he canım he soykırım ve barbar olmadıkları ıcın bugun musluman ulkelerdekı ınsanlar ordan kacıp avrupaya canadaya abdye sıgınmaya calısıyor. Tatlı su muslumanları
At kafali sen zulmemi ugruyorsun ki simdi deseler gel abd kanada ucarak gidersin orada bütün dunyadan insanlar var siz ateist zenginlerinin yaptığı gibi cocuklari doğacagi zaman gidip orda doguruyorsunuz sonra müslümanlara laf attın
Bak dostum islamiyet hicbir insana birbirini öldür demez o sozde kendini musluman zannedenlerin daha dogrusu müslüman bile degiller yapmış olduğu hatayı bir dine mal edemezsin
Büyük olasılık annen baban muslumandir onlar senin dedigini yapıyor mu birbirinimi yiyorlar adammi öldürüyorlar başkasının ulkesinde gozumu var somurmek icin
bakara sûresinin 178 . ayetinde ey iman edenler! Öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı. Hüre karşı hür, köleye karşı köle, kadına karşı kadın kısas edilir. Ancak öldüren kimse, kardeşi (öldürülenin vârisi, velisi) tarafından affedilirse, aklın ve dinin gereklerine uygun yol izlemek ve güzellikle diyet ödemek gerekir. Bu, rabbinizden bir hafifletme ve rahmettir. Bundan sonra tecavüzde bulunana elem dolu bir azap vardır. bakara sûresinin 191 . ayetinde onları nerede yakalarsanız öldürün. Sizi çıkardıkları yerden (mekke’den) siz de onları çıkarın. Zulüm ve baskı adam öldürmekten daha ağırdır. Yalnız, mescid-i haram yanında, onlar sizinle savaşmadıkça, siz de onlarla savaşmayın. Sizinle savaşırlarsa (siz de onlarla savaşın) onları öldürün. Kâfirlerin cezası böyledir. bakara sûresinin 251 . ayetinde derken, allah’ın izniyle onları bozguna uğrattılar. Davud, câlût’u öldürdü. Allah ona (davud’a) hükümdarlık ve hikmet verdi ve ona dilediğini öğretti. Eğer allah’ın; insanların bir kısmıyla diğerlerini savması olmasaydı, yeryüzü bozulurdu. Ancak allah, bütün âlemlere karşı lütuf sahibidir. bakara sûresinin 253 . ayetinde işte peygamberler! Biz onların bir kısmını bir kısmına üstün kıldık. İçlerinden, allah’ın konuştukları vardır. Bir kısmının da derecelerini yükseltmiştir. Meryemoğlu isa’ya ise açık deliller verdik ve onu ruhu’l-kudüs (cebrail) ile destekledik. Eğer allah dileseydi, bunların arkasından gelen (millet)ler, kendilerine apaçık deliller geldikten sonra, birbirlerini öldürmezlerdi. Fakat ayrılığa düştüler. Onlardan inananlar da vardı, inkar edenler de. Yine allah dileseydi, birbirlerini öldürmezlerdi. Lakin allah dilediğini yapar. nisâ sûresinin 74 . ayetinde o halde, dünya hayatını ahiret hayatı karşılığında satanlar allah yolunda savaşsınlar. Kim allah yolunda savaşır da öldürülür veya galip gelirse, biz ona büyük bir mükafat vereceğiz. nisâ sûresinin 89 . ayetinde arzu ettiler ki kendilerinin küfre saptıkları gibi siz de sapasınız da beraber olasınız. Bu sebeple, onlar allah yolunda hicret edinceye kadar içlerinden dost edinmeyin. Eğer bundan yüz çevirirlerse onları yakalayın ve bulduğunuz yerde öldürün. Onlardan ne bir dost edinin, ne de bir yardımcı. nisâ sûresinin 91 . ayetinde diğer bir takım kimselerin de hem sizden emin olmak, hem de kavimlerinden emin olmak istediklerini göreceksin. Bunlar küfre her döndürüldüklerinde ona atılırlar. Eğer bunlar sizden uzak durmazlar, sizinle barış içinde yaşamak istemezler, ellerini savaştan çekmezlerse, onları yakalayın ve onları nerede bulursanız öldürün. İşte bunlara karşı size apaçık bir yetki verdik. mâide sûresinin 33 . ayetinde allah’a ve resûlüne savaş açanların ve yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya çalışanların cezası; ancak öldürülmeleri, yahut asılmaları veya ellerinin ve ayaklarının çaprazlama kesilmesi, yahut o yerden sürülmeleridir. bu cezalar onlar için dünyadaki bir rezilliktir. Ahirette de onlara büyük bir azap vardır. tevbe sûresinin 5 . ayetinde haram aylar çıkınca bu allah’a ortak koşanları artık bulduğunuz yerde öldürün, onları yakalayıp hapsedin ve her gözetleme yerine oturup onları gözetleyin. Eğer tövbe ederler, namazı kılıp zekâtı da verirlerse, kendilerini serbest bırakın. Şüphesiz allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir. tevbe sûresinin 12 . ayetinde eğer antlaşmalarından sonra yeminlerini bozup dininize dil uzatırlarsa, küfrün ele başlarıyla savaşın (öldürün). çünkü onlar yeminlerine riâyet etmeyen kimselerdir. Umulur ki, vazgeçerler. tevbe sûresinin 111 . ayetinde şüphesiz allah, mü’minlerden canlarını ve mallarını, kendilerine vereceği cennet karşılığında satın almıştır. Artık, onlar allah yolunda savaşırlar, öldürürler ve ölürler. Allah bunu tevrat’ta, incil’de ve kur’an’da kesin olarak va’detmiştir. Kimdir sözünü allah’tan daha iyi yerine getiren? O halde, yapmış olduğunuz bu alışverişten dolayı sevinin. İşte asıl bu büyük başarıdır. ahzâb sûresinin 60,61 . ayetinde andolsun, eğer münafıklar, kalplerinde bir hastalık bulunanlar ve medine’de kötü haberler yayıp ortalığı karıştıranlar (tuttukları yoldan) vazgeçmezlerse, elbette seni onların üzerine gitmeye teşvik edeceğiz. Onlar da (bundan sonra) orada lanete uğramış kimseler olarak seninle pek az süre komşu kalacaklardır. Nerede bulunurlarsa, yakalanırlar ve yaman bir şekilde öldürülürler.
Nasil yok kardeşim hepsi bir neden sonuc icerisinde ve zaman olgusu içerisinde gonderildi genel olarak hükmünün oldugu ayetler varken yani bütün zamani kapsayan o zamanda yasanilmis bir olay içinde gönderilmiştir yanı genellestiremezsin
he canım he soykırım ve barbar olmadıkları ıcın bugun musluman ulkelerdekı ınsanlar ordan kacıp avrupaya canadaya abdye sıgınmaya calısıyor. Tatlı su muslumanları
At kafali sen zulmemi ugruyorsun ki simdi deseler gel abd kanada ucarak gidersin orada bütün dunyadan insanlar var siz ateist zenginlerinin yaptığı gibi cocuklari doğacagi zaman gidip orda doguruyorsunuz sonra müslümanlara laf attın
Yahudiler ile hristiyanlar musluman ülkelere saldirmasa niye ülkelerini terk edip gitsinler
sakin ol cangıl zengin degilim. Ve kim oyle yapıyorsa en ıyısını yapıyor. Ortadogu bataklıgında kim ne yapsın.
yahudiler ve muslumanlar bana gosterırmısın hangı ulkeye saldırmıslar. Siz birbirinizi yiyorsunuz. Sucu onlara atıyorsunuz.
muslumanlarin yok ama yahudi ile hristiyanlarin saldırdığı ulkeleri soyleyebilirim
muslumanlar birbirini oldurmekten vakti kalmıyor zaten
Bak dostum islamiyet hicbir insana birbirini öldür demez o sozde kendini musluman zannedenlerin daha dogrusu müslüman bile degiller yapmış olduğu hatayı bir dine mal edemezsin
Büyük olasılık annen baban muslumandir onlar senin dedigini yapıyor mu birbirinimi yiyorlar adammi öldürüyorlar başkasının ulkesinde gozumu var somurmek icin
ben musluman olmadıgımı soylemedım nerden cıkarıyorsun bunu musluman oldugumuda soylemedım ama gerceklerıde gormezden gelemem
bakara sûresinin 178 . ayetinde ey iman edenler! Öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı. Hüre karşı hür, köleye karşı köle, kadına karşı kadın kısas edilir. Ancak öldüren kimse, kardeşi (öldürülenin vârisi, velisi) tarafından affedilirse, aklın ve dinin gereklerine uygun yol izlemek ve güzellikle diyet ödemek gerekir. Bu, rabbinizden bir hafifletme ve rahmettir. Bundan sonra tecavüzde bulunana elem dolu bir azap vardır. bakara sûresinin 191 . ayetinde onları nerede yakalarsanız öldürün. Sizi çıkardıkları yerden (mekke’den) siz de onları çıkarın. Zulüm ve baskı adam öldürmekten daha ağırdır. Yalnız, mescid-i haram yanında, onlar sizinle savaşmadıkça, siz de onlarla savaşmayın. Sizinle savaşırlarsa (siz de onlarla savaşın) onları öldürün. Kâfirlerin cezası böyledir. bakara sûresinin 251 . ayetinde derken, allah’ın izniyle onları bozguna uğrattılar. Davud, câlût’u öldürdü. Allah ona (davud’a) hükümdarlık ve hikmet verdi ve ona dilediğini öğretti. Eğer allah’ın; insanların bir kısmıyla diğerlerini savması olmasaydı, yeryüzü bozulurdu. Ancak allah, bütün âlemlere karşı lütuf sahibidir. bakara sûresinin 253 . ayetinde işte peygamberler! Biz onların bir kısmını bir kısmına üstün kıldık. İçlerinden, allah’ın konuştukları vardır. Bir kısmının da derecelerini yükseltmiştir. Meryemoğlu isa’ya ise açık deliller verdik ve onu ruhu’l-kudüs (cebrail) ile destekledik. Eğer allah dileseydi, bunların arkasından gelen (millet)ler, kendilerine apaçık deliller geldikten sonra, birbirlerini öldürmezlerdi. Fakat ayrılığa düştüler. Onlardan inananlar da vardı, inkar edenler de. Yine allah dileseydi, birbirlerini öldürmezlerdi. Lakin allah dilediğini yapar. nisâ sûresinin 74 . ayetinde o halde, dünya hayatını ahiret hayatı karşılığında satanlar allah yolunda savaşsınlar. Kim allah yolunda savaşır da öldürülür veya galip gelirse, biz ona büyük bir mükafat vereceğiz. nisâ sûresinin 89 . ayetinde arzu ettiler ki kendilerinin küfre saptıkları gibi siz de sapasınız da beraber olasınız. Bu sebeple, onlar allah yolunda hicret edinceye kadar içlerinden dost edinmeyin. Eğer bundan yüz çevirirlerse onları yakalayın ve bulduğunuz yerde öldürün. Onlardan ne bir dost edinin, ne de bir yardımcı. nisâ sûresinin 91 . ayetinde diğer bir takım kimselerin de hem sizden emin olmak, hem de kavimlerinden emin olmak istediklerini göreceksin. Bunlar küfre her döndürüldüklerinde ona atılırlar. Eğer bunlar sizden uzak durmazlar, sizinle barış içinde yaşamak istemezler, ellerini savaştan çekmezlerse, onları yakalayın ve onları nerede bulursanız öldürün. İşte bunlara karşı size apaçık bir yetki verdik. mâide sûresinin 33 . ayetinde allah’a ve resûlüne savaş açanların ve yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya çalışanların cezası; ancak öldürülmeleri, yahut asılmaları veya ellerinin ve ayaklarının çaprazlama kesilmesi, yahut o yerden sürülmeleridir. bu cezalar onlar için dünyadaki bir rezilliktir. Ahirette de onlara büyük bir azap vardır. tevbe sûresinin 5 . ayetinde haram aylar çıkınca bu allah’a ortak koşanları artık bulduğunuz yerde öldürün, onları yakalayıp hapsedin ve her gözetleme yerine oturup onları gözetleyin. Eğer tövbe ederler, namazı kılıp zekâtı da verirlerse, kendilerini serbest bırakın. Şüphesiz allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir. tevbe sûresinin 12 . ayetinde eğer antlaşmalarından sonra yeminlerini bozup dininize dil uzatırlarsa, küfrün ele başlarıyla savaşın (öldürün). çünkü onlar yeminlerine riâyet etmeyen kimselerdir. Umulur ki, vazgeçerler. tevbe sûresinin 111 . ayetinde şüphesiz allah, mü’minlerden canlarını ve mallarını, kendilerine vereceği cennet karşılığında satın almıştır. Artık, onlar allah yolunda savaşırlar, öldürürler ve ölürler. Allah bunu tevrat’ta, incil’de ve kur’an’da kesin olarak va’detmiştir. Kimdir sözünü allah’tan daha iyi yerine getiren? O halde, yapmış olduğunuz bu alışverişten dolayı sevinin. İşte asıl bu büyük başarıdır. ahzâb sûresinin 60,61 . ayetinde andolsun, eğer münafıklar, kalplerinde bir hastalık bulunanlar ve medine’de kötü haberler yayıp ortalığı karıştıranlar (tuttukları yoldan) vazgeçmezlerse, elbette seni onların üzerine gitmeye teşvik edeceğiz. Onlar da (bundan sonra) orada lanete uğramış kimseler olarak seninle pek az süre komşu kalacaklardır. Nerede bulunurlarsa, yakalanırlar ve yaman bir şekilde öldürülürler.
Yani sen şimdi bu ayetlerin hangi zaman hangi kosulda hangi olay icin gönderildiğini bilmeden kes kopyala yapıştır yapiyorsun
ayetler gayet acık ve net. Eger kuranda yazıyorsa halende gecerlıdır. Bu ayet vaktı gecmıs oburu zamanı bıtmıs. Dıgerı sımdı gecerlı dıye bırsey yok.
Nasil yok kardeşim hepsi bir neden sonuc icerisinde ve zaman olgusu içerisinde gonderildi genel olarak hükmünün oldugu ayetler varken yani bütün zamani kapsayan o zamanda yasanilmis bir olay içinde gönderilmiştir yanı genellestiremezsin
senın dedıgıne gore o zaman kuranın sımdı bır gecerlılıgı kalmıyor.
Genel hükümleri olduğu gibi o zamanin sartlarini olaylarini aydınlatmak için de gönderildigini söylemek istiyorum