Nisa 34"... Bundan dolayı iyi kadınlar ita'atkar olup, Allah'ın kendilerini korumasına karşılık (Allah'ın verdiği başarı ile) gizliyi korurlar (kocalarına asla ihanet etmezler). Hırçınlık, etmelerinden korktuğunuz kadınlara öğüt verin, yataklarda onlara sokulmayın, onları DÖVÜN. Eğer size ita'at ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın." (Nisa, 4/34)
Erkekler, kadınların koruyup kollayıcılarıdırlar. Çünkü Allah, insanların kimini kiminden üstün kılmıştır. Bir de erkekler kendi mallarından harcamakta (ve ailenin geçimini sağlamakta)dırlar. İyi kadınlar, itaatkârdırlar. Allah’ın (kendilerini) koruması sayesinde onlar da “gayb”ı korurlar. (Evlilik yükümlülüklerini reddederek) başkaldırdıklarını gördüğünüz kadınlara öğüt verin, onları yataklarında yalnız bırakın. (Bunlar fayda vermez de mecbur kalırsanız) onları (hafifçe) dövün. Eğer itaat ederlerse, artık onların aleyhine başka bir yol aramayın. Şüphesiz Allah, çok yücedir, çok büyüktür.
Safa Kesmez cımbızlayıp değiştirip esas vurgu yapmak istediğin yeri BÜYÜK harflerle yazmana gerek yok. Karısı dövenler sadece müslümanlar değil ki. Dövme konusuna gelince insan dövmez eşini yada bir başka insanı ama herkes böyle düşünmüyor en azından hani bilirsiniz fazlasıyla bunu yapanlar var onlar için "hafifce" ibaresini kullanmış. Hani kendine hakim olamıyorsan en azından hafif olsun bu. Dövmeyen zaten dövmez dövmeyene illede döv diye emir vermiyor.
Mehir, kadının satın alınan bir mal olduğu anlamına gelir. Kadının hanesine + olarak yazan zihniyet kendini ve o yazının yazdığı yeri sorgulamalı eleştirmelidir. Mirasta verilen erkeğe göre olan yarım hak da kadına hakarettir. Kadının kendine ve çocuğuna ve hatta eşine bakma yükümlüsü olmaması da kadını aşağılayan bir durumdur. Kadın olarak bütün bu durumları kabul etmek aşağılık olduğunu kabul etmektir.
satın alınan mal malın sahibine verilir mehir kadına verilir. Dinden uzak olduğunuz bu yazdığınızdan belli oluyor madem bilmiyorsunuz en azından okuyun neyi eleştireceğinizi bilin. Koyun alırken parayı8 koyuna mı verirsiniz yoksa koyunun sahibine mi? Mehir kadın yapmış olduğu ve düğün için yapacağı ayrıca ayrılınca kendini geçindirecek kadar parası olması için kadının kendisine verilen para yada değerli eşyadır.
Senin okumuş halin bu mu? Okuduğundan hiçbir şey anlamıyor olmana şaşırmıyorum. Anlayabilmem için hazırbulunuşluğunun yeterli olması gerekir ki sende yeterli altyapı olmadığı yazdığından açıkça görülüyor. Koyun alıp satma hikayesini ilkokul düzeyi çocuklar anlatır algılar. Bu senin algının da ne seviyede olduğunu gösteriyor. Üzgünüm benim yazdığımı anlayacak bir donanımın yok. Donanımı olan insan anlar anlayacağını ki bu çok da zor değil. Basit bir normal zekalı insanın, kadın ya da erkeğin hukuki olarak eşit olması gerektiğini ve karşı tarafı aşağılayıcı sözlerin neler olduğunu bilmesi onun temel insani görevidir. Bu insanlık bilinci maalesef herkeste olmuyor!
Diğer konular hk değil, sadece mehir hk elestiriniz hatalı. Mehir başlık parası değildir, medeni hukugun olmadığı bir zamanda kadının gunumuzde mahkemelerin atadigi nafakayi peşinen almasıdır.
Neden erkek mehir almıyor da kadın alıyor? Toplumun ataerkil yaşaması erkeğin mehir vermesini mi gerektiriyor. Mehir dini nikahta, kadına imam tarafından sorulur. Kadın belirli bir miktar altın söyler, erkekle anlaşırlar ve nikah öyle kıyılır. Nitekim kuranda da mehrini verdiğiniz kadın size helaldir der. (Nisa 24) Bu kadının satın alınmasıdır!
Erkek isterse bir kadın alır(?), sonra isterse ikinciyi alır, hatta üçüncüyü bile alır, zorlasa kendini dördüncüyü bile alır. Senin ne boşanma hakkın vardır ne de sosyal bi statün. O kadar kadın, o kadar parayla toplanıp bi danaya gireceğine, dana onlara girmiştir.
miras diye bir şey var ama değil mi? Dikkat ederseniz orada sadece kadına düşen kısmı değil erkeğe düşen kısmı da söylemiş. Şimdi yüksek kültürlerin yaşandığı toplumlarda kişinin bir yakınından mal mülk vs kaldığı zaman bu konuşulmuyor mu? Öylece bırakıyorlar mı?
Hediye değil kadının şart koştuğu şeyi yapmasıdır. Tabi istediği şeyi yapabilecek durumda olması lazım adamın. Mesela şunu duydum mehir olarak kuma istemediğini belirtebilir bu sebeple erkek 2. eşini dinen de alamaz. Bu sadece örnekti günümüzde ki kadınlar altına paraya çok tama ettiği için bilezik, kolye, künye yada ev isteyenlerde oluyor.
Evet ama hediye olarak verilmelidir karşıya zoraki değildir islam in hep yanlış uygulanmasının sonuçlarından biridir ki başlık parasini bile mehir ile bagdastirmaya calismislardir
Evlenirken mehir ne için alınır...??? Kadının bir mal gibi satın almak değilmidir bu. Ben kendimi mal gibi satmam, mehir yada diğer adı ile başlık parası almam. Ama miras kardeşime ne düşüyorsa eşit olarak hakkımdir.
Mehir ile başlık parası aynı değildir mehir erkeğin kadına aldığı hediyedir genellikle altın ve para verilirdi günümüzde kadına bilezik takılması da mehir olarak nitelendirilebilir. Başlık parası ise genellikle türkiyede iç bölgelerde kadın ailesinin erkek tarafından yetiştirme olarak istediği ücretsiz. Aralarında hiç bir bağ yoktur.
Öyle bile olsa bir kadını alabilmek için altın gibi değerli eşyalar alırsa onu köle gibi kullanmaya da hakkı vardır. Ve en ufak mız mızlığında yine altınlar ile yenı kadın alma hakkı da vardır bu zihniyetin. Sonuç olarak kuran onlara bastık parayı al karıyı demiş ayette. Mehir kadına alındığında evlendikten sonra borçlar için kadının altınları parası kullanılır. Kadın eşinin isteklerine boyun eğmek zorunda olduğu için altınları istediğinde karşı çıkamaz.. Ve iteatsizligi karşılığında dövme yetkisi bile kuran tarafından verilmiş. Miras ile başlık parasını aynı problem için de kullanan beyinsizler eş alma konusunda da bir problem çözerek eşitlik sağlasasinlar. Kadında erkeğin aldığı kadar helalinden istediği kadar koca alsın ozaman. Sonuçta kadında insan ve kadın kocası ile yatmak için sıra beklememeli..
Kim kimden tazminat alıyor? Boşanma sebebinin içinde aldatma konusu deliller ile yargıya sunuldu ise (bu iki taraf içinde gecerli) onur ve grur meselesi sebebi ile tazminat davası açılır. Birde psikolojik baskı söz konusu. Bunlar delil gerektiren şeyler. Erkek için de kadın için de geçerli bunlar.
Kendim için ve çocuklarım için harcama yaparım. Çünkü çalışan bir kadınım. Allah o günün kadınlarına özel bir ayet yazdı ise bu kitap evrensel bir dini kapsamaz. Çünkü Arap törenlerine, yaşam tarzına, iklimine, kültürüne hitap eden bir dindir.
Para olarak mı bakıyorsunuz sadece?
ne olarak bakmak istersiniz?
Ahlak, insanlık, vicdan, topluma ve kadına saygı.
Abdullah Bekaa ha o bakımdan. O ayrı bir konu tek tek açıklamak gerek burada işlenen sadece miras paylaşımı.
O takdirde başlık değiştirilmeli.
Abdullah Bekaa sen yeni bir başlık aç. Adam kuranda miras ve kadın olarak bunu yazmış.
Hayır adaletsizlik var kadının tarafı 4 ile çarpılmalı
Nisa 34"... Bundan dolayı iyi kadınlar ita'atkar olup, Allah'ın kendilerini korumasına karşılık (Allah'ın verdiği başarı ile) gizliyi korurlar (kocalarına asla ihanet etmezler). Hırçınlık, etmelerinden korktuğunuz kadınlara öğüt verin, yataklarda onlara sokulmayın, onları DÖVÜN. Eğer size ita'at ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın." (Nisa, 4/34)
Erkekler, kadınların koruyup kollayıcılarıdırlar. Çünkü Allah, insanların kimini kiminden üstün kılmıştır. Bir de erkekler kendi mallarından harcamakta (ve ailenin geçimini sağlamakta)dırlar. İyi kadınlar, itaatkârdırlar. Allah’ın (kendilerini) koruması sayesinde onlar da “gayb”ı korurlar. (Evlilik yükümlülüklerini reddederek) başkaldırdıklarını gördüğünüz kadınlara öğüt verin, onları yataklarında yalnız bırakın. (Bunlar fayda vermez de mecbur kalırsanız) onları (hafifçe) dövün. Eğer itaat ederlerse, artık onların aleyhine başka bir yol aramayın. Şüphesiz Allah, çok yücedir, çok büyüktür.
Safa Kesmez cımbızlayıp değiştirip esas vurgu yapmak istediğin yeri BÜYÜK harflerle yazmana gerek yok. Karısı dövenler sadece müslümanlar değil ki. Dövme konusuna gelince insan dövmez eşini yada bir başka insanı ama herkes böyle düşünmüyor en azından hani bilirsiniz fazlasıyla bunu yapanlar var onlar için "hafifce" ibaresini kullanmış. Hani kendine hakim olamıyorsan en azından hafif olsun bu. Dövmeyen zaten dövmez dövmeyene illede döv diye emir vermiyor.
Mehmet Bayıroğlu tefsirler ayrı tercümeler ayrı. Sen de haklısın tabi
Safa Kesmez istersen bunu da açıklarım. Vaktin varsa tabi sonuçta branşıma giriyor.
Tabi buyur lütfen
Zihniyete bakya sanki herkese miras kalıyorda
miras kalmayanda zaten kendi statüsünde biriyle evleniyor karşı tarafada miras kalmıyor yani elde var sıfır.
Mehir, kadının satın alınan bir mal olduğu anlamına gelir. Kadının hanesine + olarak yazan zihniyet kendini ve o yazının yazdığı yeri sorgulamalı eleştirmelidir. Mirasta verilen erkeğe göre olan yarım hak da kadına hakarettir. Kadının kendine ve çocuğuna ve hatta eşine bakma yükümlüsü olmaması da kadını aşağılayan bir durumdur. Kadın olarak bütün bu durumları kabul etmek aşağılık olduğunu kabul etmektir.
satın alınan mal malın sahibine verilir mehir kadına verilir. Dinden uzak olduğunuz bu yazdığınızdan belli oluyor madem bilmiyorsunuz en azından okuyun neyi eleştireceğinizi bilin. Koyun alırken parayı8 koyuna mı verirsiniz yoksa koyunun sahibine mi? Mehir kadın yapmış olduğu ve düğün için yapacağı ayrıca ayrılınca kendini geçindirecek kadar parası olması için kadının kendisine verilen para yada değerli eşyadır.
Senin okumuş halin bu mu? Okuduğundan hiçbir şey anlamıyor olmana şaşırmıyorum. Anlayabilmem için hazırbulunuşluğunun yeterli olması gerekir ki sende yeterli altyapı olmadığı yazdığından açıkça görülüyor. Koyun alıp satma hikayesini ilkokul düzeyi çocuklar anlatır algılar. Bu senin algının da ne seviyede olduğunu gösteriyor. Üzgünüm benim yazdığımı anlayacak bir donanımın yok. Donanımı olan insan anlar anlayacağını ki bu çok da zor değil. Basit bir normal zekalı insanın, kadın ya da erkeğin hukuki olarak eşit olması gerektiğini ve karşı tarafı aşağılayıcı sözlerin neler olduğunu bilmesi onun temel insani görevidir. Bu insanlık bilinci maalesef herkeste olmuyor!
Diğer konular hk değil, sadece mehir hk elestiriniz hatalı. Mehir başlık parası değildir, medeni hukugun olmadığı bir zamanda kadının gunumuzde mahkemelerin atadigi nafakayi peşinen almasıdır.
Neden erkek mehir almıyor da kadın alıyor? Toplumun ataerkil yaşaması erkeğin mehir vermesini mi gerektiriyor. Mehir dini nikahta, kadına imam tarafından sorulur. Kadın belirli bir miktar altın söyler, erkekle anlaşırlar ve nikah öyle kıyılır. Nitekim kuranda da mehrini verdiğiniz kadın size helaldir der. (Nisa 24) Bu kadının satın alınmasıdır!
Erkek isterse bir kadın alır(?), sonra isterse ikinciyi alır, hatta üçüncüyü bile alır, zorlasa kendini dördüncüyü bile alır. Senin ne boşanma hakkın vardır ne de sosyal bi statün. O kadar kadın, o kadar parayla toplanıp bi danaya gireceğine, dana onlara girmiştir.
kadini alinir satilir hale getirmek icin cabalayan bir kulturun inanilmaz detaylikta salak insanimsilari...
pardon hanımefendi burada alınır satılır bir ibare göremedik lütfen gösterir misiniz? Aydınlanalım.
kadina dusen para kismi dusmeyen para kismini konusmak bile cokdusukseviyede toplumlara has bi konusma
miras diye bir şey var ama değil mi? Dikkat ederseniz orada sadece kadına düşen kısmı değil erkeğe düşen kısmı da söylemiş. Şimdi yüksek kültürlerin yaşandığı toplumlarda kişinin bir yakınından mal mülk vs kaldığı zaman bu konuşulmuyor mu? Öylece bırakıyorlar mı?
Mehir nedir
Erkeğin evleneceği kadına hediyeler alması Günümüz de kadına bilezik takmasi
Hediye değil kadının şart koştuğu şeyi yapmasıdır. Tabi istediği şeyi yapabilecek durumda olması lazım adamın. Mesela şunu duydum mehir olarak kuma istemediğini belirtebilir bu sebeple erkek 2. eşini dinen de alamaz. Bu sadece örnekti günümüzde ki kadınlar altına paraya çok tama ettiği için bilezik, kolye, künye yada ev isteyenlerde oluyor.
Evet ama hediye olarak verilmelidir karşıya zoraki değildir islam in hep yanlış uygulanmasının sonuçlarından biridir ki başlık parasini bile mehir ile bagdastirmaya calismislardir
Erkek elinden çıkmış bir kitap ne yazık ki sorgulamadan körü körüne inanılan saçmalıklar kitabı
Belki kadin yazmistir
Belkide seytanlar
Belkide melekler
Evlenirken mehir ne için alınır...???
Kadının bir mal gibi satın almak değilmidir bu. Ben kendimi mal gibi satmam, mehir yada diğer adı ile başlık parası almam. Ama miras kardeşime ne düşüyorsa eşit olarak hakkımdir.
Mehir ile başlık parası aynı değildir mehir erkeğin kadına aldığı hediyedir genellikle altın ve para verilirdi günümüzde kadına bilezik takılması da mehir olarak nitelendirilebilir. Başlık parası ise genellikle türkiyede iç bölgelerde kadın ailesinin erkek tarafından yetiştirme olarak istediği ücretsiz. Aralarında hiç bir bağ yoktur.
Öyle bile olsa bir kadını alabilmek için altın gibi değerli eşyalar alırsa onu köle gibi kullanmaya da hakkı vardır. Ve en ufak mız mızlığında yine altınlar ile yenı kadın alma hakkı da vardır bu zihniyetin. Sonuç olarak kuran onlara bastık parayı al karıyı demiş ayette. Mehir kadına alındığında evlendikten sonra borçlar için kadının altınları parası kullanılır. Kadın eşinin isteklerine boyun eğmek zorunda olduğu için altınları istediğinde karşı çıkamaz.. Ve iteatsizligi karşılığında dövme yetkisi bile kuran tarafından verilmiş. Miras ile başlık parasını aynı problem için de kullanan beyinsizler eş alma konusunda da bir problem çözerek eşitlik sağlasasinlar. Kadında erkeğin aldığı kadar helalinden istediği kadar koca alsın ozaman. Sonuçta kadında insan ve kadın kocası ile yatmak için sıra beklememeli..
Bosanirken neden Tazminst alinir?
Kim kimden tazminat alıyor? Boşanma sebebinin içinde aldatma konusu deliller ile yargıya sunuldu ise (bu iki taraf içinde gecerli) onur ve grur meselesi sebebi ile tazminat davası açılır. Birde psikolojik baskı söz konusu. Bunlar delil gerektiren şeyler. Erkek için de kadın için de geçerli bunlar.
Hangi erkek kadından tazminat alabilmiş peki?
Kendim için ve çocuklarım için harcama yaparım. Çünkü çalışan bir kadınım. Allah o günün kadınlarına özel bir ayet yazdı ise bu kitap evrensel bir dini kapsamaz. Çünkü Arap törenlerine, yaşam tarzına, iklimine, kültürüne hitap eden bir dindir.
Lan bana kimse mehir vermedi
pazarcıklısınız bilmeniz lazım hemşerim
Dalgınlığıma geldi herhalde
Affafaa
Mehir verilmesini savunun insanlar var hala