Zurnanın düt dediği yer burası işte.. Asıl zalimi tespit edebiliyor muyuz? Ya da mazlumun belkide kaybederek kazanmayı öğrenmiş bir sosyopat olmadığından emin miyiz ?.. Ben bu hayatta devamlı ama devamlı kaybedenlerin bizi tüketen gerçek kötüler olduklarına emin oldum.. Dostluklarınızı ve ilişkilerinizi empati sahibi ve başarı odaklı kişilerle kurun derim
Bazen narsist kişilik bozukluklarını ya da sosyopat kişilik bozukluklarını tespit etmesi zordur.. Onlar vicdan ve merhamet sahibi ınsanları aptal olarak görür..
Kaybederek kazanmaya alışkın olan zalim tiplemesini gözümde canlandiramadim abim. Belki gözünüzün önünde bir örnek vardır??. Belkide tam olarak neyi kastettiginizi anlamamista olabilirim. Saygilar..
Anne babası ile hatta çocuğuyla arası kötü olan, genç evlenip ailesinden kaçmış, evliliği dayak yediğini söylediği için bir sene sürmüş, iş yerinde hep haksızlığa uğradığını söyleyen ve ınsnalara güvenmediğini söyleyen bir kişi hayal et... Hep mağdur olduğunu görürsün ve seni kutsal bir misyon üslenmiş görünerek kandırabilir.. Belki hayır işlerine, belki ibadete bağlı görürsün.. Bunlar aslında senin iyi niyetini suistimal ederek senin zihnini kandırıp iyi niyetini suistimal etmek isteyen kişiler olabilir.. Onlar için bir şey yapmaya çalıştıkça sen kayıplara uğrarsın.. Bu kişi ile mutlu olabileceğini düşünüp devamlı bir çabanın içine girersin, ne yaptıkların işe yarar, ne de gol olur.. Kaledireklerinin yerini hep değiştirir.. Buna kaybederek kazanma yöntemi denir.. Aslında tek amacı seni tüketip, çaresiz bir yüz ifadesi ile ya şimdi ne olacak diye kendisine bakmandır.. Bundan için için keyif alır.. Bu gibi insanların tek amacı yarattıkları kendiliğin onaylanması, ve yarattıkları yeni kendiliğin yörüngeye aldıkları nesneler (kişilere empati duymadığı için ) tarafından tavaf edilmesidir.. Nesnelere ise acı çekmemek için gömdüğü zavallı çocuğun çektiği duyguları yeni kendiliği ile yaşatmak zorunda hisseder.. Kendini değerli ya da önemli hissedebilmesinin başka yolu yoktur.. Tüm yaptığı dramalar ike yönetmek ve denetlemektir kardeşim
Kendi gerçeklerinden Başka gerçek bilmeyen. Sadece kendi doğrularının gerçekleşmesini istediği için karşılık bulamadıği zaman kendini haksızlığa uğramış zanneden insanlardan bahsediyorsun. Hayalleri için hiç bir iş yapmayıp neden benim istediklerim olmuyor deyip isyan eden biri mesela. Yada namaz kılmayıp oruç tutmayıp zekat vermeyip hacca gitmeyip miskince yaşayıp aha sana cehennem dendiğinde ben burayı haketmemistim diyen biride olabilir mesela.. Bu tipler aynaya bakmaktan korkan insanlardır diye düşünüyorum. Kendilerindeki olumsuz yönleri göremeyen yada görmek istemeyen tipler? Saygılar. .
Orhan Erkkoglu kardeşim.. Beyin dediğimiz organın en önemli işlevi hayatta kalmamızı sağlamaktır.. Varlığımız ise sadece vücuttan ibaret değildir, beynimiz bizim benliğimizi de korumak için yollar üretir.. Bazı kişiler sevgi dolu aile ortamında dünyayı güvenli bir yer olarak algılar, sevgi, aşk, empati, güven gibi duygulara sahip olur.. Ama taciz, şiddet, huzursuz aile ortamı, ya da ihtiyaçları karşılanmayan çocuk olmak Tepkisel Bağlanma bozukluğuna ve böylelikle anti sosyal yani çevresi ile sağlıklı ilişki kuramayan kişilik tiplerine yol açar.. Bunlar tüm ilişkileri kar zarar hesabıyla kurabilen, hiç kimseye güvenemeyen bu nedenle samimi arkadaşlıklar ve ilişkiler kuramayan kişiler olabilirler.. Bunlar arasında psikopat karşısındakine acı çektirirken bunun farkındadır ve vicdanı sızlamaz.. Sosyopatın iç dünyası çöldür, ama çok kurnazdır ve acı çektirdiğinin farkında bile olmayabilir, yaptığı işkencenin ise hep kendince haklı bir sebebi vardır.. Narsist kişilik bozukluğunun temeli de yine kendisi acı çekmemeye odaklı acı vermeye dayalıdır.. Insanlara konuşur, ama ınsnaları dinlemez, onların hislerine değer vermez.. Birşey anlatır görünür ama sonradan oluşturduğu saygıdeğer kendiliği taşımaya o kadar odaklıdır ki sadece laf kalabalığı duyarsın, flu tablolar çizer, hayal aleminde yaşar hissi verir. Asıl kötülükleri de zihin kontrolü metodları ile kurbanlarını hep manipleu ederler.. Böyle ebeveynlerin çocuğu olmak ya da böyle bir eşinin olması çok zor bir yaşam getirir.. Genetik faktörleri de unutmamak, beyin yapılarında özellikle amigdala bölgesinde çok az ya da hiç duygunun oluşması da bu bozukluklara etken olabilir.. Ben amatör bir meraklı olarak bilgi veriyorum, profesyoneller lütfen yanlış bir şey söylüyorsam düzeltsin.. Saygılar
Simsek Karakoseli hanım, belirli bir kaynak ismi vermiycem.. Bir çok makaleden hatırımda kalan bilgileri harmanladım yazarken.. Google da arattırdığınızda bir çok psikolog ve bilim insanının çalışmalarına ulaşılıyor.. Ben kendi yaşadığım olaylardan yola çıkarak bir insana yardım etmeye çalışırken araştırmaya başladım, okurken aslında kendi kendimin daha çok yardıma ihtiyacı olduğunu anladım.. Bir çok kez zihin kontrolüne maruz kaldığımı ve bunun aslında insanlık suçu seviyelerine gidebilecek bir adli yönü olduğunu da anlamış oldum.. Çünkü hepimiz çok sevdiğimiz bir insanın ölüyorum, dayanamıyorum diye yardım istemesinden etkileniriz.. Ya da kendimi öldürücem tehdidinde elimizden gelenin fazlasını yapacak merhamet ve vicdana sahip olabiliriz.. Kimse en sevdiği kişinin aslında zihninin asıl düşmanı olduğunu görmek istemez, bize ters yaptığında, sesini yükselttiginde, değersiz hissttirdiğinde, ya da şiddet uyguladığında hep mantıklı açıklamalar bulup görmezden gelmeyi tercih ederiz.. Aslında kontrol edilmek istenen kişinin manipülasyona hazır hale gelmesini sağlayan ve düşüncelerinizin kontrolünü teslim etmemize yol açan saldırılardır bunlar
Bilginin hangi kitaptan edinildigi bizi alakadar eden kısmı olmasa gerek. Bizi ilgilendiren kısmı doğruluğu yada yanlisligidir diye düşünüyorum. Bi kitap bilgisiyse bile edinilmiş deneyimini bizimle paylaştığı için teşekkür ediyorum ben kendisine.. Kitabı arayıp okumak zahmetinden bizi kurtarmış olup. Durumu özetlemiş diye düşünüyorum. Saygılar abicim. Ve tekrar tekrar teşekkürler. .
Orhan Erkkoglu .. Aslında tüm mesele güç odağı olmak ve her an kontrolü istemek.. Çok zengin olanlar bu prensip ile zengin olur.. Ve anahtar kelime bilinçaltı.. Benim bilinçaltıma saldırı düzenleyen kişi konservatuar okumuş biriydi.. Eğitimi özellikle drama yazma ve yönetme yeteneği müthişti.. Tüketene kadar vazgeçmedi, sonunda kendisini dövdürürüp yeni kurbanlarına benim üzerimden mağduriyet gösterebilmek için çok ama çok senaryo üretti.. Annemin bana verdiği güzel ahlak benim hayatımı kurtardı.. Şu anda hapislerde bile olabilirdim.. O yüzden sakın ama sakın kimsenin sizi kıskandırmasına ya da değersiz hissettirmesine izin vermeyin.. Her mağduriyet gerçek değildir.. Bizim bazen kazanıp bazen kaybetmemizin nedeni hep mağduriyet sergileyecek kadar onursuz olmamamız.. O yüzden kaybettiğinizde ağlamayın, üzülmeyin.. Hayat hayata gülümseyerek gözkırpanlarındır
Hayır abi istemek doğru olandır. İnsan kendisi için neyin hayır neyin şer olduğunu bilemez. Fakat ALLAH dilerse insana istediğini hem verir hemde hayreyleyebilir. Bunu yaparkende kendinden hiçbişey eksilmez. Fakat insan sırf duası kabul olmadı diye isyana düşerse yanilanlardan olur.. Saygılar. .
Örnek vereyim, siz çok varlikliyken çocuğunuz gidip başkasindan harçlik dilenirse bu hoşunuza gider mi? Elbette biz bizi yaratandan istiycez ve biz istemekten bikmadigimiz sürece Rabbimizde vermekten bikmaz emin olun sadece istemesini bilelim yeterki Tahir Sakcı bey
Açık ve belirgin şeyler isteyip dua ile istemekle aslında bilinçaltına da kodlama ile vermiş oluruz.. İstekler net şekilde ifade edilmeye başlandığında bunlar bilinçaltına göre amaçtır artık.. Ve bu amaçları gerçekleştirecek onlarca yol üretir, bu amaca gidebileceğini değerlendirdiği şartlar oluştuğunda bize doğru kararları aldırtır ve bingo.. Aslında hiç birşey gökten zembille düşmüyor değil mi? Allah yine bir çok ihsanını bizim çaba ve çalışmamıza bağlar
ALLAH lutfederse düşer abi. Ayni senin gibi düşünüyordum. Diyordumki insan durduk yere nerden parayı bulacak ALLAH kafasına çantayla atacak hali yok ya diyordum. Sora saricicekteki insanların köyüne göktasi düştü. Koylulere resmen gökten para düştü. ALLAH lutfetsin yeterki. Yada lutfedecegi kadar O'NA yakın olalım yeterki. Saygilar..
Göktaşları milyonlarca yıldır düşüyor kardeşim zaten dünyaya.. 5000 sene önce tarlalarda yumruk kadar altın kütleleri vardı.. Hala da vardır kafaya takip bulmak istersen
abi ben rızk anlamında bu örneği verdim. Vakti zamanında hz musadada gökten inen rızk örnekleri mevcut. Onemli olan ALLAHın dilemesi. İnsanin değil.. Saygılar. .
Ben yine deneysel olsun diye bazı örnekler veririm.. Şimdi yıkılıyorum uykusuz.. Bir ara kendi kendini gerçekleştiren kehanet konusunda bir şeyler yazıcam
Zurnanın düt dediği yer burası işte.. Asıl zalimi tespit edebiliyor muyuz? Ya da mazlumun belkide kaybederek kazanmayı öğrenmiş bir sosyopat olmadığından emin miyiz ?.. Ben bu hayatta devamlı ama devamlı kaybedenlerin bizi tüketen gerçek kötüler olduklarına emin oldum.. Dostluklarınızı ve ilişkilerinizi empati sahibi ve başarı odaklı kişilerle kurun derim
Mümkünse bir örnek verebilirmisiniz saygıdeğer abim. Kafam karıştı biraz.. Ornek bulamıyorum.. Teşekkür ederim tecrübelerinizi paylaştığınız için.. Saygılar. .
Tam olarak neyi anlamadınız? Mümkün olsa uzun uzun sohbet etsek ama yazması çok uzun bu antisosyal kişilik bozukluklarını
Bazen narsist kişilik bozukluklarını ya da sosyopat kişilik bozukluklarını tespit etmesi zordur.. Onlar vicdan ve merhamet sahibi ınsanları aptal olarak görür..
Kaybederek kazanmaya alışkın olan zalim tiplemesini gözümde canlandiramadim abim. Belki gözünüzün önünde bir örnek vardır??. Belkide tam olarak neyi kastettiginizi anlamamista olabilirim. Saygilar..
Anne babası ile hatta çocuğuyla arası kötü olan, genç evlenip ailesinden kaçmış, evliliği dayak yediğini söylediği için bir sene sürmüş, iş yerinde hep haksızlığa uğradığını söyleyen ve ınsnalara güvenmediğini söyleyen bir kişi hayal et... Hep mağdur olduğunu görürsün ve seni kutsal bir misyon üslenmiş görünerek kandırabilir.. Belki hayır işlerine, belki ibadete bağlı görürsün.. Bunlar aslında senin iyi niyetini suistimal ederek senin zihnini kandırıp iyi niyetini suistimal etmek isteyen kişiler olabilir.. Onlar için bir şey yapmaya çalıştıkça sen kayıplara uğrarsın.. Bu kişi ile mutlu olabileceğini düşünüp devamlı bir çabanın içine girersin, ne yaptıkların işe yarar, ne de gol olur.. Kaledireklerinin yerini hep değiştirir.. Buna kaybederek kazanma yöntemi denir.. Aslında tek amacı seni tüketip, çaresiz bir yüz ifadesi ile ya şimdi ne olacak diye kendisine bakmandır.. Bundan için için keyif alır.. Bu gibi insanların tek amacı yarattıkları kendiliğin onaylanması, ve yarattıkları yeni kendiliğin yörüngeye aldıkları nesneler (kişilere empati duymadığı için ) tarafından tavaf edilmesidir.. Nesnelere ise acı çekmemek için gömdüğü zavallı çocuğun çektiği duyguları yeni kendiliği ile yaşatmak zorunda hisseder.. Kendini değerli ya da önemli hissedebilmesinin başka yolu yoktur.. Tüm yaptığı dramalar ike yönetmek ve denetlemektir kardeşim
Anne Babasıyla arası kötüyse hata anne baba da dir hiçbir çocuk mutlu olduğu yerden kaçmaz.
Verdiğin örnekler için teşekkür ediyorum abim. Zahmet verdim zamanından çaldım. Hakkını helal edersen sevinirim.. Saygılar. .
Suan çocuklarımla meşgulüm. Herhangi bir yorum yaparsanız geç cvp verebilirim. Saygilar..
Kendi gerçeklerinden Başka gerçek bilmeyen. Sadece kendi doğrularının gerçekleşmesini istediği için karşılık bulamadıği zaman kendini haksızlığa uğramış zanneden insanlardan bahsediyorsun. Hayalleri için hiç bir iş yapmayıp neden benim istediklerim olmuyor deyip isyan eden biri mesela. Yada namaz kılmayıp oruç tutmayıp zekat vermeyip hacca gitmeyip miskince yaşayıp aha sana cehennem dendiğinde ben burayı haketmemistim diyen biride olabilir mesela.. Bu tipler aynaya bakmaktan korkan insanlardır diye düşünüyorum. Kendilerindeki olumsuz yönleri göremeyen yada görmek istemeyen tipler? Saygılar. .
Orhan Erkkoglu kardeşim.. Beyin dediğimiz organın en önemli işlevi hayatta kalmamızı sağlamaktır.. Varlığımız ise sadece vücuttan ibaret değildir, beynimiz bizim benliğimizi de korumak için yollar üretir.. Bazı kişiler sevgi dolu aile ortamında dünyayı güvenli bir yer olarak algılar, sevgi, aşk, empati, güven gibi duygulara sahip olur.. Ama taciz, şiddet, huzursuz aile ortamı, ya da ihtiyaçları karşılanmayan çocuk olmak Tepkisel Bağlanma bozukluğuna ve böylelikle anti sosyal yani çevresi ile sağlıklı ilişki kuramayan kişilik tiplerine yol açar.. Bunlar tüm ilişkileri kar zarar hesabıyla kurabilen, hiç kimseye güvenemeyen bu nedenle samimi arkadaşlıklar ve ilişkiler kuramayan kişiler olabilirler.. Bunlar arasında psikopat karşısındakine acı çektirirken bunun farkındadır ve vicdanı sızlamaz.. Sosyopatın iç dünyası çöldür, ama çok kurnazdır ve acı çektirdiğinin farkında bile olmayabilir, yaptığı işkencenin ise hep kendince haklı bir sebebi vardır.. Narsist kişilik bozukluğunun temeli de yine kendisi acı çekmemeye odaklı acı vermeye dayalıdır.. Insanlara konuşur, ama ınsnaları dinlemez, onların hislerine değer vermez.. Birşey anlatır görünür ama sonradan oluşturduğu saygıdeğer kendiliği taşımaya o kadar odaklıdır ki sadece laf kalabalığı duyarsın, flu tablolar çizer, hayal aleminde yaşar hissi verir. Asıl kötülükleri de zihin kontrolü metodları ile kurbanlarını hep manipleu ederler.. Böyle ebeveynlerin çocuğu olmak ya da böyle bir eşinin olması çok zor bir yaşam getirir.. Genetik faktörleri de unutmamak, beyin yapılarında özellikle amigdala bölgesinde çok az ya da hiç duygunun oluşması da bu bozukluklara etken olabilir.. Ben amatör bir meraklı olarak bilgi veriyorum, profesyoneller lütfen yanlış bir şey söylüyorsam düzeltsin.. Saygılar
Tahir Sakcı bey bu bilgileri hangi kitaptan edindiniz acaba sorabilirmiyim??
Simsek Karakoseli hanım, belirli bir kaynak ismi vermiycem.. Bir çok makaleden hatırımda kalan bilgileri harmanladım yazarken.. Google da arattırdığınızda bir çok psikolog ve bilim insanının çalışmalarına ulaşılıyor.. Ben kendi yaşadığım olaylardan yola çıkarak bir insana yardım etmeye çalışırken araştırmaya başladım, okurken aslında kendi kendimin daha çok yardıma ihtiyacı olduğunu anladım.. Bir çok kez zihin kontrolüne maruz kaldığımı ve bunun aslında insanlık suçu seviyelerine gidebilecek bir adli yönü olduğunu da anlamış oldum.. Çünkü hepimiz çok sevdiğimiz bir insanın ölüyorum, dayanamıyorum diye yardım istemesinden etkileniriz.. Ya da kendimi öldürücem tehdidinde elimizden gelenin fazlasını yapacak merhamet ve vicdana sahip olabiliriz.. Kimse en sevdiği kişinin aslında zihninin asıl düşmanı olduğunu görmek istemez, bize ters yaptığında, sesini yükselttiginde, değersiz hissttirdiğinde, ya da şiddet uyguladığında hep mantıklı açıklamalar bulup görmezden gelmeyi tercih ederiz.. Aslında kontrol edilmek istenen kişinin manipülasyona hazır hale gelmesini sağlayan ve düşüncelerinizin kontrolünü teslim etmemize yol açan saldırılardır bunlar
Bilginin hangi kitaptan edinildigi bizi alakadar eden kısmı olmasa gerek. Bizi ilgilendiren kısmı doğruluğu yada yanlisligidir diye düşünüyorum. Bi kitap bilgisiyse bile edinilmiş deneyimini bizimle paylaştığı için teşekkür ediyorum ben kendisine.. Kitabı arayıp okumak zahmetinden bizi kurtarmış olup. Durumu özetlemiş diye düşünüyorum. Saygılar abicim. Ve tekrar tekrar teşekkürler. .
Orhan Erkkoglu .. Aslında tüm mesele güç odağı olmak ve her an kontrolü istemek.. Çok zengin olanlar bu prensip ile zengin olur.. Ve anahtar kelime bilinçaltı.. Benim bilinçaltıma saldırı düzenleyen kişi konservatuar okumuş biriydi.. Eğitimi özellikle drama yazma ve yönetme yeteneği müthişti.. Tüketene kadar vazgeçmedi, sonunda kendisini dövdürürüp yeni kurbanlarına benim üzerimden mağduriyet gösterebilmek için çok ama çok senaryo üretti.. Annemin bana verdiği güzel ahlak benim hayatımı kurtardı.. Şu anda hapislerde bile olabilirdim.. O yüzden sakın ama sakın kimsenin sizi kıskandırmasına ya da değersiz hissettirmesine izin vermeyin.. Her mağduriyet gerçek değildir.. Bizim bazen kazanıp bazen kaybetmemizin nedeni hep mağduriyet sergileyecek kadar onursuz olmamamız.. O yüzden kaybettiğinizde ağlamayın, üzülmeyin.. Hayat hayata gülümseyerek gözkırpanlarındır
Saygılar abicim. Bu deneyimlerini bizlerle paylasma zahmetinde bulundugun icin cok tesekkur ediyorum. Hakkini helal edersin insallah. Herseyin gönlünce olması dileklerimle. Hayirli geceler..
Ve biz buna her halde şükür diyoruz eden kendine eder diyoruz Tahir Sakcı bey
Ayrıca bizimle paylaştiginiz için de çok teşekkür ederim Tahir Sakcı bey
Simsek Karakoseli hanım.. Nasıl dua etmeliyiz? Sizce hep istemek doğru mudur.? Allah'ım sen en iyisini bilirsin demek midir en doğru dua ?
Hayır abi istemek doğru olandır. İnsan kendisi için neyin hayır neyin şer olduğunu bilemez. Fakat ALLAH dilerse insana istediğini hem verir hemde hayreyleyebilir. Bunu yaparkende kendinden hiçbişey eksilmez. Fakat insan sırf duası kabul olmadı diye isyana düşerse yanilanlardan olur.. Saygılar. .
Örnek vereyim, siz çok varlikliyken çocuğunuz gidip başkasindan harçlik dilenirse bu hoşunuza gider mi? Elbette biz bizi yaratandan istiycez ve biz istemekten bikmadigimiz sürece Rabbimizde vermekten bikmaz emin olun sadece istemesini bilelim yeterki Tahir Sakcı bey
Açık ve belirgin şeyler isteyip dua ile istemekle aslında bilinçaltına da kodlama ile vermiş oluruz.. İstekler net şekilde ifade edilmeye başlandığında bunlar bilinçaltına göre amaçtır artık.. Ve bu amaçları gerçekleştirecek onlarca yol üretir, bu amaca gidebileceğini değerlendirdiği şartlar oluştuğunda bize doğru kararları aldırtır ve bingo.. Aslında hiç birşey gökten zembille düşmüyor değil mi? Allah yine bir çok ihsanını bizim çaba ve çalışmamıza bağlar
ALLAH lutfederse düşer abi. Ayni senin gibi düşünüyordum. Diyordumki insan durduk yere nerden parayı bulacak ALLAH kafasına çantayla atacak hali yok ya diyordum. Sora saricicekteki insanların köyüne göktasi düştü. Koylulere resmen gökten para düştü. ALLAH lutfetsin yeterki. Yada lutfedecegi kadar O'NA yakın olalım yeterki. Saygilar..
Göktaşları milyonlarca yıldır düşüyor kardeşim zaten dünyaya.. 5000 sene önce tarlalarda yumruk kadar altın kütleleri vardı.. Hala da vardır kafaya takip bulmak istersen
abi ben rızk anlamında bu örneği verdim. Vakti zamanında hz musadada gökten inen rızk örnekleri mevcut. Onemli olan ALLAHın dilemesi. İnsanin değil.. Saygılar. .
Ben yine deneysel olsun diye bazı örnekler veririm.. Şimdi yıkılıyorum uykusuz.. Bir ara kendi kendini gerçekleştiren kehanet konusunda bir şeyler yazıcam
Saygılar abicim. Hayirli geceler. Paylasimlarin içinde ayrıca teşekkür ediyorum..