Yeni dünya düzeni veya devleti bizim için ne ifade ediyor.. Gelecekte bizi ne gibi tehditler bekliyor.. Kıyamet alametleri ve kadim bilgiler bizi neye karşı uyarıyor.. Kıyamet önü deccaliyet veya mehdiyet nasıl bir sistemin zirvesi olabilir.. İnsan birimi nereye doğru gidiyor..
Değerli dostlar..
Şöyle kendimizi ve duyusal varlığımızı da işin içine katıp sohbet edelim.. Bugün küçüğü gibi gözüken ve gelecekte belki büyük oyunun sahneleneceği küçük hayatlarımız da olan oyunları da sohbetimize katalım.. Yeni dünya düzeni ve sistemi korkarım ki gerçekleşiyor.! Pekala bu sistem hayırlı ellerde bizim adımıza hayır mıdır, yoksa şerli ellerde bize şer midir.. Zihin fırtınamıza konu başlıkları atalım.. Para(Finans)diyelim, altın, gümüş, elmas, petrol, enerji, banka, ham madde, iletişim(İnternet, tv, gazete, telefon),gıda(yiyecek), su(içecek) ve ilaç(vs. Sanayisi) diyelim.. özellikle insanın birimsel varlığını sürdürebilmesi için ana ihtiyacı olan gıda, su, ilaç.!!! Hiç dikkatle izlemledinizmi.!? Yukarıda saymış olduğumuz tüm konu başlıklarının birilerinin örtülü gizli eli ile belli bir tekel sistemine doğru kaydığını.. Hiç dikkat ettiniz mi bir ailenin tüm ömrünü bir ev bir araba ve temel ihtiyaçlarını karşılama konusunda modern kölelik yaşamaya başladığını.!! Bir kölede olması gereken tasmamız ve kulak küpemiz yok gibi gözükse de yakında elektronik (çipli kimlik, uydu bağlantılı konum belirleyici sim ve alışveriş) kartımızı boynumuza asarlar diye düşünüyorum.. Bu konu bugün değilse de yakın bir gelecekte bizim çocuklarımız ve torunlarımız için bir tehdit unsuru olacağı kanaatindeyim.!! Bu konuda biraz beyin ve zihin jimnastiği yapalım, sizler geleceği nasıl görüyorsunuz.. Art niyetli bir dünya yönetim sistemine karşı nasıl bir mücadele yürütmeliyiz.!??
Not: Lütfen yorumlarda siyaset etnik veya inanç tarafgirliğine girmeden, insani birimsel fikrimizi paylaşalım.!
Modern köleliğe karşı nasıl mücadele edilir?
Mehmet Demırkaya
M
0 kişi takip ediyor.
Paylaş:
Bilim ve fenden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır.. Mehdi filan yok uydurmayın.. Yeni dünya düzeni bilim ve fenne kim sahip olursa, onun olacaktır.. Görünen o ki yeni galaksilerde yaşam kolonileri kuracak olanlar;her türlü kimyasal, biyolojik ve mekanik silahlarla dünyadaki insanları yok edip tekrar dünyaya dönüp, yeni bir düzen kuracaklardır.. Din ve ideolojiler 'bahane', insanlar ise 'kurban' edilerek kıyıma tabii tutulacak. Bu kıyım terörizm üzerinden devam eden 3. dünya savaşıdır, Bu savaş nükleer ve kimyasal silahların kullanılması ile son bulacaktır. Buna kızılca kıyamette diye bilirsiniz. Hayatta kalanlar ise başka galaksi ve gezegenlerde koloni kurup, hayatını devam ettirenler olacaktır.. Unutmayınız ki İstikbal göklerdedir. Biz bu dünyada barışı isteyen bir dünya Liderine sırtımızı dönüp, ilmi fenni terk edip, aklımızı da kokuşmuş yobazlığın pazarlamasını yapan meczupların peşinden sürüklendikçe zaten zifirinin de karanlıklarına doğru yol almaktayız... Zafer ilmi ve fenni elinde tutanların olacaktır.. Gerisi rivayetler üzerine kurulu masallardır...
Herkes mehdi beklediği için dünya bu halde herkes mehdi olmak için çalışsa dünya ütopik bir aedene dönüşücek. Bedel ödeye ödeye öğrenicez.
Peki kıyılan insanlar ne olacak? Onlara kıyanların hesabını kim verecek? Bilim ve fenmi? Haksızlık yapanın yanına mı kalacak bu düzen? Adalet savunucuları bunlar mı olacak? Asan kesen yokeden? Adaleti de bunlar mı yönetecek? Bakınız bilim ve fen rekabetin zirvesinde olduğu dönemin başkahramanı marie curie adlı ünlü bir bilim kadının söylemine. Birinci Dünya Savaşı sonrası başlayan bu bilimsel savaş tüm dünya devlerinin peşinden koştuğu radyoaktivite kuramının kilit ismidir marie curie. Radyum elementini inceleyip x-ray cihazını bulan bu hanımdı... Ve kendisi insanlığın iyiliği için savaşan bir bilim kadınıdır. Çalışmaları esnasında aşırı radyasyona maruz kaldığı için hayatını kaybetmeden önce şöyle bir konuşma yapar. İnsanlar ona tehlikeli bir işle uğraştığını söylesede o kurtarılacak tek bir insanın kıymetinden bahseder ve insanlığın bu gücün farkında olacağı gün bilimin insanlık yararına ulaştığı en son basamak olduğunu anlatır durur. Sonunda kan kanserine yenik düşer ve son anlarında şunu dile getirir. Bulduğu parçacıkların hem hayat kaynağı hemde yokoluşun anahtarı olduğunu bilir. Dünya devleri bu buluşun peşine yokedici yönüyle ilgilenip düşerken marie şunları der son nefesinde ' ben insanlığın iyiliği için uğraşıp can veriyorum. Onları yok etmek için değil eğer bu gücü savaşta kullanmaya kalkışırlarsa ben bir insanlık şuçu işlemiş sayılacağım. Bunu yapanlarsa tanrı nın var olduğunu bilsinler' Albert Einstein da benzer bir fikre sahipti. Ahlak ve din gereklidir der kendisi. Bu kadar kötülük kimsenin yanına kalmamalı. Adalet insanoğlunun elinde adalet değil. Benim nacizane fikrim. İyi akşamlar dilerim
Amaç, Mehdi beklemek filan değil, tembellik. Artık inanç sahibi olmak elini açıp herşeyi dua ile isteyen demek oluyor. Ben parmağımı oynatmadan sahip olmalıyım, çünkü Allah'a inanıyorum mantığındaki var. İşte bu yüzden postta anlatılanlar doğrudur. Evet tekelcilik padişahlık dönemindeki kadar açık olmamada yaygın ve etkin bir şekilde uygulanıyor. Ve yine evet, toplumun orta direği aileler bir araba, bir ev için piramit işçisi gibi çalıştırılıyor. Sırf bu durumu standart haline getirebilmek için üreten köylüyü desteksiz bırakarak şehre göçe zorlayan yardımcı sistemler de kuruldu, başarıyla işliyor....
Sayın ( adaşım ) Atila Işık ellerinize sağlık, güzel bir düşünce. Google de 3Alternatif diye bir arama yapın ilginizi çekebilir diye düşünüyorum!