Kuran'ı ALLAH gönderdi diyen zatlara gitsin. Müslüman olmayanlar cennete gidebilirmi, gidemezmi? GİDEBİLİR./ Bakara-62. Şüphesiz, inananlar, Yahudi olanlar, Hıristiyanlar ve Sabiilerden Allah’a ve ahiret gününe inanıp yararlı iş yapanların ecirleri Rablerinin katındadır. Onlar için artık korku ve üzüntü yoktur. (Ayrıca Maide-69 )
GİDEMEZ/ Ali İmran-85. Kim İslam’dan başka bir din ararsa, (bilsin ki o din) ondan kabul edilmeyecek ve o ahirette hüsrana uğrayanlardan olacaktır.
Ayrıca yahudilik din değil ırktır oda ayrı bir çelişki..?
Yücel Batum
Y
Dünya düzdür hayır diyen varmı o zaman Kuranı inkar etmiş olur
Müslümansanız ve Kurana inanıyorsanız kesin ve katî olarak evet demeniz lazım yoksa kuranı inkar etmiş olursunuz.
Muhammede sorarlar
“Güneş geceleri nereye gidiyor?”
Muhammedin cevabı:
Arş’ın altında secde yapmaya gider; bu maksatla izin ister, kendisine izin verilir. Secde edip kabul
edilmeyeceği, izin isteyip izin verilmeyeceği zamanın (kıyametin) gelmesi yakındır. O vakit kendisine:
”Geldiğin yere dön!” denir. Böylece battığı yerden doğar. (Buhari, Tefsir Ya-sin 1, Bed’ul-Halk 4,
Tevhid 22,23, Müslim, İman 250, (159), Tirmizi, Tefsir, Ya-sin, 4225)
Müslüman arkadaşlar diyecek ki bu Hadis yanlış uydurma falan filan Pekiyi Kuran ne diyor;
Zariyat suresi 51/47
Göğü kudretimizle biz kurduk ve şüphesiz bizim (her şeye) gücümüz yeter.
Zariyat suresi 51/48
Yeri de biz döşedik. Biz ne güzel döşeyiciyiz.
Zariyat suresi 51/48
“yerin” döşendiği, yani bir döşek gibi serildiği, yayıldığı anlatılmaktadır. Ayete her
önyargısız bakan bu cümlenin Dünya’nın düz bir tepsi/döşek olduğu fikrini desteklediğini kabul edecektir.
Hicr suresi 15/19
Yeri uzatıp yaydık, orada sabit dağlar yerleştirdik, yine orada miktarı ve ölçüsü belirli olan şeyler bitirdik.
Kehf Suresi’nin 18/ 83. ayeti Zülkarneyn’in hikâyesi
83. (Resulüm!) Sana Zülkarneyn hakkında soru sorarlar. De ki: Size ondan bir hatıra okuyacağım.
84. Gerçekten biz onu yeryüzünde iktidar ve kudret sahibi kıldık, ona (muhtaç olduğu) her şey için bir sebep (bir vasıta ve yol) verdik.
85. O da bir yol tutup gitti.
86. Nihayet güneşin battığı yere varınca, onu kara bir balçıkta batar buldu. Onun yanında (orada) bir kavme rastladı. Bunun üzerine biz “Ey Zülkarneyn! Onlara ya azap edecek veya haklarında iyilik etme yolunu seçeceksin” dedik.
Kehf suresi 86’da açıkça Dünya’nın başı ve sonu olan düz bir tepsi/döşek olarak kabul ettiği anlaşılmaktadır. Güneş, Dünya’nın bir ucunda doğuyor, gök-kubbe boyunca yükseliyor ve diğer ucunda da batıyor. Yani “güneşin battığı bir yer”, bir uç/kenar mevcut. Dünyanın bu ucuna kadar giden olursa (Zülkarneyn gibi) Güneş’in battığı noktaya varmış olur. Hattâ -ayete göre- Güneş’i “kara bir balçıkta” batarken izleyebilir.
Ra’d suresi 13/2
Allah, gökleri gördüğünüz herhangi bir direk olmadan yükselten, sonra Arş’a kurulan, güneşi ve ayı buyruğu altına alandır.
Lokman suresi 31 /10
Allah, gökleri görebileceğiniz direkler olmaksızın yarattı.
Hac suresi 22/65
Görmüyor musun ki Allah bütün yerdekileri ve emri uyarınca denizde akıp gitmekte olan gemileri sizin hizmetinize vermiştir. İzni olmaksızın yerin üzerine düşmesin diye göğü O tutuyor. Şüphesiz ki Allah insanlara karşı çok esirgeyici, çok merhametlidir.
Bu ayetlerde de yine Dünya’nın düz bir tepsi/döşek olduğu ve göklerin de işte bu tepsi/döşek üzerine kurulmuş ve mucizevi bir şekilde, herhangi bir görünebilen direk olmadan yukarılarda duran bir kubbe/çatı olduğu anlayışı ifade bulmaktadır. Açık bir şekilde “gökler” çadır gibi Dünya üzerine yükseltilen/kurulan bir kubbe olarak düşünülmüş ve yere düşmeyip de yukarda kalabildiği için açıklamalar getirilmiş.
Yani Kuran’daki evren anlayışında Dünya uçsuz bucaksız uzayda herhangi bir gök cismi değil; aksine “gökler” işte bu Dünya üzerine kurulmuş, “kandillerle” (yıldızlarla) süslenmiş, aslında yere düşmesi gereken fakat Allah’ın görünmez direklerle havada tuttuğu bir kubbe/çadır olarak düşünülmekte…
Kuran mistik dinlerden etkilenmiştir. Aşağıdaki ayet bunu net gösterir.
Mülk suresi 67 /5
Andolsun ki biz (dünyaya) en yakın olan göğü kandillerle donattık. Bunları şeytanlara atış taneleri yaptık ve onlara alevli ateş azabını hazırladık.