez. Hiç düşündünüzmü ALLAH Elçilerini melekler yerine neden insanlardan seçmistir. ALLAH Elçilerini bizden sectiki ornek alalım diye nasıl. Yemek yenmesi nasıl konusulmasi gerektigi. Vb. Peygamberin gorevi sadece Kuran i okumak değil bize ahlaki. Sunnetlerini vb. Bunlarida öğretmek gorevlerindendir. Bunları hadis-i şeriflerden biliyoruz. Siz hala hadisler gereksiz ayetler yeter diyorsunuz öyleyse yolundan gitmeniz. Gereken peygamberede gerek duymuyorsunuzdur
Sen namazı orucu zekatı fitreyi hac vazifesini vs vs emir ve yasakları ince ayrıntısı ile kurandan öğrenemezsin bunu sünnet ve hadislerden öğrenirsin de ondan berkide ibadetleri yapmak işine gelmiyordur ondan böyle konuşuyorsun. Kaldıki kuranda iner inmez yazilmadi peygamber efendimiz oldukten sonra 3. Hâlife osman zamaninda hepsi yazilip kitap haline getirildi. Kuranin bu insanlar tarafindan düzgün bir şekilde yazildiğına inaniyorsunda hadisleremi inanmiyorsun. Çok sapkın bir düşünce.