Toprak bir tohum icin tek gerekli olan şey. Allah bir cicegin bile bin ceşitini yaratıyorsa herşey olması gerektiği gibi. İklim şartlarına göre şekillenmiş bir oluşum saglamıştır.
Bu sadece sapkınlaşan ve kendine yeni inanclar la birbirini etkileyen kardeşler arasında nifak cıkmaması icin allah dillerini ayırıp kimse kimseyi etkilemesi icin olmuş bir durum
Muratoprak Kızltaş Dilin nasıl oluştuğunu kesin olarak bilebilmenin bir yolu yoktur. İzleri yarım milyon yıl öncesine kadar dayanan insan yaşamına bakıldığında insanların bu işi nasıl geliştirdiklerine dair bir kanıt bulunamamıştır. Bu kanıt boşluğunda birçok teori ortaya atılmıştır. 1) Yansıma Teorisi: İlk insanlar, çevrelerindeki sesleri taklit ederek ilkel dilleri oluşturmuşlardır. Modern bütün dillerde doğal ses yansımalarına karşılık gelen kelimeler bulunmaktadır. Bu da yansıma teorisini desteklemektedir. Türkçede Vızıltı, mırıltı, fısıltı, gürültü, çatırtı, patırtı, havlama, horlama gibi kelimeler yansıma kelimelerdir. Buna rağmen somut olmayan, ses olgusuna sahip olmayan kelimelerin oluşumunu bu teori ile açıklamak zordur. 2) Ünlemler Teorisi: İlk insanlar; korkularını, acılarını, sevinçlerini, ruh hâllerini dışa vuran sesler oluşturmuşlar ve böylece dil oluşmuştur. 3) Birlikte İş Teorisi: İlk insanlar, işleri birlikte yapmaya başlamışlar ve birlikte tempo oluşturmuşlardır. Konuşulan resmî diller Dilin özellikleri Düzenle 1) Dolayımsallık: Dil hem bir malzeme, hem de bir araçtır. İhtiyaç, duygu, düşüncev. S. bildirirken kullandığımız dil; kelime hazinesi, söz dizimi gibi ögelerle kendi malzemesini sunar. 2) Toplumsallık: Dillerin varoluşu toplumlarla mümkündür. Diğer bir deyişle dil, toplumsallığın, birlikte yaşayışın bir sonucudur. 3) Bireysellik: Dilleri geliştiren, zenginleştiren, bu dili konuşan "insan" faktörüdür ve dili kullanma "tarzları" bireylerde farklılık gösterebilir. 4) Göstergesellik: Ses boyutu ve içerik boyutu olarak ikiye ayrılabilir. Ses boyutu gösteren, içerik boyutuysa gösterilendir. 5) İletişimsellik: Diller, iletişim ihtiyacını gidermek için önemlidir. 6) Ereksellik: Diller, çeşitli ihtiyaçların bildirilmesi için önemlidir. 7) Süreçsellik: Diller süreç içerisinde zenginleşebilir veya yok olabilir. Dilin canlılığı, bu süreçle doğrudan ilgilidir. Birikimlilik: Diller birikimlidir. Yüzyıllar öncesinde kullanılan söz dizimleri, kurallar üzerine yenileri eklenerek zenginleşir.
Toprak bir tohum icin tek gerekli olan şey. Allah bir cicegin bile bin ceşitini yaratıyorsa herşey olması gerektiği gibi. İklim şartlarına göre şekillenmiş bir oluşum saglamıştır.
Adem Havva zeki ve konuşabiliyordu bu kadar dil nasıl türedi
Bu sadece sapkınlaşan ve kendine yeni inanclar la birbirini etkileyen kardeşler arasında nifak cıkmaması icin allah dillerini ayırıp kimse kimseyi etkilemesi icin olmuş bir durum
O zaman Yahudi inancı dogru mu? Bu insanın yaradılışında yok. O işe şeytan bakıyor.
hocam insanı yaratmadan önce Allah ne yapıyordu peki sonuçta birtek insan için var herşey İnsan için kitap din herşey
Muratoprak Kızltaş Dilin nasıl oluştuğunu kesin olarak bilebilmenin bir yolu yoktur. İzleri yarım milyon yıl öncesine kadar dayanan insan yaşamına bakıldığında insanların bu işi nasıl geliştirdiklerine dair bir kanıt bulunamamıştır. Bu kanıt boşluğunda birçok teori ortaya atılmıştır. 1) Yansıma Teorisi: İlk insanlar, çevrelerindeki sesleri taklit ederek ilkel dilleri oluşturmuşlardır. Modern bütün dillerde doğal ses yansımalarına karşılık gelen kelimeler bulunmaktadır. Bu da yansıma teorisini desteklemektedir. Türkçede Vızıltı, mırıltı, fısıltı, gürültü, çatırtı, patırtı, havlama, horlama gibi kelimeler yansıma kelimelerdir. Buna rağmen somut olmayan, ses olgusuna sahip olmayan kelimelerin oluşumunu bu teori ile açıklamak zordur. 2) Ünlemler Teorisi: İlk insanlar; korkularını, acılarını, sevinçlerini, ruh hâllerini dışa vuran sesler oluşturmuşlar ve böylece dil oluşmuştur. 3) Birlikte İş Teorisi: İlk insanlar, işleri birlikte yapmaya başlamışlar ve birlikte tempo oluşturmuşlardır. Konuşulan resmî diller Dilin özellikleri Düzenle 1) Dolayımsallık: Dil hem bir malzeme, hem de bir araçtır. İhtiyaç, duygu, düşüncev. S. bildirirken kullandığımız dil; kelime hazinesi, söz dizimi gibi ögelerle kendi malzemesini sunar. 2) Toplumsallık: Dillerin varoluşu toplumlarla mümkündür. Diğer bir deyişle dil, toplumsallığın, birlikte yaşayışın bir sonucudur. 3) Bireysellik: Dilleri geliştiren, zenginleştiren, bu dili konuşan "insan" faktörüdür ve dili kullanma "tarzları" bireylerde farklılık gösterebilir. 4) Göstergesellik: Ses boyutu ve içerik boyutu olarak ikiye ayrılabilir. Ses boyutu gösteren, içerik boyutuysa gösterilendir. 5) İletişimsellik: Diller, iletişim ihtiyacını gidermek için önemlidir. 6) Ereksellik: Diller, çeşitli ihtiyaçların bildirilmesi için önemlidir. 7) Süreçsellik: Diller süreç içerisinde zenginleşebilir veya yok olabilir. Dilin canlılığı, bu süreçle doğrudan ilgilidir. Birikimlilik: Diller birikimlidir. Yüzyıllar öncesinde kullanılan söz dizimleri, kurallar üzerine yenileri eklenerek zenginleşir.