Evren eğer ölüp ölüp diriliyor ise (yani sürekli bir form değiştirme hali) ve biz bir enerji isek (kaynak: Einstien) zaten yeniden geliyoruz. İlla ki bir vücut halinde olmak zorunda değiliz. Üretilen bilinç, akıl gibi evren değerlerinin yok olması düşünülemez çünkü bir kere var oldu. Bizi ortaya getiren nedene karşı bir savaş halindeyiz, dünya dar gelecek bize bir gün gelecekte, bilinç yaşar bizler aracız, önünde sonunda insanlık evrenin sırlarının büyük bir kısmını keşfedecektir. Bencillik yapıp yeniden aynı formda olma isteğinden başka bir şey değil reankarnasyon....
Orhan Karadagli bütün olguları bilim açıklamaya çalışıyor. Antimadde, paralel evren gibi teoriler tartışılıyor, atom altı parçacıklarının davranışları ile evrenin sonsuza yakın bir bilgi içerdiğini anlamış durumdayız. Muazzam bir mekanizma söz konusu ve aslında sanıldığı gibi tam anlamıyla da dış bir etken ile tasarlanmış olmadığı konusunda bilim adamlarının görüşleri daha ses getirir hale geldi.(Tanrı var yok tartışmasına hiç girmek istemiyorum, polemik) Fakat aynı zamanda bilim insanları bazı teolojik kavramların (felsefik açıdan) da yok-var tartışmasından kati kabullerin içine girmiyorlar. Sözün özü o "dünya (lar) dediğimiz şeyi öyle 5 duyu organımızla değil de bilinç ile akıl ile algılarsak, illaki bir yerden gitmek ve ya bir yere tekrar gelmek gibi konuları tartışmayabilir. Ama reankarnasyonu ben bildiğimiz anlamı ile olmasa da yukarıda bahsettiğim şekilde algılayabilim...
Tasarlama olayina bende inananmiyorum olasiliklar dahilinde yasam olusuyor yasamin tanimi bile tartisilir bu dunyanin sartlari bizi bu sekilde evrimlestirdi
İnancı tartışmaya konu etmiyorum, belki bu evrenin bilinci ve aklı ortaya çıkarma yöntemlerinden biri de evrimdir. Bana evrimin varlığı ile tanrı varlığını bağdaştıran tartışmalar çok sığ geliyor. Birisi de çıkıp evrim de tanrıdan gelir demiyor
Orhan Karadagli ileri ırkı kim yaratmış gibi bir sonsuzluk devreye girer yine aynı noktaya geliriz. Ben çok evrenden bağımsız düşünmeyelim ve sürekli keşfedelim derim
Evren eğer ölüp ölüp diriliyor ise (yani sürekli bir form değiştirme hali) ve biz bir enerji isek (kaynak: Einstien) zaten yeniden geliyoruz. İlla ki bir vücut halinde olmak zorunda değiliz. Üretilen bilinç, akıl gibi evren değerlerinin yok olması düşünülemez çünkü bir kere var oldu. Bizi ortaya getiren nedene karşı bir savaş halindeyiz, dünya dar gelecek bize bir gün gelecekte, bilinç yaşar bizler aracız, önünde sonunda insanlık evrenin sırlarının büyük bir kısmını keşfedecektir. Bencillik yapıp yeniden aynı formda olma isteğinden başka bir şey değil reankarnasyon....
Mantikli yani ayni dunyaya gelmek dar dusunmek mi diyosun
Orhan Karadagli bütün olguları bilim açıklamaya çalışıyor. Antimadde, paralel evren gibi teoriler tartışılıyor, atom altı parçacıklarının davranışları ile evrenin sonsuza yakın bir bilgi içerdiğini anlamış durumdayız. Muazzam bir mekanizma söz konusu ve aslında sanıldığı gibi tam anlamıyla da dış bir etken ile tasarlanmış olmadığı konusunda bilim adamlarının görüşleri daha ses getirir hale geldi.(Tanrı var yok tartışmasına hiç girmek istemiyorum, polemik) Fakat aynı zamanda bilim insanları bazı teolojik kavramların (felsefik açıdan) da yok-var tartışmasından kati kabullerin içine girmiyorlar. Sözün özü o "dünya (lar) dediğimiz şeyi öyle 5 duyu organımızla değil de bilinç ile akıl ile algılarsak, illaki bir yerden gitmek ve ya bir yere tekrar gelmek gibi konuları tartışmayabilir. Ama reankarnasyonu ben bildiğimiz anlamı ile olmasa da yukarıda bahsettiğim şekilde algılayabilim...
Tasarlama olayina bende inananmiyorum olasiliklar dahilinde yasam olusuyor yasamin tanimi bile tartisilir bu dunyanin sartlari bizi bu sekilde evrimlestirdi
İnancı tartışmaya konu etmiyorum, belki bu evrenin bilinci ve aklı ortaya çıkarma yöntemlerinden biri de evrimdir. Bana evrimin varlığı ile tanrı varlığını bağdaştıran tartışmalar çok sığ geliyor. Birisi de çıkıp evrim de tanrıdan gelir demiyor
Ve şunuda demiyolar bu evreni bizden ileri bi irk yaratmis evrim mekanizmasinida onlar yuklemis
Orhan Karadagli ileri ırkı kim yaratmış gibi bir sonsuzluk devreye girer yine aynı noktaya geliriz. Ben çok evrenden bağımsız düşünmeyelim ve sürekli keşfedelim derim