Evet doğru, yer çekimiyle bağlılar. Ama onları birbirinden uzaklaştıran güç (evrenin genişlemesi ve karanlık enerji ile ilgili detaylara girmeden konuşuyorum) yer çekiminden daha güçlü. Sebebi bu. Yer çekimi aslında evrendeki en zayıf kuvvetlerden biridir bunu da unutmamak lazım.
Evrenin diğer kuvvetlerine göre. Örneğin biz bile bir bardağı masadan kaldırarak yer çekimine karşı gelmiş oluyoruz aslında. Hem de dünya gibi devasa bir kütleye bu kadar yakınken
bunun nedeni karadelik kütlesinin muazzamlığından kaynaklanır. Çekim gücü de bu yüzden muazzamdır zaten. Olay ufkunu geçen hiçbir şey geri dönemez. Ama şu da var ki eğer gerçekten sınırsız bir çekimden bahsetseydik karadeliklerin bütün evreni yutmaları gerekirdi. Oysa bu olmuyor değil mi?
Demek istediğim, evet kütle artıyor lakin elektromanyetik kuvveti geçmiş oluyor. Işık bile kaçamıyor. O zaman gücün ölçüsü Kuvvet-Kütle oranı mıdır? Değildir belki de.
Evren daha önceleri sıcaktı, bu yüzden yıldızların oluşabileceği kararlı bir ortam yoktu deniyor. Peki ama yıldızlar kümelenmeye başladıktan sonra neden bu kadar birbirlerinden uzaklaştılar?
Hareket de birleşmesini engelliyor sonuçta bir yörünge kinetik hıza sahip gezegenler belli bir hıza sahipken sen onu çeksende o yörünge çizer birleşmez
Fazla vaktim yok ve konunun da uzmanı değilim. Kendimce kısaca şöyle bir açıklama getirebilirim (iyi bilen arkadaşlar yanlışımı görürlerse lütfen düzeltsinler). Büyük patlama gerçekleştiğinde yıldızlar ve gezegenler bir anda ortaya çıkmadılar. Uygun şartların oluşması için epey bir zaman geçmesi gerekti. Bu zaman zarfında da evren genişlemeye devam etti ve şartlar oluştuğunda ise zaten yeterince büyük haldeydi. Bu yüzden yıldızlar ve gezegenler birbirlerinden yeterince uzakta serpilebildiler. Zamanla da bugünkü hallerine geldiler. Bütün bunlar olurken, evren genişlemeyi sürdürdü. Galaksilerden oluşan galaksi kümeleri ise tıpkı kabarmakta olan bir üzümlü kekin içindeki üzümler gibi birbirlerinden uzaklaştılar (muazzam ünlü bir örnektir bu kek). Hala da uzaklaşmaya devam ediyorlar.
kısaca her şey kütle çekimi ve genişlemeden kaynaklanan (veya karanlık enerjiden artık ne dersen) itme kuvvetinin dengesiyle ilgilidir (+ momentum meselesi de var). Hangisi güçlüyse nesneler ona göre yaklaşır veya uzaklaşır. Mesela gezegenler veya yıldızlar oluşurken, bunları oluşturan materyaller birbirine yeterince yakındılar. Bu nedenle birleşebildiler.
peki neden hepsi tek bir parça halinde birleşmediler dersen bu sorunun yanıtı da yine az önce söylediğim gibi uzaklıkla ilgili olabilir. Unutma kütlesi çok olan az olanı kendi doğru daha fazla çeker. İşte gezegen ve yıldızların ilk oluşumunda da böyle olmuş olma ihtimali yüksek. Evrene dağılmış haldeki materyal kendine en çok çekme kuvveti uygulayan diğer materyalle birleşmeye başladı. Bunun sonucunda da yapılar öncelikle öbek öbek şekilde oluştu. Diğerle öbeklere yeterince uzakta kalmış olan öbekler ise diğer öbekler tarafından yeterince çekilemedi veya onları çekemedi. Bu nedenle de evrendeki materyal tamamen birleşip tek parça olmak yerine öbekler halinde kaldı. Bu öbeklere de işte şimdi gezegen yıldız falan diyoruz. Düzenleme: Aslında gezegenler, yıldızlar hatta galaksiler birbirinden uzaklaşıyor desek yanlış söylemiş oluruz. Galaksilerden ziyade galaksi kümeleri birbirinden uzaklaşır. Çünkü kütle çekimi aynı galaksi kümesindeki galaksilerin birbirinden uzaklaşmasını engelleyecek kadar güçlü olabilir.
kendi momentumları buna- çarpışıp birleşmelerine, birbirlerine düşmelerine- engel oluyor diye biliyorum. Ayın bize düşmemesinin sebebi ayın kendi momentumu. Bizim gönderidiğimiz uyduları ele alalım. Hesaplanmış yörünge hızlarına sahip olmasalar dünyaya düşerlerdi. Ya da daha hızlı olsalar-kaçış hızı- fırlar giderlerdi. Eksik ya da hatalıysam el atsın biri
Ay dünyanın, dünya güneşin, güneş Samanyolu galaksisisinin, Samanyolu gibi bir sürü galakside, karadeliklerin etrafında dönmektedir. Bu döngü böyle devam eder.
Doğru. Yani galaksiler yerine aslında galaksi kümeleri birbirinden uzaklaşıyor demek lazım herhalde. Benim az önceki çoğu yorum yalan oldu desenize Not: Biraz düzenleme yaptım yorumlarda. Maksat başkası okuyup yanlış bilgilenmesin. Bu konudaki yazılarınızı da okudum az önce zafer bey çok bilgilendirici olmuşlar (Galaksi Birleşmesi: Gökadalar Birleşir Mi, Çarpışır Mı? / Galaksiler Birbirinden Gerçekten Uzaklaşıyor Mu?).
Galaksiler uzaklaşmıyor evet, ayrıca galaksiler birleşiyor örnekleri de mevcut hali hazırda samanyolu bile cüce galaksilerden biriyle birlikte birleşme halinde.
Herkes kendi çekimine kapılmış
Evet doğru, yer çekimiyle bağlılar. Ama onları birbirinden uzaklaştıran güç (evrenin genişlemesi ve karanlık enerji ile ilgili detaylara girmeden konuşuyorum) yer çekiminden daha güçlü. Sebebi bu. Yer çekimi aslında evrendeki en zayıf kuvvetlerden biridir bunu da unutmamak lazım.
Zayıf derken? Neye göre?
Evrenin diğer kuvvetlerine göre. Örneğin biz bile bir bardağı masadan kaldırarak yer çekimine karşı gelmiş oluyoruz aslında. Hem de dünya gibi devasa bir kütleye bu kadar yakınken
Tamam da bir karadeliğin de çok büyük kütle çekiminden bahsedilebilir. Oysa elektromanyetik kuvveti bu sefer bu gücün yanında zayıf kalacak...
bunun nedeni karadelik kütlesinin muazzamlığından kaynaklanır. Çekim gücü de bu yüzden muazzamdır zaten. Olay ufkunu geçen hiçbir şey geri dönemez. Ama şu da var ki eğer gerçekten sınırsız bir çekimden bahsetseydik karadeliklerin bütün evreni yutmaları gerekirdi. Oysa bu olmuyor değil mi?
Demek istediğim, evet kütle artıyor lakin elektromanyetik kuvveti geçmiş oluyor. Işık bile kaçamıyor. O zaman gücün ölçüsü Kuvvet-Kütle oranı mıdır? Değildir belki de.
sanırım demek istediğini tam anlayamadım. Bayrağı benden daha iyi bilenler devralsalar iyi olacak gibi
Evren daha önceleri sıcaktı, bu yüzden yıldızların oluşabileceği kararlı bir ortam yoktu deniyor. Peki ama yıldızlar kümelenmeye başladıktan sonra neden bu kadar birbirlerinden uzaklaştılar?
Vaktiniz varsa tam da bu bahsettiğiniz genişleme üzerine konuşalım.
Hareket de birleşmesini engelliyor sonuçta bir yörünge kinetik hıza sahip gezegenler belli bir hıza sahipken sen onu çeksende o yörünge çizer birleşmez
Genişleme konusuna vakıf biri anlatabilir
Konuya hakim romalıları bekliyoruz. Güzel bir yere değinilmiş.
Fazla vaktim yok ve konunun da uzmanı değilim. Kendimce kısaca şöyle bir açıklama getirebilirim (iyi bilen arkadaşlar yanlışımı görürlerse lütfen düzeltsinler). Büyük patlama gerçekleştiğinde yıldızlar ve gezegenler bir anda ortaya çıkmadılar. Uygun şartların oluşması için epey bir zaman geçmesi gerekti. Bu zaman zarfında da evren genişlemeye devam etti ve şartlar oluştuğunda ise zaten yeterince büyük haldeydi. Bu yüzden yıldızlar ve gezegenler birbirlerinden yeterince uzakta serpilebildiler. Zamanla da bugünkü hallerine geldiler. Bütün bunlar olurken, evren genişlemeyi sürdürdü. Galaksilerden oluşan galaksi kümeleri ise tıpkı kabarmakta olan bir üzümlü kekin içindeki üzümler gibi birbirlerinden uzaklaştılar (muazzam ünlü bir örnektir bu kek). Hala da uzaklaşmaya devam ediyorlar.
kısaca her şey kütle çekimi ve genişlemeden kaynaklanan (veya karanlık enerjiden artık ne dersen) itme kuvvetinin dengesiyle ilgilidir (+ momentum meselesi de var). Hangisi güçlüyse nesneler ona göre yaklaşır veya uzaklaşır. Mesela gezegenler veya yıldızlar oluşurken, bunları oluşturan materyaller birbirine yeterince yakındılar. Bu nedenle birleşebildiler.
peki neden hepsi tek bir parça halinde birleşmediler dersen bu sorunun yanıtı da yine az önce söylediğim gibi uzaklıkla ilgili olabilir. Unutma kütlesi çok olan az olanı kendi doğru daha fazla çeker. İşte gezegen ve yıldızların ilk oluşumunda da böyle olmuş olma ihtimali yüksek. Evrene dağılmış haldeki materyal kendine en çok çekme kuvveti uygulayan diğer materyalle birleşmeye başladı. Bunun sonucunda da yapılar öncelikle öbek öbek şekilde oluştu. Diğerle öbeklere yeterince uzakta kalmış olan öbekler ise diğer öbekler tarafından yeterince çekilemedi veya onları çekemedi. Bu nedenle de evrendeki materyal tamamen birleşip tek parça olmak yerine öbekler halinde kaldı. Bu öbeklere de işte şimdi gezegen yıldız falan diyoruz. Düzenleme: Aslında gezegenler, yıldızlar hatta galaksiler birbirinden uzaklaşıyor desek yanlış söylemiş oluruz. Galaksilerden ziyade galaksi kümeleri birbirinden uzaklaşır. Çünkü kütle çekimi aynı galaksi kümesindeki galaksilerin birbirinden uzaklaşmasını engelleyecek kadar güçlü olabilir.
kendi momentumları buna- çarpışıp birleşmelerine, birbirlerine düşmelerine- engel oluyor diye biliyorum. Ayın bize düşmemesinin sebebi ayın kendi momentumu. Bizim gönderidiğimiz uyduları ele alalım. Hesaplanmış yörünge hızlarına sahip olmasalar dünyaya düşerlerdi. Ya da daha hızlı olsalar-kaçış hızı- fırlar giderlerdi. Eksik ya da hatalıysam el atsın biri
Evet doğru bir de momentum faktörü var
Çünkü evren genişliyor da o yüzden
evrenin genişlemesi uzak ölçeklerde kütle çekimden daha fazla
Bunda değiniyor bro
https://youtu.be/ZL4yYHdDSWs
Kümeler, kütleçekimin menzili gibi
Ay dünyanın, dünya güneşin, güneş Samanyolu galaksisisinin, Samanyolu gibi bir sürü galakside, karadeliklerin etrafında dönmektedir. Bu döngü böyle devam eder.
Nasıl yani? Evren "galaksi birleşmesi" ile dolu.
Doğru. Yani galaksiler yerine aslında galaksi kümeleri birbirinden uzaklaşıyor demek lazım herhalde. Benim az önceki çoğu yorum yalan oldu desenize Not: Biraz düzenleme yaptım yorumlarda. Maksat başkası okuyup yanlış bilgilenmesin. Bu konudaki yazılarınızı da okudum az önce zafer bey çok bilgilendirici olmuşlar (Galaksi Birleşmesi: Gökadalar Birleşir Mi, Çarpışır Mı? / Galaksiler Birbirinden Gerçekten Uzaklaşıyor Mu?).
Galaksiler uzaklaşmıyor evet, ayrıca galaksiler birleşiyor örnekleri de mevcut hali hazırda samanyolu bile cüce galaksilerden biriyle birlikte birleşme halinde.
Galaksiler birleşin! Çünkü zincirlerinizden başka kaybedecek bir şeyiniz yoktur!
Bence biraraya geliyor zaten karadelikler surekli maddeyi yutuyor milyarlarca yildir taki doyana kadar