Kuranda şifreler ve sırlar

allah vardır ama fonksıyonu yoktur.. Mu dıyorsunuz? Tüm dinler peygamberlerı tarafından mı uydurulmuştur sizce..

bugün varolan dinleri alıp tarihte geriye doğru götürdüğünüzde hepsinin birbirinin upgrade'i olduğunu rahatlıkla görebilirsiniz bu yönüyle bugün ki üç büyük dinin hiçbir orjinalitesi yoktur. İlkçağda sümerleri hititleri mısırı incelerseniz o günün şartlarında insanların açıklayamadıkları her doğa olayını sembolik ifadelerle üstün bir güce dayandırarak açıkladıkları görülür. En ilkel dinlerden bugün yaşayan dinlere kadar hepsi bir diğerinden biraz daha gelişmiş, güçlenmiş, baskısını artırmış, insanı kıskıvrak yakalamış bu yüzden de her türlü otorite için her çağda insanları idare etme kullanma sömürme ve itaat ettirme açısından vazgeçilmez bir araç haline gelmiştir. Hangisi öncedir iktidarmı din mi? Bence din öncedir ve iktidarı da o yaratmıştır. Ancak bugünde geçmişte de ikisi birbirine bozacı ve şıracı kadar muhtaçtır. Roma kralı hıristiyanlığı doğruluğunu gördüğü için değil elindeki pagan dinden daha iyi köleleştirdiği ve yönetmeyi kolaylaştırdığı için kabul etmiştir ve araplar türkleri kendileri adına savaşacak bir silah olarak gödükleri için müslümanlaştırmışlardır. Herşey iktidar için nedense özellikle günümüzde varolan üç ortadoğu dinine ait peygamberlerin üçü de düzgün çocukluk geçirmiş çocukluğunda anne baba sevgisi görmüş kimseler değildir. Musa firavunun sarayında bir sığıntı olarak büyürken, isa baba sevgisi tatmamış, yine muhammed de babasız ve çok küçük yaşta annesiz olarak büyümüştür. Bu durumun bir çocukta doğuracağı psikolojik sorunlar, içlerinde oluşan sevgi boşluğu o kadar büyük olmuştur ki kendilerine hayali bir dünya yaratmışlardır ve çevrelerinde o günün ezilmiş, cahil ve iyi ile kötüyü birbirinden ayıramayan ve inanmaya meyilli kesimi arasında kısa sürede kabul görmüştür takdir edersiniz ki her çağda olduğu gibi o çağda da bu kesim çoğunluktadır bu yüzden bu kesimi eşitlik adalet ve daha iyi bir yaşam vaadiyle yanına çekmek bugün bile siyasetçiler için çok kolaydır. peygamberlerin özellikle içlerinde duydukları baba eksikliği tanrılarının daha erkeksi otoriter emirler yağdıran bir baba olarak tasarlanmasında da etkili olmuştur. Binlerce yıldır insanlar ve günümüzde de bizler onların bu eksikliğini, sürekli kurbanlar vererek, hayatı kendimize zehir ederek, yaşamaktan çok ölmeyi kutsayarak, sevinmekten çok acı çekmeyi överek, her türlü zevke düşman olarak, kısaca onlardan daha mutsuz olmaya çalışarak gidermeye çalışıyoruz ama eksiklik orada öylece duruyor. Acaba buna ne zaman son vereceğiz de kendi eksikliklerimize ve kendi mutluluğumuza kafa yorabileceğiz. neden bugün benim için hayatın anlamına dair en temel açıklama eskiden yaşamış ve okuma yazması dahi olmayan dünyanın sarı öküzün sırtında olduğunu sanan aymaz atalarımın kabul ettiği açıklama olsun es kaza atalarım bir eşeğe tapınsa da günde beş kez anırsaydı bende aynısını mı yapacaktım.

Ne ararsan kendi başında ara takkede yok mekkede yok.

Kaptan Kaptan sıra dışı bı yaklaşım sergiledınız..

KİLİSE DOGMALARI "1 - Hz İsa'nın hem insan, hem peygamber, hem Tanrı'nın oğlu, hem de Tanrı olduğu iddiası... Özdeşlik ilkesine aykırı.. 2 - İnsanların doğuştan günahkar (asli günah) olduğu iddiası... Hukukun temel ilkesi olan masumiyet karinesine aykırı.. 3 - İsa'nın başka insanların günahı için kendisini kurban ettiği iddiası... Suçun bireyselliği ilkesine aykırı… 4 - Tanrı'nın İsa'nın vücudunda bedenleştiği iddiası... (Acı çeken, ölen dirilen, insan biçimcilik= antropomorfizm) Tanrı hem insan, hem tanrı değildir. Çelişmezlik ilkesine aykırı... 5 - Tanrı'nın, kurtuluşun ve günahtan temizlenmenin Tevratla (yasayla) mümkün olmayacağını insanlara ispatlamak ve göstermek için Tevrat’ı gönderdiği ve tek kurtuluşun ve günahtan temizlenmenin İsa’ya imanla (İsa’nın insanların günahlarına kefaret olarak çarmıha gerildiğine ve onun Tanrı olduğuna imanla) mümkün olduğunu gösterdiği inancı... O zaman binlerce yıldır yaşayanların durumu ne olacak? Hakkaniyet ilkesine aykırı… 6 - Papanın ve Kilise otoritelerinin masumiyeti (yanılmazlığı) inancı… İnsanın doğasına ve gerçeklik ilkesine aykırı… 7 - Temel inanç esaslarının ilahi kitapla değil Konsillerce belirlenmesi… Kutsal kitapların indiriliş amacına aykırı… Çelişmezlik ilkesine aykırı… 8 - Pavlus’un gördüğü halüsinasyonların (Şam vizyonu), teslis ve inkarnasyon gibi temel inanç esaslarına referans olması... Somut delil ilkesine aykırı… 9 - Her pazar yapılan Ekmek-Şarap Ayini’nde, ekmeğin İsa’nın bedenini, şarabın İsa’nın kanını sembolize ettiğine inanılması ve bunları yiyip içince İsa’yla bütünleştiklerine inanılması… Hakikat ilkesine aykırı… 10 - İncil’de İsa’nın, insanlara Tevrat’ın bütün hükümlerinden sorumlu olduklarını söylemesine rağmen Tevrat’ı hükümsüz kılmaları… Çelişmezlik ilkesine aykırı… 12 - İsa, hayatında bir kez bile domuz eti yemediği halde domuz eti yemekle övünmeleri ve İncil’de içki kötülendiği halde (Luka 1:15) içkiyi ibadetlerinin bir parçası haline getirmeleri… Çelişmezlik ilkesine aykırı… 13 – İsa’nın Tanrı olduğunu iddia ettikleri halde İncil’de Yahya tarafından vaftiz edildiğinin bildirilmesi… Tanrı’nın dine giriş törenine ihtiyacı olabilir mi, Tanrı, günahından dolayı vaftiz edilir mi? Çelişmezlik ilkesine aykırı…