Arkadaş bizmi ateistler ile uğraşıyoruz? Vallahi güldürdün beni. Esas siz benim dinim ile uğraşıyorsun! Sen dinden çıktın, ben bunu sorguluyormuyum? Ben dinimden memnunum, İslam kusursuz bir din, eğer bir din ile uğraşacak iseniz gidin hıristiyanların 3 tanrılı dini ile uğraşın, Hintlilerin inekleri ile uğraşın. İslâm'a dil uzatarak vicdanınızı rahatlatmaya çalışmayın. Gelin "lâ ilâhe illallah" değin ruhunuz huzur bulsun, yoksa ölene kadar vicdanınız rahat etmez.
Baştan sona okudum. Ve eklemek istiyorum. Günümüz ilmi ile anlaşılan pek çok âyet var biz bunları görerek daha da imanımız arttı. 1400 yıl önce ilk müslümanların samimi imanlarını düşünün.
2:118 - Bilgiden nasibi olmayanlar da "Allah bizimle konuşsa ya, yahut bize de bir mucize gelse ya!" dediler. Bunlardan öncekiler de tıpkı böyle, bunların dedikleri gibi demişlerdi. Onların kalbleri birbirlerine benzedi. Gerçekten de yakîne ermek (hakikati bilmek) isteyen bir kavim için biz mucizeleri çok açık seçik gösterdik.
2:260 - Bir zamanlar İbrahim de: "Ey Rabbim! Ölüleri nasıl dirilttiğini bana göster!" demişti. Allah: "İnanmadın mı ki?" buyurdu. İbrahim: "İnandım, fakat kalbim iyice yatışsın diye istiyorum." dedi. Allah buyurdu ki: "Öyle ise kuşlardan dördünü tut da onları kendine çevir, iyice tanıdıktan sonra (kesip) her dağın başına onlardan birer parça dağıt, sonra da onları çağır, koşa koşa sana gelecekler ve bil ki, Allah gerçekten çok güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir."
İmtihanda ki tek soru iman edip etmediğimiz mi? Soruna yanıt. Sedat Yanaşık 2:155 - Çaresiz biz sizi biraz korku, biraz açlık, biraz da mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltme ile imtihan edeceğiz. Müjdele o sabredenleri!
Bu dünya imtihan dünyası. 7:168 - Ve onları yeryüzünde birçok ümmetlere ayırdık. İçlerinde iyi olanları da vardı, olmayanları da. Onları biz, bazan nimetlerle, bazan da musibetlerle imtihana çektik. Sonunda belki hakka dönerler diye.
10:30 - İşte burada herkes geçmişte yaptığını bulacak. Ve gerçek mevlaları olan Allah'a döndürülecekler. İftira edip uydurdukları şeyler de kendilerinden büsbütün uzaklaşıp gidecek.
(İçinizde Cehenneme uğramayacak hiç kimse yoktur. Bu, Rabbinin kesin hükmüdür. Allah’tan sakınanları oradan kurtarır; zalimleri [kâfirleri] de dizüstü çökmüş olarak orada bırakırız.) [Meryem 71, 72]
[004.082] Onlar hâlâ Kur'ân'ı gereği gibi düşünüp anlamaya çalışmazlar mı? Eğer o Allah'tan başkası tarafından indirilmiş olsaydı mutlaka onda birçok çelişkiler bulurlardı. [018.001] Hamd, Kitabı kulu üzerine indiren ve onda hiç bir çarpıklık kılmayan Allah'a aittir.
Bir Müslüman Kur'an ayetleri arasında çelişki olabileceğini asla düşünmez. Kur'an ayetlerinin birbirleri ile aralarında çelişki olduğu gibi bir durum sezdiğinde, bu durumun Allah'ın kitabındaki bir hatadan dolayı değil, kendisinin konuyu doğru kavrayamamış olmasından kaynaklandığını bilir.
[004.082] Onlar hâlâ Kur'ân'ı gereği gibi düşünüp anlamaya çalışmazlar mı? Eğer o Allah'tan başkası tarafından indirilmiş olsaydı mutlaka onda birçok çelişkiler bulurlardı.
"Rahman ve rahîm olan Allah'ın adıyla... 1. Müminler kesinlikle kurtuluşa ermiştir; 2. Ki onlar, namazlarında derin bir saygı hali yaşarlar; 3, Anlamsız, yararsız şeylerden uzak dururlar; 4. Zekâtı verirler; 5. İffetlerini korurlar; 6. Sadece eşleriyle veya ellerinin altında olanlarla yetinirler, bundan dolayı da kınanacak değillerdir. 7. Ama her kim bunun ötesine geçmek isterse işte haddi aşanlar böyleleridir. 8. O müminler, üzerlerindeki emanetleri gözetirler, verdikleri sözleri tam tamına tutarlar; 9. Namazlarını titizlikle eda ederler, 10. İşte vâris olacaklar bunlardır."
Hiç bir yaşayan insanın ahiret yeri kesin değildir. Hiç kimsenin cennet ve cehennem garantisi yoktur. Hiç kimsenin son nefesin de imanlı veya imansız ölüm garantisi yoktur. Bu yüzden inananlar Allah'tan hakkı ile korkarlar.
Tevbe Suresi, 109. ayet: Binasının temelini, Allah korkusu ve hoşnutluğu üzerine kuran kimse mi hayırlıdır, yoksa binasının temelini göçecek bir yarın kenarına kurup onunla birlikte kendisi de cehennem ateşi içine yuvarlanan kimse mi? Allah, zulmeden bir topluluğa hidayet vermez.
Ateistlerle uğraşacağınıza dininizi sorgulayın da Kuran'ı ve islamiyeti ateistlerden öğrenmeyin. Biz bir sabah uyanıp ateist olmaya karar vermedik.
Arkadaş bizmi ateistler ile uğraşıyoruz? Vallahi güldürdün beni. Esas siz benim dinim ile uğraşıyorsun! Sen dinden çıktın, ben bunu sorguluyormuyum? Ben dinimden memnunum, İslam kusursuz bir din, eğer bir din ile uğraşacak iseniz gidin hıristiyanların 3 tanrılı dini ile uğraşın, Hintlilerin inekleri ile uğraşın. İslâm'a dil uzatarak vicdanınızı rahatlatmaya çalışmayın. Gelin "lâ ilâhe illallah" değin ruhunuz huzur bulsun, yoksa ölene kadar vicdanınız rahat etmez.
Biliyorum kardeşim. Yorumun muhatabına güldüm.
Hristiyanların 3 tanrılı dini derken Kuran'a karşı geldiğinin farkında mısın Ahmet Cengo ?
Ben günümüz hıristiyanların sapkın inançlarından bahsediyorum. Yoksa ilk hristiyanlığın ilk indirilmiş halinden bahsetmiyorum.
Yani İncil değiştirilmiş mi demek istiyorsun?
Bunu benden daha iyi biliyorsunuz. Tekrar bana sormanın amlamı nedir?
Allah Kuran'da önceki kitaplara ve peygamberlere de iman edin der de. Değiştirildiğini bile bile neden böyle desin ?
İlk hallerine imandan bahseder. İçine insan fikri girmiş bir kitaptan değil.
İlk hali son hali diye bir şey yok. İşte bunlar hep Kuran'ı okumadan, anlamadan, bilmeden iman etmekten geliyor.
Allah kendi gönderdiği kitapları koruyamayacak kadar aciz mi?
Baştan sona okudum. Ve eklemek istiyorum. Günümüz ilmi ile anlaşılan pek çok âyet var biz bunları görerek daha da imanımız arttı. 1400 yıl önce ilk müslümanların samimi imanlarını düşünün.
Eğer içlerine şüphe düşse idi 1400 yıl önce ki ilk müslümanların içine şüphe düşerdi.
Düşmedi mi?
Düştü.
2:118 - Bilgiden nasibi olmayanlar da "Allah bizimle konuşsa ya, yahut bize de bir mucize gelse ya!" dediler. Bunlardan öncekiler de tıpkı böyle, bunların dedikleri gibi demişlerdi. Onların kalbleri birbirlerine benzedi. Gerçekten de yakîne ermek (hakikati bilmek) isteyen bir kavim için biz mucizeleri çok açık seçik gösterdik.
Demek ki düşmüş ki Allâh cc. Böyle ayetler indirmiş.
İmtihandaki tek soru iman edip etmediğimiz mi?
Bak Hz. İbrahim ne diyor.
2:260 - Bir zamanlar İbrahim de: "Ey Rabbim! Ölüleri nasıl dirilttiğini bana göster!" demişti. Allah: "İnanmadın mı ki?" buyurdu. İbrahim: "İnandım, fakat kalbim iyice yatışsın diye istiyorum." dedi. Allah buyurdu ki: "Öyle ise kuşlardan dördünü tut da onları kendine çevir, iyice tanıdıktan sonra (kesip) her dağın başına onlardan birer parça dağıt, sonra da onları çağır, koşa koşa sana gelecekler ve bil ki, Allah gerçekten çok güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir."
İmtihanda ki tek soru iman edip etmediğimiz mi? Soruna yanıt. Sedat Yanaşık 2:155 - Çaresiz biz sizi biraz korku, biraz açlık, biraz da mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltme ile imtihan edeceğiz. Müjdele o sabredenleri!
Demek ki iman etmemizin imtihanla bir ilgisi yok.
Bu dünya imtihan dünyası. 7:168 - Ve onları yeryüzünde birçok ümmetlere ayırdık. İçlerinde iyi olanları da vardı, olmayanları da. Onları biz, bazan nimetlerle, bazan da musibetlerle imtihana çektik. Sonunda belki hakka dönerler diye.
Sonucu bilinen imtihan
Farkındamısın Sedat Yanaşık Senin imtihanın imansızlık.
10:30 - İşte burada herkes geçmişte yaptığını bulacak. Ve gerçek mevlaları olan Allah'a döndürülecekler. İftira edip uydurdukları şeyler de kendilerinden büsbütün uzaklaşıp gidecek.
"... Sonunda belki hakka dönerler diye". Allah bilmiyor mu bunu?
Allah bizim kaderimizi bizim hal ve hareketimize bırakmış. İyi ve kötüyü yaratmış. Bir de akıl ve irademizi yaratmış.
"Kendi iradeleri ile kazandıklarına az gülsün çok ağlasınlar." (Tövbe, 82)
"Ey Rasülüm sen de ki: İster inansınlar isterlerse inanmasınlar." (İsra, 107)
Ne yapacağımızı bilmiyor mu da bizi sınıyor?
"Dileyen iman etsin, dileyen küfrü seçsin." (Kehf, 29)
İman edip bol bol günah işleyenler varken iman etmediği halde hiç günah işlemeyenler var. Sınav sonucu ne olacak?
Onların işlemiş oldukları herşey kitaplarda (yazılı)dır. (Kamer Suresi, 52)
"De ki: Allah'ın bizim için yazdığından başkası bize asla erişmez..." (et-Tevbe 9/51).
(İçinizde Cehenneme uğramayacak hiç kimse yoktur. Bu, Rabbinin kesin hükmüdür. Allah’tan sakınanları oradan kurtarır; zalimleri [kâfirleri] de dizüstü çökmüş olarak orada bırakırız.) [Meryem 71, 72]
(İman edip de imanlarını şirkle bulaştırmayanlar, Cehennemde ebedî kalmaktan emindirler. Onlar için, bu korku yoktur) [En’am 82]
Bununla çelişen bir sürü ayet var.
Mesela
[004.082] Onlar hâlâ Kur'ân'ı gereği gibi düşünüp anlamaya çalışmazlar mı? Eğer o Allah'tan başkası tarafından indirilmiş olsaydı mutlaka onda birçok çelişkiler bulurlardı. [018.001] Hamd, Kitabı kulu üzerine indiren ve onda hiç bir çarpıklık kılmayan Allah'a aittir.
Bir Müslüman Kur'an ayetleri arasında çelişki olabileceğini asla düşünmez. Kur'an ayetlerinin birbirleri ile aralarında çelişki olduğu gibi bir durum sezdiğinde, bu durumun Allah'ın kitabındaki bir hatadan dolayı değil, kendisinin konuyu doğru kavrayamamış olmasından kaynaklandığını bilir.
Örneğin Müminun suresi doğrudan cennete gireceklerden bahseder
[004.082] Onlar hâlâ Kur'ân'ı gereği gibi düşünüp anlamaya çalışmazlar mı? Eğer o Allah'tan başkası tarafından indirilmiş olsaydı mutlaka onda birçok çelişkiler bulurlardı.
Müminun suresinin ilk on ayeti
"Rahman ve rahîm olan Allah'ın adıyla... 1. Müminler kesinlikle kurtuluşa ermiştir; 2. Ki onlar, namazlarında derin bir saygı hali yaşarlar; 3, Anlamsız, yararsız şeylerden uzak dururlar; 4. Zekâtı verirler; 5. İffetlerini korurlar; 6. Sadece eşleriyle veya ellerinin altında olanlarla yetinirler, bundan dolayı da kınanacak değillerdir. 7. Ama her kim bunun ötesine geçmek isterse işte haddi aşanlar böyleleridir. 8. O müminler, üzerlerindeki emanetleri gözetirler, verdikleri sözleri tam tamına tutarlar; 9. Namazlarını titizlikle eda ederler, 10. İşte vâris olacaklar bunlardır."
Hiç bir yaşayan insanın ahiret yeri kesin değildir. Hiç kimsenin cennet ve cehennem garantisi yoktur. Hiç kimsenin son nefesin de imanlı veya imansız ölüm garantisi yoktur. Bu yüzden inananlar Allah'tan hakkı ile korkarlar.
Tevbe Suresi, 109. ayet: Binasının temelini, Allah korkusu ve hoşnutluğu üzerine kuran kimse mi hayırlıdır, yoksa binasının temelini göçecek bir yarın kenarına kurup onunla birlikte kendisi de cehennem ateşi içine yuvarlanan kimse mi? Allah, zulmeden bir topluluğa hidayet vermez.