Canlı organizmaların zaman içinde evrimleştiği bilimsel bir gerçektir. Bununla ilgili, benim aklıma takılan bir soru var ama önce kısa bir bilgi vereyim.
Suya girdiğimizde veya ellerimiz ile ayaklarımız ıslandığında, parmaklarımızın ucu buruşur. Çoğunuzun bildiği gibi bu durum, suya değdiğimizde tetiklenen bir tür refleks sonucu oluşur ve ıslak nesneleri ve yüzeyleri daha iyi kavramamızı sağlar. Büzüşen derinin arasında kalan hava boşluğu bir tür vantuz etkisi yaratarak, kaymasını engeller. Her ne kadar kertenkeleler kadar gelişmiş olmasa da oldukça işe yaradığını, şahsen söyleyebilirim.
Vücudumuz bu problem için yeni bir organ veya benzeri doku geliştirmemiş (ahtapotlardaki vantuz veya sürüngenlerdeki derin çizgili deri ya da pul vb.) onun yerine elinde olan materyalleri kullanmıştır. Islakken deri büzüşür tutunma sağlanır, kuruyunca düzleşir yine tutunma sağlanır. Vantuza, pula gerek yok.
Neyse gelelim sorumuza; beynimizde veya vücudumuzda bunu yapan ama en önemlisi, bu mühendisliği tasarlayan etken nedir? Yani, vücudumuz ıslak zemine tutunamamaktan şikâyetçi ve bir çözüm arıyor, birkaç cevap var ortada (yeni uzuv, organ, doku yaratma vb.) ama beyin diyor ki dur, gerek yok bunlara, ben çözerim. Sonuçta deriyi büzüştürerek vantuz etkisini artırıyor ve DNA’ya diyor ki; yaz bunu bir kenara, bu çözüm iyi oldu, bir dahaki nesiller kullansın.
Sonuç: Nerden biliyor, bunun bir çözüm olacağını? Belki daha kayganlaşacaktı veya büzüşme değil de şişme olabilirdi, nasıl karar verdin hocam sen, böyle olmasına? Tamam, yılların verdiği deneme yanılma yönetimi ile en uygun olana evrimleştik, ona bir şey demiyorum ama yeni organ veya doku geliştirmek yerine, olanla yetinmeye kim karar verdi? Nası oluyo la bu iş? Kimsiniz olm siz? Yine sinirlendim bak!
Dna datası için doğru veya yalnış yada güzel veya çirkin yoktur... Sadece data inputu vardır ve dinamik bir output vardır... Bu çıkan dinamik outputun dinamiklik derecesine görede (hayatta kalma veya kalmama) output tekrar feedback yaparak yeni bir inputu besler yada besleyemez (hayatta kalamadı ise zaten o input tamamen silinmiş demektir) kısacası evrimin DNA sı böyle çalışır... Simdi sorarsan ki "ha ama bu verdiğin örnekte hayatta kalma gibi ciddi bir durum söz konusu, bu denli ciddi olmayan prosesleri nasıl açıklayacaksın" diye, işte bu ana diagramın altında bağlı olarak gelişen sub-input ve sub-outputlardan oluşan tüm o sub-diagramlarda da sistem, temelde yukaridaki diagrama bağlı olduğu için böyle işler... Yani bir örnek vermek gerekirse, senin insan olarak suya girdiğinde derisi büzüşmeyen bir varyasyonunda var oldu fakat (bu varyasyondan değil de bağlı olduğu bunun bağlı olacağı üst varyasyondan dolayi) artık varlığını sürdüremedi... Veyahut ilk denenen olasılık bu idi ancak verdiği dinamik output yeterli seviyede olmuş olduğu için diğer olasılıkların denenmesine gerek kalmadı ve feedback e geçti... Yani evrimini bu yönde sürdürdü........... Karışık geldi ise lütfen bi kez daha dikkatinizi vererek okuyun... Konuyu kontrol teorisi ile aslında tam olarak açıklayabildiğimi düşünüyorum