Hayırlı akşamlar herkese. Bugünün konusunu ben açayım istedim. Konumuz sinirlilik hali... Ben misal sinirliyim cabuk sinirleniyorum birtek oğluma karşı cok sabrım var. Ama etrafima karsi maalesef. Basta eşim cok etkileniyor bu durumdan. Sinirlilik halim gecer gecmez cok da pisman oluyorum ama o an kendime hakim olamıyorum. Ne yapabilirim yada yapabiliriz nu konuda ?
Dila Asln
D
Insanda iki kuvve var.. Şehvet ve gadap. Bunların dengeli olması demek adaletli olmak demektir. Kamil insanda bu kuvveler dengelidir.
Bunu neden yazdım.. Hani derler ya "ben peygamber miyim"
Dolayısıyla ofkelenecezde, bazen hırsa da kapılacaz vs..
Burada muhim olan öfkenin derecesi... Bünyemize zarar vermemesine itina göstermek
Bunun yolu da çok basit.. Sizi ilgilendirmeyen şeylerden azamî şekilde uzak durmak... Yani hayatınızda gücünüzü astiğini düşündüğunüz işlerden ve kişilerden, hayallerden kurtulmak.
bende az önce yaşadım bu olayı kitap okudum İhlas rizayi ilahi hakkinda bi bölüm okudum suan çok iyiyim
Her sinirlilik durumunda, "inallahe meassabirin" birde inşirah suresinde ki" fe inne meal usri yüsra. İnne meal usri yüsra" ayet kerimelerini okumanızı tavsiye ederim.
Sinir halim zarar verecek boyutta değil lakin cevremdekilerin biktigini düşünüyorum. özellikle eşime karşı haksızlık yapıyorum bu konuda. Ama o an gözüm karariyor maalesef.
Aynı ben ya gercekten beni tarif ermişsiniz bence eşimin ömrünü yedim adama yazık yani ama o an çıldıracak gibi oluyorum geçince de cok üzülüyorum pişman oluyorum hemen sinirleniyorum
dila hanım bir şey daha yaxmak istedim.. Yalnız bu yorumu size değil genel öfke mevzusu olarak yaziyorum.
Ben ofkeli davranişlar sergilediğim dönemleri haddi aşan, şimarmaya başlayan nefsimin en belirgin özelliği olarak tespit ettim.. Yediğim rahmet tokatlarindan... Dolayisıyla öfkeli halim benim için en muhim ayna..
Allah cc bize merhamet etsin.
Teşekkür ediyorum nur hanım yorumlariniz için. Haklısınız.
Rica ederim, dila hanım, teşekkur için erken daha yeni başliyoruz
ah bende çok sinirliyirm.. Kızıyor kırıyor sonrada oturup ağlıyorum
Ben o tokatların en kuvvetlilerini yedim, bende ki sinir katlanarak çoğalıyor.. Allah korusun Çocuk elimde kalacak diye korkuyorum
Allah cc korusun
Mevzuya papatya çayı tavsiye ederek kısaca değinebilirdik. Lakin bu mevzu çok boyutlu. Nedense yazmak istiyorum, sizlere öğrendiklerimi. Bu iş tasavvuf kitapları okumakla olmuyormuş, zihin kodlarını aslına döndürmek gerekiyor. Bu da ZAMAN ve BILGI ve TEVAZU isteyen merhale... En muhimi MURŞIDI KAMIL olmadan çok zor
Insanda iki kuvveden bahsettik yukarda... Aslında 3 tane... Düşünce, gadap ve şehvet
Modern dünya insanlari olarak bizler aklımızı tepkisel ve duygusal olarak eğittik. Yani her hadise karşisinda tepkisel davranişlar sergiliyoruz. Mesela sevinçlerimiz, uzuntuler hatta mimiklerimiz dahi abartıli... Gün icerisinde ya çok sakiniz yada biranda hiddetli. Oysa zihnini dogru eğitmiş sıhhatli bireyler daha sukunetli ve sakin eylemler içindedir gün içinde bu halleri kolay kolay degişmez.
Şimdi bize ne oldu da zihnimiz bu derece tepkisel ve duygusal bir düşünür oldu? Bu sorunun cevabini ararsak öfkeyi kökünden görebilir ve boşuna cebelleşmeden ve kendimizi daha fazla yıpratmadan tekamül edebiliriz.
Fıtrat bozulması... Kökündeki sebep bu. Bunu etkileyen faktörler katkı maddeli beslenme, dünya merkezli yaşama, bilgiye kolay ulaşımın mahremiyeti kaldırıp insanı özenilecek obje olarak sunması, resmin sadece Mutlu başarılı güzel herşeyi becerebilen insan modeli olarak göstermesi, bunlara bağlı olarak insanın kendini aciz ve eksik hissetmesi. Buna içerleyip öfkelenip kendi içindeki "öz"le çakışması, beğenmemesi, eksik hissetmesi. Zaman'ın akışı içinde her an herşeyi becerebilene isteği özünden ayrılık Yaratıcı'yla ilişkilerin zayıflaması, İman zayıflığı ve gaflet anında belki dillenmese bile isyan içinde olması.... Hepsi ayrı ayrı fıtratın bozulmasına sebep... Hz, Ömer de öfkeliydi, müslüman olduğunda öfkesi Allah ve dinine karşı gelenlere yöneldi, öfkelendiğimiz şeyler mühim.
Tasavvuf kitaplarındaki büyük velilerden olmayacaksa insan elbet onların çektiği sıkıntıların yanında hiç denecek kadar azdır yaşadıkları, bir Kamil mürşidin elinden tutanın hali... Ancak çoğusu da feleğin çemberinden geçirilir, nefsinin en ağır yönleriyle. Bunu deneyimlenmeden bilemez insan, deneyimlenmek mi iyi, yoksa herkes gibi yaşamak mı, bazen kolayı daha çok istiyor insan... Beni biliyorsun elimde olsa kaçarım
Ahh bende çok sinirliyirm.. özellikle çocuklarıma ve eşime karşı... Sürekli la havle ve inşirah okuyorum.. Ama artık oda yeterli değil sanki.. Kafamda oturmayan biseyler var.
Ben de takip edeyim çünkü ben de cok sinirliym ve eşimden çıkarıyorum o bana tepki vermeyince daha da sinirleniyorum sonra üzülüyorum pişman oluyorum düzeleceğim diyorum yine aynı hata
Rasulullah efendimiz çocuklar Çeşme başında oynarken su istiyor biri oralı olmuyor vermiyor diğeri hürmetle muamele edip su veriyor, Peygamber efendimiz kötü huylu olana Allah sana iyi ahlaklı sakin bir eş versin diyor, iyi huylu olana ise tam tersi duayı ediyor. Sahabeler merak ediyor, ya Rasulullah neden öyle dua ettiniz halbuki size hizmet edene zor bir eş istediniz diyor, efendimiza. S.v diyor ki, evliliğin yürümesi için biri sert mizaçlıusa diğer yumuşak olmalı ki birbirlerini idare etsin evlilik yürüsün.(aklımda kaldığı kadarıyla kndi kelimelerimle yazdım, yanlış kelimeler ithaf etmekten Allaha sığınırım, hafızamın kusurudur.) O yüzden denge önemli, eşinin kıymetini bil
Benim de eşim çok sinirli biri bazen ne yapcamı şaşırıyorum, valla sinirli olmak sinirli insanın yükünü çekmekden iyi bende sinirli insanları alttan almaktan yoruluyorum inşallah mükafatını alırım
Kardeşler, şu bilgi bakalım size ne ifade edecek.
Bugün içinde bulunduğumuz dünyayı, dunya görüşumüzü belirleyen zihin kodumuz, haritamızdan bahsedeceğim. Diyeceksiniz ki ben islama göre algılıyorum hayatı.
"Şuanda biz evreni matematiksel olarak, matematikleştirilmiş bir dünya içinde anliyoruz."
Dolayısıyla bizim için 1+1=2 eder.
Işte biz bu matematikleştirilmiş zihnimizi Islama uydurmaya calışiyoruz.
İnsan nefsi, bilinmezliğe istemiyor, sahip olmak elde etmek istiyor. O yüzden zihninde kodlamak sahip olmanın bir parçası, kolaylaştırma, elinin altında tutma, idare etme.. Nasıl ifade edersen... Matematiksel zihin bir nevi bunu sağlıyor sanırım. O yüzden kaç kitap okuduğumuzu önemsiyoruz da içeriğini çoğu Zaman atlıyoruz nefsin hoşuna gidiyor:) Halbuki İslam ahlakı getiriyor, özünde sevgi var, doğallık, sadelik, temizlik güzel olan herşeyi barındırıyor. Tabiki yaratıcının bilinmezliği ile sonsuz kudreti aklımızın eremediği, büyüklüğünü sınırlayamayacağımız, soyut kavramların içinde çokça bulunması, yazdığının sebebi olabilir diye düşünüyorum.
Verdigin misal güzel. Hava gibi içimizde olan bu matematiksel dünya algimiz elbette yaraticımıza bakışımızı da etkiliyor... Ben henüz kendimde bunun tahlilini yapmadım.. Mevzuyu seninle de ilk burada muzakere etme fırsatı doğdu.. Elh.
Anneler çocuk yetiştirirken yorgunluğun ve uykusuzluğun tesiriyle asabi sinirli oluyor bende çocuklarımı büyütürken helede ergenlik dönemlerinde inanılmaz sinirliydimki halen ergenlerim bitmedi bol tesbuh çekmek lahavle tesbihi bol fetih suresi okumak ve arkadaşlar belirtmiş inşirah surelerini okumak büyük fayda sağladı ha birde sizlerin paylaşımından öğrendiğim yemeğimi ihlâs kevser tahiyyatlarla pişiriyorum tabi abdestli ergenlerimde çok sakinleşti inanın bende sakinleştim
Masallah... Allah cc daim etsin.. emine hanim
Şu dünyanın, zihnin matematikleşmesi, insanın makineleşmesine ornekler çok..
Mesela şu satırları okurken, zihniniz saniyede bölüyor, çıkarıyor, topluyor..
Mesela sizi yarın dergahtan birisi hizmete çağırıyor, musaitsiniz, yinede zihin hemen işlem yapıyor... Hesap yapıyor.
Maşallah canlarım yaa,
Keşke aramizda felsefe tahsil etmiş birileri olsaydi..
Dunyayı matematiksel algılayıs kotü bir şey değil kardeşler, bu sanayileşmenin, şehir hayatınin ve teknolojinin bir özeti doğal sonucü aslında..
1+1=2 nin yanlış olduğunu diyemeyiz pek tabi
Bazı zamanlar 1+1=1 ettiğine inanmalıyiz.
Şimdi bu yazdığımın öfkeyle ne alakası var, artık siz hayatınızda tahlil edersiniz umarım.
Felsefe okuyan tanidiklarım var nur hanım hepside kafayı sıyırtmış tabiri belki biraz kaba olacak ama nerdeyse o düzeye gelmişler felsefe okuyup sağlam kalanlar imanı sabit kişiler
felsefe ve islam seriat asla uyusmaz. Felsefe bunlarin hepsini reddeder .
Eyvallah... Lakin günümüz dünyasını ve insanlığın gittiği bu uçurumu doğru görebilmek için malesef batının zihnimizde sinsice işlediği bu kavramlarıni öğrenmemiz gerekiyor. Iste "kendini bilmek" her çağa göre.. Yunus Emre hz gibi bilincimiz, zihnimiz yok bizim.. Onun zihni berraktı.. Batı'nın kavramlariyla karışik değildi. Şu çok muhim, kendi zamanını ve insanı da tanımışti.. O yuzden şiirler söyledi Anadolu insanına.. Bir çok meşrep medeniyetin eşiği olduğu için. Velhasıl felsefeyi hepten dışlayamıyoruz... Çocuklarımıza realizmi, pozitivizmi, materyalizmi, kapitalizmi, faşizmi ve 2000 yıllık bilim, edebiyat ve sanatın geçirdiği evrimi nasıl anlatacağiz ?
islami dogru ogretirsek kavratirsak uygular uygulamamiz ile ogretirsek cocuklarimiz kendiliginden felseyi ogrenecektir. Ornek verelim makarnayi evde yaparsaniz yaparken cocugu basina oturtup anlatirsiniz bu bizim atalarimizin ektigi bugdaydan degirmende cekilmis un bunu simdi Allah cc yarattigi insanalarin uzerinde oynama yapmadigi bir tavuktan elde ettigimiz yumurta ile karistiriyoruz ve urunu yapiyoruz kesiyor ve kurutuyoruz. Markete gidince orda gordugumuz makarnayi ise bak bu herseyine insanlarin mudahale ettigi icinde bizim yaptigimizin bir karinca kadar yapilmamis bizleri kandirmaya yonelik bir urun. Evdeki yedigimizde icimizde organlar bayram ederken bunu yediklerin iyh diyorlar cunki onlar bunu istemiyor. Bunu uretenler bizleri sevmiyor paralarimizi almak icin bizleri kandirmaya calisiyorlar. Keza bir yilbasi icin toplumsal olarak kendini kaybeden yapida olusmus goruntuler icin bak evladim bunlar biz muslumanlari yillar boyunca zulm ile kotuluk ile zarar verip Peygamberimiz sav ve Allah cc u sevmeyenlerin kutladigi bir gun. Bizim yilbasimiz farkli yilbasinda kutlama oruc ile olur namaz abdest ile olur. Cam agaci kesip dogaya zarar vermekle olmaz vs. Tv lerden korumak gidalarin yanlislarini anlatmak hangi seyleri izleyip oynayabilecegini ona anlatmak yapmak ve uygulamak dogal bir felsefi ogreti olacaktir ben aciz olarak dar bir sekidle anlatmaya calistim bu durumlar cocuklarin yaslarina gore anlatilir ogretilir bunlar pek tabi mumkundur.
Semih kardeşim verdiginiz misal bizlerin bakışı için guzel yalniz burada fevkalalde muhim olan bu hayattaki bu problemi, çatişmayi çocuğa ne zaman ve nasıl anlatacağımız. Evreni matematiksel algıliyoruz dedik ya ... Bakın çocuğa makarnaları anlattık (burada makarna en basit, kolay bir misal olsun) Makarnaları ikiye böldük. Iyi makarna, kötü makarna. Çocuğun zihnindeki karmaşayi kaosu tahmin edebilir msniz... Her makarnayı gördüğunde yaşayacaği o ikilemi. Yani çocuğunuza hakkı ögretirken dahi çocugunuza zarar vereceginizi ve batının zihin kodlariýla tuzağa düşüp, eğitip çocugumuzu küçuk yaşta dunyanin dertleriyle nasıl ruhunu yoracağimızı bir ara konuşalım burada.
Aramızda şöyle bir soru soran var mıdır? "Çocuğuma neden pozitivizmi, materyalizmi, kapitalizmi ögreteyim ki ben onu butun bunlardan uzakta yetiştirecem"
Zihni pozitivist, materyalist, kapitalist bir anne nasıl bunlara karşi duracak bir nesil yetiştirir hem de zihninin bu kavramlarla bu kadar esir olduğunu reddederek. Yani kendini her yönden müslümanca düşündüğünü zannederek..
Hem de evladını hayatın gerçeklerinden kopuk yetiştirmeye nasıl cesaret edebilir?
Içinde bulunduğumuz bunalımın, çatişmanın ne derin olduğunu anlatabiliyor muyum?
Biz bir parçası olduğumuz bir hayattan evladımızı nasıl koruruz? Öncelikle hayata bakışımızın yaşayışımızın değişmesi gerekir. En basitinden doğal yaşamaya oğlumuzla başladık, yavaş yavaş değişti ya da bir anda hayatımızdan çıkardık çok şükür. Ancak sadece doğal ve sağlıklı beslenmek evde bitmiyor, büyüdükçe arkadaş çevresi oldukça, akraba eş dost ziyaretlerindeki mesafe koymak Nasıl olmalı kalp kırmadan şu an bilemiyorum. Mesela sadece beslenme değil, evlatlarımız kimlerle arkadaşlık edecek, Nasıl ailelerde büyümüş çocuklarla parkta karşılaşıp oynayacak? Çocuklar görerek öğreniyor, sistemi ya da insanları değiştirmek gibi bir Arzu'm yok. Önce zihnime yerleşmiş olan toplumsal doğrulardan arınmak ve sonrasında ailemde sade ve açık bir hayat yaşama isteği var. Elbet Allah ömür verir nasip ederse... Köy hayatı bir hayal olarak kalmaz inşaallah
Çocuğu büyütürken yediğini içtiğini kontrol edebiliyosunuz ama okul çevre illaki sosyal hayat bunlara bir süre müdahaleden sonra fazlasıni yapamıyosunuz temeli iyi olan iyi yetiştirilmiş çocuklar bile zamanla değişgenlik gösterebiliyo