Aleviliğin sempati duyduğum yanları vicdanlaridır. Mesela alevilikte kurban kesmek olsa dahi dişi hayvan kesilmez. Doğurgan olması ve hamile olma riski sebebiyle böyle düşünür, hatta kasaptan et alırken bile özellikle erkek olmasını ister, özel kasap belirlerler.
Aleviligin kökeni ışık dinine dayanır. İnançları pagan kökleri taşır ve doğaya saygılılardir. Kültür ve din bir arada yani. Ne tam müslümanlar ne de pagan
Tam net degilim o konuda o kitabi yazan adam dogru duzgun alinti bile yapmamis. İnsanlik atesi bulduktan sonra pek cok isini yapabildi atese isiga saygi gosterdi. Her inancta isiga gunese saygi var ve rutellerinde yer alir. Abojinlerde de var kizilderilerde de var. Bana göre Alevilik sinifsal bir mesele ve ilk cikisida bencr Babali isyani
Eftalit>Ebdalit>Abdalit>Abdalan>Abdal. Güneş ve ateş kültü ile bağlantı buradan kurulursa sağlikli olur. Öte yandan zaten Eftalitlerin yönetici zümre türk oldugu, hükmettikleri bölgenin fars ve hint kültürlerinin kesişme noktalari oldugundan dolayi ve kadim Türk inancinin da ışıktan beslendigini göz önünde bulundurarak (öq tamga, mesela güne başlama zamani günesin dogdugu andir ve insanlarin ikk vazifesi güneşi 7 kez selamlamaktır) alevilige en çok etki eden abdalligin hakkinda bize daha çok bilgi verir. Alevilik ay kültünden islamin günes kültü ile harmanlanmasi demek daha net bir tanimlama olur. Alevilik sinifsal meseledir ve babailik ile cikar demek pek uyuşmaz gerçekle. Babailigin alevilikten çok daha farkli dinamikleri vardir. Alevilikte insani tanrilastirma cok marjinal azinliklarda vardir ama babailer baba ilyas'in tanri baba ishak'in peygamber olduguna inanirdi..
Meselenin alınıp ve hiç bir kaynak göstermeden sadece ışık kelimesiyle bu kadar basit şekilde 2000 yıl öncesine götūrūlmesi. Tabiki okunacak araştırılacak, lakin işin ciddeyetine varmak gerekir. İnsanlık ateşi bulur bulmaz var olan būtūn inançlar ona kutsalık biçti bu sadece ışıkla ve gūneşle açıklanabilir. Alevilikte insanı tanrılaştırma yok. Dört kapı 40 makamın sonu hakla būtūnleşmek kamili insan olmak vardır zaten o noktadan sonra;dine gerek kalmıyor. Babailer neden ayaklanďı peki? Hacı bektaşi velinin kardeşi bu ayaklanmada öldū ayrıca ahilerin būyūk çoğunluğu Bektaşilerden yanaydı. Yunus Emre bile şiirlerinden anlaşılacağı ūzere bir sūre mevlananın yanında kalır bakarki halktan uzak;saraydan ve mogollardan yardm alıyor gider Taptuk emrenin yanına. Yoksulardan yana olmakla ezenden yana olmak gibi bir durum var ortada. Ritūel farklılıklar teolojik bakış açıları ;bu ayaklanmanın arka planında bulunan sınıfsal tepkiyi değiştirmez. Araştırılmasında tartışılmasında yarar var. En būyūk sorunumuz ise yazılı kaynakların ya el konulması yada imha edilmesi.
Ferhat hocam celallenme yav bir dur hele Tasavvuf her zaman siyasete dahil olmuştur ama bu kadar da direkt hedef belirlememistir. Babailerin ayakalanmasini Celali ayaklanmasi gibi degerlendirmek hayli yanlis olur. Cikis noktasidaki elestiri ve tavirlarda da bir paralellik yoktur. Sinifsal bir atif yok denecek kadar azdir. Buna 1 diyelim. 2. 4 kapi 40 makam bektasiligin etkisiype aleviligin bir kaç fraksiyonuna etki etmistir ama salt abdal ve alevi geleneginde 4 kapi da yoktur 40 makam da yoktur. 4 kapi 40 makam bektaşilikte vardir. 3. Hünkâr yesevi ekolünden melami meşrep bir velidir. Kardesi de Baba ilyas ekolünden gelmiş bir daidir. Ikisi farkli ekollerdir, tüm okült disiplinler gibi benzerdir ama asla ayni degildir. 4. Mevlana Şems-i Tebriziye kadar bahsettigin gibi durumlari cikarina kullanan bir molladir. Şemsten sonra çok değişmiştir. Bunu özeleştiri yaparak zaten kendisi de belirtir ama mogollar ile isbirligi filan ispatlanamayacak iddialardir, akli basinda insanlar bunu agza dahi almazlar. 4. Semsten sonra Yunus Emre gidip ona talip oldugunda almasi gerekenleri almistir, divaninda anlatir. 5. Mutasavvıf Yunus ve Kadı/Danişment Yunus farkli kisiler olarak degerlendirilirdi, Mahmut Erol Kilinç bunlarin ayni insan oldugunu ortaya koymuştur. Yunus emre sinifsal bir eleştiri koymamakla beraber softa takimina tümden tavir koymuştur ki kendisi üst düzey burokrattir. Yunus Emrede olan ile Pir Sultanda olan farklidir. Yunus Emre, Mevlana düzeyde bir entelijansiyaya dahilken meramını halk dilinde anlatabilen (bu konuda tektir) doruk noktasıdır. Zaten mevlana, yunus, hünkar gibi insanlarda sınıf yoktur; tevhid vardir. 6. Yunus Emre daha hamken gidip ilk olarak Taptuk Emreye talip olur. Orada piştikten sonra durak durak dolanir. Mevlananin burada tek farki Taptuk, Hünkâr, Barak Baba gibi melami meşrep bir hali özünden degil Şemsten sonra edinmiş olmasidir. Ama belirli temel egitimleri babasindan ve Faridüddin Attar gibi adamlardan alan bir MOLLA'dir. 16. Yüzyila kadar Anadoluda sinifsal atif yapan bir ayaklanma yoktur. Felsefi olarak sinif bilincini veren ama Seyh Bedreddin gibi batıl eksende elestirileri olan nitelikte itirazlar cikmistir. Tasavvufu ve Mutasavvıflar sOL şartlanmalar ile okumamak gerekir. Keza onlar soldan degil, sol onlardan beslenmistir. Sadık Yalsızuçanların Cemalnûr Sargutla yaptigi mülakâtın derlemesi olan, Kenan Rifai ile Aşka yolculuk kitabini okuduktan sonra okült fraksiyonlari ve cekismeleri daha iyi anlarsin. Zaten zor bir kitap degil, 2 günde biter.
görkem Bizde polemik yoktur muhabbet vardır. 1)Babali ayaklanmasının sınıfsal bir yanı olmadığını söylüyorsun. Ayaklanan zenginlermiydi peki? Bana bu ayaklanan insanların(haydi senin gönlün olsun sınıfsal demiylim)yaşadıkları ekonomik koşulları söyle? Sınıfsal bir iddayla çıkmamış olmaları, onların nedenlerini ortadan kaldırmaz. 2)Bektaşilikle Alevilik arasında farklar var bu doğru. Bu ritüel farklılıkların ağaç ve toprak arasında ki ayrım gibidir. Her Alevi Hünkar Hacı bektaşi veliyi piri olarak kabul eder. Kim diyor etki etmemiş diye? Bunu neye göre söylüyorsun? Deyişlere, duazlara bakınca sana onlarca şey söylüyebilirim.Veya çocukluğumdan beri duyduklarıma dayanarak. Etki etmemesi Alevi toplumunun homejik bir toplum olmasından kaynaklıdır. Yazılı bir kaynağının var olanlarının yok edilmesinden veya ulaşmaya engelenmesindne kaynaklıdır. Düşünsene diyanetin 4 kapı 40 makamı yaydığını. Burada ki resmi ideolojinin nasıl başka bir inancı ötekileştirdiğini görebilirsin Biri iktidar, diğeri ötekileştirilmiş. Nereden koparacaksın bunu nereye koyacaksın? Veya Cemler'de halk mahkemeleri: Neden insanlar kendi kendilerine yargılama yapsınlar? Yapmak istesinler? Bunun arka planında adelete ve adeletsizleğe güvensizlik var. Oda kendi yargısını kurar. Öylede böylede, halen devam ediyor bu yargılama sistemi. 3)Bana göre de Hünkar yesevi dergahına uğramış. Ama o zaman Hz Yesevi hayatta yok idi. O zaman ki dergahcılık bu zaman ki gibi değildi. Sünnilikte bu zaman ki gibi ele alınmadı böylesine cürütülmemişti diyebiliri. O zamanın koşullarıyla ele alamak gerekir. Lakin Hünkarla Hz yesevi arasında bolca hikayeler anlatılır durur. Bu tamamen resmi ideolojinin tarihi çarpıtma çabasıdır. 4)Mevlana konusunda şunu söylüyebilrim. Mevlananın selçuklu sarayından para aldığı bir gerçek. Çok rahat olduğu bir gerçek. Buradan anlaşılması gereken iktidardan yana olduğunudur. Moğollardan para aldığına dair bir iki kayna okudum Moğalistanda böyle belgelerin olduğu söyleniyor. Yunus emrede yer yer laf çakar mevlanaya bana göre öyle 5)Yunustan alıntıyla gidelim:'Yanan Kömür kızan demir Örse çekiç salan benim''Dünya benim rızkımdır halk benim hakkımdır' 6)Bu ayaklanan adamların sınıfı neydi peki? Dış mihrakların oyunumu?
Ferhat Hocam, Babailerde kendi inanclari bağlaminda bir özgür ortam yaratmak isteyen, insani tanrilastiran bir akim ayaklaniyor. Türklerde insani tanrilastirma vardir. Bilge Kagan'in oglu Tengri Kagandir. Oguz Kagan bu gün anladigimiz şekliyle bir insan degil, Kadir-i mutlak'in yardim ederek tanrilastirdigi bir menkıbedir... Hünkâr icin resmi. İdeolojinin saptirma. Yaptigi gerçektir ama Bektaşiye icinde tipki Mevlevilikte oldugu gibi sünni bir akim vardir, bunlar çok kisa bir süre (yavuz dönemiyle-sarhoş selim arasi) güclendiyse de sonra yine softa gudumunden cikarak simdiki halini almistir ufak sapmalar haricinde. Ama dini teamüllerin geregi Velayetnamede üstüne basarak; günümüz tatli su müslümanlari ile selefiler arasinda bir kivamda Hünkar tarafindan dayatilir, ilk agizdan!! Dönemin ruhu bakimindan da fraksiyonlar veya inanclar arasinda kendi mahkemesini muhakemesini yapmasi cok daha dogaldir; inanclari ulus-millet gibi tek tip yurttaşlik bilincine yönlendiremiyordun. Kendi dinamiklerine sadık bir halde bir hukuk sistemiyle is goruyorlardi. 4 kapi 40 makam kahir ekseriyette yoktur alevilikte. Ayrica ayni tarikat kulturu hala vardir tasavvufta. Kamil-i mürsid. Gerekir talip olana. Pişmek isteyen en başta talip olmalidir.
Aleviligin kökeni ışık dinine dayanır. İnançları pagan kökleri taşır ve doğaya saygılılardir. Kültür ve din bir arada yani. Ne tam müslümanlar ne de pagan
Tam net degilim o konuda o kitabi yazan adam dogru duzgun alinti bile yapmamis. İnsanlik atesi bulduktan sonra pek cok isini yapabildi atese isiga saygi gosterdi. Her inancta isiga gunese saygi var ve rutellerinde yer alir. Abojinlerde de var kizilderilerde de var. Bana göre Alevilik sinifsal bir mesele ve ilk cikisida bencr Babali isyani
Eftalit>Ebdalit>Abdalit>Abdalan>Abdal. Güneş ve ateş kültü ile bağlantı buradan kurulursa sağlikli olur. Öte yandan zaten Eftalitlerin yönetici zümre türk oldugu, hükmettikleri bölgenin fars ve hint kültürlerinin kesişme noktalari oldugundan dolayi ve kadim Türk inancinin da ışıktan beslendigini göz önünde bulundurarak (öq tamga, mesela güne başlama zamani günesin dogdugu andir ve insanlarin ikk vazifesi güneşi 7 kez selamlamaktır) alevilige en çok etki eden abdalligin hakkinda bize daha çok bilgi verir. Alevilik ay kültünden islamin günes kültü ile harmanlanmasi demek daha net bir tanimlama olur. Alevilik sinifsal meseledir ve babailik ile cikar demek pek uyuşmaz gerçekle. Babailigin alevilikten çok daha farkli dinamikleri vardir. Alevilikte insani tanrilastirma cok marjinal azinliklarda vardir ama babailer baba ilyas'in tanri baba ishak'in peygamber olduguna inanirdi..
Meselenin alınıp ve hiç bir kaynak göstermeden sadece ışık kelimesiyle bu kadar basit şekilde 2000 yıl öncesine götūrūlmesi. Tabiki okunacak araştırılacak, lakin işin ciddeyetine varmak gerekir. İnsanlık ateşi bulur bulmaz var olan būtūn inançlar ona kutsalık biçti bu sadece ışıkla ve gūneşle açıklanabilir. Alevilikte insanı tanrılaştırma yok. Dört kapı 40 makamın sonu hakla būtūnleşmek kamili insan olmak vardır zaten o noktadan sonra;dine gerek kalmıyor. Babailer neden ayaklanďı peki? Hacı bektaşi velinin kardeşi bu ayaklanmada öldū ayrıca ahilerin būyūk çoğunluğu Bektaşilerden yanaydı. Yunus Emre bile şiirlerinden anlaşılacağı ūzere bir sūre mevlananın yanında kalır bakarki halktan uzak;saraydan ve mogollardan yardm alıyor gider Taptuk emrenin yanına. Yoksulardan yana olmakla ezenden yana olmak gibi bir durum var ortada. Ritūel farklılıklar teolojik bakış açıları ;bu ayaklanmanın arka planında bulunan sınıfsal tepkiyi değiştirmez. Araştırılmasında tartışılmasında yarar var. En būyūk sorunumuz ise yazılı kaynakların ya el konulması yada imha edilmesi.
Ferhat hocam celallenme yav bir dur hele Tasavvuf her zaman siyasete dahil olmuştur ama bu kadar da direkt hedef belirlememistir. Babailerin ayakalanmasini Celali ayaklanmasi gibi degerlendirmek hayli yanlis olur. Cikis noktasidaki elestiri ve tavirlarda da bir paralellik yoktur. Sinifsal bir atif yok denecek kadar azdir. Buna 1 diyelim. 2. 4 kapi 40 makam bektasiligin etkisiype aleviligin bir kaç fraksiyonuna etki etmistir ama salt abdal ve alevi geleneginde 4 kapi da yoktur 40 makam da yoktur. 4 kapi 40 makam bektaşilikte vardir. 3. Hünkâr yesevi ekolünden melami meşrep bir velidir. Kardesi de Baba ilyas ekolünden gelmiş bir daidir. Ikisi farkli ekollerdir, tüm okült disiplinler gibi benzerdir ama asla ayni degildir. 4. Mevlana Şems-i Tebriziye kadar bahsettigin gibi durumlari cikarina kullanan bir molladir. Şemsten sonra çok değişmiştir. Bunu özeleştiri yaparak zaten kendisi de belirtir ama mogollar ile isbirligi filan ispatlanamayacak iddialardir, akli basinda insanlar bunu agza dahi almazlar. 4. Semsten sonra Yunus Emre gidip ona talip oldugunda almasi gerekenleri almistir, divaninda anlatir. 5. Mutasavvıf Yunus ve Kadı/Danişment Yunus farkli kisiler olarak degerlendirilirdi, Mahmut Erol Kilinç bunlarin ayni insan oldugunu ortaya koymuştur. Yunus emre sinifsal bir eleştiri koymamakla beraber softa takimina tümden tavir koymuştur ki kendisi üst düzey burokrattir. Yunus Emrede olan ile Pir Sultanda olan farklidir. Yunus Emre, Mevlana düzeyde bir entelijansiyaya dahilken meramını halk dilinde anlatabilen (bu konuda tektir) doruk noktasıdır. Zaten mevlana, yunus, hünkar gibi insanlarda sınıf yoktur; tevhid vardir. 6. Yunus Emre daha hamken gidip ilk olarak Taptuk Emreye talip olur. Orada piştikten sonra durak durak dolanir. Mevlananin burada tek farki Taptuk, Hünkâr, Barak Baba gibi melami meşrep bir hali özünden degil Şemsten sonra edinmiş olmasidir. Ama belirli temel egitimleri babasindan ve Faridüddin Attar gibi adamlardan alan bir MOLLA'dir. 16. Yüzyila kadar Anadoluda sinifsal atif yapan bir ayaklanma yoktur. Felsefi olarak sinif bilincini veren ama Seyh Bedreddin gibi batıl eksende elestirileri olan nitelikte itirazlar cikmistir. Tasavvufu ve Mutasavvıflar sOL şartlanmalar ile okumamak gerekir. Keza onlar soldan degil, sol onlardan beslenmistir. Sadık Yalsızuçanların Cemalnûr Sargutla yaptigi mülakâtın derlemesi olan, Kenan Rifai ile Aşka yolculuk kitabini okuduktan sonra okült fraksiyonlari ve cekismeleri daha iyi anlarsin. Zaten zor bir kitap degil, 2 günde biter.
görkem Bizde polemik yoktur muhabbet vardır. 1)Babali ayaklanmasının sınıfsal bir yanı olmadığını söylüyorsun. Ayaklanan zenginlermiydi peki? Bana bu ayaklanan insanların(haydi senin gönlün olsun sınıfsal demiylim)yaşadıkları ekonomik koşulları söyle? Sınıfsal bir iddayla çıkmamış olmaları, onların nedenlerini ortadan kaldırmaz. 2)Bektaşilikle Alevilik arasında farklar var bu doğru. Bu ritüel farklılıkların ağaç ve toprak arasında ki ayrım gibidir. Her Alevi Hünkar Hacı bektaşi veliyi piri olarak kabul eder. Kim diyor etki etmemiş diye? Bunu neye göre söylüyorsun? Deyişlere, duazlara bakınca sana onlarca şey söylüyebilirim.Veya çocukluğumdan beri duyduklarıma dayanarak. Etki etmemesi Alevi toplumunun homejik bir toplum olmasından kaynaklıdır. Yazılı bir kaynağının var olanlarının yok edilmesinden veya ulaşmaya engelenmesindne kaynaklıdır. Düşünsene diyanetin 4 kapı 40 makamı yaydığını. Burada ki resmi ideolojinin nasıl başka bir inancı ötekileştirdiğini görebilirsin Biri iktidar, diğeri ötekileştirilmiş. Nereden koparacaksın bunu nereye koyacaksın? Veya Cemler'de halk mahkemeleri: Neden insanlar kendi kendilerine yargılama yapsınlar? Yapmak istesinler? Bunun arka planında adelete ve adeletsizleğe güvensizlik var. Oda kendi yargısını kurar. Öylede böylede, halen devam ediyor bu yargılama sistemi. 3)Bana göre de Hünkar yesevi dergahına uğramış. Ama o zaman Hz Yesevi hayatta yok idi. O zaman ki dergahcılık bu zaman ki gibi değildi. Sünnilikte bu zaman ki gibi ele alınmadı böylesine cürütülmemişti diyebiliri. O zamanın koşullarıyla ele alamak gerekir. Lakin Hünkarla Hz yesevi arasında bolca hikayeler anlatılır durur. Bu tamamen resmi ideolojinin tarihi çarpıtma çabasıdır. 4)Mevlana konusunda şunu söylüyebilrim. Mevlananın selçuklu sarayından para aldığı bir gerçek. Çok rahat olduğu bir gerçek. Buradan anlaşılması gereken iktidardan yana olduğunudur. Moğollardan para aldığına dair bir iki kayna okudum Moğalistanda böyle belgelerin olduğu söyleniyor. Yunus emrede yer yer laf çakar mevlanaya bana göre öyle 5)Yunustan alıntıyla gidelim:'Yanan Kömür kızan demir Örse çekiç salan benim''Dünya benim rızkımdır halk benim hakkımdır' 6)Bu ayaklanan adamların sınıfı neydi peki? Dış mihrakların oyunumu?
Ferhat Ali sinifsal temelleri atmis bir ayrismadir. Ne var ki sinifsal bir iddia ile. Ortaya cikmaz
Görkem Gönülay sınıflar o zaman nasıl gideceğini biliyormuydu?
Ferhat Hocam, Babailerde kendi inanclari bağlaminda bir özgür ortam yaratmak isteyen, insani tanrilastiran bir akim ayaklaniyor. Türklerde insani tanrilastirma vardir. Bilge Kagan'in oglu Tengri Kagandir. Oguz Kagan bu gün anladigimiz şekliyle bir insan degil, Kadir-i mutlak'in yardim ederek tanrilastirdigi bir menkıbedir... Hünkâr icin resmi. İdeolojinin saptirma. Yaptigi gerçektir ama Bektaşiye icinde tipki Mevlevilikte oldugu gibi sünni bir akim vardir, bunlar çok kisa bir süre (yavuz dönemiyle-sarhoş selim arasi) güclendiyse de sonra yine softa gudumunden cikarak simdiki halini almistir ufak sapmalar haricinde. Ama dini teamüllerin geregi Velayetnamede üstüne basarak; günümüz tatli su müslümanlari ile selefiler arasinda bir kivamda Hünkar tarafindan dayatilir, ilk agizdan!! Dönemin ruhu bakimindan da fraksiyonlar veya inanclar arasinda kendi mahkemesini muhakemesini yapmasi cok daha dogaldir; inanclari ulus-millet gibi tek tip yurttaşlik bilincine yönlendiremiyordun. Kendi dinamiklerine sadık bir halde bir hukuk sistemiyle is goruyorlardi. 4 kapi 40 makam kahir ekseriyette yoktur alevilikte. Ayrica ayni tarikat kulturu hala vardir tasavvufta. Kamil-i mürsid. Gerekir talip olana. Pişmek isteyen en başta talip olmalidir.