iyiligi iyilik oldugu icin mi yapmali yoksa oyle istendigi icin mi? Kisinin adaleti vicdani ise neden bazi kisiler kötü? Yasaklar var fakat cignenmek icin... sanirim mesele insan olabilmek!
korku kültürunde korkulan ortadan kalktiginda sakinilan sey yapilir oysa ahlaki olarak vicdani olarak sakiniyorsaniz hep sakinirsiniz gelelim müslüman toplum yapisina öncelikle sakindiginizin Allahin yasakladigini bilmeniz ve kabul etmeniz gerekir ama bu yasaga uymayabilirsiniz cezasini cekersiniz japon kardeslerim muslüman degil ama en ahlakli toplumdur
Isteyerek yapıp yapmamak yasakların ne olduğuna göre değişir. Mesela din içki içmeyi ve zinayi yasaklar. Ve nefis denen sey ise bu tür yasakları cazip görür ve ister. Ancak din yasakladigi için sakınmak ikiyüzlü olmak değildir. Hz. Yusuf bile nefsine uymamak ve sakınmak için Allah a dua etmiştir.
Korkular da insanı doğru yola iter mesela bizlere cehennem den haber verilmeseydi bizler Allah'ın varlığından haberdar olmasaydık bizleri ne ve kim durdururdu, günahlar deryasında boğulurduk çok şükür ki korkularımız ve korktuklarımız sayesinde inşallah doğru yolda olacağız... Diye düşünüyorum
Bence ancak cahil biri korkarak sakınır, bilen kişi zaten zarari ve faydasıni bilir ve yapmaz eğer inançlı biriyse de bunu inancına bağlayabilir yeri geldiğinde.
Vicdan ve fıtrat bu karmaşık dünyada herzaman doğruyu bulmamız için yeterli olmaz. Çünkü insanı etkileyen dış unsurlar çok fazladır. Zaten yetseydi kurallar emirler ve yasaklar ve özellikle irademiz olmazdı. Doğruyu ararken ölçü olarak bu kuralları esas alırız ve inanıyorsak davranışlarımızda bu kuralları ihlal etmekten korkarız. Dualarımız Allahın doğru yolundan ayrılmamak, Allah rızasını kazanmak içindir.
Korkudan ıslenmeyen yasakların veya günahların hıcbır degerı ve anlamı yok bana göre.. Korkudan dgl rabbımıze olan saygı ve sevgımızden sakınmalıyız kı degerı olsun..
İki şeyi birbirinden ayırmak gerek. Kuralları ihlal etmekten korkarız. Çünkü bunu Allah korkusuyla değil Allah'a sevgi ve saygımızdan, inancımızdan ve rızasını kazanmak istememizden yaparız.
Kuralları ihlal etmeyeyim, doğru yoldan ayrılmayayım korkusu hiç taşımadınız mı Melekler gibi mi olduğunuzu düşünüyorsunuz. Allah iradeyi neden vermiş. ?
İçinden geldiği için sakındığın herşey doğrudur bana göre. Allah yolunda zoraki bi durum olmamalı yaptığın herşey rızalıkla olmalı. Kendin isteyerek rabbinin yasaktır dediklerini yapmaman gerekir. Mecburiyet olmamalı.
"İnsana bir zarar dokunduğu zaman Rabbine yönelerek O’na yalvarır. Sonra kendi tarafından ona bir nimet verdiği zaman daha önce O’na yalvardığını unutur ve Allah’ın yolundan saptırmak için O’na eşler koşar(Zümer 8. ayet) "Fıtratımıza çok güvenmeyip Allah'ın emir ve yasaklarının bilincine varmalıyız. İçimizden her geçeni yaparsak herkes kendine göre bir din yaratır.
Tabiki katılıyorum size. Fakat bu yol kıldan ince çok derin düşünüp tam manasıyla yaşamak gerekiyor bu güzel dinimizi. Yani Allahın emri diye beş vakit namaz kılıp o da cennete gideyim dye sonra ahlaktan uzak rabbimin yarattığı kulların canını yakmak ne kadar isteyerek O'nun emirlerini yerine getiriyoruz diye düşünmeden edemiyorum. Ayrıca fıtratımızda hak da var hak olmayanda fıtratındaki doğruyu besler onu inanç ve imanla güçlendirip Yaradana tam manasıyla teslim olursan o fıtrat senin değildir sahibin olan Allahındır. İste kendine değil ama Allaha güvendikten sonra istesende ki isteyemezsin zaten onun yolundan çıkmaz rızalığınla Rabbinin razı olduğu kullarından olmak istersin diye düşünüyorum.
Bilerek düşünerek yapmak ile yasak olduğu ya da sirf emir olduğu için yapmak farklı tabi ama hem bilerek isteyerek hem de emir olduğu için yapmak evla bence. Ikisi birlikte olmalı diye düşünüyorumg
Ben sürü değilim bu bir yorumlarıniza biraz dikkat edin. Ilaveten robot gibi yaşamak değil benim anlatmak istediğim. Ben ne anlattıgımi, neye inandıgımi, ne yaşadığımı vs vs gayet iyi biliyorum, farkındayim. Bu konuları burada bu sekilde tartisarak da pek birsey elde edecegımı düşünmüyorum. O yüzden geniş capli açıklama yapmaya gerek görmüyorum. Herkes istediği gibi yaşar düşünur, ister çıkar gözetır ister gözetméz. Beni pek de ilgilendirmiyor açıkcasi. Saygilar.
Buna Allâh rızasi için yapmak diyoruz. Ve tabi ki dualarımiz Allâh rızasini kazanmak. Ama bunun için önce çıkarıni düşünur insan ister istemez her işte böyledir bu. Çalıştığınız yer Size para vermiyor olsa çalışır misiniz orada sirf onların gönlü olsun diye. Ama severseniz orayı yeri geldiğinde para almadan da çalışacağıniz günler gelir. Basit örnek oldu belki kiyaslâmak doğru değil diyeceksiniz Allâh rızasi ile is yerini ama dünyaya indirgiyorsunuz zaten farkında olmadan korktugum için mi yapmaliyim yoksa yasak olduğu için mi diye sorarak.
Allah ile çıkar nasıl gözetılir ki o zaten içimden geçen herseyi bilmiyor mu? Ben yapayım da yeter ki sonra inşallah rızasi için de yapacak seviyéye geleyim.
Şimdi bu soruyu islam Dinine inanan ve inanmayan olarak iki şekilde cevap vermek gerekir.
Islam Dinine inanan biri olarak; yasaklar yasaktir tartismaya açık değildir. Ancak illa tartismak istiyorum dersem bir örnekle açıklamak isterim. Mesela ben alkolun tadıni çok merak ediyorum ama inancım gereği hiç denemedim, denemeyi düşünmüyorum. Yapsam bana bi faydası var mı? Yok diyorum. Ama zararı mutlaka var diyorum. Bu durumda kendimı de razı edebiliyorum. Eğer inanmayan biri olarak yapmasa idim zararı var diye yapmayınca sadece yapmamış olacaktım. Ama inanan biri olarak emir bu sekilde diye yapmadıgim için sevabini da almış oluyorum. Çift kazanç oluyor yani hem bu dünya hem âhıret hayatı için kazanç. Diğer türlü sadece bu dünya için kazanç olacaktı.
Başka örnek de yemeklérden önce sonra elleri Yıkamak. Bunu bugün hemen hemen herkes yapıyor. Neden çünkü temizlik için. Ama ben yaparken bunun sünnet olduğunu bilerek yapıyorum ve sevabini da alıyorum.
En kabaca ve kolayca bu sekilde anlatabildim. Örnekler detayları düşünulerék coğaltılâbilir. Inanan bi kul olarak yaratıcı ile kalkıp da tartismaya girmeyı gerek duymuyorum. Nasıl olsa kazanan ben olmayacagim
Örnekler çok ama benim daha etkilendiğim bir seyi yazmak istiyirum. Tıp tarihi sene 90 larda açıkladı yemekten sonra en az 2 saat su icmeyin mide ogutmeye basliyor diye. Ama islam bunu 1400 sene Ev el yemekten sonra şu içmeyin diye uyarmış
Yasağa göre de değişir bence mesela sadece benim zevkimi etkiliyorsa beni engelleyen korku olur ama bi başkasının hayatı ve çıkarları varsa dinsiz de olsam onu yapmam yani vicdan etkilidir
İnsanın okuyup, araştırıp aklına ve mantığına yatıyorsa yapması daha uygundur. İslamda zorlama yoktur. Kuralları vardır ve der ki aklın var istiyorsan sorgula. Ki bu yasakların zaten mantıklı açıklamaları da mevcuttur. Ama Kur 'an da bile der ki bunu zorla değil, kalbinle yap.
Korku, tehdit sinyalleri flulaştığı zaman, insanoğlunun fıtratı yayılmaya müsaittir, nefis dediğimiz şey var hepimizde. İnanç ve samimiyet sabit yerleşikse, temel sağlamsa, ne fırtına ne boran yerinden oynatamaz o inancı. Korku yanlış.. Yaratana korku incinmişliği, kula korku intikam duygusunu mayalandırır... İnanç, kabullenme ve benimseme garanti istikrardır bence.
Korkuyla iş yapmak ikiyüzlülüktür bana göre.
iyiligi iyilik oldugu icin mi yapmali yoksa oyle istendigi icin mi? Kisinin adaleti vicdani ise neden bazi kisiler kötü? Yasaklar var fakat cignenmek icin...
sanirim mesele insan olabilmek!
korku kültürunde korkulan ortadan kalktiginda sakinilan sey yapilir oysa ahlaki olarak vicdani olarak sakiniyorsaniz hep sakinirsiniz gelelim müslüman toplum yapisina öncelikle sakindiginizin Allahin yasakladigini bilmeniz ve kabul etmeniz gerekir ama bu yasaga uymayabilirsiniz cezasini cekersiniz japon kardeslerim muslüman degil ama en ahlakli toplumdur
Isteyerek yapıp yapmamak yasakların ne olduğuna göre değişir. Mesela din içki içmeyi ve zinayi yasaklar. Ve nefis denen sey ise bu tür yasakları cazip görür ve ister. Ancak din yasakladigi için sakınmak ikiyüzlü olmak değildir. Hz. Yusuf bile nefsine uymamak ve sakınmak için Allah a dua etmiştir.
Korkular da insanı doğru yola iter mesela bizlere cehennem den haber verilmeseydi bizler Allah'ın varlığından haberdar olmasaydık bizleri ne ve kim durdururdu, günahlar deryasında boğulurduk çok şükür ki korkularımız ve korktuklarımız sayesinde inşallah doğru yolda olacağız... Diye düşünüyorum
Cok sacma bir yorum
Sen yap bir yorumda senin fikrinide öğrenelim arkadaşım
içinden ne gelirse gelsin. Bazı yasaklar var mecburen sakınmak zorundayız. Her içimizden geleni yaparsak evin yolunu bile kaybederiz bence
Teşekkür ederim
Bence ancak cahil biri korkarak sakınır, bilen kişi zaten zarari ve faydasıni bilir ve yapmaz eğer inançlı biriyse de bunu inancına bağlayabilir yeri geldiğinde.
B şıkkı.
korkuyla yapilan hersey gecersizdir bir insan ne yaparsa yapsin icinden gelmelidir
Ikisi de zaten birbiriyle bağlantılıdır et tırnak misali. Zaten dinimizde: Utanmiyorsan diledigini yap. Sözü meshurdur
Vicdan ve fıtrat bu karmaşık dünyada herzaman doğruyu bulmamız için yeterli olmaz. Çünkü insanı etkileyen dış unsurlar çok fazladır. Zaten yetseydi kurallar emirler ve yasaklar ve özellikle irademiz olmazdı. Doğruyu ararken ölçü olarak bu kuralları esas alırız ve inanıyorsak davranışlarımızda bu kuralları ihlal etmekten korkarız. Dualarımız Allahın doğru yolundan ayrılmamak, Allah rızasını kazanmak içindir.
Korkudan ıslenmeyen yasakların veya günahların hıcbır degerı ve anlamı yok bana göre.. Korkudan dgl rabbımıze olan saygı ve sevgımızden sakınmalıyız kı degerı olsun..
Zorla ma ile yaptıklarım bana inandırıcı gelmiyor keşke hepimiz cennet cehennem için değilde Allahı çok sevdiğimiz için emir ve yasaklarına uysak.
Öbürü bana çok fazla pragmatist geliyor
İki şeyi birbirinden ayırmak gerek. Kuralları ihlal etmekten korkarız. Çünkü bunu Allah korkusuyla değil Allah'a sevgi ve saygımızdan, inancımızdan ve rızasını kazanmak istememizden yaparız.
Acaba öyle mi
Kuralları ihlal etmeyeyim, doğru yoldan ayrılmayayım korkusu hiç taşımadınız mı Melekler gibi mi olduğunuzu düşünüyorsunuz. Allah iradeyi neden vermiş. ?
Allah'a karşı hata yapmama korkusu da Allah sevgisindendir.
Hiç sanmıyorum. İnsanların çoğu cehenneme gitmemek için Allah a ibadet ediyor.
Korku duygusu sevgının önüne gecmemelı. En güçlü duygu sevgı olduğuna göre korkudan daha kuvvetlı..
İçinden geldiği için sakındığın herşey doğrudur bana göre. Allah yolunda zoraki bi durum olmamalı yaptığın herşey rızalıkla olmalı. Kendin isteyerek rabbinin yasaktır dediklerini yapmaman gerekir. Mecburiyet olmamalı.
"İnsana bir zarar dokunduğu zaman Rabbine yönelerek O’na yalvarır. Sonra kendi tarafından ona bir nimet verdiği zaman daha önce O’na yalvardığını unutur ve Allah’ın yolundan saptırmak için O’na eşler koşar(Zümer 8. ayet) "Fıtratımıza çok güvenmeyip Allah'ın emir ve yasaklarının bilincine varmalıyız. İçimizden her geçeni yaparsak herkes kendine göre bir din yaratır.
Tabiki katılıyorum size. Fakat bu yol kıldan ince çok derin düşünüp tam manasıyla yaşamak gerekiyor bu güzel dinimizi. Yani Allahın emri diye beş vakit namaz kılıp o da cennete gideyim dye sonra ahlaktan uzak rabbimin yarattığı kulların canını yakmak ne kadar isteyerek O'nun emirlerini yerine getiriyoruz diye düşünmeden edemiyorum. Ayrıca fıtratımızda hak da var hak olmayanda fıtratındaki doğruyu besler onu inanç ve imanla güçlendirip Yaradana tam manasıyla teslim olursan o fıtrat senin değildir sahibin olan Allahındır. İste kendine değil ama Allaha güvendikten sonra istesende ki isteyemezsin zaten onun yolundan çıkmaz rızalığınla Rabbinin razı olduğu kullarından olmak istersin diye düşünüyorum.
Mesela Ramazan geliyor. Çoğu insanımız gereğini bilmeden geleneksellestigi için oruç tutacak.
Bilerek düşünerek yapmak ile yasak olduğu ya da sirf emir olduğu için yapmak farklı tabi ama hem bilerek isteyerek hem de emir olduğu için yapmak evla bence. Ikisi birlikte olmalı diye düşünüyorumg
Yani ayırmaya gerek yok bence. Ayırmaya verdiğinız cabayı iki duyguyu paylaşmaya harcayın derim
Psikolojide bu "sürü psikolojisi"dir.
Akıl bize Kuranın düşünülmesi istendiği için verilmiştir Betül hanım. Bunun yerine herhangi bir şey yapmayalım. Herhangi bir şeyi ayrıyetten yaparız.
Ben sürü değilim bu bir yorumlarıniza biraz dikkat edin. Ilaveten robot gibi yaşamak değil benim anlatmak istediğim. Ben ne anlattıgımi, neye inandıgımi, ne yaşadığımı vs vs gayet iyi biliyorum, farkındayim. Bu konuları burada bu sekilde tartisarak da pek birsey elde edecegımı düşünmüyorum. O yüzden geniş capli açıklama yapmaya gerek görmüyorum. Herkes istediği gibi yaşar düşünur, ister çıkar gözetır ister gözetméz. Beni pek de ilgilendirmiyor açıkcasi. Saygilar.
Keşke insanlar hz Ebubekir anlayışın da olsalar.
Allahım benim vücudumu o kadar büyüt ki cehennem de diğer insanlara yer kalmasın demisti
Ama malesef insanların. Çoğu saf çıkarcı. Kendi çıkarları için Allaha ibadet eder. Hep Allahtan bir şeyler umarak yaşarlar.
Benim düşüncem şu yönde Allah sizi cehenneme atarım dese bile ona ibadet etmektir
Buna Allâh rızasi için yapmak diyoruz. Ve tabi ki dualarımiz Allâh rızasini kazanmak. Ama bunun için önce çıkarıni düşünur insan ister istemez her işte böyledir bu. Çalıştığınız yer Size para vermiyor olsa çalışır misiniz orada sirf onların gönlü olsun diye. Ama severseniz orayı yeri geldiğinde para almadan da çalışacağıniz günler gelir. Basit örnek oldu belki kiyaslâmak doğru değil diyeceksiniz Allâh rızasi ile is yerini ama dünyaya indirgiyorsunuz zaten farkında olmadan korktugum için mi yapmaliyim yoksa yasak olduğu için mi diye sorarak.
Çıkar gözetmeden yaptığım şeyler olsada ben de saf çıkar iyim. Kendimi bu kategoriden ayirmiyorum
Allah ile çıkar nasıl gözetılir ki o zaten içimden geçen herseyi bilmiyor mu? Ben yapayım da yeter ki sonra inşallah rızasi için de yapacak seviyéye geleyim.
Hayır zaten Allah rızası gözeterek. Ama bir cennet ve cehennem beklentisi içinde olmadan
Hem saf çıkarcı olmadan hem de korkmadan çok zor ama imkansız değil bence
Şimdi bu soruyu islam Dinine inanan ve inanmayan olarak iki şekilde cevap vermek gerekir.
Islam Dinine inanan biri olarak; yasaklar yasaktir tartismaya açık değildir. Ancak illa tartismak istiyorum dersem bir örnekle açıklamak isterim. Mesela ben alkolun tadıni çok merak ediyorum ama inancım gereği hiç denemedim, denemeyi düşünmüyorum. Yapsam bana bi faydası var mı? Yok diyorum. Ama zararı mutlaka var diyorum. Bu durumda kendimı de razı edebiliyorum. Eğer inanmayan biri olarak yapmasa idim zararı var diye yapmayınca sadece yapmamış olacaktım. Ama inanan biri olarak emir bu sekilde diye yapmadıgim için sevabini da almış oluyorum. Çift kazanç oluyor yani hem bu dünya hem âhıret hayatı için kazanç. Diğer türlü sadece bu dünya için kazanç olacaktı.
Başka örnek de yemeklérden önce sonra elleri Yıkamak. Bunu bugün hemen hemen herkes yapıyor. Neden çünkü temizlik için. Ama ben yaparken bunun sünnet olduğunu bilerek yapıyorum ve sevabini da alıyorum.
En kabaca ve kolayca bu sekilde anlatabildim. Örnekler detayları düşünulerék coğaltılâbilir.
Inanan bi kul olarak yaratıcı ile kalkıp da tartismaya girmeyı gerek duymuyorum. Nasıl olsa kazanan ben olmayacagim
Soruyu yalnis anlamışsınız. Soru şu ben bir şeyi Allah yasak etti diye mi yoksa içimden geldiği için mi uyumalıyım
Soruyu doğru anladım. Yasak olduğu için yaparsanız sevabini alırsınız. Kendiniz içinizden geldiği için yaparsanız sadece yapmış olursunuz ı
Hayır kendi içinizden çıkar beklemeden Allah rızası için yapmak en makbulü
Siz çıkar demediniz? Yasak dediği için mi yapmaliyim yoksa içimden geldiği için mi dediniz. Arada fark var
Ya bu kadar zorlaştırmayin
İçimden geldiği ve mantığının doğru kabul ettiği seyleri yaparım
Ya mantığının uyan dine ters ise
Mantığım din ve vicdana dayalı olduğu için bugüne kadar herhangi bir ikilemde kalmadım diyebilirim
Yasaklar değil içinden geleni doğruyu yapmalı vicdanının sesini dinlemelisin
Müslüman islamin yasaklarına uymali ama
İslamın gerçek yasağı ise saptırılmamış ise zaten insanın vicdanına uyar ama mantığıma vicdanıma uymayan hiç. Bir yasağa uymam
Bu senin kararın. Islamda senin mantigina yatmasa da uyacagin emir ve yasaklar olabilir
Olabilir ama ben uymam
Uymayan cok
Örnekler çok ama benim daha etkilendiğim bir seyi yazmak istiyirum. Tıp tarihi sene 90 larda açıkladı yemekten sonra en az 2 saat su icmeyin mide ogutmeye basliyor diye. Ama islam bunu 1400 sene Ev el yemekten sonra şu içmeyin diye uyarmış
Zararını bilen kendini sakınır bu nefse bağlı.. İçinde zaten varsa dinen yasak bile olsa bu yasak herzaman delinir..
Yasağa göre de değişir bence mesela sadece benim zevkimi etkiliyorsa beni engelleyen korku olur ama bi başkasının hayatı ve çıkarları varsa dinsiz de olsam onu yapmam yani vicdan etkilidir
İnsanın okuyup, araştırıp aklına ve mantığına yatıyorsa yapması daha uygundur. İslamda zorlama yoktur. Kuralları vardır ve der ki aklın var istiyorsan sorgula. Ki bu yasakların zaten mantıklı açıklamaları da mevcuttur. Ama Kur 'an da bile der ki bunu zorla değil, kalbinle yap.
Tüm bunların yanı sıra, takıldığım detay, nefse karşı gelmenin başarısı, gücü.
Çok dünyevi yorumluyor gibiyiz. Baz aldığımız şeyler dünyevi.
Psikolojikman, evet.
Yasaklar dünyevi olduğundan olabilir
Mantıklı
Korku, tehdit sinyalleri flulaştığı zaman, insanoğlunun fıtratı yayılmaya müsaittir, nefis dediğimiz şey var hepimizde. İnanç ve samimiyet sabit yerleşikse, temel sağlamsa, ne fırtına ne boran yerinden oynatamaz o inancı. Korku yanlış.. Yaratana korku incinmişliği, kula korku intikam duygusunu mayalandırır... İnanç, kabullenme ve benimseme garanti istikrardır bence.