arkadaşlar son yıllarda askeri konuda teknoloji atılımı çok güzel gidiyor çok şey üretiyoruz ancak çok mu ağırlık veriliyor sanki bilimsel dallara da girilebilir diye düşünüyorum sizce bu askeri yatırım bulunduğumuz coğrafi konumla mı ilgili
askeri olaraktan ne üretiyoruz acaba? 19. yuzyıldan kalma tank teknolojisi mi? 19 yuzyıldan kalma uçak teknolojisi mi? 21. yuzyılda yaşıyoruz. Komik olmayın. Askeriyenin kullandığı silah, mermi, roket vs gibi techizatlar ithal geliyor. Kusurabakmayında gelişmemizi isteyen bi devlet din kurumlarına yapacağı milyarlık yatırımları bilim ve teknolojiye yapardı. 19. yuzyıldan kalma teknolojilerle kendinizi uyutmayın. Kore bile amerikaya kafatutabiliyor herşeyini kendi üretiyorken, benim memleketim eyyy demekle kalıyor. Benim vatandaşlarım cahilleştirilirken kimse bilimin ilerlemesini beklemesin. Komik oluyorsunuz. Japonya, almanya bi ankakuşu gibi küllerinden yeniden doğdu. Kimse coğrafyayıda suçlamasın.
Fatih portakal veya fox tv ile baslayan her cümle ortalama senin kelimelerinle devam ediyor genelde. Sorun belirtme bir yöntem olsa da çözüm uretemedigin ya da temel sorunlardan bahsetmedigin her cümle sadece manipulasyon aracıdır. Bunları tekrar tekrar belirtmenin faydası olmadığı gibi her durumda yüzeysel sorunları milletin gözüne sokmak sadece sana zaman kaybettirir. Değerli zamanınızı boşa harcamayın Melody Aytas
ben at gözlüğümü takıp sizin gibi enpoze edilen yalanlarla kendimi avutmuyorum. İnsan haklarımı kullanaraktan eleştirimi yapıyorum. Nedense bu ülkede eleştiri yapmak birilerini rahatszı ediyor? Nedense bazı şeyleri kulak arkası etmeye gayret gösterenler var. Nedense bu ülkede bi susturulma adeti var. Diğer arkadaşlara yaptığım yorumları okursan hiçbirşeyi manüpüle etmediğimi gayet bilimsel gerçeklerle ortadaki yanlışları aydınlattığımı anlarsın güzel kardeşim.
ortada yapılan bi tank var ama motorunu abd yapıyor, ortada yapılan aletler var ama teknik çizimini italyanlar yapıyor. Sizde buna türk malı mi diyorsunuz? Cahil koyun sürülerini bunlarla kandırabilirsiniz ama beni kandıramazsınız. Beni ve benim gibileri kandıramazsınız. Daha bi av fişeği bile üretemiyoruz. Av fişekleri ithal geliyor. Yüksek öğretim kurumu eğitim sisteminin her geçen yıl batırdıkça batırıyor. Sokakta binlerce işsiz gencimiz var ve bunların yüzde yetmişi üniverste mezunu. Her şehiri imam hatiplerle, camilerle doldurulacağına o paralarla labaratuarlar açılsaydı, yüksek teknolojili makineler alınsaydı da binlerce mühendislik mezunu genç var biyoloji mühündisinden tut genetik mühendisine türkiyede iş imkanı olmayan. Bu insanların ülkemizde önü açılabilir. Ve bu sadece onlara değil bütün türkiyeye hayırlı olurdu. Kendi tohumlarımızı üretebilirdik. İthal tohum almak zorunda kalmazdık. Bunlar çok mu zor anlaması. Bi civilization oynuyan herkez bile anlayabilir ülkeye din poppayalınca olucakları, bilimsel gelişmelere yatırım yapınca ülkenin kalkındığını. Sen civilization oynarken dinle cahilleştirerekten mi yeniyorsun diğer devletleri ? ? ? diyanete aktarılan paralar uluslar arası uzay istasyonuna aktarılsa astronot bilim insanlarımız bile olur. Diyanete ne kadar para aktığını biliyor musun ? ? ? nasanın harçamalarının kaç milyon katı olduğunu biliyor musun? Söylemicem araştır öğrern diyen. İmkansızlıklardan bahsetmiyorum ben. K*çı kırk brezilya bile uzay araştırmalarına fon aktarıyor.
Yalanların kime empoze edildiğinden emin olabiliyor musun? Kendi bilginden şüphe etmediğin sürece sana uymayan herhangi başka bir bilgiyi yalan olarak algılamanı gayet normal karşılarım bu durumda. Eleştiriyi yapmak ile suçlamak arasındaki farkı anlayabiliyor musun? Bilimsel gerçek dediğin şey "silah, teçhizat vs. İthal geliyor" diye kestirip atıyorsun peki biliyor musun dışardan gelen parçaların hangileri olduğunu? Örneğin bir pim yapılırken bunu yapan sadece birkaç ülke olduğunu ve bu ülkelerin dışında bununla kimsenin uğraşmak istememesinden kaynaklanan bir noktada "Almanya el bombasının pimini hindistandan alıyormuş. Bir pim bile üretemiyorlar" diye çıkarım yapmak sana doğru geliyor mu? Hangi bilimsel gerçekler? Senin başkası ile konuştuğun konu beni ne ilgilendirir. Biz de az önce Dr. Oetker Puding'e gelen 10krş'luk zamdan konuşuyorduk. Bilimsel olarak.
Eğitim sistemi, işsizlik, mezun sayısı vs. Hakkında konuşacak olursak geçen discord grubunda bu konu hakkında bir yazı yazmıştım, keşke orada olsaydın. Hiçbir şekilde o konuya girmeyeceğim çünkü bunu sana anlatsam da muhtemelen gurur yapıp, ben biliyorum triplerine girip anlamak istemeyeceksin. Çünkü öğretmen adayıyım. Konuda bilgi sahibiyim. Ütopyalar içinde dolanmak hoşunuza gidiyorsa yaşamaya devam edin. Brezilya kendi halkının karnını doyuramıyor henüz. Aynısını bu ülkede yapsalar "Halk aç, sen uzay diyorsun" diye yakınırdınız bu sefer
emin ol çinde üretilen parçaların teknolojisi de çine ait değil. Senin mantığınla cep telefonları ve bilgisayarlarda çin yapımı. Şirketler teknolojiyi üretirler. Parçaların tasarımını yaparlar. Başkasına yaptırabilirler. Ama çin hiç bir zaman o ürünlerin sahibi değildir. Örneklemen yanlış. Bizim halkımız çok tok sanki halimizden çok rahatız. Ben burda ekonomik, eğitim ve teknoloji de yanlış alanlara yatırım yapıldığını söylüyorum. Koskocaaa anadolunun ortası bomboş tarlalar dolu. Kendi yerli tohumlarımızı üretmemiz yasak. Hükümet çıkardığı yasalarla buna yasak koyup ithal tohum almaya teşvik ediyor. Her üründe değil tabiki. Ama temel gıda ürünlerinin çoğunda... Neden tarımcılıkla uğraşan halkımıza bu şekilde engel koyuluyor. Neden tohumu israillden almak zorundayız ? ? ? neden ithal hayvan alıyoruz. Anadoluda hayvancılık yapmaya müsait binlerce meralarımız var. O kadar işsiz insandan bahsediyoruz. Bu insanlar büyük şehirlerde kümelenmiş vaziyette. Büyük şehirlerde akıl almaz bi kalabalık var. Her yere alışveriş merkezleri, tatil yerleri, oteller, köprüler yapılacağına, lüks lüks rezidaslarla doldurulacağına anadoluda insanları tarım ve hayvancılık yapmaya teşvik etsinler. Yatırım yapsınlar. Köprü değilde onlara anadoluda tesis yapsınlar. İnsanlara mühündis olmak, doktor olmak, öğretmen olmak vs özendirilmesin. Tarımcılıkla uğraşanlarda çok güzel para kazanıyorlar. Ülkemizde kalkınmanın yolunu açabilirler. Sana bunlar zor şeyler, hayal gücü yada ütopya değil. Bunları atatürk zamanında yaptı. İnandırmışsınız ütopya olduğuna kendinizi.
1- Bir motorun planlanması, tasarlanması, prototiplerinin üretilmesi, denenmesi, asıl üretime geçilmesi ve seri üretime geçilmesi için gereken zaman ve masraf ile o motoru hazır almak için kullandığın zaman ve masrafı göz önüne ser. Sen motor çalışmaları yapılmıyor zannediyorsan bu senin bilgi eksikliğinden kaynaklanıyor buna kimsenin yapacağı bir şey yok. Ama şu an için en kârlı yöntem o motoru hazır satın almak. 2- %60'ın üzerinde olan akademik mezun sayısını, şu anda eğitim-öğretimi devam eden genç nüfusu ve ailelerin çocuklarını mesleki yeterlilik konusunda desteklemeyip, akademik yeterlilik üzerine yönlendirmeleri gibi sorunları düzeltmeden istediğin kadar eğitim sistemini değiştir yine işsizlik devam edecek. Çünkü ülkenin doktora ihtiyacı olabilir ama bundan daha fazla kalifiye elemana ihtiyacı var. Sen sürekli mühendis yetiştir farketmez. Bir zaman sonra o mühendisler de işsiz kalacak. 3- Tarıma, hayvancılığa devletin verdiği desteği ben biliyorum. Çünkü şu an uğraştığım iş gereği bunlardan haberdarım. Bugün bakliyat, sebze-meyve fiyatlarının fazla olmasının sebebi devletin politikası değil, insanların uğraşmak istememesi. Devlet gübre, mazot hatta yetiştirme parasına kadar destek çıkacağını binlerce kez söyledi. Ancak insanlar daha rahat para kazanmanın peşinde. Biliyorum, çünkü ben de bakliyat satıyorum dükkanda. Adama üret diyorum " kim uğraşacak" diyor. Sonra devlet destek vermiyo. Napsın? Elinden tutup tarlaya mı götürsün seni? Sen kolay paranın peşinde koş, sonra "Devlet bize bahmiyi!" GGWP. 4- Şu an ilköğretimde uygulanan eğitim sisteminin en çağdaş eğitim sistemi olduğundan, liselerde mesleki rehberlik verilmeye başladığından, liselerdeki eğitim politikasının düzenlenmesi ve yeni nesil öğretmen anlayışının yaygınlaşması gerektiğinden, devletin bu konu hakkında çalışmaları olduğundan bi haber insanların eğitim konusunda konuşmasını yanlış buluyorum. Evet ütopyadasın. Çünkü gerçek sana uymadığı için, gerçeğin aslında doğruya doğru bir yöneliş olduğu halde bunu yapan kişileri sevmediğin için görmek istemiyorsun. Ben de sevmiyorum o kişileri ancak gurur yapmıyorum o ayrı.
2005'den sonra esasicilik yerine ilerlemecilik felsefesinin ilköğretime konulması. Sorun liseye uyarlayamamaları. Liselerde rehberlik faaliyetlerinin gelişmesi. RAM'ların aktif olarak çalışmaya başlaması. Mesleki rehberlikler ile gençlerin zeka türleri ve yeteneklerini ön planda tutup buna göre meslek seçimlerinde yardımcı olmaya çalışmaları vs. Yani madem içerisindesin bu işin bunları da ben mi söyliyim Allah aşkına.
Sürekli gururdan bahsediyorsun. Söylediklerimin gururla hiç bir ilgisi yok. Gördüğüm yanlışları söylüyorum. Ben 7 yıl önce lisede bize verilmeyen eğitimle ilgili kitap yazdım. 6 sene olmuş, bu eğitim 6 yıl öncesinde bile verilmiyordu. Hala verilmiyor. Sistemde yazdığım dersin kitabının yazılmayacağı yazıyor hala. Kitabıma tenezzül bile etmediler. Bu bölümde okuyan öğrenciler bu konuda çok eksiklerle mezun oluyor. Ve tek bir türkçe kaynak yok. 2 tane var o kadar kötü çeviriler ki ... Yıllarca kaynak taraması yaptım, çeviriler yaptım. Bilgisayarda teknik çizimlerini bile ben yaptım. Liselerde rehberlik faliyetlerinin geliştiği falan yok. Ram dediğin bilgisayarlar galiba. Malesefki liselerde ram yok. Onu geçtim çoğu okulda teknoloji sınıfları var ama ders yok... Benim babam teknoloji öğretmeni. Onun gibi çok nadir insanlar var okullarda bu dersi veren, bilgisayarları yatırıp çürütmeyen. Babam ayrıca öğretmenlerede teknoloji dersi veriyor. Akıllı tahtaları kullanabilmeleri için. Ama öğretmenler kullanmaktan çok uzaklar... Kimsede kimseye meslek seçiminde yardımcı olmuyor.. Atandığın zaman bir okula o zaman sende işin içinde öğrenirsin. Rehberlikçilerden bahsetmişsin.... eğitim aldığını zanneden ama beyniyle düşüünüp empati yapamayan o kadar çok rehberlikçi gördüm ki. Rehberlikçinin yüksek eğitimi sayesinde gene babamın okulu soruşturmalık olacakken babamın sayesinde kurtuldu. Neymiş kız ve erkek çocuğunun münasebeti olduğunda kesinlikle erkek çocuğunun ailesine haber verilmeden olay çözülmesi lazım mış. Reşit olmak, ehliyet yaşından habersiz insanlar rehberlikçi olursa olacağı bu. Ben neler gördüm neler bana eğitim sistemini anlatma.
RAM = Rehberlik Araştırma Merkezleri. Ayrıca daha geçen gün yiğenimle konuştuğum konu. Kendisi de yanımda. Meslekler ile ilgili bir tanıtım semineri yapmışlar ondan bahsediyordu. Sen hangi ülkede yaşıyordun, pardon?
Hangi lisede okuyor özel lisede mi okuyor yiğenin? Öyle bi uygulama yok yani. Yada devlet her şehre ayrı eğitim sistemi uyguluyor. Ayrıca evet yapabilir. Yapılmalı. Meslekler tanıtılmalı. Yapıyorsa çok güzel. Devlet zaten bunu yapması lazım. Bununla övünmek yanlış. Olması gereken şeyler bunlar. Ama bizim burda yapılmıyor. Öyle bi merkezde yok okullarda. Atandığında görürsün. Seni zaten en mükemmel yere atamayacaklar. Nasıl okullar, bölgeler, şehirler arasında eğitim farkı var göreceksin.
okullar birbirinden farklı oluyor. Ben mersinde çamlıbel mesleki ve teknik anadolu lisesinde okudum. Çok eski bir lisedir. Ve İçerisinde bir çok atölye ve ekipmanlar var. Okadar eski bi liseki dikiş atölyesinde manuel dikiş makineleri var. Tarihi eser olmuşlar artık. Ama her masada vardır. Bi atölyede 30 adet dikiş makinesi var. Ve hepside hala çalışıyor. Şimdi her atölyesi böyledir. Ama yeni kurulan meslek liseleri var mersinde. Bundan 5,6 yıl önce. Malesef atölyelerde makina ve techizat eksikliği çok var. Senin sandığın kadar bi yatırım yapılmıyor. Bazı okulların yönetimiylede ilgili. Devlet vermiyor ama bazı işyerleri veya şirketlerle anlaşıp yardım alıyorlar. Mesela benim lisemde çok güzel bi coğrafya sınıfı yaptık biz. Şirketlerle anlaştık bizim sınıfımıza yatırım yaptılar. Devlet bunları karşılamıyor malesef. Kendi özel bölgelerindeki okullara çok yardımlar yapıyorlar ama. özellikle oyların yüksek çıktığı bölgelerde. Mesela tv de üretici kadınlara teşvik kamu reklamında ücretsiz online sitenin tanıtımı yapıldı. Ben gördüğümde çok beğenmiştim. Bende el işi yapıyorum. Üye olmak için girdiğimde site üyeliğimi kabul etmedi. Pilot illerde geçerliymiş uygulama. Bu olay 3,4 sene önceydi. Hala o illerde sadece. O illerde hükümete en çok oyun çıktığı iller. Evet yapılan çok şey var ama kime yapılıyor...
mesela bahsettinya teknik eleman eksikliğinden evet bende katılıyorum. Çok teknik eleman eksik çoook. Şimdi meslek liselerinde bi katsayı uygulaması vardır. Onu şimdi kaldırdılar ama başka şeylerinide aldılar meslek liselerinin. Ben 2010 da mezun oldum liseden. Ve 4 yıl boyunca benim tek bi hedefim vardı. Oda bölümümün öğretmenliğini okumak. Oda türkiyede sadece bir üniversitede vardı. Gazi üniversitedinde. Ama benim mezun olduğum üniversite sınavına girdiğim sene devlet sistemde değişiklik yaptı. Bütün öğretmenlik yazan bölümler mühendislik le değiştirildi. Ve çoğu bölümde kapatıldı. İşte benim bir tenecik olan bölümümde kapatılanlardandı. Kendini yerime koyarmısın lütfen. Söyliyim inanmıyorsan sende araştır. Gazi üniversitedi güzellik ve saç bakımı hizmetleri öğretmenliği. 2010 da kapatıldı. Kat sayı ise bizim alan dışında başka bölümlere seçmemizin önüne geçen bi sistemdi. Ama iki yıllıklara sınavsız geçebiliyoruk. Şimdi katsayıyı kaldırdılar. Tamam hangi bölümü seçiyorsan seç dediler ama iki yıllık sınavsız geçişi aldılar. Meslek liselerinde öyle sana adam akıllı kültür dersi vermezler. Haftanın 3 günü full atölye dersi alırsın. 2 günü kültür dersi. Son sınfta ise haftanın 3 günü full stajda olursun, 2 günü okulda olursun. Yani ders çalışmaya, full time kültür dersi alanlarla sınavda mücadele etmeye hazır değilsindir. Çarpık çurpuk yapılan şeylerle avutma kendini. Çok polyana takılıyorsun .
Çok saçma ya ben de vatandaş değil miyim. Kusurabakma ama bi devletin görevi sadece kendisine oy çıkan bölgelere yatırım yapmakla yükümlüdür diye birşey yok. Bu durumda yaptıklarınıda savunanam en azından yapıyorlar diye.
Demek ki kişisel bir olay bu. Ben de olayı kişiselleştirip öğretmen olamıyorum, kpss, mülakat vs. Hep bir saçmalık diyebilirim. Ama demiyorum. Çünkü nedenlerini biliyorum. Bunlara çözüm olarak ise kendimi bu konularda geliştirmeye ya da farklı konularda çeşitlenmeye çalışıyorum. Ayrıca hem kültür dersi, hem teknik bilgi, hem teorik bilgi hem o hem bu... Sonra da meslek liseleri çok zor, öğrenciler hamallaşıyor. Bak, sorun sorunu doğuruyor. Demek ki herşey eleştirmek değil. Önemli olan etraflıca düşünmek.
eleştirimi yapıyorum. Sorunlara kendimce çözümlerde buluyorum aynı zamanda. Bunu herkes yapmalı. Al super mario bros. Oyna. Mutlu ol kapatalım konuyu. Yapacak birşey yok bende biliyorum. Kimse seni beni dinlemiyor. Öyle konuşuyoruz ne olacak halimiz diye işsizliğimizden.
askeri olaraktan ne üretiyoruz acaba? 19. yuzyıldan kalma tank teknolojisi mi? 19 yuzyıldan kalma uçak teknolojisi mi? 21. yuzyılda yaşıyoruz. Komik olmayın. Askeriyenin kullandığı silah, mermi, roket vs gibi techizatlar ithal geliyor. Kusurabakmayında gelişmemizi isteyen bi devlet din kurumlarına yapacağı milyarlık yatırımları bilim ve teknolojiye yapardı. 19. yuzyıldan kalma teknolojilerle kendinizi uyutmayın. Kore bile amerikaya kafatutabiliyor herşeyini kendi üretiyorken, benim memleketim eyyy demekle kalıyor. Benim vatandaşlarım cahilleştirilirken kimse bilimin ilerlemesini beklemesin. Komik oluyorsunuz. Japonya, almanya bi ankakuşu gibi küllerinden yeniden doğdu. Kimse coğrafyayıda suçlamasın.
Oncelikle fox tvyi bi kapat.
Halil Daloğulları sen bi trt yi izlemeyi bırak önce.
Melody Aytas ne yazık ki televizyon izlemiyorum
Halil Daloğulları benim tv izlediğimi nerden çıkardın o zaman ?
Fatih portakal veya fox tv ile baslayan her cümle ortalama senin kelimelerinle devam ediyor genelde. Sorun belirtme bir yöntem olsa da çözüm uretemedigin ya da temel sorunlardan bahsetmedigin her cümle sadece manipulasyon aracıdır. Bunları tekrar tekrar belirtmenin faydası olmadığı gibi her durumda yüzeysel sorunları milletin gözüne sokmak sadece sana zaman kaybettirir. Değerli zamanınızı boşa harcamayın Melody Aytas
ben at gözlüğümü takıp sizin gibi enpoze edilen yalanlarla kendimi avutmuyorum. İnsan haklarımı kullanaraktan eleştirimi yapıyorum. Nedense bu ülkede eleştiri yapmak birilerini rahatszı ediyor? Nedense bazı şeyleri kulak arkası etmeye gayret gösterenler var. Nedense bu ülkede bi susturulma adeti var. Diğer arkadaşlara yaptığım yorumları okursan hiçbirşeyi manüpüle etmediğimi gayet bilimsel gerçeklerle ortadaki yanlışları aydınlattığımı anlarsın güzel kardeşim.
ortada yapılan bi tank var ama motorunu abd yapıyor, ortada yapılan aletler var ama teknik çizimini italyanlar yapıyor. Sizde buna türk malı mi diyorsunuz? Cahil koyun sürülerini bunlarla kandırabilirsiniz ama beni kandıramazsınız. Beni ve benim gibileri kandıramazsınız. Daha bi av fişeği bile üretemiyoruz. Av fişekleri ithal geliyor. Yüksek öğretim kurumu eğitim sisteminin her geçen yıl batırdıkça batırıyor. Sokakta binlerce işsiz gencimiz var ve bunların yüzde yetmişi üniverste mezunu. Her şehiri imam hatiplerle, camilerle doldurulacağına o paralarla labaratuarlar açılsaydı, yüksek teknolojili makineler alınsaydı da binlerce mühendislik mezunu genç var biyoloji mühündisinden tut genetik mühendisine türkiyede iş imkanı olmayan. Bu insanların ülkemizde önü açılabilir. Ve bu sadece onlara değil bütün türkiyeye hayırlı olurdu. Kendi tohumlarımızı üretebilirdik. İthal tohum almak zorunda kalmazdık. Bunlar çok mu zor anlaması. Bi civilization oynuyan herkez bile anlayabilir ülkeye din poppayalınca olucakları, bilimsel gelişmelere yatırım yapınca ülkenin kalkındığını. Sen civilization oynarken dinle cahilleştirerekten mi yeniyorsun diğer devletleri ? ? ? diyanete aktarılan paralar uluslar arası uzay istasyonuna aktarılsa astronot bilim insanlarımız bile olur. Diyanete ne kadar para aktığını biliyor musun ? ? ? nasanın harçamalarının kaç milyon katı olduğunu biliyor musun? Söylemicem araştır öğrern diyen. İmkansızlıklardan bahsetmiyorum ben. K*çı kırk brezilya bile uzay araştırmalarına fon aktarıyor.
Yalanların kime empoze edildiğinden emin olabiliyor musun? Kendi bilginden şüphe etmediğin sürece sana uymayan herhangi başka bir bilgiyi yalan olarak algılamanı gayet normal karşılarım bu durumda. Eleştiriyi yapmak ile suçlamak arasındaki farkı anlayabiliyor musun? Bilimsel gerçek dediğin şey "silah, teçhizat vs. İthal geliyor" diye kestirip atıyorsun peki biliyor musun dışardan gelen parçaların hangileri olduğunu? Örneğin bir pim yapılırken bunu yapan sadece birkaç ülke olduğunu ve bu ülkelerin dışında bununla kimsenin uğraşmak istememesinden kaynaklanan bir noktada "Almanya el bombasının pimini hindistandan alıyormuş. Bir pim bile üretemiyorlar" diye çıkarım yapmak sana doğru geliyor mu? Hangi bilimsel gerçekler? Senin başkası ile konuştuğun konu beni ne ilgilendirir. Biz de az önce Dr. Oetker Puding'e gelen 10krş'luk zamdan konuşuyorduk. Bilimsel olarak.
yani bi pimle bi motoru kıyaslıyorsun ya. Teknolojinin kendisini üretmek farklı, hazır teknolojiyi satın almak farklı...
Eğitim sistemi, işsizlik, mezun sayısı vs. Hakkında konuşacak olursak geçen discord grubunda bu konu hakkında bir yazı yazmıştım, keşke orada olsaydın. Hiçbir şekilde o konuya girmeyeceğim çünkü bunu sana anlatsam da muhtemelen gurur yapıp, ben biliyorum triplerine girip anlamak istemeyeceksin. Çünkü öğretmen adayıyım. Konuda bilgi sahibiyim. Ütopyalar içinde dolanmak hoşunuza gidiyorsa yaşamaya devam edin. Brezilya kendi halkının karnını doyuramıyor henüz. Aynısını bu ülkede yapsalar "Halk aç, sen uzay diyorsun" diye yakınırdınız bu sefer
Melody Aytas "Örneğin" kelimesinin hangi harfi yabancı geldi?
emin ol çinde üretilen parçaların teknolojisi de çine ait değil. Senin mantığınla cep telefonları ve bilgisayarlarda çin yapımı. Şirketler teknolojiyi üretirler. Parçaların tasarımını yaparlar. Başkasına yaptırabilirler. Ama çin hiç bir zaman o ürünlerin sahibi değildir. Örneklemen yanlış. Bizim halkımız çok tok sanki halimizden çok rahatız. Ben burda ekonomik, eğitim ve teknoloji de yanlış alanlara yatırım yapıldığını söylüyorum. Koskocaaa anadolunun ortası bomboş tarlalar dolu. Kendi yerli tohumlarımızı üretmemiz yasak. Hükümet çıkardığı yasalarla buna yasak koyup ithal tohum almaya teşvik ediyor. Her üründe değil tabiki. Ama temel gıda ürünlerinin çoğunda... Neden tarımcılıkla uğraşan halkımıza bu şekilde engel koyuluyor. Neden tohumu israillden almak zorundayız ? ? ? neden ithal hayvan alıyoruz. Anadoluda hayvancılık yapmaya müsait binlerce meralarımız var. O kadar işsiz insandan bahsediyoruz. Bu insanlar büyük şehirlerde kümelenmiş vaziyette. Büyük şehirlerde akıl almaz bi kalabalık var. Her yere alışveriş merkezleri, tatil yerleri, oteller, köprüler yapılacağına, lüks lüks rezidaslarla doldurulacağına anadoluda insanları tarım ve hayvancılık yapmaya teşvik etsinler. Yatırım yapsınlar. Köprü değilde onlara anadoluda tesis yapsınlar. İnsanlara mühündis olmak, doktor olmak, öğretmen olmak vs özendirilmesin. Tarımcılıkla uğraşanlarda çok güzel para kazanıyorlar. Ülkemizde kalkınmanın yolunu açabilirler. Sana bunlar zor şeyler, hayal gücü yada ütopya değil. Bunları atatürk zamanında yaptı. İnandırmışsınız ütopya olduğuna kendinizi.
1- Bir motorun planlanması, tasarlanması, prototiplerinin üretilmesi, denenmesi, asıl üretime geçilmesi ve seri üretime geçilmesi için gereken zaman ve masraf ile o motoru hazır almak için kullandığın zaman ve masrafı göz önüne ser. Sen motor çalışmaları yapılmıyor zannediyorsan bu senin bilgi eksikliğinden kaynaklanıyor buna kimsenin yapacağı bir şey yok. Ama şu an için en kârlı yöntem o motoru hazır satın almak. 2- %60'ın üzerinde olan akademik mezun sayısını, şu anda eğitim-öğretimi devam eden genç nüfusu ve ailelerin çocuklarını mesleki yeterlilik konusunda desteklemeyip, akademik yeterlilik üzerine yönlendirmeleri gibi sorunları düzeltmeden istediğin kadar eğitim sistemini değiştir yine işsizlik devam edecek. Çünkü ülkenin doktora ihtiyacı olabilir ama bundan daha fazla kalifiye elemana ihtiyacı var. Sen sürekli mühendis yetiştir farketmez. Bir zaman sonra o mühendisler de işsiz kalacak. 3- Tarıma, hayvancılığa devletin verdiği desteği ben biliyorum. Çünkü şu an uğraştığım iş gereği bunlardan haberdarım. Bugün bakliyat, sebze-meyve fiyatlarının fazla olmasının sebebi devletin politikası değil, insanların uğraşmak istememesi. Devlet gübre, mazot hatta yetiştirme parasına kadar destek çıkacağını binlerce kez söyledi. Ancak insanlar daha rahat para kazanmanın peşinde. Biliyorum, çünkü ben de bakliyat satıyorum dükkanda. Adama üret diyorum " kim uğraşacak" diyor. Sonra devlet destek vermiyo. Napsın? Elinden tutup tarlaya mı götürsün seni? Sen kolay paranın peşinde koş, sonra "Devlet bize bahmiyi!" GGWP. 4- Şu an ilköğretimde uygulanan eğitim sisteminin en çağdaş eğitim sistemi olduğundan, liselerde mesleki rehberlik verilmeye başladığından, liselerdeki eğitim politikasının düzenlenmesi ve yeni nesil öğretmen anlayışının yaygınlaşması gerektiğinden, devletin bu konu hakkında çalışmaları olduğundan bi haber insanların eğitim konusunda konuşmasını yanlış buluyorum. Evet ütopyadasın. Çünkü gerçek sana uymadığı için, gerçeğin aslında doğruya doğru bir yöneliş olduğu halde bunu yapan kişileri sevmediğin için görmek istemiyorsun. Ben de sevmiyorum o kişileri ancak gurur yapmıyorum o ayrı.
ben eğitim sisteminin içindeyim. Çok merak ettim benim göremeyip senin görebildiğin eğitim sistemimizde yapılan çalışmaları ?
2005'den sonra esasicilik yerine ilerlemecilik felsefesinin ilköğretime konulması. Sorun liseye uyarlayamamaları. Liselerde rehberlik faaliyetlerinin gelişmesi. RAM'ların aktif olarak çalışmaya başlaması. Mesleki rehberlikler ile gençlerin zeka türleri ve yeteneklerini ön planda tutup buna göre meslek seçimlerinde yardımcı olmaya çalışmaları vs. Yani madem içerisindesin bu işin bunları da ben mi söyliyim Allah aşkına.
Sürekli gururdan bahsediyorsun. Söylediklerimin gururla hiç bir ilgisi yok. Gördüğüm yanlışları söylüyorum. Ben 7 yıl önce lisede bize verilmeyen eğitimle ilgili kitap yazdım. 6 sene olmuş, bu eğitim 6 yıl öncesinde bile verilmiyordu. Hala verilmiyor. Sistemde yazdığım dersin kitabının yazılmayacağı yazıyor hala. Kitabıma tenezzül bile etmediler. Bu bölümde okuyan öğrenciler bu konuda çok eksiklerle mezun oluyor. Ve tek bir türkçe kaynak yok. 2 tane var o kadar kötü çeviriler ki ... Yıllarca kaynak taraması yaptım, çeviriler yaptım. Bilgisayarda teknik çizimlerini bile ben yaptım. Liselerde rehberlik faliyetlerinin geliştiği falan yok. Ram dediğin bilgisayarlar galiba. Malesefki liselerde ram yok. Onu geçtim çoğu okulda teknoloji sınıfları var ama ders yok... Benim babam teknoloji öğretmeni. Onun gibi çok nadir insanlar var okullarda bu dersi veren, bilgisayarları yatırıp çürütmeyen. Babam ayrıca öğretmenlerede teknoloji dersi veriyor. Akıllı tahtaları kullanabilmeleri için. Ama öğretmenler kullanmaktan çok uzaklar... Kimsede kimseye meslek seçiminde yardımcı olmuyor.. Atandığın zaman bir okula o zaman sende işin içinde öğrenirsin. Rehberlikçilerden bahsetmişsin.... eğitim aldığını zanneden ama beyniyle düşüünüp empati yapamayan o kadar çok rehberlikçi gördüm ki. Rehberlikçinin yüksek eğitimi sayesinde gene babamın okulu soruşturmalık olacakken babamın sayesinde kurtuldu. Neymiş kız ve erkek çocuğunun münasebeti olduğunda kesinlikle erkek çocuğunun ailesine haber verilmeden olay çözülmesi lazım mış. Reşit olmak, ehliyet yaşından habersiz insanlar rehberlikçi olursa olacağı bu. Ben neler gördüm neler bana eğitim sistemini anlatma.
RAM = Rehberlik Araştırma Merkezleri. Ayrıca daha geçen gün yiğenimle konuştuğum konu. Kendisi de yanımda. Meslekler ile ilgili bir tanıtım semineri yapmışlar ondan bahsediyordu. Sen hangi ülkede yaşıyordun, pardon?
Hangi lisede okuyor özel lisede mi okuyor yiğenin? Öyle bi uygulama yok yani. Yada devlet her şehre ayrı eğitim sistemi uyguluyor. Ayrıca evet yapabilir. Yapılmalı. Meslekler tanıtılmalı. Yapıyorsa çok güzel. Devlet zaten bunu yapması lazım. Bununla övünmek yanlış. Olması gereken şeyler bunlar. Ama bizim burda yapılmıyor. Öyle bi merkezde yok okullarda. Atandığında görürsün. Seni zaten en mükemmel yere atamayacaklar. Nasıl okullar, bölgeler, şehirler arasında eğitim farkı var göreceksin.
özel değilmiş. Samsun'da bu lise.
okullar birbirinden farklı oluyor. Ben mersinde çamlıbel mesleki ve teknik anadolu lisesinde okudum. Çok eski bir lisedir. Ve İçerisinde bir çok atölye ve ekipmanlar var. Okadar eski bi liseki dikiş atölyesinde manuel dikiş makineleri var. Tarihi eser olmuşlar artık. Ama her masada vardır. Bi atölyede 30 adet dikiş makinesi var. Ve hepside hala çalışıyor. Şimdi her atölyesi böyledir. Ama yeni kurulan meslek liseleri var mersinde. Bundan 5,6 yıl önce. Malesef atölyelerde makina ve techizat eksikliği çok var. Senin sandığın kadar bi yatırım yapılmıyor. Bazı okulların yönetimiylede ilgili. Devlet vermiyor ama bazı işyerleri veya şirketlerle anlaşıp yardım alıyorlar. Mesela benim lisemde çok güzel bi coğrafya sınıfı yaptık biz. Şirketlerle anlaştık bizim sınıfımıza yatırım yaptılar. Devlet bunları karşılamıyor malesef. Kendi özel bölgelerindeki okullara çok yardımlar yapıyorlar ama. özellikle oyların yüksek çıktığı bölgelerde. Mesela tv de üretici kadınlara teşvik kamu reklamında ücretsiz online sitenin tanıtımı yapıldı. Ben gördüğümde çok beğenmiştim. Bende el işi yapıyorum. Üye olmak için girdiğimde site üyeliğimi kabul etmedi. Pilot illerde geçerliymiş uygulama. Bu olay 3,4 sene önceydi. Hala o illerde sadece. O illerde hükümete en çok oyun çıktığı iller. Evet yapılan çok şey var ama kime yapılıyor...
Bu yapılmadığı anlamına gelmiyor. Demek ki bakmak lazımmış. Demek ki empoze etmek konusu çok farklı noktadaymış.
mesela bahsettinya teknik eleman eksikliğinden evet bende katılıyorum. Çok teknik eleman eksik çoook. Şimdi meslek liselerinde bi katsayı uygulaması vardır. Onu şimdi kaldırdılar ama başka şeylerinide aldılar meslek liselerinin. Ben 2010 da mezun oldum liseden. Ve 4 yıl boyunca benim tek bi hedefim vardı. Oda bölümümün öğretmenliğini okumak. Oda türkiyede sadece bir üniversitede vardı. Gazi üniversitedinde. Ama benim mezun olduğum üniversite sınavına girdiğim sene devlet sistemde değişiklik yaptı. Bütün öğretmenlik yazan bölümler mühendislik le değiştirildi. Ve çoğu bölümde kapatıldı. İşte benim bir tenecik olan bölümümde kapatılanlardandı. Kendini yerime koyarmısın lütfen. Söyliyim inanmıyorsan sende araştır. Gazi üniversitedi güzellik ve saç bakımı hizmetleri öğretmenliği. 2010 da kapatıldı. Kat sayı ise bizim alan dışında başka bölümlere seçmemizin önüne geçen bi sistemdi. Ama iki yıllıklara sınavsız geçebiliyoruk. Şimdi katsayıyı kaldırdılar. Tamam hangi bölümü seçiyorsan seç dediler ama iki yıllık sınavsız geçişi aldılar. Meslek liselerinde öyle sana adam akıllı kültür dersi vermezler. Haftanın 3 günü full atölye dersi alırsın. 2 günü kültür dersi. Son sınfta ise haftanın 3 günü full stajda olursun, 2 günü okulda olursun. Yani ders çalışmaya, full time kültür dersi alanlarla sınavda mücadele etmeye hazır değilsindir. Çarpık çurpuk yapılan şeylerle avutma kendini. Çok polyana takılıyorsun .
afedersin ama s*çıp sıvamakta bir iş yapmaktır bu durumda. Fidan dikmete bir iş yapmaktır. Ben s*çıp sıvayana diyemem 'bunlar da iş yapıyor' diye.
Çok saçma ya ben de vatandaş değil miyim. Kusurabakma ama bi devletin görevi sadece kendisine oy çıkan bölgelere yatırım yapmakla yükümlüdür diye birşey yok. Bu durumda yaptıklarınıda savunanam en azından yapıyorlar diye.
Demek ki kişisel bir olay bu. Ben de olayı kişiselleştirip öğretmen olamıyorum, kpss, mülakat vs. Hep bir saçmalık diyebilirim. Ama demiyorum. Çünkü nedenlerini biliyorum. Bunlara çözüm olarak ise kendimi bu konularda geliştirmeye ya da farklı konularda çeşitlenmeye çalışıyorum. Ayrıca hem kültür dersi, hem teknik bilgi, hem teorik bilgi hem o hem bu... Sonra da meslek liseleri çok zor, öğrenciler hamallaşıyor. Bak, sorun sorunu doğuruyor. Demek ki herşey eleştirmek değil. Önemli olan etraflıca düşünmek.
eleştirimi yapıyorum. Sorunlara kendimce çözümlerde buluyorum aynı zamanda. Bunu herkes yapmalı. Al super mario bros. Oyna. Mutlu ol kapatalım konuyu. Yapacak birşey yok bende biliyorum. Kimse seni beni dinlemiyor. Öyle konuşuyoruz ne olacak halimiz diye işsizliğimizden.