Teori:
Sanal gerçeklilik hayatımıza şu an sadece kafaya takılan bir gözlük olarak geldi, peki bu geliştirilip beyin ile entegre çalışıp insanlar kendi "dünyalarını" yaratabilseydi ve orada istediği makamı kendi seçseydi (sanatçı, topçu, siyaset adamı vs.) ve insanlar dünyadan kopup tamamen kendi sanal dünyalarında yaşasaydı ne olurdu? Savaşlar, açlık, hastalık vb şeylerin olmadığı asla yaşlanmadığı bir dünya.
Matrixi hatırlarsanız içlerindeki bir "hain" e "bu bifteğin gerçek olmadığını biliyorum, ağzıma attığımda sulu ve lezzetli gelmesinin sahte olduğunuda biliyorum. Ama lanet olsun bunu seviyorum" sözü aklıma geliyor.
Böyle birşeyin olumsuz yani neolurdu? Siz böyle bir sanal dünyada yaşamak istermiydiniz ?
Düzenleme eki: Bu fikir aslında Assasins Creed oyununda var. Abstergo firması insanlara tarihi karakterlere can vermesini hizmet olarak insanlara sunuyordu.
Istediginiz dunyayi -sahtelikler- temeline oturtmaktansa daha yasanilir bir dunya icin gerceklerle savasin derim ben, dunyada bir cennet olusturmak istiyorsaniz bunun icin dunyanin en tehlikeli seyini sevmenizi oneririm "insani"
Kesinlikle.