İnsanları kötü huylardan kurtarmak mümkün mü?

İNSAN; YAZILIM ve DONANIM

Zihninize çarpın bu sözcükleri, değerli katılımlarınızla çok zengin detaylar fışkıracağına eminim.

Önce Donanıma bakalım; klasik eril ve dişil bedenler belli bir standart var.

Ancak iş yazılıma gelince orada duruyor insan.

Biyolojik yazılım; kök olarak DNA ve RNA ları verebiliriz. Bu biyolojik yazılım aslında donanımın temelini oluşturuyor.
DNA bir makine kodu gibi düşünüldüğünde kod zinciri hidrojen- baz ( Adenin, TİMİN Guanin, Sitozin ve Urasil ( RNA da bulunur urasil), ribozom, fosfor, ve 5 karbonlu şeker bunlar belli bir sistem ile dizildiğinde donanımsal içeriğe yön veriyor biyolojik yazılım değiştiğinde veya müdahale edildiğinde biyolojik değişimler meydana geliyor.

Elektronik, CPU (işlemci), RAM gibi bilgi işlem cihazlarının en önemli parçaları ise silisyum ve germanyumdan oluşan transistörler, diyotlar kısacası dijital elektroniğin DNA sarmallarıdır diyebiliriz.

Bilgisayar sistemleri iklili kod ile çalışır 1 ve 0 tabanlı binary tabanlı bir sistemdir.

DNA nın daha komplek yapıda olduğunu buradan da anlayabiliriz.

beyin bir işlemci, hafıza (RAM ve ROM bellek)ve veri yolları olan snapslar ile biyolojik bir computerdir.

Bilgisayara microsoft yazılımı atıldığında windows işletim sistemi ara yüz olur, Macintosh bir apple arayüzü ile çalışır, android vs bir çok yazılım türleri mevcuttur.

İnsan burada da farkını ortaya koyuyor.

milyarlarca farklı bir arayüz var, insanın karakteri, davranış biçimleri, kültürel yazılımlar vs.

Ancak öyle şeyler var ki virüs gibi bazı yazılımlar bir insanı ölüm makinesi haline koyabiliyor, canileştirebiliyor

kimi yazılımlar estetik güzelliği ön plana çıkarıp ressam olabiliyor, müzisyen olabiliyor vs..

İdeolojilere baktığımızda insanı kendi ekseni çerçevesinde formatlayıp onu güdüleyebiliyor ha keza dinler, inançlar, tarikatler gibi..

İnsanlığı formatlamak mümkün müdür, kültürel yönlerimize yapışmış yobazlıklardan kurtulmak mümkün müdür, suçları, saldırganlıkları vs virüsleri insanlık tarihinden silmek mümkün müdür sizce.

M
Yorum bölümünü doldurun
Ad Soyad bölümünü doldurun. Lütfen ad ve soyad yazınız (ör: Kemal Atatürk)
yorum gönderilirken bir hata oluştu!
12
12 CEVAP

İNSAN beyNİ BİR BİLGİSAYAR DEĞİLDİR.

M

Konu başka lafı getirdiğim yer için bir ön konuşma orası prensip olarak bir işlevsel kompüter yani bir benzetim yaptım.

Mahir Küçükgüreşgen 6 yıl

Tüm beşeri yapım araç ve gereçler doğada gözlemlenmiş ve taklit edilmiş şeylerdir. Belli bir takım istisnalar ise temelinde gözlem sonucu taklit edilmiş bir şeyin geliştirilmesi ya da bu şeyin yarattığı ihtiyaçları karşılamak içindir. Nitekim bilgisayar insan bedeninin ve beyninin basit bir taklididir ve elbet tüm makinalar gibi insanın ötesine erişecektir.

Koray DuyGu 6 yıl

Insan işin içindeyse yani özne olarak insan işin içindeyse bana göre asla mümkün değil

M

Dogmatizm insanları radikalleştirir Mahir Küçükgüreşgen.

G

-izm

Mahir Küçükgüreşgen 6 yıl

mümkündür mahircigim. (bu kadarı yeterli mi

L

Topiği kaldırayım cevabımı aldım

Mahir Küçükgüreşgen 6 yıl

FORMATLANABİLİYOR OLMASAYDI İNSANLIK 5-6 KEZ DÜNYA SAHNESİNDEN SİLİNMEZDİ. BİLDİĞİM BİZLER 6.YADA 7 ADEM(!)'İN SOYUNDANIZ. BUNUNLA İLGİLİ EFSANELER VE MİTLER MEVCUT

M

şimdi bunu kopyalayım dahası konuşulur herhalde.. İnsan davranışını kontrol etmek isteyenler, hayvan deneylerinde bunu gerçekleştirmişlerdir. FM radyo kanalı ile sinyaller alabilen ve nakledebilen minyatür elektrotlar hayvan kafasına yerleştiriliyor. Maymunda cinsel saldırganlık, boğada aniden durma komutu verme deneyleri başarılı oldu. Yunus balıkları yönetilebildi. (Balıkçılar tarafından 'Aydın' ismi takılan Rus yunus balığının, sık sık ABD dinleme istasyonunun bulunduğu Sinop sahillerine gelmesi gibi!..)


ABD'de beynin elektronik uyarılması zihinsel özürlülerde ve eşcinsellerde araştırılmıştır. James Olds isimli araştırmacı, beynin hipotalamus bölgesine elektronik implant yerleştirerek eşcinselleri kontrol etmeyi başardı. Hastalarda korku, heyecan, halüsinasyon oluşturarak davranışlarını ödüllendirdi veya cezalandırdı.

Zihin özürlülere de benzer deneyler yapıldı. Bu çalışmalar çok tartışıldı. '' Bilimin iyiliği değil, hastanın iyiliği ön planda tutulması '' etik kuralına göre çalışmalar durduruldu.

FM radyo kanalında sinyaller alabilen ve nakledebilen bu uzaktan beynin elektronik uyarılması ateşli tartışmalara konu oldu. Hatta Fransa'da, her doğan çocuğa kimliğini belirtir elektronik parça yerleştirerek ömür boyu nerede olduğunu izleyebiliriz tezi bile ortaya atıldı. İnsanın robot gibi tuşlarla kontrol edilmesi çok tehlikeli bir gelişmeydi.

A

Evrenin askerleri van damme

Abdullah Erkaymaz 6 yıl

Bence bu kadar kompleks değil yahu yani milyarlarca arayüz falan yok, hatta tek bir arayüz var, yani tek bir tablo ama renkler farklı aynı resim yaparken kullanılan boya oranı miktarı gibi farklı renkler çıkıyor ortaya.. beyinde bilmem ne kimyasalı biraz az yada fazla salgılansa insan katil oluyor, yada mutlu yada inançlı.. Sonuç daha çok kimyasal reaksiyonlarla ilgili sanki pek biyolojik bir şey değil sanki gerisi yani kültür kısmı ise tamamen eğitim..

M

yıllar önce bir komplo teorisi vardı.. ABD de ameliyat olan abd karşıtı devlet başkanları bile ülkelerine geldiklerinde anlaşılmadık bir biçim de abd isteklerini sorgusuz yerine getiriyorlar diye.. 1969 yılında boğalarda yapılan deneyi de örnek gösteriyorlardı.. Ama tabi ki ispatlanamadı ..

A

Fatih Ünal kardeşim bu konuda katkı sağlar mısın?

Y

Birkaç gündür hastayım. Pilim hemen bitiyor. İşlemciyi yoruyor pislik virüsler Yazacağım.

Fatih Yekbaş 6 yıl

Abi akşam dadanayım. Malum artık yogun bir iş tempom var. Kendime hedefler koydum

G

Değildir. Bunu yapabilmek için "duygu" denen şeyi komple ortadan kaldırmak gerekir. Bu olunca da haliyle insan değil Android olur o canlı.

Bir şekilde nanoparçacık, radyo frekansı, vb ile duyguları kaldırmayıp kontrol ettiğimizi varsayalım: Kim kontrol ediyor? Kim insanlara ne şekilde neyi ne zaman yapmalarının doğru olduğunu söylüyor? Böyle bir toplum nasıl olur, bu şekilde davranan canlılara insan denir mi merak eden Equilibrium filmini izleyebilir.

Kısaca, duygular olduğu sürece her çeşit fikir, görüş ve inanıştan insan olacaktır. Neye "iyi" neye "kötü" denildiği ise bireysel ve muğlak kavram olarak kalacaktır.

A

insanı ben de donanım ve yazılımdan ibaret bir canlı olarak görüyorum. Donanım kısmı "id" ya da "öz" ya da "hayvan" olarak nitelendirilebilir. İnsanın yazılım kısmı, doğumdan sonra bebeklikten itibaren dış etkenler vasıtasıyla öğrenilir. Dünya da çok az örneği olsada "ormandaki çocuk" vakalarında bu yazılım minimal seviyede kalarak hayvanlarınki gibi bir davranış sergilenir. İnsanın yazılım kısmının, ki ben buna "insanlık" diyorum çok çok eski olduğunu düşünmüyorum. 15-20 bin yıllık bir geçmişi olmalı. 100-200bin yıllık sapienslik düşünüldüğünde yazılımın ne kadar da genç olduğu görülebilir. Başlangıç noktasını da henüz bilemiyoruz. Çeşitli rivayetler var tabiiki. Şimdi asıl soru "yazılım donanım ile ne kadar uyumlu?"

Y

Güzel soru

Altuğ Kudn 6 yıl