Paranın faizini yemeyip fakir bir yetime vermek günah mıdır?

Paranın faizini yemeyip fakir bir yetime vermek günah mıdır?
E
0 kişi takip ediyor.
Misafir olarak yayınla
117
117 CEVAP

Adam araba almak istiyor... Cep telefonu yada çaģımızın hastalıģı her yeni şeylere sahip olma isteģi ile kredi alıyor ve faizini bile bile ödemeyi kabul ediyor. Ortada zorla faiz alındıģına dair bir durum yok bu durumda...... Bu o faiz anlayışınn içerisine giriyormu?

N

Güzel soru. Bende yillarca kendime bu soruyu sordum. Hep gerekceler gösterdim. Eger bugün aldigim paranin degeri seneye %50 düsmüs ise aradaki %50yi vermemek adaletsizlik olmaz mi gibi örneklerle.

Ugur Cayci 6 yıl

Yardım edeyim derken olan sana olacak işte. ...

Neslihan Seydin 6 yıl

O zamanın koşulları ile bu zamanı kıyaslıyamayız... Banka mı vardı? Teffeci kendi parası ile borç veriyorsa veriyordur... Yada birileri al benim paramı kullan ama bu kadar da faiz al mı diyormuş tefeciye. Yani karışık biraz. ..

Neslihan Seydin 6 yıl

Mutfakta biraz işim var. Dönünce yazarım inş

Ugur Cayci 6 yıl

Ekonomik sistemin kendi icindeki mekanizmalari ve siyasi girisimler paranin deger kaybetmesine neden oluyor. Bundan da yine para kazananlar var. Borsa tam da bunu yapiyor. Spekulasyonlarla bazi kagitlari degerinin üstünde satiyorlar. Ayrica daha üretilmemis degerleri vaktinen önce satarak daha elde edilmemis parayi yürürlüge sokuyorlar. Tüm bunlar insanlarin ac gözlülügünden. Parayi parayla alip satmaktan kaynaklaniyor. Bunu da alis-verise benzetiyorlar. Hic bir deger üretmek yok. Bu durum icin RIBA diyebiliriz. Bakara 275: O ribayı [emeksiz, risksiz, çalışıp çabalamadan kolayca elde edilen kazançları] yiyen şu kişiler, şeytânın bir dokunuşuyla çarptığı kişinin kalkışından başka türlü kalkamazlar. Bu, şüphesiz onların, “Alış-veriş, riba gibidir” demeleriyledir. Oysa ki Allah, alış-verişi helâl, bu ribayı harâm kılmıştır. Kendisine Rabbinden bir öğüt gelip de yaptığından vazgeçenin geçmişi kendisine, işi Allah'adır. Ve kim ki yeniden dönerse, işte onlar ateşin dostlarıdır. Onlar orada sürekli kalacaklardır. Sorunu temelden cözmek icin önce yönetime secilenlerin gercek müslüman olmasi ve 1970 öncesi ekonomik sisteme geri dönülmesi gerekiyor. O zamanlar faiz düzeni yoktu. Elindeki her kurus paranin karsiliginden merkez bankasinda altin rezervleri vardi. Hic bir sekilde deger kaybi yasanmazdi. Insanlarin ihtiyaci olan ihfak, zekat, sadaka kurumlari olusmadan, adaleti gözeten ekonomik banka düzeni kurulmadan, insanlara bu faiz demek pek dogru degil. Eger birseyi kaldiracaksak, önce onun yerine gelecek olan seyi koymak zorundayiz. Hayat bosluk kabul etmez. Umarim anlatabilmisimdir.

Ugur Cayci 6 yıl

Neslihan Seydin Bir konu acik kalmis. Yardim etmek bireysel olarak istenirse yapilabilir, fakat asil istenen gerekli kurumlarin olusturulup, insanlari dilenmeye mecbur birakmamak. Buna da SALAT Kurumlari (sosyal destek kurumlari) deyebiliriz. Kurumsalasmayan SALAT hizmetleri birileri tarafindan suistimal edilebilir. Merkezi (issizlik sigortasi gibi) Kurumsallasma tüm bu sorunlari asabiliyor zaten. Dilenen kisiye "git sosyal yardim al" diye biliriz.

Ugur Cayci 6 yıl

Anladım bunu... Bu durumu bile suistimal eden millionlarca da insanlar var... Ayrıyeten.. Yani belli başlı normların yürürlüģe girmesi mümkün görünmüyor... Anca Ada gibi biryerde yaşanırsa belki. ..

Neslihan Seydin 6 yıl

Yine de ben umutluyum. Mahalli Salatlar, Sehirsel Salatlar, Ülkesel Salatlar ve Küresel Salatlar, ki buna da HACC deniyor. Gerekli dogru organizasyon olursa basarilabilir. Tabi öncelikle vicdani degerlerin oturmasi lazim. Ahlaksiz olunca insana ne yapsan fayda etmez

Ugur Cayci 6 yıl