Işık neden kütle çekim kuvvetinden etkilenir?

Bildiğiniz üzere uzay'da hiçbir gökcismi ışık hızında bile olsa düz bir çizgi halinde ilerleyemez. Bunun nedeni ise güçlü kütle-çekim kuvvetine sahip olan gökcisimleri yüzündedir. Buna ışıkta dahildir. ''Işık neden kütle-çekim kuvvetinden etkilenir ki ?'' sorusuna cevap ararken iki türlü cevap ile karşılaştım. Bu cevaplardan biri ışığın uzayda hareket halinde iken kinetik enerjisinden dolayı ölçülebilir bir kütlesi olması ve bu kütle çekim kuvveti güçlü bir gökcisminden etkilenmesinden dolayı düz bir çizgide gidememesidir. İkinci cevap ise kütleli gökcisimlerin uzay-zaman dokusunda meydana getirmiş olduğu çukurlardan etkilenen cisimlerin illa ki kütleli olmasına gerek olmadığı. Genel göreliliğe göre uzaydaki iki gökcisminin kütle-çekim kuvveti birbirlerine uyguladıkları çekim kuvveti demek değildir. Sadece bu cisimlerden birinin yaratmış olduğu çukurun çok daha büyük olması ve iki cisminde ortak olarak bu çukurun merkezinde dönmesidir. Yani basit bir şekilde anlatmak gerekirse böyledir.

Bu iki cevaptan hangisi daha tatmin edici ve doğru. Biri yardımda bulunabilir mi ?

S
0 kişi takip ediyor.
Misafir olarak yayınla
11
11 CEVAP

Genel görelilik ve kuantum u yeryüzünde anlayan hiçkimse yok kuramcıları da buna dahil. Bilmekle anlamak konusu farklı bilinen şyler var konu hakkındaki hakimiyete matematik bilgisine göre artabiilir bu, ancak bu anlayacağın manasına gelmez, anlamayı beklemeyin yani kimse anlamamış çünkü.
Onun da şöyle bir açıklaması var biz canlılar zeki canlı olsak bile anlama şeklimiz öznel ve sınırlı topu at topu tut koş yetiş yemek nerede tehdit nerede vs. Ama bunu aşmaya çalışıyoruz ve aştığımızda (modern bilimsel kuramlar) hiç de anlaşılır gelmeyen sağduyu ve alışkanlıklarımızın dışındaki bambaşka bir alana geçiyoruz. Genel göreliliğe dair çarşafın üzerinde uzayı eğen bilye ve gülleler demonstrasyonunu 4. boyutu geçtim, 3 boyutta zihninde canlandır hadi şimdi mesela, mümkün değil yok öyle bir yetenek kimsede. )5 boyutu dolaylı agılayıp 4. boyutu doğrudan algılayan 5 boyutlu uzay varlığı olman lazım bunun için de)
Onun yerine matematiği ve geometriyi vektörel uzaylarda olmadı oyuncak uzaylarda (anti de sitter uzayı mesela) gezinmen lazım. Genel görelilik de 1915-16 daki hali ile kalmadı denlemin ön kısmını yani uzayın geometrik eğimi konusunu yani eğriliği kuvvete çevirip torsiyon (burulma) yani deforme olma (iki ucundan tutup birbirine zıt yöne çevirecek kuvvetler uyguladığnız esnek bir silindiri düşünün) durumunu uzay-zamana uygulamaya çalıştılar yıllarca Einstein ve onunla beraber çalışan matematikçiler Hatta Einstein dan sonra da sürdü bu, Kozmolojik sabiti değiştir öbür tarafa koy, ricci tensörü yerine burulma tensörü kullan, Riemann geometrisi yerine Weitzenböck gemetrisi kullan metrik tensör yerine tetrad lar kullan vs. (bunları yazıyorum diye anladım biliyorum sanmayın)
Tam bir çözüm gene de bulunamadı ve çözülebilen daha iyi olan kısımlar da kolayca anlatılabilir değil aktüel makalelerde tele paralel kuramı göremezsiniz mesela pek. Yer yer minkowski çözümüne, Kerr çözümüne, Scwarzchild çözümüne, Friedman Robertson-Walker çözümüne değiniliyor olsa da. Kuantum kuramlarında da aynı durum geçerli ilişkilendirmek için lineer kuramdan non lineer kurama geçmen lazım o da problemli. Çünkü denkemsel yaklaşımlar bunlar yani tamamı matematiksel ve sonsuzluk sorunalları mevcut.
. Onun yerine ayar kuramlarını duyarsınız nedir onlar biliyoruz diyebilir miyiz? Bak google a yok gauge teorileri yok değiştirilmiş tensörler bir yığın şey çıkar daha. Alan denklemlerinin tam ve nihai ortak çözümü ve tek sonucu olmadığı için de bu konular kolayca ve tek bir sonuç açısından anlaşılamazlar, Zaten Einstein denklemlerinin ortak bir genel çözümü yok ve olan çözümleri de çok zor. Gödel çözümü de var mesela o çözümde b sefer uzay-zaman dönüyor, genleşme ve big bang yok Gödel yine yapmış yapacağını ancak Einstein bu çözümün fiziksel olmadığını düşünmüş.

Ama insan istiyor ki hemen anlayayım şu konuyu da ötesine geçelim. Ne ötesi daha bunları dünyada kimseler anlayamadı önce bunların çözülmesi lazım ötesi berisi falan yok şimdi.

Bilinmesi gereken temel, makro evreni genel görelilik ile atom altını kuantum teorileri ile açıklamaya çalışıp ikisini de kuantum kütleçekim kuramı arayışları dahilinde, klasik yaklaşıma bağlı kalan yani standart model üzerinden gidenler ile daha da matematiksel ve soyut olan sicim teorileri ile birleştirmeye çalışanlar olduğunu bilmek. Her şeyi anlayacak bileceğim diye bir şey yok anlayamazsın, Einstein ın sözü ile de bitiriyorum gene uzayan bir yorumumu.

"Eğer ne yaptığımızı biliyor olsaydık, buna araştırma denmezdi, öyle değil mi? "

E