Şeriat hırsızlık yapmamak, zina yaparak başkalarının yuvalarını yıkmaya çalışmamak, yalan söylememek, dürüst olmak, Allah ın bize verdiği şeyleri evlat ev, araba, yemek gibi nimetleri hiçe sayıp, birde onu hiç yokmuş gibi sayarak Şirk günahı işlememek, başkasının bahçesinden herhangibir meyve yiyip kul hakkına girmemek, herhangibir hayvan öldürüp Yada kötü muamele edip bir canlıya canlının kul hakkına girmemek, bir ağaca gereksiz yere zarar verip Allah'ın yaratmış olduğu ağacın hakkına girmemek, insan öldürmemeyi Allah istediği için tercih etmek, Gökyüzünde chemtralis uçaklarıyla bizi zehirleyip soykırım yapanlar gibi Zalimlerden olmamak (çünkü Allah zalimleri sevmediğini söylüyor ),adaletli olmak, yoksula Ve yetime mallarından vermek, başkalarının dedikodusu nu yapıp insan kalbi kırmamak, kibir ve öfkeden uzak durmaya çalışmak, kin beslememek, cimrilik gibi huylardan uzak durmaya çalışmak kısacası şeriat güzel ahlaktır .
Manolya Tabanoğlu dinler ahlakın işine gelen yerlerini kullanmışlardır... İşine gelmeyen değerlerini yok saymışlar hatta yasaklamışlardır... Din ayrı ahlak ayrıdır...
hicret ahlak din dir ;dinde ahlak. Hatta din ahlak tan ötedir. Bunu bilmek için duyan kulaklar, gören göz Ve hisseden kalp gerekir. Allah Kuranda yarattıklarına ahlaklı olmayı öğütler. Allah hiçbir yarattığı kulun kötülüğünü sebepsiz yere istemez .
Manolya Tabanoğlu ahlak insanlıkla yaşıttır... Dinler ise daha dünküdür... Ahlak dinlerden öncedir ve öndedir... Ahlak evrenseldir... Dinler bölgesel, yöreseldir... Ahlak kendini geliştirir, dinler statiktir. Doğmadır, gelişimin önünde engeldir... Ahlak deneme, sınama yolu ile kendini var eden değerler bütünüdür... İnsanlığın fıtratındadır, dinler sonradan insanlığa monte edilir...
hicret bunu söyleyebilme niz için hiçbir günah işlememiş olmanız, hiçbir ahlaksız davranışta bulunmamış olmanız gerekiyor. Din sizi ilahi aşka götürdüğü için ahlak tan ötedir. Ahlak sizi biryere kadar götürür ama din sizi Allah'a götüren tek kapıdır. O ilahi aşk ahlakın çok çok ötesindedir. Ahlakı vurgulayan bir yaratıcı kimbilir nasıl kusursuz Ve mükemmeldir. Aşk ve sevgi gibi değerleri yaratan kimbilir ne kadar güzeldir, iyiliği ve güzelliği öğütleyen kimbilir nasıldır hicret' bey ?
Manolya Tabanoğlu ahlaklı olmak için bir dine ve bir yaratıcıya ihtiyaç duymuyorum... Ben bir insanım ve insanlık için ne yapabiliyorum, işte sorun burda... Allahın insanlar ihtiyacı yok... İbadetin de... Her insanın içinde, vicdan ve muhakeme yetisi vardır... Önemli olan bu özellikleri iyi yönde kullanmaktır...din kendi sınırları içinde bu özellikleri kullanmanıza izin vermez...
Dinlerde sadece haksızlığı cezalandıran Allah'ın buyurduğu yasalar vardır ama Allah o kadar merhametlidir ki Ya Settar ismiyle bizim kusurlarımızı kapatıp günahlarımızı örter bazen ama biz bilmeyiz ne kadar kusurumuzu örttüğünü o yüzden sürekli nankörlük yaparız bilmeden ...
Manolya Tabanoğlu dinlerde allahın buyurduğu yasalar diye bir yasa yoktur... Sadece günün koşullarından gelen suç ve ceza yöntemi vardır... Kol kesme, kırpaç ve kelle kesme... İgrenç işkenceler ve can almalar... Allah böyle bir cezayı verdiğini iddia eden din kitaları iddiadan başka bir şey değildir...
hicret size seçim hakkı veriyor olması ne kadar ilginç. Sanki ölüm tarihimize biz karar veriyormuşuz gibi davranmamıza Bile izin veriyor. Evet insanın içinde vicdan Ve muhakeme yetisi var, muhakeme yetisiyle Doğum ve ölüm tarihimize karar verme yetimiz olmadığını anlar. İnsan yaratılışındaki biyolojik unsurların tesadüfen oluşamıycağını idrak etmeye çalışırız
“İnsan öldürmemeyi Allah istediği için tercih etmek” cümlesini biraz açabilir misiniz? İnsan öldür denilen ayetlerde insan öldürebilecek misiniz? Ya da sadece Allah öldürme dediği için mi öldürmüyorsunuz?
Allah kuranı Kerim de buyuruyor ki ;Onların mallarında dilenen ve yetimler için hak vardır diyor. Sokaktaki tinerci çocuklar yetim kaldıkları için insanlara zarar veriyorlar kaldıkları karanlıktan dolayı. Bir kişi bile biraz düşünse ve bu ayeti yerine getirmeyi dilese köprü altlarında bir çocuğu kurtarmış olur, onun geleceğine ışık tutmuş olursunuz. Ancak görüyorum ki gurur Ve kibir aşılması gereken en önemli engel. Zira entellektüel ateistlerin en büyük sorunu bu olsa gerek diye düşünüyorum
Giovanni Ünlü zaten Allah ütopik bir düzene uyulduğu taktirde cennet vadediyor. Ama bizler o kadar inatçıyız Ve zalim insanlarız ki ütopik düşüncenin onda birini bile gerçekleştiremicek kadar iyiliği ve güzelliği aramıyoruz. Birgün manevi bir yolculuğa çıktığınızda Allah'ın sadece iyilik ve güzellik emrettiğini görür Ve düşünürsünüz. Ütopik bir dünya arıyorum Zira burda bulduğumu söyleyemem hayırlı günler dilerim. Selametle kalın
Kuran’ı anlamak çok büyük bir Allah sevgisi ve ahlak gerektiriyor ise kimlerin bu yetilere sahip olduğunu nereden anlayacağız. Şeriatı uygulayan insan faktörünü atlıyorsunuz. “Kitabına uydurmak” deyiminde ki kitap herkesçe malum. Ama herkes farklı algılıyor nedense. Şeriatı uygulayanların adil olduğunu hiç göremedik henüz. Padişahlara kardeş katli Vaciptir fetvasını ateistler vermedi. Ve ne hikmetse tüm cinayetler Allah’ın adı anılarak yapılıyor. Allah-u ekber cümlesi insanlarda sadece dehşet uyandırıyor artık. Farkında değilsiniz galiba.
Manolya Tabanoğlu şeriatı sadece kapanmak olarak algılamıyoruz manolya hanım. Keşke o kadarla kalsa. Şeriat adaleti kişilere göre dağıtmaktır. Güçlü olana daha da güç vermektir. Zayıfa eziyettir. 4 eştir, küçük kızlara sulanma iznidir. Kızların okumaması, erkeksiz dışarıya çıkamamasıdır. Basit flörtlerin daha kırbaçla cezalanmasıdır. Yeri geldiğinde kadınların pazardan patlıcan dahi alamamasıdır. Persepolis ve soraya’yı taşlamak filmlerini seyredin bence. Tabi dayanabilirseniz.
feriha bakın feriha hanım bölünmeye başlatan Türkiye bilincinde, ülkeyi şuanda Allah adı altında din kimliğine bürünüp yönetmeye çalışan Zihniyet le (kuranda yalancılık, hırsızlık gibi şeyleri Allah'ın yasaklamasına rağmen Allah'ın yasakladığı şeyleri yapıp namaz kılıyormuş gibi gözüken ikiyüzlü zatlarla ilgilenmediğim gibi (Zira Allah kuranda münafık (ikiyüzlü)olarak nitelendiriyor bazı zatları )Yine kendi halkını chemtralis uçaklarıyla zehirleyen kendi halkına zehirli tohum yediren zalimlerden olan bir liderle de ilgilenmediğim gibi (Çünkü Allah zalimleri sevmediğini söylüyor ),Osmanlı torunları adı altında baş gösteren kardeş katli yapan Ve daha da aşırı gidip kendi öz evlatlarını öldürüp bunun adını İslamiyet diye özümsetmeye çalışan zatlarlada ilgilenmeyip, Öcalan zihniyetinde fitne çıkartıp ülkeyi bölmeye çalışan zatlarla da ilgilenmiyorum, entelektüel ataislerlede İnan'ın hiç ilgileniyorum Ve bu kadar kaosun olduğu biryerde kendi iç dünyamda yaptığım sorgulamada ben kendi adıma En azından Allah'ın Kuran'da koyduğu batıni hükümleri yerine getirmeye çalışıyorum elimden geldiğince. Bana Ne olur bilmiyorum ancak bu kuralların yanlış kurallar olduğunu kesinlikle düşünmüyorum.
İkinci sorunuza gelicek olursam şeriat 4eştir dediniz. Düşünüyorum ki Allah ın köleliğin ve savaşın olduğu bir dönemde bunu neden söylediğini sorgulamak gerekli. Zira şemsi Tebriz'i gibi birçok pir asla evlenmediği gibi (ki kimya hatun; şems onunla zorla evlendirilmesine rağmen asla ona karşı şehvet gözüyle bakmamıştır. Ve kimya hatunun sırf bu yüzden üzüntüsünden öldüğü iddaa edilir .)Mevlana gibi ermiş bir insan da ölene kadar tek eşlilikten yana olmuş zatlardır. Ancak eşinin ölümüyle Mevlana ikinci eşiyle evlenmiştir. Allah köleliğin olduğu bir dönemde böyle bir kanun getirmiş olabilir kadınlar köle gibi pazarlar da satılmasın diye, Yine Allah şunu da dilemiş olabilir. Bir kişiyle evlenin Fakat boşanırsanız ikinci kişiyle evlenin, onla da anlaşamayıp boşanırsanız size sadece 4 kere eş değiştirmeniz doğrudur da demek istemiş olabilir. Bunu neden söylemiş ne dilemiş olabileceğini artık İnan'ın düşünmüyorum. Ancak evliya Ve pirlerin yaşantısını sorguladığımda toplumun manevi terbiyesinde bulunan Allah'ın Sevgili kullarının birçoğunun tek eşlilikten yana olduğunu gördüm .
Cemalnur sargut bir bayan ayni zamanda tasavvuf kitapları yazan bir yazar. Kitaplarında kuran hükümlerinde Allah'ın Ne söylediğini kendi yorumuyla anlatmaya çalışan bir yazar. Hiçbirimiz tam olarak doğruyu bilemiyoruz. Tabiki en doğrusunu Allah bilir. Bizler sadece sorgulayıp yorumlarımızı aktarıyoruz Okumanızı tavsiye ederim Zira söylediğiniz filmleri de müsait bir zamanımda izlemeye çalışıcam. Çok değerli sohbetiniz ve zamanınız için teşekkür ederim. Sürçü lisan ettiysem kusurumu mazur görün lütfen. Hayırlı akşamlar dilerim
Siz Allahüekber adı altında cinayetlerden bahsediyorsunuz ;Allah kuran da barışı sağlamaktan söz ediyor. Zalimleri sevmediğinden söz ediyor. O halde sorgulanması gereken insan Allah değil? Allah'ın sizin kıldığınız namaza tutuğunuz oruca da İnan'ın hiç ihtiyacı Yok, Zira Allahüekber demek imam Rabbaniye göre ;
Büyük İslâm âlimi olan İmâm-ı Rabbânî hazretlerine, bir gün, bir müezzin gelerek; - Efendim, ezânda okuduğumuz ‘Allahü ekber’in mânâsı nedir? Diye sordu. - Buyurdu ki: Allahü ekber demek, “Allahü teâlâ, büyüktür. Ona bir şey lâzım değildir. Kullarının ibâdetlerine de muhtaç olmaktan büyüktür. İbâdetlerin O’na hiçbir faydası yoktur”, demektir.
Bilimsel olarak açıklamam gerekirse yoshinori osimu bir biyolog. Otofojiyi araştırmanızı isterim vücut aç bırakıldığında hücreler çöplerini özel torbalara dolduruyorlar .
Aslında otofaji 1960’larda keşfedilmiş, ancak bilim adamları mekanizmanın nasıl çalıştığını anlıyamamıştı. Osumi araştırmasıyla otofaji’den sorumlu olan genleri ortaya çıkarıyor, ve 39. Nobel ödülünü bu sayede kazanıyor. Otofaji insanlar da dahil olmak üzere canlıların hepsinde mevcut. Ve bu sayede hücreler ihtiyaç duymadıkları maddelerden ve hatta vücut ihtiyaç duymadığı hücrelerden temizleniyor. Hücreler bize benzemeseler bile bazı durumlarda aynı insanlar gibi hareket ediyorlar. Çöplerini özel torbalara dolduruyorlar (otofagozomlar), ve konteynerlere depoluyorlar (lizozomlar). En kirli olanları yokedilip sindiriliyor, bazıları da yeniden dönüştürülerek enerji üretiminde kullanılıyor. osumi_3 Otofaji vücut stres altındayken çok daha fazla çalışıyor. Mesela oruç tutarken ya da açlık sırasında. Bu durumda hücre enerji üretimini kendi iç imkanlarını kullanarak yapmaya çalışıyor ve tabii ki ilk olarak çöpünü ve patojen bakterileri sindirerek başlıyor.
Bir nevi detoks diyebiliriz Allah'ın İnan'ın bizim yaptığımız hiçbirşeye ihtiyacı Yok o yüzden Allahü ekber demek, “Allahü teâlâ, büyüktür. Ona bir şey lâzım değildir. Kullarının ibâdetlerine de muhtaç olmaktan büyüktür. İbâdetlerin O’na hiçbir faydası yoktur”, demektir.
islamı eleştiren bizler, fitne ve kargaşa çıkaran kişlerden sayılmaktayız...allah aşkına, kendinizden olmayan herkes, fitnecidir müslümanım diyenler yanında.. Gericiliğ anlayabildin mi şimdi... İslamın sağdığınız güzel tarafları evrensel ahlakın insanlığa sunduğu değerlerdir... İslam kılıç zoru ile kabul ettirilmiş, hoşgörüsü olmayan, insanlığa hiç bir katkı sunmamış, dinlerden biridir... Sanma ki diğer dinler, islamdan farklıdır...
Şeriat hırsızlık yapmamak, zina yaparak başkalarının yuvalarını yıkmaya çalışmamak, yalan söylememek, dürüst olmak, Allah ın bize verdiği şeyleri evlat ev, araba, yemek gibi nimetleri hiçe sayıp, birde onu hiç yokmuş gibi sayarak Şirk günahı işlememek, başkasının bahçesinden herhangibir meyve yiyip kul hakkına girmemek, herhangibir hayvan öldürüp Yada kötü muamele edip bir canlıya canlının kul hakkına girmemek, bir ağaca gereksiz yere zarar verip Allah'ın yaratmış olduğu ağacın hakkına girmemek, insan öldürmemeyi Allah istediği için tercih etmek, Gökyüzünde chemtralis uçaklarıyla bizi zehirleyip soykırım yapanlar gibi Zalimlerden olmamak (çünkü Allah zalimleri sevmediğini söylüyor ),adaletli olmak, yoksula Ve yetime mallarından vermek, başkalarının dedikodusu nu yapıp insan kalbi kırmamak, kibir ve öfkeden uzak durmaya çalışmak, kin beslememek, cimrilik gibi huylardan uzak durmaya çalışmak kısacası şeriat güzel ahlaktır .
Manolya Tabanoğlu dinler ahlakın işine gelen yerlerini kullanmışlardır... İşine gelmeyen değerlerini yok saymışlar hatta yasaklamışlardır... Din ayrı ahlak ayrıdır...
hicret ahlak din dir ;dinde ahlak. Hatta din ahlak tan ötedir. Bunu bilmek için duyan kulaklar, gören göz Ve hisseden kalp gerekir. Allah Kuranda yarattıklarına ahlaklı olmayı öğütler. Allah hiçbir yarattığı kulun kötülüğünü sebepsiz yere istemez .
Manolya Tabanoğlu ahlak insanlıkla yaşıttır... Dinler ise daha dünküdür... Ahlak dinlerden öncedir ve öndedir... Ahlak evrenseldir... Dinler bölgesel, yöreseldir... Ahlak kendini geliştirir, dinler statiktir. Doğmadır, gelişimin önünde engeldir... Ahlak deneme, sınama yolu ile kendini var eden değerler bütünüdür... İnsanlığın fıtratındadır, dinler sonradan insanlığa monte edilir...
ahlak dinlerden çok büyüktür...
ahlak dinlere katkı sağlamıştır, ama dinler ahlakı hep engellemiştir, cezalandırmıştır...
hicret bunu söyleyebilme niz için hiçbir günah işlememiş olmanız, hiçbir ahlaksız davranışta bulunmamış olmanız gerekiyor. Din sizi ilahi aşka götürdüğü için ahlak tan ötedir. Ahlak sizi biryere kadar götürür ama din sizi Allah'a götüren tek kapıdır. O ilahi aşk ahlakın çok çok ötesindedir. Ahlakı vurgulayan bir yaratıcı kimbilir nasıl kusursuz Ve mükemmeldir. Aşk ve sevgi gibi değerleri yaratan kimbilir ne kadar güzeldir, iyiliği ve güzelliği öğütleyen kimbilir nasıldır hicret' bey ?
Manolya Tabanoğlu ahlaklı olmak için bir dine ve bir yaratıcıya ihtiyaç duymuyorum... Ben bir insanım ve insanlık için ne yapabiliyorum, işte sorun burda... Allahın insanlar ihtiyacı yok... İbadetin de... Her insanın içinde, vicdan ve muhakeme yetisi vardır... Önemli olan bu özellikleri iyi yönde kullanmaktır...din kendi sınırları içinde bu özellikleri kullanmanıza izin vermez...
Dinlerde sadece haksızlığı cezalandıran Allah'ın buyurduğu yasalar vardır ama Allah o kadar merhametlidir ki Ya Settar ismiyle bizim kusurlarımızı kapatıp günahlarımızı örter bazen ama biz bilmeyiz ne kadar kusurumuzu örttüğünü o yüzden sürekli nankörlük yaparız bilmeden ...
Manolya Tabanoğlu dinlerde allahın buyurduğu yasalar diye bir yasa yoktur... Sadece günün koşullarından gelen suç ve ceza yöntemi vardır... Kol kesme, kırpaç ve kelle kesme... İgrenç işkenceler ve can almalar... Allah böyle bir cezayı verdiğini iddia eden din kitaları iddiadan başka bir şey değildir...
hicret size seçim hakkı veriyor olması ne kadar ilginç. Sanki ölüm tarihimize biz karar veriyormuşuz gibi davranmamıza Bile izin veriyor. Evet insanın içinde vicdan Ve muhakeme yetisi var, muhakeme yetisiyle Doğum ve ölüm tarihimize karar verme yetimiz olmadığını anlar. İnsan yaratılışındaki biyolojik unsurların tesadüfen oluşamıycağını idrak etmeye çalışırız
Manolya Tabanoğlu vaktim azaldı... Yarın fırsat bulursam size kader konusunda da yazmak isterim.. İrademizin olmadığı alanlardır o söylediklerin...
Hayırlı günler dilerim
Ya arabistana ya da iran a git manolya kardeş. Madem bu kadar güzel ahlaklı bir şey bu şeriat. Paran yoksa ben karşılarım..
“İnsan öldürmemeyi Allah istediği için tercih etmek” cümlesini biraz açabilir misiniz? İnsan öldür denilen ayetlerde insan öldürebilecek misiniz? Ya da sadece Allah öldürme dediği için mi öldürmüyorsunuz?
Neymiş bu şeriat böyle!!!
çok şey bildiğini zannedenlerdensin,,,,mesleğin olmayan konulara girme sana tavsiye... Hamaset insanlığa hizmet değildir...
Manolya Tabanoğlu gibiler ütopik bir düzenden bahsederler hep ama asla o ütopyanın gerçekleşemeyeceğini ıskalarlar. Onların da hatası bu.
neye hizmet ettiğini bile bilmeyen, kendini entel gören, kibar gericilerden biridir...
Hicret Öncer gerici nedemek ?
Allah kuranı Kerim de buyuruyor ki ;Onların mallarında dilenen ve yetimler için hak vardır diyor. Sokaktaki tinerci çocuklar yetim kaldıkları için insanlara zarar veriyorlar kaldıkları karanlıktan dolayı. Bir kişi bile biraz düşünse ve bu ayeti yerine getirmeyi dilese köprü altlarında bir çocuğu kurtarmış olur, onun geleceğine ışık tutmuş olursunuz. Ancak görüyorum ki gurur Ve kibir aşılması gereken en önemli engel. Zira entellektüel ateistlerin en büyük sorunu bu olsa gerek diye düşünüyorum
Giovanni Ünlü zaten Allah ütopik bir düzene uyulduğu taktirde cennet vadediyor. Ama bizler o kadar inatçıyız Ve zalim insanlarız ki ütopik düşüncenin onda birini bile gerçekleştiremicek kadar iyiliği ve güzelliği aramıyoruz. Birgün manevi bir yolculuğa çıktığınızda Allah'ın sadece iyilik ve güzellik emrettiğini görür Ve düşünürsünüz. Ütopik bir dünya arıyorum Zira burda bulduğumu söyleyemem hayırlı günler dilerim. Selametle kalın
Kuran’ı anlamak çok büyük bir Allah sevgisi ve ahlak gerektiriyor ise kimlerin bu yetilere sahip olduğunu nereden anlayacağız. Şeriatı uygulayan insan faktörünü atlıyorsunuz. “Kitabına uydurmak” deyiminde ki kitap herkesçe malum. Ama herkes farklı algılıyor nedense. Şeriatı uygulayanların adil olduğunu hiç göremedik henüz. Padişahlara kardeş katli Vaciptir fetvasını ateistler vermedi. Ve ne hikmetse tüm cinayetler Allah’ın adı anılarak yapılıyor. Allah-u ekber cümlesi insanlarda sadece dehşet uyandırıyor artık. Farkında değilsiniz galiba.
Manolya Tabanoğlu şeriatı sadece kapanmak olarak algılamıyoruz manolya hanım. Keşke o kadarla kalsa. Şeriat adaleti kişilere göre dağıtmaktır. Güçlü olana daha da güç vermektir. Zayıfa eziyettir. 4 eştir, küçük kızlara sulanma iznidir. Kızların okumaması, erkeksiz dışarıya çıkamamasıdır. Basit flörtlerin daha kırbaçla cezalanmasıdır. Yeri geldiğinde kadınların pazardan patlıcan dahi alamamasıdır. Persepolis ve soraya’yı taşlamak filmlerini seyredin bence. Tabi dayanabilirseniz.
feriha bakın feriha hanım bölünmeye başlatan Türkiye bilincinde, ülkeyi şuanda Allah adı altında din kimliğine bürünüp yönetmeye çalışan Zihniyet le (kuranda yalancılık, hırsızlık gibi şeyleri Allah'ın yasaklamasına rağmen Allah'ın yasakladığı şeyleri yapıp namaz kılıyormuş gibi gözüken ikiyüzlü zatlarla ilgilenmediğim gibi (Zira Allah kuranda münafık (ikiyüzlü)olarak nitelendiriyor bazı zatları )Yine kendi halkını chemtralis uçaklarıyla zehirleyen kendi halkına zehirli tohum yediren zalimlerden olan bir liderle de ilgilenmediğim gibi (Çünkü Allah zalimleri sevmediğini söylüyor ),Osmanlı torunları adı altında baş gösteren kardeş katli yapan Ve daha da aşırı gidip kendi öz evlatlarını öldürüp bunun adını İslamiyet diye özümsetmeye çalışan zatlarlada ilgilenmeyip, Öcalan zihniyetinde fitne çıkartıp ülkeyi bölmeye çalışan zatlarla da ilgilenmiyorum, entelektüel ataislerlede İnan'ın hiç ilgileniyorum Ve bu kadar kaosun olduğu biryerde kendi iç dünyamda yaptığım sorgulamada ben kendi adıma En azından Allah'ın Kuran'da koyduğu batıni hükümleri yerine getirmeye çalışıyorum elimden geldiğince. Bana Ne olur bilmiyorum ancak bu kuralların yanlış kurallar olduğunu kesinlikle düşünmüyorum.
İkinci sorunuza gelicek olursam şeriat 4eştir dediniz. Düşünüyorum ki Allah ın köleliğin ve savaşın olduğu bir dönemde bunu neden söylediğini sorgulamak gerekli. Zira şemsi Tebriz'i gibi birçok pir asla evlenmediği gibi (ki kimya hatun; şems onunla zorla evlendirilmesine rağmen asla ona karşı şehvet gözüyle bakmamıştır. Ve kimya hatunun sırf bu yüzden üzüntüsünden öldüğü iddaa edilir .)Mevlana gibi ermiş bir insan da ölene kadar tek eşlilikten yana olmuş zatlardır. Ancak eşinin ölümüyle Mevlana ikinci eşiyle evlenmiştir. Allah köleliğin olduğu bir dönemde böyle bir kanun getirmiş olabilir kadınlar köle gibi pazarlar da satılmasın diye, Yine Allah şunu da dilemiş olabilir. Bir kişiyle evlenin Fakat boşanırsanız ikinci kişiyle evlenin, onla da anlaşamayıp boşanırsanız size sadece 4 kere eş değiştirmeniz doğrudur da demek istemiş olabilir. Bunu neden söylemiş ne dilemiş olabileceğini artık İnan'ın düşünmüyorum. Ancak evliya Ve pirlerin yaşantısını sorguladığımda toplumun manevi terbiyesinde bulunan Allah'ın Sevgili kullarının birçoğunun tek eşlilikten yana olduğunu gördüm .
Cemalnur sargut bir bayan ayni zamanda tasavvuf kitapları yazan bir yazar. Kitaplarında kuran hükümlerinde Allah'ın Ne söylediğini kendi yorumuyla anlatmaya çalışan bir yazar. Hiçbirimiz tam olarak doğruyu bilemiyoruz. Tabiki en doğrusunu Allah bilir. Bizler sadece sorgulayıp yorumlarımızı aktarıyoruz Okumanızı tavsiye ederim Zira söylediğiniz filmleri de müsait bir zamanımda izlemeye çalışıcam. Çok değerli sohbetiniz ve zamanınız için teşekkür ederim. Sürçü lisan ettiysem kusurumu mazur görün lütfen. Hayırlı akşamlar dilerim
Kim bağışlar ve barışı sağlarsa, onun mükâfatı Allah'a aittir. DoğrusuO, zalimleri sevmez.) ŞURA Suresi 40. ayeti
Siz Allahüekber adı altında cinayetlerden bahsediyorsunuz ;Allah kuran da barışı sağlamaktan söz ediyor. Zalimleri sevmediğinden söz ediyor. O halde sorgulanması gereken insan Allah değil? Allah'ın sizin kıldığınız namaza tutuğunuz oruca da İnan'ın hiç ihtiyacı Yok, Zira Allahüekber demek imam Rabbaniye göre ;
Büyük İslâm âlimi olan İmâm-ı Rabbânî hazretlerine, bir gün, bir müezzin gelerek; - Efendim, ezânda okuduğumuz ‘Allahü ekber’in mânâsı nedir? Diye sordu. - Buyurdu ki: Allahü ekber demek, “Allahü teâlâ, büyüktür. Ona bir şey lâzım değildir. Kullarının ibâdetlerine de muhtaç olmaktan büyüktür. İbâdetlerin O’na hiçbir faydası yoktur”, demektir.
Peki mesela neden oruç tutmamızı istiyor o halde ?
Bilimsel olarak açıklamam gerekirse yoshinori osimu bir biyolog. Otofojiyi araştırmanızı isterim vücut aç bırakıldığında hücreler çöplerini özel torbalara dolduruyorlar .
Aslında otofaji 1960’larda keşfedilmiş, ancak bilim adamları mekanizmanın nasıl çalıştığını anlıyamamıştı. Osumi araştırmasıyla otofaji’den sorumlu olan genleri ortaya çıkarıyor, ve 39. Nobel ödülünü bu sayede kazanıyor. Otofaji insanlar da dahil olmak üzere canlıların hepsinde mevcut. Ve bu sayede hücreler ihtiyaç duymadıkları maddelerden ve hatta vücut ihtiyaç duymadığı hücrelerden temizleniyor. Hücreler bize benzemeseler bile bazı durumlarda aynı insanlar gibi hareket ediyorlar. Çöplerini özel torbalara dolduruyorlar (otofagozomlar), ve konteynerlere depoluyorlar (lizozomlar). En kirli olanları yokedilip sindiriliyor, bazıları da yeniden dönüştürülerek enerji üretiminde kullanılıyor. osumi_3 Otofaji vücut stres altındayken çok daha fazla çalışıyor. Mesela oruç tutarken ya da açlık sırasında. Bu durumda hücre enerji üretimini kendi iç imkanlarını kullanarak yapmaya çalışıyor ve tabii ki ilk olarak çöpünü ve patojen bakterileri sindirerek başlıyor.
Bir nevi detoks diyebiliriz Allah'ın İnan'ın bizim yaptığımız hiçbirşeye ihtiyacı Yok o yüzden Allahü ekber demek, “Allahü teâlâ, büyüktür. Ona bir şey lâzım değildir. Kullarının ibâdetlerine de muhtaç olmaktan büyüktür. İbâdetlerin O’na hiçbir faydası yoktur”, demektir.
o çok savunduğun kuranda kadınlar için bir gıdımlık yet yok... Sığındığın tasavvufu da kuran ret etmektedir... Ü
islamı eleştiren bizler, fitne ve kargaşa çıkaran kişlerden sayılmaktayız...allah aşkına, kendinizden olmayan herkes, fitnecidir müslümanım diyenler yanında.. Gericiliğ anlayabildin mi şimdi... İslamın sağdığınız güzel tarafları evrensel ahlakın insanlığa sunduğu değerlerdir... İslam kılıç zoru ile kabul ettirilmiş, hoşgörüsü olmayan, insanlığa hiç bir katkı sunmamış, dinlerden biridir... Sanma ki diğer dinler, islamdan farklıdır...