Bir reformist müslüman neden hadis Külliyatını ret eder?
Cevap veriyorum! 1400 yıl önce inen ve kendilerinin iddia ettikleri kuran dini yada Utopik islam felsefesi eğer var olsaydı ve kuran da bunu destekleyip tastik etseydi, tarihin bi yerinde (amacı budur dedikleri kuran bunu eyleme geçirseydi) mutlaka tarih bunu yazardı! Onların Karşısında duvar gibi duran bir Hadis ilmi ve tarihî var. Kendi dinlerin eseri olan Hadis ve ilmi, onları yalancı çıkaracak en iyi düşmanlarıdır.
Biri çıkıp "E hani kuran dini, nerede, bu iddia ettiğiniz din o zaman da var olmamış. Siz yalancısınız arkadaş" der diye tüm hadisleri yok sayıp, bu yol ile eleştiriye gelen kisilere de, Sünni ateist gibi sıfatlarla yakıştırıp tartışmayı hadislerin dışında tutma gayretindeler.
Yermiyiz?
Hayır tabiki
Neden reformist müslüman hadisleri reddeder?
Gören Dardağan
G
32
32 CEVAP
Kaç hadis var bilen var mı? Önüne gelen edilen bir cümleye hadis diyor sonra bunlar hadis ilmi oluyor (mu)?
Sadece Diyanet onaylı sahi hadis miktarı 201 bin
hadisler söylenirken diyanet peygamberin yanında mıymış? Diyanet kim oluyor da "onaylıyor" hadisleri
Çok saçma bir yorum.
Hariciler var.
Mutezile var
Osmanlıca börklüce mustafa var
Bir kere halkın elinde kuran yok
Okuma yazma oranı yüzde sıfıra yakın
Halkın imanı belirli bir grubun ağzına bakıyor
Yani yazılıdan çok sözlü kültüre dayalı
Bu izleyeceğiniz videoda bir müslüman alim(?) sahih hadis sayısını telefonla birilerine soruyor. Aldığı yanıt 100 tane, kimisine göre de 300 oluyor...
Sahih yani gerçek olduğu düşünülen hadis sayısını söylüyor, videonun açılan ilk bir iki dakikalık bölümünde: https://youtu.be/RrtWPr1NDkY?t=4393
Hadisler zaten kuran hükümlerini delmek için uydurulmus
Mesela halife Kureyşten olacak
Diğer grup peygamberin soyundan.
Hariciler kafa tutuyor
Siz peygambere yalan isnat ediyorsunuz
Seçildiği taktirde siyah bir köle halife dir
Herkes biat etmek zorundadır demişler
Şu hadise bakın
Belliki zamanında birileri karşı çıkmış
Hadis uydurmus lar
Şunu iyi biliniz ki, bana Kur'an-ı Kerim ile birlikte onun bir benzeri de verilmiştir. (Bu konuda) dikkatli olun; (çünkü) koltuğuna kurulan tok bir adamın ‘Size (Hz. Peygamberin sünneti / hadisleri değil) sadece şu Kur'an lazımdır, onda bulduğunuz helali helal, haramı da haram kabul ediniz yeter!’ diyeceği (günler) yakındır...”
Bu hadis-i şerif -farklı nüanslarla- kütübü sitte ve diğer bazı kaynaklarda geçmektedir (bk. Ebu Davud, Sünnet, 5(6), İmaret, 33; Tirmizî, İlim, 10; İbn Mace, Mukaddime, 2; Darimî, Mukaddime, 49; Ahmedb. Hanbel, 2/367, 4/131-132, 6/8).
Halbuki Kuranda bu konu ile ilgili 4 ayet vardır
Bu vereceğim ayet
Peygamberin ağzından bizat söyletiliyor
Ve bulamıyorum diyor
En'âm, 145: De ki: "Bana vahyedilende, yiyen birisi için şunların dışında haram edilmiş bir madde bulamıyorum: () Leş, () akıtılmış kan, () domuzun eti -ki pistir-, () ALLAH'tan başkasına sapıkça adanmış yiyecekler." Zorda kalan bir kimse, istekli olmaz ve sınırı aşmazsa kuşkusuz senin Rabbin Bağışlayandır, Rahimdir.
Tabi sadece diyanetin 201bin hadisinden 1 tane. Çok büyük bir oran ve bu hadis ile benim fikrim yerle bir oldu.
Gören Dardağan
yukarıda bir hadis ve bir ayet verdim
Ayet hadisin tersini söylüyor
Senin fikrin nedir
Ne 2si ne 3u
Hadislerin verdiği mesaj ile kuranın verdiği mesajın alakası yok.
Adaletle ilgili bir sürü ayet var
Abdest le ilgili iki ayet
Adaletle ilgili birkaç kuruntu hadis var o da mecbur çünkü Kuranda geçiyor uydurmak zorundalar 1 2 de olsa
Abdest le ilgili bir sürü hadis var
Adaletle ilgili Hadislerde bab yok
Niye çünkü adalet sünnete aykırı
Hilafete aykırı
Bunu çok iyi biliyor o müşrik sunniler
Kuran zaten hadis kitabıdır, Zümer 23. Ayet öyle diyor. Yani kütüb-i sidde'den bir farkı yoktur, zaten iki kaynağın yazarları aynı kişiler..
Yav hadis demek rivayet demektir. Âyetler de rivayet ilmi ile aktarılıp derlenmedi mi? :))
Hadi yalan desinler.
Doğru zaten üst yorumda kuranın hadis olduğunu yazdım Zümer 23
Ayrıca ilk hadisleri yazanlar şiadır
Bu akıl dışılığın sürmesinin bir çok nedeni var.
Günde 5 vakit okunan ezan zaten başlı başına bir şartlandırıcı.
Hristiyanlıkta da çan aynı şartlandırıcı vazifesini görür.
Cennet, cehennem, korku, kayıp endişesi, falan da çok da önemli değil.
Burada ki esas nokta şartlandırma.
Bu iktidarında, özel hipnozlarının etkisi olmasının ana nedeni kitle zaten hipnoza alışık.
yukarıda değinilen, kuran hadislerden oluşmuştur iddasının doğru olduğunu varsayalım ve sokakta ki adamla barış ortamı içinde, kendini güvende hissettiği ortam da anlatalım.
Ve şans eseri adam anlasın, mantıklı bulsan.
Siz eğer o adama en az haftada 3 kereden 1 sene daha detaylı mantıklı açıklamalar yapmadığınız sürece ve adamı sürekli olan şartlanmadan uzak tutmadığınız müddetçe adam kendi bildiği dogmalara geri dönecek.
Bunun için adamı suçlayamazsınız, öbür şartlanma çocukluğundan beri var, hatta en güvendiği insanlarda aynen şartlandı,
1 kere tam gerçek anlatıldığında niye uyansın ki?
Öyle olsa tek şartlanma da yeter,
devamı için bu kadar para ve zaman harcanmazdı.
İnsan zihninin böyleliği sadece siyasal ve dini açılardan sömürülmek için değil.
Kendini en aydın gören, humanist, doğa sever falan da aynı derece şartlanmış durumda.
Çoğunluk şu anını yaşayamıyor,
Bu beğenilmeyen zihin durumunun karşısında hissetmesine rağmen, parası, refahı, güzel bir ailesi olan bile, gereksiz bir sorumluluk hissederek ve yazmaktan başka(o da nadiren ve face de) bir fiilde bulunmadan sadece keder, endişe ve mutsuzluk içinde mekanik yaşamını sürdürüyor.
Bugün bu iktidarın günü onlarda güyya onlarca senenin baskı ve zulmünden kurtulduklarını söyler, ibadetlerini artık serbestçe (!) yapar, türbanlı öğrenci ve öğretmen olarak hak ettikleri saygı almış olmalarına rağmen, mutsuzlar, agresiv ve saldırganlar,
Çok övdükleri öğretileri hakkında kulaktan dolma bilgileri ve çok zayıf pratikleri var.
Eee tutuğun takım hap kazanıyor, sen ne kazanıyorsun.
Yol, cami, hastane yapıldıysa, senin kadar diğerlerinin de faydasına.
senin kazancın ne, yoksa esasında sen de diğerleri gibi kaybediyor ama farkında mı değilsin.
Olamaz dimi?
Ama öyle,
beğenmesen de yüzyılın birikimleri,
dik duruşu, hepsi gitti, itibar eksiye düştü.
Dünya lideriyim diye seni hipnozlayan adamın Antalya da gerçekleşen toplantı da kimse elini sıkmıyor, hatırını sormuyor
ne pis düşmanlar var değil mi?
Peki acaba ben bunları niye göremiyorum ve başka neleri ıskalıyorum diye sorabilirmisin kendine?
Gençliğini, çocuğunun gelişiminde ki halleri, aile içinde ki eşinle akrabalarınla ilişkileri görüp onların halinden anlıyormusun?
Anlamadığına yemin ederim.
Eğer en sevdiklerinin hallerine odaklanabilecek gücün olsaydı, onları tanımlamadan, ötekileştirmeden, kafanda ki imgeler olmadan görebilseydin,
yaşıyor olurdun dostum.
Herkesi ve her olanı anlardın.
bu kadar isyan eden kişinin halini, yolsuzlukları, israfı, şaşayı anlar, bunların saçmalığı seni daha çok uyandırır, hidayete ererdin.
Sevmediğin muhalif kitlenin senin kitlendeki çocukların tacizine duyarlılığına parmak ısısır utanırdın kardeşim.
Takım tutmuyoruz, akıntı içinde sürüklenen sandaldayız Hepimiz, sen, ben, zangoç, imam, küçük memur,
yöneticilerin heikopterleri var, seni piyon olarak kullanacaklar, pişmanlık kalacak sana bonus olarak .
Ne kar ama.
Hadisler dünyanın en çelişkili sözleridir. Hem Kuran, hadislere inanmayın, der, casiye6. Ayette.
Peki hangi hadise inanın diyor?
Kurana, inanın, diyor.
Oda hadis degilmi? Zümer 23
dön baba dönelim
Dön dur hadis
Uyduruk hadis dedikleriniz olmadan fil suresine bir bağlam bulun bakalım.
Bulmasak, n'olur? Adam mı ölür?
Sure ölür
Zararı ne?
Uyduruk hadis olduğu ortaya çıkar bir zararı yok
Her ayeti anlayacaksın diye bir kural mı var?
Kuran, "hadis" (söz) kelimesini Tanrı'nın sözlerinden farklı sözler için kullandığında genellikle kötü bir anlamda kullanır (12:111; 31:6; 33:53; 45:6; 52:34; 66:3). Peygambere yakıştırılan yalanların "hadis ve sünnet" adıyla anılacağını önceden bilen Tanrı "sünnet" (yasa) kelimesini de sürekli "Tanrı'nın sünneti" olarak kullanmıştır (33:38,62; 35:43; 40:85; 48:23). Tanrı'nın sünnetine karşı putlaştırdıkları Muhammed'in sünnetini uyduranlar, 35:43'te sözü edilen sünnete mahkum olacaklardır. İşin daha da ilginci, Hadis ve Sünnet'in yanında uydurulan üçüncü öğreti olan İcma (toplu karar) kelimesi de Allah hariç kimin için kullanılmışsa olumsuz bir anlamla mahkum edilir (20:60; 70:18; 104:2; 3:173; 3:157; 10:58; 43:32; 26:38; 12:15; 10:71; 20:64; 17:88; 22:73; 54:45; 28:78; 7:48; 26:39; 26:56; 54:44...). Tüm bunlar bir rastlantı mı? Bak 39:18; 66:3.
Edip yüksel kopyası gibi duruyor yazı.
Öyle zaten
Peki bu kadar uğraş ve çabaya rağmen, kuran da hadis var mı?
Var diyenler nasıl bu kadar emin oluyorlar.
Turan Dursun, kimseyi tehdit etmedi,,öldürmedi, niye korktular ki onu öldürecek kadar?
Peki abi. Deneysel müslümanlara (yani refosmist müslümanlara öyle diyorum ) bu konunun ölçüsü olan gerçekler nelerdir? Yani konu zaten kendi içinde bütündür. Hadissiz kuran ve kuransiz hadis diye konuyu hangi kriterde ayıracagiz.. Hadis olmadan bir ismail var olur mu? Yada var dediginiz adına sadece sizin kuran dini dediğiniz olgu İslâm mı? Başta islam nedir? Onu bilelim. Kuran da bir islam modeli var mı? Olmadığını hepimiz biliyoruz. Olmayan hiç varolmamis, yasanmamis bir dini eldeki veriler ve düzenlenen ayetler ile yaratılmaya çalışılması doğru mu? Biz bunları da tartışalım!
her kitap onanna inana içinde inanmayan içinde din kitabıdır hersöz herkabul çünkü bununla yanlış yada doğru kabullerin oluşur ve yargılarsın...
ismaile gelince varsa ismail varlığı ne hadistendir ne kurandan varsa vardır ismail nedirki ismail kullandığın isimler
islam barış müslüman barışcı demek bu bir kimlik işi deyil sıfat işidir kendini müslüman kabül etmekle yada tanımlamakla müslüman olunmaz bana göre müslümanlığın düşmanı müslüman kimlikli kişiler ve toplumlar
eldeki ayetler, ayet olmayan ne varki? Ayet gerçeğin delileridir dini bundan başka neye dayandırabilirsin.
Din nedir ki, ayet de delili olsun? Ayet mi dini var ediyor, din mi âyeti var ediyor. Şayet din ayeti var ediyorsa bu sekilcilik değil mi? Nerede özgür irade ve kişinin dini kendi istediği şekilde tanımlaması? Ortada bir din yok. Düşünsel dahi olmayan ve çağın gerisindeki fikirler ve kurallar dinleştiriliyor. Dini var eden nedir? Tanrı mı? İnsan mi?
dini karar verme ve düşünme zorunluluğu var ediyor düşünmek içinde veri lazım veri ya delildir ya kabul
din herhengi bir olayda veya kişi için veya eylem için yapılan ölçme bime değerlendirme yargı ve karar mekanizması
Tabi islam bu bakımdan gerçek din diyeceksin. (Ne olur deme)
bunların dini islamsa ben müslüman deyilim ismail ile okuma ishakla oku
isteyen istediği gibi düşünür istediği gibi yargılar neden herkes dinin sahibi olmaya çalışıyor ve herkesi kendi kabulüne zorluyor bu yaplılan mevcut dinlerin yaptığı yobazlık ve sürüyaratma çabası deyilmi? İnsan soyut bir varlıktır beden somut, soyut insan somut bedeni kullanır, düsünçe soyuttur ses ve yazı ile aktarılan somuttan hareketle somut düşünce ve düşüncenin aktarılmasıda konuşma ve yazma ile olur. Soyutu çıkarırsan geriye hayvan kalır biz kendimizi bilmek istiyorsak bu soyut mekanizma nasıl oluşur nasıl çalışır onu öğrenmeliyiz soyutu dişlamak şekilciliktir.