Beyni duran, bitkisel hayata giren ve sadece kalbi atan bir yakininizin organlarını bağışlar misiniz ... Bir mucize olsun diye bekler misiniz .... Biri akıl versin ...
İnsanın ölümü tamamıyla beyinde vuku bulan bir olaydır. İnsanı tanımlayan ve insan yapan her şey; aklı, zekası, duyguları, kişiliği hepsi beyninde saklıdır ve diğer tüm organlar bir bütün halinde onu var etmek için çalışırlar. beyin de bir ana kontrol merkezi gibi tüm bu organların birbiriyle uyum içinde çalışmasını sağlar. Bu ana kontrol ortadan kalktığında, her organın kendi otonom bir ömrü vardır. Koordinasyon ortadan kalktığından ortaklık bozulur ve hepsi belli bir süre içinde biyolojik canlılığını yitirir. Bu süre maksimum 72 saattir. Bu nedenle bugün artık kesin olarak biliyoruz ki beyin ölümü tam anlamıyla ölümü ifade eder. Bu 72 saatlik süre içinde organların canlılığını koruyabilmesi için çok yoğun bir tıbbi bakımın yanında bedenin solunum cihazına da bağlı olması gerekir. Bu bakım süreci hastayı yaşatmaya yönelik değildir. Hasta kaybedilmiştir. Bu bakımdan amaçlanan organ bağışında bulunulursa organların bir süre daha yaşatılmasıdır. ( 72 saat ). Organ bağışında bulunulmadığında beden solunum cihazından ayrılır. Dünyanın her yerindeki hukuki uygulama da bu şekildedir. Ülkemizde de bu süre içinde organ bağışı olmadığında bile vakanın yakınları isterlerse cenazelerini alabilir.
Bitkisel Hayat dediğimiz kavramda beyin sapı sağlamdır yani beyin bütünüyle faaliyetini durdurmadığından hasta hareketsiz yıllarca yatabilmesine rağmen ölümden söz edilemez. Düşük bir olasılıkla da olsa bildiğimiz manada yaşama geri dönüş mümkün olabilir. Komaların bir çok değişik şekli vardır. Bunlarda bazı beyin fonksiyonları azalmış ya da tamamen kaybolmuş olabilir ama tam anlamıyla beyin ölümü gelişmediğinden ölüm oluşmamıştır. O nedenle de bu hastaların organları asla organ naklinde kullanılamaz. Bu vakalar ağır da olsa hastadırlar, ölü değil. Bir siteden alintidir. Yani organ bagisi isteniyorsa makinede olsada yasasin diye bir secenek kalmamistir. Yok makinada yasayabilecekse zaten organ bagisi istenmiyordur. Bazi arkadaslar anlatmaya calismis ama yanlis anlasilmislar. Allah kayiplara rahmet eylesin. Kimseyide sevdigiyle sinamasin insallah. Gunaydin
Beyin ölümü ve bitkisel hayat arasındaki fark:
İnsanın ölümü tamamıyla beyinde vuku bulan bir olaydır. İnsanı tanımlayan ve insan yapan her şey; aklı, zekası, duyguları, kişiliği hepsi beyninde saklıdır ve diğer tüm organlar bir bütün halinde onu var etmek için çalışırlar. beyin de bir ana kontrol merkezi gibi tüm bu organların birbiriyle uyum içinde çalışmasını sağlar. Bu ana kontrol ortadan kalktığında, her organın kendi otonom bir ömrü vardır. Koordinasyon ortadan kalktığından ortaklık bozulur ve hepsi belli bir süre içinde biyolojik canlılığını yitirir. Bu süre maksimum 72 saattir. Bu nedenle bugün artık kesin olarak biliyoruz ki beyin ölümü tam anlamıyla ölümü ifade eder. Bu 72 saatlik süre içinde organların canlılığını koruyabilmesi için çok yoğun bir tıbbi bakımın yanında bedenin solunum cihazına da bağlı olması gerekir. Bu bakım süreci hastayı yaşatmaya yönelik değildir. Hasta kaybedilmiştir. Bu bakımdan amaçlanan organ bağışında bulunulursa organların bir süre daha yaşatılmasıdır. ( 72 saat ). Organ bağışında bulunulmadığında beden solunum cihazından ayrılır. Dünyanın her yerindeki hukuki uygulama da bu şekildedir. Ülkemizde de bu süre içinde organ bağışı olmadığında bile vakanın yakınları isterlerse cenazelerini alabilir.
Bitkisel Hayat dediğimiz kavramda beyin sapı sağlamdır yani beyin bütünüyle faaliyetini durdurmadığından hasta hareketsiz yıllarca yatabilmesine rağmen ölümden söz edilemez. Düşük bir olasılıkla da olsa bildiğimiz manada yaşama geri dönüş mümkün olabilir. Komaların bir çok değişik şekli vardır. Bunlarda bazı beyin fonksiyonları azalmış ya da tamamen kaybolmuş olabilir ama tam anlamıyla beyin ölümü gelişmediğinden ölüm oluşmamıştır. O nedenle de bu hastaların organları asla organ naklinde kullanılamaz. Bu vakalar ağır da olsa hastadırlar, ölü değil. Bir siteden alintidir.
Yani organ bagisi isteniyorsa makinede olsada yasasin diye bir secenek kalmamistir. Yok makinada yasayabilecekse zaten organ bagisi istenmiyordur. Bazi arkadaslar anlatmaya calismis ama yanlis anlasilmislar. Allah kayiplara rahmet eylesin. Kimseyide sevdigiyle sinamasin insallah. Gunaydin