Hocam kuranı Kerim'de ki tek cümlelik ayeti bile sayfalarca açıklayabilir detaylandırabiliriz yani sizin sözü bahsi geçmeyen diye vurguladığınız olay ve hadiseler açıkça belirtildiğini anlayıp görebilmeniz için tarafsız algılamanız gerekiyor bilimin dahi yüzyıllar sonrasında ortaya çıkarttığı güneş sistemini, Evren'in gözle görülmeyen gezegenlerin oluşumu ve Özelliklerini anlatmasını neden sorgulamıyorsunuz?
“Rüzgarları ve gökle yer arasında emre hazır bekleyen bulutları döndürüp yönlendirmesinde, aklını kullanan bir topluluk için deliller / alınacak dersler vardır." Bakara 2/164 Evvela, atmosferin varlığı Allah’ın varlığının çok açık bir delilidir. Çünkü atmosfer olmasaydı, hayat olmazdı. Sonra bulutların teşekkülü ve her zaman arş emrini almaya hazır bir ordu gibi hazır kıtada beklemesi, zamanı geldiğinde ihtiyaç olan yerlere doğru hareket etmesi, Allah’ın ilim ve kudretinin göstergesidir. Güneşin suyu buharlaştırmak için denizlerin imdadına; denizlerin havanın imdadına; havanın / rüzgârların –sulu tozcukları kendilerine alıp götürmek suretiyle bulutların imdadına; bulutların ise, bir yandan dolu, bir yandan kar, bir yandan yağmur deposu olma kabiliyetiyle, değişik manevralarla yerin, bitkinin, canlıların imdadına; bitkilerin ise canlıların ve insanların imdadına koşması, rahmeti sonsuz Allah’ın hikmet dolu fiillerine işaret etmektedir. Bulutlar olmasaydı yaşam olmazdı geniş düşünürsek anlarız (oksijen su toprak ağaç gıda vs) yukarıda belirttiğim mealindeki ayette, atmosferin başlı başına Allah’ın varlığını, birliğini gösteren delillerin olduğuna işaret edilmiştir. Yüzde 85-95’i havadan, kalan kısmı milyarlarca buz molekülünden ibaret, her köşesi inceden inceye işlenmiş, Cennet köşkleri gibi dışından içerisi gözüken bir saydam saraydır. Ve bu saray, tıpkı havada uçuşan toz zerreleri gibi, bulutun içinde uçuşup durmakta, dört bir yana dönüp dururken, aynı zamanda yukarı ve aşağı inip çıkmaktadır. Nihayet “İn” emri gelir. O narin yapıların milyonlarcası birden usulca inmeye başlar. Nazlı nazlı yağarlar. Bu acip yapının arkasında sonsuz ilim, hikmet ve kudret sahibi bir Nakkaş’ı, bir Ressamı, bir Sanatkârı görmemek için aklı ve kalp gözlerini kapatmak gerekir.
“Rüzgarları ve gökle yer arasında emre hazır bekleyen bulutları döndürüp yönlendirmesinde, aklını kullanan bir topluluk için deliller / alınacak dersler vardır." Bakara 2/164 Evvela, atmosferin varlığı Allah’ın varlığının çok açık bir delilidir. Çünkü atmosfer olmasaydı, hayat olmazdı. Sonra bulutların teşekkülü ve her zaman arş emrini almaya hazır bir ordu gibi hazır kıtada beklemesi, zamanı geldiğinde ihtiyaç olan yerlere doğru hareket etmesi, Allah’ın ilim ve kudretinin göstergesidir. Allahın kudretdi neden se suya muhtaç ülkelere çatmadı arkadaş susuzlukdan ölen insanlar var onların yardımına allah diyilde Bill Qeyts gidiyor.
Rovshen Gedikli işte Allah o muhtaç sahibi insanlara rızklarını öyle bi şekilde vermiş ki tüm insanlar farkında olmadan allahın kulu olan Bill qeyts gibi başarılı insanlara paralarımızı biriktirerek zengin etmiş ve vesile kılarak gönderiyor
Düşünsenize Azrail can alıyor ama kimsemiz Azrail'e laf edemiyor nedeni açıkça belli ölüm bile sebeplere nedenlere bağlıdır bizler netice üzerine haraket ediyoruz yapacağımız şey bakış açımızı değiştirmek birşeylerin bişeylere vesile olduğunu bilmektir kainatta denge öyle işler
Herkes sadece Kar olayına takılmış Bu konuyu bir kaç madde halinde açıklayalım
a) Önce şunu belirtelim ki, Kur’an’da KARdan açıkça söz edilmemesi, ona bir noksanlık getirmez. Çünkü, Kur’an’ın Allah’ın kelamı olduğunu gösteren pek çok delil vardır.
Bu delillerin ışığında Allah’ın kelamı olduğu ispat edilip kabul edildikten sonra, “herhangi bir varlıktan, bir nesneden söz etmedi” diye ona karşı olumsuz bir tavır almak, akıl ve mantık işi olamaz. Çünkü bir şeyin doğruluğu ispat edildikten sonra, gönlümüze göre olmayan bazı yanlarından dolayı onu inkâr etmek mantık diliyle bir “mükâbare”dir. Yani hiç bir delile dayanmadan sırf keyfi bir tavır ortaya koymak anlamına gelir.
Üstelik, kar gibi açık bir nesne üzerinden spekülasyonlar yapmak gerçekten iman şuuruyla bağdaşmaz. Zira, böyle bir düşünce, iman ettiğimiz sonsuz ilim sahibi Allah’ın –haşa- KARı bilmediğini düşünmek anlamına gelir.
b) Bununla beraber, “Baksana, Allah bulutları sevk ediyor, sonra onları bir araya getirip üst üste yığıyor. İşte görüyorsun ki bunların arasından yağmur çıkıyor. Allah, gökteki dağlar büyüklüğündeki bulutlardan dolu indirir de onunla dilediğini vurur, dilediğini de ondan korur. Bu bulutların şimşeğinin parıltısı neredeyse gözleri alır!” (Nur, 24/43) mealindeki ayette bulutların teşekkülü, şimşeklerin çakması, yağmur ve dolunun yağması modern ilimlerin tasdik ettiği meteorolojik bilgilere vurgu yapılmıştır.
- Ayette doğrudan KARdan söz edilmemekle beraber, ancak ayetten bin küsur sene sonra bilinebilen bu meteoroloji olaylarını bu kadar detaylı açıklayan Kur’an’ın kardan habersiz olduğu düşünülemez. Evet ayette kara da zımnen/dolaylı olarak “dolu” ifadesiyle işaret edilmiştir.
Açıkça kar (SELC) sözcüğünün kullanılmamasının hikmetlerinden biri, Kur’an’ın ilk muhatapları olan Hicaz bölgesindeki insanların bu konuda fazla bilgi sahibi olmamaları olabilir. Çünkü, kapalı bir ifade yerine muhatabın anladığı açık bir ifadenin kullanılması daha etkileyicidir. Nitekim o dönemde olmayan önemli bir kısım ilmi hakikatlere de -bu hikmete mebni- açık ifade yerine işaret edilmiştir.
- Kar ile dolu birbirinin ikizleri gibidir. Bunun için ilk muhataplar tarafından çok daha iyi bilinen DOLUnun zikredilmesiyle iktifa edilmiş ve KARA da bunun zımnında işaret edilmiştir. Bilindiği gibi;
Kar, küçük buz parçacıklarının bir araya gelmesinden oluşur. Havanın çok soğuk olduğu durumlarda havada bulunan su donarak kara dönüşür. Küçük, yumuşak, altıgen şekilli buz kristalleri kar olarak yeryüzüne yağar.
Dolu, bezelye tanesi büyüklüğünde buz parçalarının yağmur gibi yağmasına verilen isimdir. Dolu çok hızlı yükselen fırtına bulutlarında oluşur.
Demek ki, Kar da dolu da aslında buz kristallerinden oluşuyor. Ancak bunların oluşumları ve biçimleri bulundukları yükseklik, sıcaklık ve hava akımlarının şiddetine göre değişiyor. Sonuçta, bize ulaşan ya buz kristallerinden oluşmuş kar tanecikleri ya da buz katmanlarından oluşmuş doludur.
c) Allah’ın -bilmediğimiz- bir hikmetinin gereği olarak açık vahiy olan Kur’an’da “KAR”dan söz edilmemiş olmakla beraber, zımnî vahiy olan ve Kur’an’ın hakiki bir tefsiri ve açıklaması olan Sünnette/sahih hadis kaynaklarında açıkça ondan söz edilmiştir.
Şimdi bu konuda söz konusu olan birçok hadisten bir misal olsun diye bir kaçını arz etmekle iktifa edeceğiz:
1. “Allah’ım! Günahlarımı kar ve dolu suyu ile yıka…” (Buhari, Ezan, 89; Daavat, 39,44,46; Müslim, 304, Mesacid, 147, Zikr, 48; Ebu Davud, Salat, 131; Tirmizi, Daavat, 76; Nesai, Taharet, 47-49; İbn Mace, İkamet, 1; Dua, 2; darimi, Salat, 27)
2. Hz. Peygamber (asm) Cenaze namazını kılarken ölü için yaptığı duaları arasında “Allah’ım! Onu su, kar ve dolu ile yıka.” şeklindeki duaya da yer vermiştir. (bk. Müslim, Cenaiz, 85, 86; Nesaî, Cenaiz, 77; İbn Mace, Cenaiz, 23)
3. “Benim (kıyamet günündeki) havuzum, kardan saha beyaz, baldan daha tatlıdır.” (Buhari, Menakıb, 23; Müslim, Taharet, 26; Tirmizi, Tefsir, 108; İbn Mace, Zuhd, 39; Darimi, Rikak, 113)
- Hadiste “günahların kar ve dolu” ile yıkanmasını istemek, Allah’ın sonsuz affını, rahmetini, keremini, lütfunu bütün samimiyetiyle istemekten kinayedir. (bk. İbn Hacer, Fethu’l-Bari, 2/230)
tübitak kitaplarını bul kitabın ismi.. ATOM ALTI PARÇACIKLARIDIR.. Ve bu kitap yayınlanalı takriben 8 veya dokuz sene olmuştur çok ısrar edersen kütüphaneme girip bakarım bu kitapta atom altı parçacıklarının bir kısmı numaralandırılmış ve anlatılmış evet bu kadar...
Evet düşünelim alpha centaurus yıldızında x-bozonlar var desem senin ne işine yarayacak?
Bu saçmalık ne diye daha çok inkar etmeyecek misin?
X bozon her yerde var zaten
Bilmeyenler ne düşünür ?
Kuran evren genişliyor yazıyor. Senin için birşey değişti mi? Artık dinozorlar neden tavaf etmedi diye sormaktan vaz geçer misin?
Genişletmekteyiz olayına bakıcam
Sadece bir arap kültürü olduğu için...
sevgiden bahseder okumaktan bahseder fakirlere düşmüşlere yardım etmekten bahseder bunlar evrensel degil mi
Bunlardan bende bahsedebilirim hatta yardım edilmiş yoksulluk yerine ortadan kaldırılmış yoksullugun çözümünü sunabilirim
Bir coğrafya kitabi mi istiyorsun tanrıdan
Bütün evreni yarat sonra sadece Ortadoğu ve Arap endeksli kitap gönder bu sana yeterli ve inandırıcı geliyorsa peki Maruf Uyaroğlu
Sadece arap ve ortağu endeksli değil. Sana kalkıp tropikal ormanlarında yetişen bir bitkiden bahsetmesinin bir anlamı yok Volkan Chiskarishvili
sun eğer beni inandırabilirsen sana secde ederim Bayram Kolcak
gezegenlerin yörüngelerinden bahseder naberrr ??
Hocam kuranı Kerim'de ki tek cümlelik ayeti bile sayfalarca açıklayabilir detaylandırabiliriz yani sizin sözü bahsi geçmeyen diye vurguladığınız olay ve hadiseler açıkça belirtildiğini anlayıp görebilmeniz için tarafsız algılamanız gerekiyor bilimin dahi yüzyıllar sonrasında ortaya çıkarttığı güneş sistemini, Evren'in gözle görülmeyen gezegenlerin oluşumu ve Özelliklerini anlatmasını neden sorgulamıyorsunuz?
Kardan bahs etseydi sanki evrenselmi olucaktı?))
Dikkat! Detay yorumda
Öğrenmek için okumak isteyenlere uzun cümleler halinde anlatıyorum.
“Rüzgarları ve gökle yer arasında emre hazır bekleyen bulutları döndürüp yönlendirmesinde, aklını kullanan bir topluluk için deliller / alınacak dersler vardır." Bakara 2/164 Evvela, atmosferin varlığı Allah’ın varlığının çok açık bir delilidir. Çünkü atmosfer olmasaydı, hayat olmazdı. Sonra bulutların teşekkülü ve her zaman arş emrini almaya hazır bir ordu gibi hazır kıtada beklemesi, zamanı geldiğinde ihtiyaç olan yerlere doğru hareket etmesi, Allah’ın ilim ve kudretinin göstergesidir. Güneşin suyu buharlaştırmak için denizlerin imdadına; denizlerin havanın imdadına; havanın / rüzgârların –sulu tozcukları kendilerine alıp götürmek suretiyle bulutların imdadına; bulutların ise, bir yandan dolu, bir yandan kar, bir yandan yağmur deposu olma kabiliyetiyle, değişik manevralarla yerin, bitkinin, canlıların imdadına; bitkilerin ise canlıların ve insanların imdadına koşması, rahmeti sonsuz Allah’ın hikmet dolu fiillerine işaret etmektedir. Bulutlar olmasaydı yaşam olmazdı geniş düşünürsek anlarız (oksijen su toprak ağaç gıda vs) yukarıda belirttiğim mealindeki ayette, atmosferin başlı başına Allah’ın varlığını, birliğini gösteren delillerin olduğuna işaret edilmiştir. Yüzde 85-95’i havadan, kalan kısmı milyarlarca buz molekülünden ibaret, her köşesi inceden inceye işlenmiş, Cennet köşkleri gibi dışından içerisi gözüken bir saydam saraydır. Ve bu saray, tıpkı havada uçuşan toz zerreleri gibi, bulutun içinde uçuşup durmakta, dört bir yana dönüp dururken, aynı zamanda yukarı ve aşağı inip çıkmaktadır. Nihayet “İn” emri gelir. O narin yapıların milyonlarcası birden usulca inmeye başlar. Nazlı nazlı yağarlar. Bu acip yapının arkasında sonsuz ilim, hikmet ve kudret sahibi bir Nakkaş’ı, bir Ressamı, bir Sanatkârı görmemek için aklı ve kalp gözlerini kapatmak gerekir.
“Rüzgarları ve gökle yer arasında emre hazır bekleyen bulutları döndürüp yönlendirmesinde, aklını kullanan bir topluluk için deliller / alınacak dersler vardır." Bakara 2/164 Evvela, atmosferin varlığı Allah’ın varlığının çok açık bir delilidir. Çünkü atmosfer olmasaydı, hayat olmazdı. Sonra bulutların teşekkülü ve her zaman arş emrini almaya hazır bir ordu gibi hazır kıtada beklemesi, zamanı geldiğinde ihtiyaç olan yerlere doğru hareket etmesi, Allah’ın ilim ve kudretinin göstergesidir. Allahın kudretdi neden se suya muhtaç ülkelere çatmadı arkadaş susuzlukdan ölen insanlar var onların yardımına allah diyilde Bill Qeyts gidiyor.
Rovshen Gedikli işte Allah o muhtaç sahibi insanlara rızklarını öyle bi şekilde vermiş ki tüm insanlar farkında olmadan allahın kulu olan Bill qeyts gibi başarılı insanlara paralarımızı biriktirerek zengin etmiş ve vesile kılarak gönderiyor
Düşünsenize Azrail can alıyor ama kimsemiz Azrail'e laf edemiyor nedeni açıkça belli ölüm bile sebeplere nedenlere bağlıdır bizler netice üzerine haraket ediyoruz yapacağımız şey bakış açımızı değiştirmek birşeylerin bişeylere vesile olduğunu bilmektir kainatta denge öyle işler
Arkadaş keşke o yardıma muhtaç insanlara Ateist Bill Qeytsin eliyle deyilde Mumin bir müslüman ve ya kendi aracılıyla yardlm etseydi.
Herkes sadece Kar olayına takılmış
Bu konuyu bir kaç madde halinde açıklayalım
a) Önce şunu belirtelim ki, Kur’an’da KARdan açıkça söz edilmemesi, ona bir noksanlık getirmez. Çünkü, Kur’an’ın Allah’ın kelamı olduğunu gösteren pek çok delil vardır.
Bu delillerin ışığında Allah’ın kelamı olduğu ispat edilip kabul edildikten sonra, “herhangi bir varlıktan, bir nesneden söz etmedi” diye ona karşı olumsuz bir tavır almak, akıl ve mantık işi olamaz. Çünkü bir şeyin doğruluğu ispat edildikten sonra, gönlümüze göre olmayan bazı yanlarından dolayı onu inkâr etmek mantık diliyle bir “mükâbare”dir. Yani hiç bir delile dayanmadan sırf keyfi bir tavır ortaya koymak anlamına gelir.
Üstelik, kar gibi açık bir nesne üzerinden spekülasyonlar yapmak gerçekten iman şuuruyla bağdaşmaz. Zira, böyle bir düşünce, iman ettiğimiz sonsuz ilim sahibi Allah’ın –haşa- KARı bilmediğini düşünmek anlamına gelir.
b) Bununla beraber, “Baksana, Allah bulutları sevk ediyor, sonra onları bir araya getirip üst üste yığıyor. İşte görüyorsun ki bunların arasından yağmur çıkıyor. Allah, gökteki dağlar büyüklüğündeki bulutlardan dolu indirir de onunla dilediğini vurur, dilediğini de ondan korur. Bu bulutların şimşeğinin parıltısı neredeyse gözleri alır!” (Nur, 24/43) mealindeki ayette bulutların teşekkülü, şimşeklerin çakması, yağmur ve dolunun yağması modern ilimlerin tasdik ettiği meteorolojik bilgilere vurgu yapılmıştır.
- Ayette doğrudan KARdan söz edilmemekle beraber, ancak ayetten bin küsur sene sonra bilinebilen bu meteoroloji olaylarını bu kadar detaylı açıklayan Kur’an’ın kardan habersiz olduğu düşünülemez. Evet ayette kara da zımnen/dolaylı olarak “dolu” ifadesiyle işaret edilmiştir.
Açıkça kar (SELC) sözcüğünün kullanılmamasının hikmetlerinden biri, Kur’an’ın ilk muhatapları olan Hicaz bölgesindeki insanların bu konuda fazla bilgi sahibi olmamaları olabilir. Çünkü, kapalı bir ifade yerine muhatabın anladığı açık bir ifadenin kullanılması daha etkileyicidir. Nitekim o dönemde olmayan önemli bir kısım ilmi hakikatlere de -bu hikmete mebni- açık ifade yerine işaret edilmiştir.
- Kar ile dolu birbirinin ikizleri gibidir. Bunun için ilk muhataplar tarafından çok daha iyi bilinen DOLUnun zikredilmesiyle iktifa edilmiş ve KARA da bunun zımnında işaret edilmiştir. Bilindiği gibi;
Kar, küçük buz parçacıklarının bir araya gelmesinden oluşur. Havanın çok soğuk olduğu durumlarda havada bulunan su donarak kara dönüşür. Küçük, yumuşak, altıgen şekilli buz kristalleri kar olarak yeryüzüne yağar.
Dolu, bezelye tanesi büyüklüğünde buz parçalarının yağmur gibi yağmasına verilen isimdir. Dolu çok hızlı yükselen fırtına bulutlarında oluşur.
Demek ki, Kar da dolu da aslında buz kristallerinden oluşuyor. Ancak bunların oluşumları ve biçimleri bulundukları yükseklik, sıcaklık ve hava akımlarının şiddetine göre değişiyor. Sonuçta, bize ulaşan ya buz kristallerinden oluşmuş kar tanecikleri ya da buz katmanlarından oluşmuş doludur.
c) Allah’ın -bilmediğimiz- bir hikmetinin gereği olarak açık vahiy olan Kur’an’da “KAR”dan söz edilmemiş olmakla beraber, zımnî vahiy olan ve Kur’an’ın hakiki bir tefsiri ve açıklaması olan Sünnette/sahih hadis kaynaklarında açıkça ondan söz edilmiştir.
Şimdi bu konuda söz konusu olan birçok hadisten bir misal olsun diye bir kaçını arz etmekle iktifa edeceğiz:
1. “Allah’ım! Günahlarımı kar ve dolu suyu ile yıka…” (Buhari, Ezan, 89; Daavat, 39,44,46; Müslim, 304, Mesacid, 147, Zikr, 48; Ebu Davud, Salat, 131; Tirmizi, Daavat, 76; Nesai, Taharet, 47-49; İbn Mace, İkamet, 1; Dua, 2; darimi, Salat, 27)
2. Hz. Peygamber (asm) Cenaze namazını kılarken ölü için yaptığı duaları arasında “Allah’ım! Onu su, kar ve dolu ile yıka.” şeklindeki duaya da yer vermiştir. (bk. Müslim, Cenaiz, 85, 86; Nesaî, Cenaiz, 77; İbn Mace, Cenaiz, 23)
3. “Benim (kıyamet günündeki) havuzum, kardan saha beyaz, baldan daha tatlıdır.” (Buhari, Menakıb, 23; Müslim, Taharet, 26; Tirmizi, Tefsir, 108; İbn Mace, Zuhd, 39; Darimi, Rikak, 113)
- Hadiste “günahların kar ve dolu” ile yıkanmasını istemek, Allah’ın sonsuz affını, rahmetini, keremini, lütfunu bütün samimiyetiyle istemekten kinayedir. (bk. İbn Hacer, Fethu’l-Bari, 2/230)
Cok kotu, beceriksizce bir savunma.. Bir ateiste birak bence bu isi...
Sarper Işgın yaw he he gevşek
Kuran ilk "OKU" dedi... Okuyup diğerlerini de biz öğrenelim...
O bir kuruntu)
yahu atom altı parçacıklarının numaralandırmasınıda bulamadım birde zürafaylan gergedandanda bahsetmiyor yahu aradım aradım bulamadım ateist vatandaşlara hasseten duyrulur..
Atom altı parçacıkların bir numaralandırması yoktur varsa söyle bizde bilelim
var var tübitaktan çıkan atom altı parçacıklarını ve numaralarını buyrun okuyun bu numaralı parçacıklar ayrı Özellik sahibidir buyrun..
link ver tübitakın belki yüzlerce dergi sayısını okudum öyle bişey duymadım
tübitak kitaplarını bul kitabın ismi.. ATOM ALTI PARÇACIKLARIDIR.. Ve bu kitap yayınlanalı takriben 8 veya dokuz sene olmuştur çok ısrar edersen kütüphaneme girip bakarım bu kitapta atom altı parçacıklarının bir kısmı numaralandırılmış ve anlatılmış evet bu kadar...
Sen söyle iddiayı ortaya atan sensin git kütüphaneden o sayfayı bul res çek paylaş burdan inanayım
bak tamam bulacağım amma ben iddia atmadım sen bilmiyorsun kaldıki sayfa değil kitap...
Doğada kusur yoktur bu kavramlar insan zihniyle ilgilidir.
Cevap sorununiçinde