Pratik bir yana, öğrenme ve öğretme şekilleri yanlış olduğundan kaynaklı. Sen istediğin kadar test çöz, istediğin kadar kelime ezberle. İngilizce konuşmaya cesaret edemedikten sonra olmaz o iş. İngilizcesi kötü olduğu için konuşmaya çekinenler, ingilizce konuşmadıkları için de gelişemiyorlar. İstersen 100 kelime bil ve basit cümleler kur ama mümkün olduğunca zorla sınırları. beyin zor durumda kalınca kelimeleri de öğrenirsin, konuşmayı da. Öyle pahalı dil kurslarına inanmıyorum ben.
Çünkü her öğrenilen konuda olduğu gibi, ezberleyerek bir yere varılmaz. Eğer bir şeyi gerçekten öğrenmek istiyorsanız, ona ilginiz olması, onu hayatınıza sokmanız gerekiyor. Eğer birisi kendi imkanlarıyla İngilizce yazmaya, okumaya, konuşmaya çalışmıyorsa, istediğiniz kadar diretin zaten çok büyük bir ihtimalle öğrenemez.
Kişisel bir örnek vereyim. İngilizce bana ilk gösterildiği zaman 4. sınıftaydım. O zamanlar "My name is bora." demekten acizdim. Sonra 5. sınıfa geçtim, bir arkadaşım kötü not almasın diye onu çalıştırmaya çalışırken az da olsa aşina oldum. Asıl olay 6. sınıfta oldu, dersleri dinledim ve dinlediklerimi internette kullandım -evde çalışmadım bile-. Sınavlardan tam çekmeye başladıktan sonra da o tarihten lise sona kadar 1 gram İngilizce dersi dinlemedim, çalışmadım. Sadece 6.sınıfta aldığım o basit temel ile Bilkent'in hazırlığını atladım. Burada elbette hocanın da etkisi var, fakat asıl etki benim bu bahsettiğim 6 senelik süreç boyunca İngilizceyi hayatımda aktif olarak kullanmamdı. İngilizce yazı yazar, tartışır, makaleler okur, çoğu zaman çekinsem de gerektiğinde sohbet ederdim. Yani yapılması gereken aslında bu, bu kısıma gelindikten sonra tek sıkıntı küçük dil bilgisi hataları olabilir ki bu durumda tıpkı Türkçedeki hatalar gibi çok basit bir şekilde düzeltilebiliyor, çünkü artık dili bilmiş sayılıyorsunuz.
Alakası yok. İnsan kendisi dahi öğrenebilir. Günde 8 saat haftalarca podcast dinlediğimi oyun videoları izlediğim hatırlarım. Okuldaki eğitim tabiki bok gibiydi. Ancak hocalar şöyle bıdı bıdı diye ağlamanın hiç kimseye faydası olmaz dostlar.
Yanılıyorsun. Karşısında ki öğrenci ile iletişimi ve eğitim becerisi güçlü olan bir öğretici ile onu beceremeyen yada maaşımı alayım derdinde ki öğretici arasında dağlar kadar fark var.
Kişi kendi öğrenmek istese de o dediğin oyunlar (FRP&RPG etc.) filmler ve ingilizce altyazılı izlemek ancak kelime öğrenme kapasitesini geliştirir. Grammer için ciddi anlamda izahı ve öğretimi güçlü bir öğretici şart.
Grammar içinde öğrenici yine kendi çabalarıyla çok rahat bir şekilde öğrenebilir. Konu İngilizce yahu. İngilizce. Sınırsız kaynağa çok kolay şekilde ulaşabileceğiniz bir dil. Öğretici yardımına dahi ihtiyaç duymayacağınız bir dil açıkçası. Bu konuda bende sana katılmıyorum sevgili Dean Subulan
Demek istediğim belli bir yere kadar ilerleyebilirsin. Karşılıklı eğitim şart bir müddet sonra. Kişiler kendini eğitebilir evet, belli bir sevieye kadar bende öyle yaptım. Fakat internet ortamı çok sesli bir ortam olduğundan insanın kafasını karıştırmaya da müsait. O yüzden yüz yüze detaylı bir eğitim şart. Lakin sanırım kendi başına ingilizce öğrendim diyen insanlar cidden ingilizceyi öğrendiğini sanıyor da olabilir. Bence bu çok yanlış bir yaklaşım. En önemli şey ise ingilizce de konuşma dır. Konuşmalı ders veren eğitimler diğerlerinden daha önemlidir.
İngilizce öğrenmenin püf noktası onu benimsemektir. İngilizceyi ve kültürel yaklaşımlarını sevmektir. Hatta müziklerini ve filmlerini ön yargısız olarak izleyip dinlemektir.
Eğer içinizden gelmiyorsa zorlamanın anlamı yok. Ve en önemlisi ingilizceyi Türkçe düşünmeyeceksiniz. Tüm alışkanlıklarınızı kenara bırakıp ingilizceyi ingilizce olarak algılamak zorundasınız yoksa başarılı olmanız zordur.
Arabin kuran dilini öğrenmek daha cazip geldiğinden olabilir. Liselere seçmeli ders olarak kuranı kerim eklenmiş İngilizce saatleri azaltılmış. Sanki herkes Şakir Şakir İngilizce konuşuyor. İşin ilginç olanı ise o arapcasini öğrenmek istedikleri Araplar Şakir Şakir İngilizce konuşuyor.
Etrafında Türkçe konuşan insanlar oldukça imkansız gibi bir şey. Birazcık sıkıya gelmen lazım. İngilizce konuşmak tek seçeneğin olmalı. Bakkaldan ekmek su bile alamaz durumda olmalısın İngilizce bilmeden. Ancak o zaman öğrenebilirsin adam akıllı. Kısacası Türkiye de bu iş olmaz.
it's not that hard. Watch everyday an english video on a topic you're interested in and try to understand it. That way your vocabulary will grow and you'll not get bored, cause it is something you want to know. Consistancy is key. Good luck!
hersey istekle baslar... benim lisede haftada bes saat ingilizcem vardi. Ama yinede simdi bildigim kadar bilmiyordum, cünkü dersi hic sevmiyordum ve dil ögrenmekle fazla aram yoktu. Ama okul bittikten sonra internetde bazi gördügüm yazilari ve videolari anlamak istedim, ve anlamadigim kelimeleri arastirdim vs. izledigim videoyu nerdeyse on saniyede bir durdurdugum oluyordu, her kelimeyi anlamak istiyordum ve buluyordum googledan. Böylelikle bu hale geldim. Artik nerdeyse herseyi anliyorum, yaziyorum, konusuyorum... Yabanci arkadaslarda edindim facebooktan, güzelce sohbet edebiliyoruz. Sizde yapabilirsiniz.
Eşimle de bunun kavgasını yapıyorum hep. O da aynısını söylüyor. Peki Türkçe düşünmemek demek bildiğin tekdil bu olduğuna göre düşünmemek demek olmuyor mu? Düşünmeden nasıl çeviri yapacağım? Sizin dediğinizden sadece dizi izleyip kalıp ezberlememiz gerekiyor sonucu çıkarıyorum.
Öğrenememek değil öğrenmemek, bu güne kadar kim istemişte dil öğrenememiş? Ha eğitim kötü ona bir şey diyemem salak salak şu tense bu tense diye öğreniyoruz, haliyle akılda kalmıyor
Dil ögrenme biraz yetenek biraz da ilgi meselesi bence.. Ben hem lise de hem de üniverste de iki sene hazırlık okudum.. Ama inglizcem what is this, this is a book seviyesinde.. Yeteneksizim yabancı dil konusunda
çünkü çocuk okul öncesi dönemde ailesi tarafından bilim ya da dil öğrenmeye güdülenmemiş halde. Çocukta ilgi olmayınca öğrenmiyor. Yani mesele öğrenememek değil, öğrenmeye güdülü olmamak
Daha ingilizce ogretmenleri ingilizce bilmiyor ki (bazilari) biz ögrenelim. Ilkokul 4.siniftan beri ilgim vardi hep hocaya bir sey sormaya çalışıyordum yok bilmiyorum etmiyorum
Hem okullardaki dil eğitimi tamamen rezalet baştan son sınıfa kadar aynı şeyleri tekrarlatıp duruyorlar öğrenciler what is your name'den başka bir şey bilmiyor ortalama bir okulda. Ondan sonra ilgili olup çalışman lazım çoğu kişi çalışmiyim ama kendiliğinden öğreneyim diyor o yüzden are you cola'dan ileri gidemiyor en çok ta dil yeteneği işi herkes kolay öğrenemez bazıları çok çalışmasa bile hemen kapar bazıları çok çalışsa bile öğrenemez.
Hanımefendi telaffuzu gözünüzde büyütmeniz çok saçma, şu an dil öğrenemiyor oluşumuzun sebebi (sözüm meclisten dışarı) ilk okul 4'den itibaren çocuklara SIMPLE PAST TENSE, PERFECT BİLMEM NE TENSE, o tense bu tense saçma sapan şeyler öğretiliyor. E tabi çocuk doğal olarak bi bok anlamıyor, benim gibi dizi, film izlemezse bir daha İngilizce ilişkisi bile olmuyor. Ha tabi farklı dil ailelerindeyiz bizde hece düzeni var ayrıca sondan eklemeli bir dil, ancak inanın bana bir İngiliz, Türkçeyi akıcı bir şekilde öğrenebiliyorsa bir Türk hayli hayli öğrenir
bakın ingiliz, alman, fransız Ve diğerleri Türkçe bilmez sadece ezberlediğini konuşur.. Asla Türk gibi Türkçe bilmez.. Onlar ezberlediği cümleleri konuşur. Biz ise ingilizceyi öğrenmeye çalışırız. Ezberlemeye değil. Mesele burada..
mesela Rusça kiril alfabesi ile yazılır ama bir Türk üç ay da kendini anlatabilecek kadar Rusça öğrenir hiç yazıya girmeden bunu yapabilir
ama aynı Türk bir, iki yıl İngiltere de kalsa yinede öğrenemez. Nedeni ise yazı olarak aynı alfabeyi kullanmaktan alfabe aynı ama okunuşu farklı oysa Rusça alfabe olarak Türk alfabesinden daha da farklı bunun sebebi Türkçenin yazıldığı gibi okunması
Pratik yapmadığımızdan. Boşluk doldurmacalı dil öğrenme yaygın bizde
Abi kısaca zor geliyor sanırım. Üşeniyoruz. Tembel milletiz biz. Çabuk bıkıyoruz. Öğrenmek isteyen pekala öğreniyor
Pratik bir yana, öğrenme ve öğretme şekilleri yanlış olduğundan kaynaklı. Sen istediğin kadar test çöz, istediğin kadar kelime ezberle. İngilizce konuşmaya cesaret edemedikten sonra olmaz o iş. İngilizcesi kötü olduğu için konuşmaya çekinenler, ingilizce konuşmadıkları için de gelişemiyorlar. İstersen 100 kelime bil ve basit cümleler kur ama mümkün olduğunca zorla sınırları. beyin zor durumda kalınca kelimeleri de öğrenirsin, konuşmayı da. Öyle pahalı dil kurslarına inanmıyorum ben.
Çünkü her öğrenilen konuda olduğu gibi, ezberleyerek bir yere varılmaz. Eğer bir şeyi gerçekten öğrenmek istiyorsanız, ona ilginiz olması, onu hayatınıza sokmanız gerekiyor. Eğer birisi kendi imkanlarıyla İngilizce yazmaya, okumaya, konuşmaya çalışmıyorsa, istediğiniz kadar diretin zaten çok büyük bir ihtimalle öğrenemez.
Kişisel bir örnek vereyim. İngilizce bana ilk gösterildiği zaman 4. sınıftaydım. O zamanlar "My name is bora." demekten acizdim. Sonra 5. sınıfa geçtim, bir arkadaşım kötü not almasın diye onu çalıştırmaya çalışırken az da olsa aşina oldum. Asıl olay 6. sınıfta oldu, dersleri dinledim ve dinlediklerimi internette kullandım -evde çalışmadım bile-. Sınavlardan tam çekmeye başladıktan sonra da o tarihten lise sona kadar 1 gram İngilizce dersi dinlemedim, çalışmadım. Sadece 6.sınıfta aldığım o basit temel ile Bilkent'in hazırlığını atladım. Burada elbette hocanın da etkisi var, fakat asıl etki benim bu bahsettiğim 6 senelik süreç boyunca İngilizceyi hayatımda aktif olarak kullanmamdı. İngilizce yazı yazar, tartışır, makaleler okur, çoğu zaman çekinsem de gerektiğinde sohbet ederdim. Yani yapılması gereken aslında bu, bu kısıma gelindikten sonra tek sıkıntı küçük dil bilgisi hataları olabilir ki bu durumda tıpkı Türkçedeki hatalar gibi çok basit bir şekilde düzeltilebiliyor, çünkü artık dili bilmiş sayılıyorsunuz.
Türkçeyi bilenimiz yok ki.
Are you otel ?
Türkçe nin bulunduğu dil ailesinin verdiği dezavantajda var. Sondan eklemeli dil olmasının batı Dilleri karşısında verdiği dezavantaj büyük
Öğrenmek istemedikleri için.
Birde öğretmeyi bilen olmadığı için.
Not: Çok az sayıda ki değerli öğreticilerimiz hariç.
Merak ediyorum, okullarda ingilizceye başlarken ingilizce alfabeyi okutarak, öğrenciyi cezalandırmadan ve korkutmadan eğitim veriliyor mu?
Alakası yok. İnsan kendisi dahi öğrenebilir. Günde 8 saat haftalarca podcast dinlediğimi oyun videoları izlediğim hatırlarım. Okuldaki eğitim tabiki bok gibiydi. Ancak hocalar şöyle bıdı bıdı diye ağlamanın hiç kimseye faydası olmaz dostlar.
Yanılıyorsun. Karşısında ki öğrenci ile iletişimi ve eğitim becerisi güçlü olan bir öğretici ile onu beceremeyen yada maaşımı alayım derdinde ki öğretici arasında dağlar kadar fark var.
Kişi kendi öğrenmek istese de o dediğin oyunlar (FRP&RPG etc.) filmler ve ingilizce altyazılı izlemek ancak kelime öğrenme kapasitesini geliştirir. Grammer için ciddi anlamda izahı ve öğretimi güçlü bir öğretici şart.
Grammar içinde öğrenici yine kendi çabalarıyla çok rahat bir şekilde öğrenebilir. Konu İngilizce yahu. İngilizce. Sınırsız kaynağa çok kolay şekilde ulaşabileceğiniz bir dil. Öğretici yardımına dahi ihtiyaç duymayacağınız bir dil açıkçası. Bu konuda bende sana katılmıyorum sevgili Dean Subulan
Demek istediğim belli bir yere kadar ilerleyebilirsin. Karşılıklı eğitim şart bir müddet sonra. Kişiler kendini eğitebilir evet, belli bir sevieye kadar bende öyle yaptım. Fakat internet ortamı çok sesli bir ortam olduğundan insanın kafasını karıştırmaya da müsait. O yüzden yüz yüze detaylı bir eğitim şart. Lakin sanırım kendi başına ingilizce öğrendim diyen insanlar cidden ingilizceyi öğrendiğini sanıyor da olabilir. Bence bu çok yanlış bir yaklaşım. En önemli şey ise ingilizce de konuşma dır. Konuşmalı ders veren eğitimler diğerlerinden daha önemlidir.
Öğreten kişiler bilmiyor ki öğretsin. Kişi kendi istemezse öğrenemiyor.
Yapısı Türkçeden farklı bir dil, pratik yapamıyoruz, adam akıllı oturup çalışmıyoruz
İngilizce öğrenmenin püf noktası onu benimsemektir. İngilizceyi ve kültürel yaklaşımlarını sevmektir. Hatta müziklerini ve filmlerini ön yargısız olarak izleyip dinlemektir.
Eğer içinizden gelmiyorsa zorlamanın anlamı yok. Ve en önemlisi ingilizceyi Türkçe düşünmeyeceksiniz. Tüm alışkanlıklarınızı kenara bırakıp ingilizceyi ingilizce olarak algılamak zorundasınız yoksa başarılı olmanız zordur.
Arabin kuran dilini öğrenmek daha cazip geldiğinden olabilir. Liselere seçmeli ders olarak kuranı kerim eklenmiş İngilizce saatleri azaltılmış. Sanki herkes Şakir Şakir İngilizce konuşuyor. İşin ilginç olanı ise o arapcasini öğrenmek istedikleri Araplar Şakir Şakir İngilizce konuşuyor.
Etrafında Türkçe konuşan insanlar oldukça imkansız gibi bir şey. Birazcık sıkıya gelmen lazım. İngilizce konuşmak tek seçeneğin olmalı. Bakkaldan ekmek su bile alamaz durumda olmalısın İngilizce bilmeden. Ancak o zaman öğrenebilirsin adam akıllı. Kısacası Türkiye de bu iş olmaz.
Hedef öğrenilmemesinin sağlanması olunca ortalama 13 sene sürüyor.
Yoksa insan beyni öğrenmeye çok açıktır ve hedef öğretmek olsaydı en fazla 2 senede hallolurdu.
it's not that hard. Watch everyday an english video on a topic you're interested in and try to understand it. That way your vocabulary will grow and you'll not get bored, cause it is something you want to know. Consistancy is key. Good luck!
Kız İngilizce biliyo
hersey istekle baslar...
benim lisede haftada bes saat ingilizcem vardi. Ama yinede simdi bildigim kadar bilmiyordum, cünkü dersi hic sevmiyordum ve dil ögrenmekle fazla aram yoktu. Ama okul bittikten sonra internetde bazi gördügüm yazilari ve videolari anlamak istedim, ve anlamadigim kelimeleri arastirdim vs.
izledigim videoyu nerdeyse on saniyede bir durdurdugum oluyordu, her kelimeyi anlamak istiyordum ve buluyordum googledan. Böylelikle bu hale geldim. Artik nerdeyse herseyi anliyorum, yaziyorum, konusuyorum... Yabanci arkadaslarda edindim facebooktan, güzelce sohbet edebiliyoruz. Sizde yapabilirsiniz.
Yaz Kızım; Türkçe Düşünerek İngilizce Konuşamazsın.
Eşimle de bunun kavgasını yapıyorum hep. O da aynısını söylüyor. Peki Türkçe düşünmemek demek bildiğin tekdil bu olduğuna göre düşünmemek demek olmuyor mu? Düşünmeden nasıl çeviri yapacağım? Sizin dediğinizden sadece dizi izleyip kalıp ezberlememiz gerekiyor sonucu çıkarıyorum.
Öğrenememek değil öğrenmemek, bu güne kadar kim istemişte dil öğrenememiş? Ha eğitim kötü ona bir şey diyemem salak salak şu tense bu tense diye öğreniyoruz, haliyle akılda kalmıyor
Liselerde haftalık İngilizce dersi 3 saate düşürülmüş nasıl olacak ?
9. Sınıflarda haftada 5 saat
Çalışılmadığı için, öğrenmeye çalışırsan Çince de Urartuca da öğrenirsin.
Dil ögrenme biraz yetenek biraz da ilgi meselesi bence.. Ben hem lise de hem de üniverste de iki sene hazırlık okudum.. Ama inglizcem what is this, this is a book seviyesinde.. Yeteneksizim yabancı dil konusunda
çünkü çocuk okul öncesi dönemde ailesi tarafından bilim ya da dil öğrenmeye güdülenmemiş halde. Çocukta ilgi olmayınca öğrenmiyor. Yani mesele öğrenememek değil, öğrenmeye güdülü olmamak
Genellikle çocuklar neyi iyi kötü ogreneniliyor ki?
Daha ingilizce ogretmenleri ingilizce bilmiyor ki (bazilari) biz ögrenelim. Ilkokul 4.siniftan beri ilgim vardi hep hocaya bir sey sormaya çalışıyordum yok bilmiyorum etmiyorum
Neyi öğreniyoruz ki?
Sistemli olarak cahil bırakılmışız.
sadece grammer öğretiliyor
Çünkü saçma bir dil
İngilzce bilmeyip, saçma dil demek
Look TO me mantılı hali iken neden look AT me deniliyor örneğin ?
Ciğer vs Kedi
bana bak mı dersin yoksa bende bak mı ?
Gören sanıcak dilbilimi okumuş
Cunku ingilizceyi ogrenirsen diger ogrenebileceklerinin siniri yoktur, O da Turkiyedeki sistemin isine gelmiyor.
Hem okullardaki dil eğitimi tamamen rezalet baştan son sınıfa kadar aynı şeyleri tekrarlatıp duruyorlar öğrenciler what is your name'den başka bir şey bilmiyor ortalama bir okulda. Ondan sonra ilgili olup çalışman lazım çoğu kişi çalışmiyim ama kendiliğinden öğreneyim diyor o yüzden are you cola'dan ileri gidemiyor en çok ta dil yeteneği işi herkes kolay öğrenemez bazıları çok çalışmasa bile hemen kapar bazıları çok çalışsa bile öğrenemez.
ben 10 yıl uğraştım sonuç 0
Daha anadilimizi tam öğrenemedik ki
çünkü Türkçe yazıldığı gibi okunuyor. Oysa İngilizce böyle değil mesela george (corç) diye okunur. Eğer ilkokul da yazıyı ve okumayı öğretilirken
aynı İngilizler gibi biz de de okunan ve yazılan şeyler ters düz yazılıp okutulmuş olsa idi bizler de çok daha kolay öğrenirdik.
mesela: Ali ata bak yerine ali bak ata.. Yada Suna topu tut yerine tut topu suna.. Gibi ..
Türkçe yazılı dili pratik okunuşu ile de kolaylık sağlıyor..
yine: 50 cent bunu % 60 a yakın Türk elli sent diye okur.
Okuma tarzımız farklı diye öğrenemiyoruz demek fazlasıyla komik
İngilizce de (diye) kelimesi olarak yazılan ana kelimeler: So, that , in order to.. Ama siz (diye) yi çok kolay yazdınız ..
Hanımefendi telaffuzu gözünüzde büyütmeniz çok saçma, şu an dil öğrenemiyor oluşumuzun sebebi (sözüm meclisten dışarı) ilk okul 4'den itibaren çocuklara SIMPLE PAST TENSE, PERFECT BİLMEM NE TENSE, o tense bu tense saçma sapan şeyler öğretiliyor. E tabi çocuk doğal olarak bi bok anlamıyor, benim gibi dizi, film izlemezse bir daha İngilizce ilişkisi bile olmuyor. Ha tabi farklı dil ailelerindeyiz bizde hece düzeni var ayrıca sondan eklemeli bir dil, ancak inanın bana bir İngiliz, Türkçeyi akıcı bir şekilde öğrenebiliyorsa bir Türk hayli hayli öğrenir
bakın ingiliz, alman, fransız Ve diğerleri Türkçe bilmez sadece ezberlediğini konuşur.. Asla Türk gibi Türkçe bilmez.. Onlar ezberlediği cümleleri konuşur. Biz ise ingilizceyi öğrenmeye çalışırız. Ezberlemeye değil. Mesele burada..
Ya ne alakası var sen dilleri ezberliyorsan üzüldüm adına 1 hafta sonra unutacaksın demek,
Sistem gramere ağırlıklı bu da birtürlü öğrenememize engel bence
Ogretimde bile alt yapimiz zayif
mesela Rusça kiril alfabesi ile yazılır ama bir Türk üç ay da kendini anlatabilecek kadar Rusça öğrenir hiç yazıya girmeden bunu yapabilir
ama aynı Türk bir, iki yıl İngiltere de kalsa yinede öğrenemez. Nedeni ise yazı olarak aynı alfabeyi kullanmaktan alfabe aynı ama okunuşu farklı oysa Rusça alfabe olarak Türk alfabesinden daha da farklı bunun sebebi Türkçenin yazıldığı gibi okunması
Türk birinin Avrupa dillerini öğrenmesi zordur napalın
Ama biz de Japonca ve Koreceyi Avrupalalılara göre daha hızlı öğreniyoruz
Bu tamamen yanlis bir bilgidir. Boyle seylere inanmayin.
Aramizda ıngilizce ogretmeni yok mu onun da dusuncesi ne merak ediyorum
Öğretmeyi bilmiyoruz.
Gramerleri farkli