Eskiler nedeni üçe ayırırlar
Fizik alanında sebep- cause ( eski fizik günümüz fiziğinin çok daha kapsamlı halidir )
Metafizik alanında neden -act/fact
Mantık alanında ise illet -reason
Yeni bilim ile oldukça cahilleştiğimizden artık nedensellik deyince tek tip neden anlıyoruz
Münir Açikgöz
M
Metafizik hangi olgunun nedeni olabilir, Sn. Münir Açikgöz ?
Modern bilim ile cahilleştiğimizi düşündüren etken nedir size göre ?
Mesela atomlar arasındaki nedensellik ilişkisi ile toplumlar arasındaki nedensellik ilişkisini ayırmıyor yeni bilim
Oysa birinde cause var diğerine reason
Metafizik deyince ne anladığınıza bağlı
Söz gelimi hortlaklar dünyası metafizik diyenler çıkıyor
Oysa ilgisi yok
Peki detaylandıralım o vakit. Öncelikle siz yaşamınızı duyu organlarınıza göre ikame ettirmiyor musunuz ?
Öte yandan modern bilim hepimizi atom olarak atfediyor.
Nedir sizin bakış açınıza göre metafizik ?
Uzmanlık alanınız nedir? Ordan örnek vereyim
Eğitim mi, iş mi ?
Eğitim iş farketmez
Benim içinde farketmez aslında.. Fotoğrafçılık olsun.
Tamam şimdi bir fotoğrafın ölçüme konu olacağını nerden biliyoruz ?
Baskı, lens ve makineye
Ama onları ölçmek için icat ediyoruz
Evvela fotoğrafın Sınırlanabilir ölçülebilir olduğunu kabul etmemiz gerekir dimi ?
Aksi halde teknoloji üretemeyiz
İsteğe bağlı olarak evet.
Işte akledilebilirlik ölçülebilirlik Sınırlanabilirlik tanımlanabilirlik vs gibi kriterleti biz kabul ederiz
Bunlar metafizik çerçevedir
A priori olarak biliriz
A priori gözlem öncesi öne sürülen ya da düşünülen felsefik teorilerdir. (Bu terim felsefik terminolojide kendine yer edindiği için felsefe örneğini sundum) fakat sizin sistematiğini sıraladığınız unsurun metafizikten çok ampirizmi işaret ediyor :))
Metafizik, beş duyu organı ile kavrayamadığımız ya da anlamlandıramadığımız olgu demiyeyim de, varsayımlara düşsel bir bakış açısı sağlayan daldır.
Hayır tastamam metafizik
Empriszm deneysel olanı kabul eder
Oysa bu saydığım deneysel değil
Fakat akletmek (teori) ölçüm (deney) sınırlanabilirlikte (sonuç) a giriyor :))
Yaygın bir yanlışı sizde dillendiriyorsınuz
Metafizik ilk olarak Aristotalesin kavramı
Bakma fırsatı bulursanız tam benim dediğime işaret edet
Akledilebilirlik nasıl teori oluyor ?
Münir Açikgöz, sanırım unutuyorsunuz. Size daha önce intikal ettirmiştim. Ben felsefe ile çokca haşır neşir oldum.
Sizin verdiğiniz örneğe gönderme yapıyorum. Elbette düşünmek tek başına bir teori nedeni olmuyor.
Fakat sizin tasavvur ettiğiniz metafizik tanımı çok kısır kalıyor.
Yahu benim değil Aristotalesin
Teori olması için kanıt şart mıdır
Aristotales'in metafizik tanımını kısır buluyorum zaten. Kendisinden sonra Skolastik düşünürler ya da daha modern Martin Heideger, Henry Bergson gibi isimlerin sunduğu metafiziğin içeriği çok kapsamlı ve insanların metafizik tanımını bu yönde ele almasında yanlış bir şey yok. Yani dediğiniz gibi bir hata oluşturmuyor.
Heidegger in veya Bergsona metafiziği nasıl pekala ?
Hortlaklar dünyası mı
Teori / kuram için rasyonel düşünce ilk başta yeterlidir.
Fakat sonra bu varsayımların kanıtlarla desteklenmesi gerekir elbette.
Çok geniş kapsamlı Münir Açikgöz...
Olur mu öyle şey ; geçenlerde Seren Serengil iki lafından bir auram şöyle aurası bozuk aura yaratmıyor vs diyor
Şimdi magazinel metafizik konusmuyoruz dimi
Hortlaktan kastınızı anlayamıyorum
Hayır teori için kanıt şart aksi halde aksiyom hipotez halinde kalır
Eski metedolojiyi intikal ettiriyorsunuz.
Mesela kuantum mekaniğinde bir yığın zihin deneyi yapılıyor dimi
Bu zihin deneyleri için bir metafizik çerçeve şart
Mesela einstein in metafizik çerçevesinin dışına çıktığı için
.Tanrı zar atmaz dedi
Yenisi nasıl ?
Kuantum teorisi bana göre metafizik zaten :)) Bunu daha önce neşrettiğim de çok çekmiştim :)) Ama öyle gözükmekte. Benim çıkarımım bu yönde.
Mesela bilgisayar Teknolojileri metafizik mi
Günümüzde kuram spekülatif ve genelleme doğasına vurgu yapar. Ölçülebilir olmayan fikirleri ve deneye tabi tutulacak olayları tanımlamak için kullanılabilir.
Hayır, değildir.
Kuantum teorisinin de Newton fiziğinin de evrim teorisinin de bir metafizik çerçevesi vardır
Olmak zorunda aksi halde bilim olmaz
Evrim süreci (teori olmaktan çıktı) hangi gerekçe ile metafizik alanına giriyor, merak ettim doğrusu ?
Fosillerin okunabilir olduğunu varsaymadan fosil okuması yapabilir misin? Yapamazsın! Pekala Fosillerin okunabilir olduğunu hangi deneysel veriler ileri sürer? Hiçbiri !
Teori konusuna bence yeniden bakın
Siz tez hipotez teori aksiyom arasında kafanızı çok karıştırmış gözüküyosunuz
Evrim bal gibi teori dir
Genetik bilimi çok ilerledi. Bugün maymunlara yapılan kromozom testinin sonucu %999.9 insanla özdeşleşiyor ve bulunan fosiller ölçülebiliyorsa evrim teori filan değil, gerçeğin ta kendisidir. Fakat siz iman kaygısını devreye sokara bu gerçeği görmezden gelmek istiyorsunuz. Kafamın karışık olduğunu düşünmüyorum. Sizin yönlendirmek istediğiniz alışılmış tanımın dışına çıktım "bakış açınızı değiştirebilmek adına" yoksa benzer ezberler üzerinden konuya şekil vermek çok daha kolay.
Yani.. Vurguladığınız üzere modern bilim cahil ve kısır olmayıp aksine çok pratik ve fonksiyonel bir şekilde işliyor.
Yoksa neden biliminsanları eski metodu bırakıp yenisine yer versin .
Siz yine de bir göz gezdirin, sözümü yabana atmayın
Neye göz gezdireyim? Evrime mi ?
Teori konusuna
Mesela Newton fiziği ile bina inşa edilir Ancak bu somut durum Newton fiziğinin içindeki teorileri teori olmaktan çıkarmaz
Teori nedir ?
Ayrıca iman dan dolayı söylemiyorum bu lafı, doğrusu şartlı refleksiniz çok anlamsız
Bu söylediğimi Dawkins r sorun bana hak verir
Münir Açikgöz, sayfamda bir iletiye cevap vermek zorunda kaldığım için geç cevap veriyorum kusura bakmayın.
Öncelikle teori konusunun açılımını yaptığımı düşünüyorum ( daha geniş bir perspektiften bakmanızı istediğim için) fakat eski kabulle devam edecek sorun yok. Eski tanımını getirip oradan devam edelim. Bu, konuyu fazla değiştirmez.
Neden imanı öne sürüyorum, çünkü evrim sürecini hâlâ teori olarak atfediyorsunuz.
Daha nasıl bir kanıt gerekir size, bakış açınızı değiştirmek için ?
Yahu eskisi yenisi yok
Bir teori içerdiği aksiyomları delil ile desteklediği takdirde teori olur aksi halde olmaz
Mesela kromozom eşleltimesi yaptın yukarıda? Niçin ihtiyaç duydun? Çünkü delil olmasan teori olmaz
Üst paragrafta yazdım nedenini.. :)) Peki sizin için daha anlaşılır olacaksa sözlük anlamından devam edelim.
fact ile theory aynı şey değil
Fakat ben sizin her sorunuza cevap veriyorum. Lütfen sizde aynı duyarlılığı gösterebilir misiniz ?
Sizin bakış açınıza göre Evrim sürecinin teori olmaktan çıkması için daha nasıl bir kanıt gerekli ?
Evrim netice itibariyle bizlerin dış dünyada topladığı verileri zihnimizde bir düzen vermek suretiyle ortaya atılan bir teori
Gerçekliğin kendisi olamaz
Öyle olsaydı evrim le ilgili yeni gelişmeler olmaz, Darwin ile iş sonuçlanırdı
Darwin'in bıraktığı boşlukları doldurdular işte.. Biraz önceki kromozom örneği, fosillerin ölçülmesi, toplanması vb.
Ayrıca farkında mısınız bilmiyorum ama <> söyleviniz ile zaten modern bilimin cahil ve kısır olmadığını alenen ilan ediyorsunuz.
neden mi, metafizik hiçbir zaman bir delil teşkil etmez. Dediğiniz gibi a priori kapsamındadır ve varsayımlardır... Bundan dolayı modern bilim metafiziği içeriğinden çıkarmıştır. Bugün metafizik hangi alanda etkili? Ya da başka bir deyişle geçerliliğini sürdürüyor ? "Din, mistisizm ve spirütalizm vb"
Batlamyus ds evreni için birsürü delik öne sürdü
Kopernik te
Gerçek miydi? Değildi !
Kromozom vs diyorsunuz ama gözlem ancak ve ancak gözlenen nesnenin bize kendini gösterdiği ölçüde doğrudur Yada göstediği ölçüde biliriz ,
Bu süreçte gözlemci araç ile gözleyen öznenin de hatasız olduğu kabulü şarttır ki ; bu hiç bir zaman mümkün olmaz
Metafizik çerçeve ile ilgili yeterince yazdığımı düşünüyorum
Bu çerçeve olmaz ise bilim olmaz
Oluyor işte Sn. Münir Açikgöz. Hem de uzun zamandır. (Ben, metafiziğe karşı değilim, yanlış anlaşılmasın) fakat modern bilimin kısır ve cahil olduğuna katılmıyorum.
Metafizik devreye girerse, biraz önce bahsini açtığınız hortlaklar da girer. Gereksiz tartışmalar ve araştırmalar işgal eder bilimsahasını.
Zaten bu yanlışlardan dolayı modern bilim doğdu. Bir anda bir şeye karşı verilen tepki ile değil.
500 yıl sonra evrim bu haliyle kalacak mu? Kalmayacak !
o halde teori olmaya devam edecektir
Ben de, size nacizane olarak evrim olgusuna tekrardan göz atmanızı öneriyorum.
Çünkü sorduğunuz soru evrimin içeriğine intikal ediyor.
Yahu günümüz bilimi bir elektronun ölçülebilir akledilebilir olduğunu kabul etmeden nasıl elektronlar hakkında yazıp çizecek ?
Işte metafizik çerçeve by
Modern bilim ona tasarım, tez diyor.
Mesela Thomas Khun senin gibi düşünenleri ortaçağ Papazlaruna benzetir
Çünkü bilimi dogmatik hale getiriyorlar der
Üzgünüm Ama haklı
Tez hangi alanın konusudur ?
Siz, Yusuf Hoca'ya itimat ediyorsunuz. Bir fizikçi olarak onun açıklaması sizi daha çok ikna edecektir.
Tabi
Bugün tezin hangi alanın termenolojinde kendine yer ettiğini iyi biliyorsunuz ama bana işkence çektirmeye devam ediyorsunuz. İşte felsefenin en kötü yanı da budur. Basit bir şeye haddinden fazla anlam yükleyerek dönüp dolaştırmak.
Bence siz tavsiyemi dikkate alın
Bu arada belirteyim Aristotalesin " Metafizik " kitabının ilk bölümü " Tezler " konusudur
Hayda.. :)) Yahu bir kaç paragraf yukarıda tamam eski kabulden devam edelim dedim ya :)) Size daha geniş anlamını da, çok daha geniş bir perspektiften neşredeceğim.
Bekliyorum
Lütfen şu arittotales'i olduğu dönemde bırakın :)) modern bilimden bahsediyoruz.
Heidegger den olsun kabul
Antik yunan, skolastikler ve stoacılardan devam edersek ciddi anlamda metafiziğin içine girmiş oluruz fakat sizin açtığınız başlık modern bilimin cahil ve kısır olması.
Evet modern bilim nedenselliği tek tip sandığından kuantum fiziğinde çıkmaza giriyor
Çift yarık deneyine bakın mesela
Kuantum'a daha yeni el attılar. Hemen sonuç elde etmeleri imkânsız zaten. Tez, antitez, sentez. Bilimin işleyişi (diyalektiği) işte.. Daha çok yanılacaklar, deneyecekler, çok şey değişecek yani.
Yahu çift yarık deneyini biliyor musunuz gerçekten
Murat abinin bu konuda en az 500 paylaşımına denk geldim ve izledim görselleri.
E pekala nasıl oluyor? Kafalarına göre gözlemci geldimi ayrı olmadı mı bambaşka girişim desenleri oluştururlar
Alıntı yaparak cevap versem ?
Çift yarık deneyini yapan Thomas Young, tek ışık kaynağı olarak, iğne deliğinden geçen Güneş ışığını kullanmıştır. İğne deliğinden yayılan ışık, üzerinde birbirine yakın iki iğne deliği bulunan ve deliklerin ilk kaynağa uzaklıkları eşit olacak şekilde yerleştirilen saydam olmayan bir engele düşürülür. Birinci iğne deliğinden herhangi bir anda çıkan ışık diğer iki iğne deliğinden aynı anda geçeceği için iki iğne deliğinden çıkan ışık o anda aynı fazda olur ve ekranda girişim çizgilerinin yeri değişmez; girişim saçakları gözlemlenir.
Çift yarık deneyinin yapılış amacı, ışığın dalga Özelliklerini kanıtlamaktı. Öncelikle bunu kavramalıyız. Daha sonra zaten elektronların da dalga Özelliklerine sahip oldukları kanıtlanmıştır.
Işığın tanecik şeklinde davranması, yani çizgisel hareket etmesi için, tanecikler teker teker gönderildiğinde, yine aynı sonuç elde ediliyor: Girişim saçakları. Yani iki dalganın kesişiminin kesiti ortaya çıkıyor. Tek bir tanecik iki yarıklı duvara atıldığında, duvardan geçebileceği iki yer vardır. Haliyle arkadaki duvarda oluşacak görüntü de art arda bir sürü tanecik attığımızda iki tane çizgi olmalıdır. Bunun açıklaması, taneciğin aynı anda olabileceğinden daha fazla yerde bulunmasıdır. Tanecik, aynı anda iki yarıktan da geçip, o yarıklardan çıktıktan sonra iki dalga gibi birbiriyle kesişir (bunu, bu yazımızın sonunda yorumlayacağız).
Olasılık dalgası veya de Broglie dalgası, ne elektromanyetik ne de mekanik bir dalgadır; parçacığın belirli bir anda, bir konumda bulunma olasılığını veren dalgadır. Parçacığa eşlik eden dalga paketleri olarak yayılırlar ve grup hızı ile hareket ederler. Bir elektron, tek bir noktada değil de değişik noktalarda, aynı anda bulunabilir. Max Born, Broglie dalgalarının fiziksel bir dalga değil de olasılık dalgaları olarak yorumlanması gerektiği düşüncesini ortaya atmıştı. Born'un yorumuna göre, parçacıklar, Broglie dalgalarının bulunduğu her yerde bulunur. Dalgaların güçlü olduğu yerde yüksek olasılıkla, zayıf bulunduğu yerlerde ise düşük olasılıkla bulunur. Böylece parçacığın konumu da doğal bir belirsizlik taşır. Yani, bir fiziksel sistem için Schrödinger dalga denkleminin birden fazla çözümü olabilir ve her bir çözümün lineer toplamı da yine bir çözümdür. Biz bunu, ''üst üste binme'' yada ''süperpozisyon'' ilkesinin matematiksel anlatımı olarak değerlendirmeliyiz.
Belirtildiği gibi, Born yorumu işe olasılıkları katar. Bu yorumlara göre bir fiziksel sistemin tüm olası durumları bir genlikle, daha doğrusu bir dalga ile temsil edilebilir. Sistem hakkında tüm bilgileri veren dalga fonksiyonu ise tüm olası durumları temsil eden dalgaların üst üste binme halidir. Sistemle ilgili bilgi edinmek için tek yapılması gereken şey, bir ölçüm ya da gözlemdir. Ancak yapılacak bir ölçüm sistemi geri dönülmez şekilde değiştirir. Ölçüm sonucu elimize bir değer geçer; ama bu olası değerlerden sadece biridir ve hangi olası sonucu elde edeceğimizi de kesinlikle belirleyemeyiz. Kısaca, yapılan ölçüm, sistemin bilgisini tek bir değere indirgemiştir ve diğer tüm bilgiler silinmiştir. Üstelik aynı sistem üzerinde tekrar bir ölçme şansı yoktur; çünkü artık sistem değişmiştir, yani sistem aynı sistem değildir. Bu duruma dalga fonksiyonunun ''çöküşü'' yada ''indirgenmesi'' deriz bizler. Bu durum, bir ''gözlenebilir''e karşılık gelen işlemcinin, dalga fonksiyonuna etki edip, onu başka bir fonksiyona taşımasının felsefi yorumudur.
Yorum katacağımız noktaya gelirsek: Parçacıklar tek tek atılırken, ''yarıkların ikisinden de geçmeleri'' gibi oldukça kesin bir ifadeyi kullanıyoruz; ancak kullandığımız araçlar ne kadar hassas; parçacıkların olağanüstü hızlarıyla beraber, hareketlerini tam olarak algılayabilir mi; tartışılır; tartışılmalıdır da. Fakat net olarak söyleyebileceğimiz bir şey, elektronların bu davranışıyla ilgili yapılacak en dar kapsamlı ve en sığ yorumun "elektronların bilinci olduğunu iddia etmek" olacaktır. Bu, cevaplanamamış bir soru için uydurma bir X yaratıp cevabın o olduğunu sanmaktan ibarettir. Hiçbir matematiksel veya fiziksel temeli yoktur ve bilimin, burada anlatılanları açıklamak için elektronların bilinci olduğu gibi anlamsız bir iddiaya ihtiyacı da yoktur. Elektronların farklı hareketi, çok basit bir açıklama ile (bkz: Occam'ın Usturası), elektronların bir top gibi doğrusal hareket etmemesi, bunun yerine hayal etmemiz güç olsa da aynı anda birden fazla yerde bulunabilecek bir olasılık-tabanlı harekette bulunmasıdır. Kuantum mekaniği, diğer branşlara nazaran yeni bir dal ve gelişmeye ihtiyacı var; sahte bilime değil.
Hem konuyu takip eden arkadaşlarda daha geniş bilgi almış olur.
Gayet güzel özetliyor cunku .
Münir Açikgöz teori; deneyin sürekli olarak denendiğin de aynı sonucu verdiğinde teori olur.. Evrim bir doğa yasasıdır. Aynı yer çekimi gibi.. Her hangi ilahi bir planın parçası da değildir.. 4.5 milyarlık dünyada eğer basit prokaryot hücrenin oluşumu 1 milyar yıl sürüyorsa ve tamamen raslantisal bir şekilde gelişim ve mekanizmalarin etkisi bunu ortaya koyuyor.. Kaldi ki evrim bir yana abiyogenezi ve panspermiayida ele aldigimizda bu ortaya çıkıyor.. (Kusura bakmayin konuya daldim ama bunu eklemek istedim)
Bak mesele sans Wheelerin bir tespitini yazayım
Tüm evren tek bir hamarat elektronun çabasından başka birşey değil
Böyle bir şeyi hangi nedenselliğe göre izah Edebiliriz
Wheeler ds böyle olmadığını biliyor ama nedenselliği tek tip sandığından başka izah bulamıyor
Ben izninizle şu an konudan ayrılacağım zaten. Konu devam ederse gece kaldığım yerden ileti girmeye devam ederim.
Kolay gelsin
Evrim bir doğal süreç ama bizim evrim dediğimiz şey doğal sürec ile birebir mi ?
Değil
Doğal sürecin ta kendisidir efendim.. Evrim zaten doğal süreçler silsilesidir..
Bakın iki şeyi ayırdı edelim
Evren diyoruz mesela
2 evren var
Bir tanesi gerçek evren
Diğeri ise idrak ettiğimiz evren
Idrak ettiğimiz evreni ölçer hesap eder gözlemler sonra elde ettiğimiz verileri zihnimizde düzene sokar vr tanım elde ederiz
Ancak hiçbir zaman gerçek evren ile zihninde ki evren birebir örtüşmez
Evrim de böyle
By nedenle evrim diye yazıp çizdiğimiz konustugumuz şey teori dir ,
Nesnel evren ile idea neden örtüşmesin ki abi mantık bunun için vardır
Öryüşseydi Batlamyus evreni doğru olurdu
Evrim demişsin mesela abi. Gözlemsel verilerle zihninde örtüşmeyen şey ne olabilir ki
Sürekli birşeyler yanlışlanıp bişeyler doğrulanıyor
Değişim Nerede? Doğada mu zihin de mi ?
Zihin de elbette
Nesnel bilgi olmadan mahiyetide olmaz değişim doğada tabiki. Mantık süzgecinden geçmesiyle alakalı herşey yada elde edilmiş verileri yine gözlem ve deneyle çürütebilmekle
Yani şöyle mi diypsun
Darwin zamanında evrim doğada başkaydı, ancak bizim Zamanımızda doğa değişti vr dokayosyla evrim bilgileri de değişti