eee o zaman benım dediğim " kesinlikle bilemediğimiz bir şeye var yada yok diyemiyoruz.. Yoksa kendimizi kapamış ve kandırmış olabiliriz " argümanına karşı bunu niye getirdin
Bak Gökhan Özlüyorum bütün evreni karış karış keşfedip hiç bir canlı bulamazsak neden olamayacağını keşfetmiş olurum, ama hala daha kuantuma göre başka boyutlarda da yok diyemem, ben var demiyorum ama sen kesin yok diyorsun, Hawkings değil Einstein da yanıldı daha bir çok bilim adamı da kesin konusarak yanılacak bu evrende.. Bu kadar basit olay
değil tabii ki.. Ne biliyoruz o boyutun kavramlarını da böyle bir şey öne sürebilelim, mesela deniz de bir başka boyut gibi düşünsek denizlerde yaşayan canlılar da bizim gibi gelişmeli mi diyeceğiz.. Bilmiyoruz bak anahtar nokta burada bilmiyoruz, ama bilmediğimizi bilmiyor konumuna düşmemek lazım dediğim bu
Uzaylıların var olma ihtimali dünyada canlıların var olma ihtimaline eşitlenebilir dünyayı merkez almaktan çıkardığımız anda. Buradaki problemleri sıralarsak; 1. Canlı nedir? Evrende canlılık bir istisnai durum olduğu bilgisinden hareketle bunların uzayda birbirlerine rast gelme olasılığı da bu yüzden oldukça zor olabilir. 2. Eşdeğer zaman çizgisi olduğunu var sayalım belli hata payları dahilinde kendimizi sabit sayarsak bu mümkün. Zira böyle bir mutlak zaman kavramı olmasa bile biz bakmadığımızda ya da ışığı bize ulaşmadığında andromeda galaksisi hayal olmuyor değil mi? Böyle bir çizgi dahilinde bizim şu anımız referans alındığında galaksimizde milyonlarca evrende milyarlarca zeki olabilir ancak muhtemelen çoğu bizim seviyemizde bizden az daha ilkel ya da gelişmiştir. Bu durumda biz ne düşünüyorsak her biri de bu konuda benzer düşünüyor olmalı ancak irtibat mümkün değil aradaki mesafe de düşünülürse. 3. Zeki varlıkların zeka geliştirmesi için gereken birikim de gezegendeki dinamiklere bağlı ve tüm gezegenler aynı anda oluşmuş değiller. Bu durumda zaman ölçekleri çok farklı işliyor olmalı yani çok da yakın olamaz. Yani demek istiyorum ki, bizden sadece bir kaç bin yıl ileri geri medeniyet bir yana, bu aşamalara bizim açımızdan bizden 10 milyon yıl önce gelmiş yok olmuş ya da biz belki yok olduğumuzda ilk sanatsal girişimi 10 milyon yıl sonra başka yerde yapacak olan canlılar söz konusu ortak biz medeni zaman çizgisinde buluşabilmemiz çok güç olabilir. 4. İrtibatın mümkün olabilmesi için bu medeniyetlerden en az birinin hayaller ötesinde gelişmiş olması gerekebilir yukarıdaki nedenlere bağlı olarak. Bu da bizimki gibi medeniyetleri pasif kılar yani bunun inisiyatifi bizlerde değil ne kadar iyi gözlem yaparsak gelişirsek gelişelim bu tipler bambaşka bir aşamada olacaklar tespit edemeyeceğiz. 5. Kendimizi ilginç ya da özel düşünsek de böyle medeniyetler için bu söz konusu olmayabilir bizim gibi sürüyle var biraz bizim hayvanlara baktığımız gibi bakıyor olabilirler hepimize. İlginç bulsalar da iletişim manasız olacaktır bir çok durumda zira biz hiç bir şey anlıyor değiliz onlara kıyasla daha dün mağaradan çıktık ve hala içgüdülerle hareket eden birbirini yiyen canlılarız. 6. Tüm bunlar ışığında insanın hayal gücü uzaylıları bu gerçeklerden bağımsız olarak kurgulayacaktır tıpkı tanrıları da cinleri şeytanları da veya diğer hayali varlıkları kurguladığı gibi. Onlarda olduğu gibi bu konuda da birtakım şahitler onlardan vahiy alanlar ortaya çıkacak her türden sanatsdal girişime edebiyata konu olacaktır sonuç olarak tüm bu düşünceler dahilinde yine aranan şey uzaktaki benzerlerimiz biz gibi olmasa da temelde bizim gibi olup farklı yoldan ilerlemiş akıllılardır. Sonuç olarak bu noktada UFO lara inanmak da gerekmiyor muhtemelen insanlığın çoğunlukla yanıldığı hayal gücü aceleceliğinden doğmuş olduğu anlaşılıyor zaten uzaylının ve aracının standart şekli olduğunu uzaylının da cinlere benzetildiğini görüyoruz genelde. Ancak buradan da sadece insan olabilir sonucu çıkmıyor nitekim suyun olduğu katı ve sıcak bir gezegende insana tam benzemese de canlılar son derece mümkün. .
Murat Terme abi, Uzaylı neyin yok
Bilmiyoruz Gökhan Özlüyorum.. Kesinlikle bilemediğimiz bir şeye var yada yok diyemiyoruz.. Yoksa kendimizi kapamış ve kandırmış olabiliriz ..
Uzaylılar, günümüzde edebiyat malzemesi oldu. Cyberpunk, bilim kurgu yazarları, yapımcıları ve astroloji sevdalılarının ekmek kapısı
günümüz edebiyatında olanlar gerçek olmuyormu yani
Cıks Abi günümüz debiyatı uzaylıları senden benden daha gerçekci tasvir edilmiş
eee o zaman benım dediğim " kesinlikle bilemediğimiz bir şeye var yada yok diyemiyoruz.. Yoksa kendimizi kapamış ve kandırmış olabiliriz " argümanına karşı bunu niye getirdin
Abi, sana bir belgesel önereyim, Stephan Hawkins, İnto The Universe With. Neden olamayacağını kendin gözlemle.
Bak Gökhan Özlüyorum bütün evreni karış karış keşfedip hiç bir canlı bulamazsak neden olamayacağını keşfetmiş olurum, ama hala daha kuantuma göre başka boyutlarda da yok diyemem, ben var demiyorum ama sen kesin yok diyorsun, Hawkings değil Einstein da yanıldı daha bir çok bilim adamı da kesin konusarak yanılacak bu evrende.. Bu kadar basit olay
Senin mistik yanın canlı abi Seviyorsun böyle kurguları. O zaman Tanrı da vardır diyebiliriz, melek de, cin de..
yada bu kavramları doğru kullanmıyoruz diyebiliriz ..
Farklı bir evrede bir yaşam varsa tıpkı bu evrimsel süreç gibi olur ve bu zamana kadar tıpkı bizler gibi gelişmiş olmaları gerekir değil mi ?
Ya da bakteri formunda gelişmemiş yaratıklar ?
değil tabii ki.. Ne biliyoruz o boyutun kavramlarını da böyle bir şey öne sürebilelim, mesela deniz de bir başka boyut gibi düşünsek denizlerde yaşayan canlılar da bizim gibi gelişmeli mi diyeceğiz.. Bilmiyoruz bak anahtar nokta burada bilmiyoruz, ama bilmediğimizi bilmiyor konumuna düşmemek lazım dediğim bu
Ignoramus et ignorabimus
Aslında o da belli deği Münir Açikgöz bey bence mutlaka bir gün bileceğiz, onuda bilemiyoruz
Birgün bileceğimize bende inanıyorum, bu konuda favori cümle bana göre Rambo 1 filminde , " When the law stops, and I start "
Kanun durursa benim başlamam da ayrı bir kanunsuzluk oluyor gerçi, bence kanunun açıklarını gidermek lazım
Kanun diye betimlediğimiz insan üretimi
Uzaylıların var olma ihtimali dünyada canlıların var olma ihtimaline eşitlenebilir dünyayı merkez almaktan çıkardığımız anda. Buradaki problemleri sıralarsak; 1. Canlı nedir? Evrende canlılık bir istisnai durum olduğu bilgisinden hareketle bunların uzayda birbirlerine rast gelme olasılığı da bu yüzden oldukça zor olabilir. 2. Eşdeğer zaman çizgisi olduğunu var sayalım belli hata payları dahilinde kendimizi sabit sayarsak bu mümkün. Zira böyle bir mutlak zaman kavramı olmasa bile biz bakmadığımızda ya da ışığı bize ulaşmadığında andromeda galaksisi hayal olmuyor değil mi? Böyle bir çizgi dahilinde bizim şu anımız referans alındığında galaksimizde milyonlarca evrende milyarlarca zeki olabilir ancak muhtemelen çoğu bizim seviyemizde bizden az daha ilkel ya da gelişmiştir. Bu durumda biz ne düşünüyorsak her biri de bu konuda benzer düşünüyor olmalı ancak irtibat mümkün değil aradaki mesafe de düşünülürse. 3. Zeki varlıkların zeka geliştirmesi için gereken birikim de gezegendeki dinamiklere bağlı ve tüm gezegenler aynı anda oluşmuş değiller. Bu durumda zaman ölçekleri çok farklı işliyor olmalı yani çok da yakın olamaz. Yani demek istiyorum ki, bizden sadece bir kaç bin yıl ileri geri medeniyet bir yana, bu aşamalara bizim açımızdan bizden 10 milyon yıl önce gelmiş yok olmuş ya da biz belki yok olduğumuzda ilk sanatsal girişimi 10 milyon yıl sonra başka yerde yapacak olan canlılar söz konusu ortak biz medeni zaman çizgisinde buluşabilmemiz çok güç olabilir. 4. İrtibatın mümkün olabilmesi için bu medeniyetlerden en az birinin hayaller ötesinde gelişmiş olması gerekebilir yukarıdaki nedenlere bağlı olarak. Bu da bizimki gibi medeniyetleri pasif kılar yani bunun inisiyatifi bizlerde değil ne kadar iyi gözlem yaparsak gelişirsek gelişelim bu tipler bambaşka bir aşamada olacaklar tespit edemeyeceğiz. 5. Kendimizi ilginç ya da özel düşünsek de böyle medeniyetler için bu söz konusu olmayabilir bizim gibi sürüyle var biraz bizim hayvanlara baktığımız gibi bakıyor olabilirler hepimize. İlginç bulsalar da iletişim manasız olacaktır bir çok durumda zira biz hiç bir şey anlıyor değiliz onlara kıyasla daha dün mağaradan çıktık ve hala içgüdülerle hareket eden birbirini yiyen canlılarız. 6. Tüm bunlar ışığında insanın hayal gücü uzaylıları bu gerçeklerden bağımsız olarak kurgulayacaktır tıpkı tanrıları da cinleri şeytanları da veya diğer hayali varlıkları kurguladığı gibi. Onlarda olduğu gibi bu konuda da birtakım şahitler onlardan vahiy alanlar ortaya çıkacak her türden sanatsdal girişime edebiyata konu olacaktır sonuç olarak tüm bu düşünceler dahilinde yine aranan şey uzaktaki benzerlerimiz biz gibi olmasa da temelde bizim gibi olup farklı yoldan ilerlemiş akıllılardır. Sonuç olarak bu noktada UFO lara inanmak da gerekmiyor muhtemelen insanlığın çoğunlukla yanıldığı hayal gücü aceleceliğinden doğmuş olduğu anlaşılıyor zaten uzaylının ve aracının standart şekli olduğunu uzaylının da cinlere benzetildiğini görüyoruz genelde. Ancak buradan da sadece insan olabilir sonucu çıkmıyor nitekim suyun olduğu katı ve sıcak bir gezegende insana tam benzemese de canlılar son derece mümkün. .